Vertus’un 2015 yılı çıkışlı ilk parfümlerindendi 1001. İsminin ilk önce neden 1001 olduğunu kavrayamamıştım. İlerleyen zamanlarda parfümün doğu masallarının en ünlüsü 1001 gece masallarına atıfta bulunduğunu nihayet anladım. Mısır, Hint, Arap, Mezopotamya ve İran masallarının birleşimiyle oluşan 1001 gece masallarının 8. yüzyıldan günümüze geldiği söyleniyor.
Vertus’un Arap ve Ortadoğu kültürüne öykünen parfümü 1001’in resmi tanıtımlarında da bu etki görülüyor: “1001 gece masalının büyüsü, mimoza ve karanfilin dokunuşuyla kendi hikayesini en derine yazar. Sandal ağacıyla harmanlanan karakter, tüm egemenliği devralır. Tarçın ve menekşenin baş döndürücü aşkı”.
1001’in açılışı ferah olmayan tatlı meyveler, anason benzeri yapı ve baharatlarla gerçekleşiyor. Başlangıcı zengin, benzersiz, ilginç ve kafa karıştırıcı denebilir. Fena değil üst notaları. Orta kısımda meyvemsilik geri plana geçerken baharatlı taraf öne çıkıyor. Sıcak sayılabilecek baharatlardan algılayabildiklerim karanfil, kakule ve tarçın. Orta bölümde lezzetli ve modern baharatların izini sürmeye devam ediyoruz. Orta kısmın sonlarında egzotik olmayan amber kokuyu farklı yöne doğru çeviriyor. Kapanışta sandal ağacının etkili olduğu söylenebilir.
Yine bir Vertus parfümü ve yine kafam karışık. 1001, Arap-Ortadoğu aksına yakın olmayan oryantal gibi davranıyor. 1001’in genel tavrının meyveli-baharatlı amber-sandal ağacı kombosu olduğunu iddia etmek için sebeplerim var. Başlangıçtaki kategorize edilmesi zor meyveler ferah turunçgil gibi değil. Onun meyvemsiliği anason-mentol destekli mayhoş meyvemsiliği çağrıştırıyor. Orta kısımdaki baharatların mahiyeti neyse ki daha anlaşılabilir ve dünyasal. Amberin bu tür kullanımını seviyorum ve neredeyse şekerli meşe yosunu kapanışta küçük bir nostalji yaşamama sebep oluyor.
1001, ilhamını masallardan, büyülü hikayelerden, doğunun gizemli ruhundan alıyor. Parfümün genelinde koyu ve karanlık yapı bulunmuyor fakat baştan sona dumansılık algılanabiliyor. Orta kısımda karşıma çıkan safranı zihnim bir şekilde geri plana atıp, diğer notalara odaklanmaya çalıştı. Karanfil ve tarçının harika etkisini ön plana çıkardı bilinçaltım. Meşe yosununun ise böylesine şekerli verilmesine biraz bozuldum çünkü onu kuru ve köksü seviyor benim gibi eski tüfekler.
Anlıyoruz ki modern dünyaya, güncel temaya ait olan 1001 deneyi, kalite anlamında fena iş çıkarmıyor, koku güzelliği bakımından iyi yerde duruyor, sizi kendisine aşık edecek kadar numara sergileyemiyor. Yine de benzerine rastlamadığım bu sıcak baharatlı, dumansı meyveli oryantalin çabasını anlamlı buluyorum. Vertus’un bahsettiği gibi, 1001’in “zarif, görkemli, hipnotik, odunsu çiçek kokusu” olduğu tezine saygı duyuyorum.
Uniseks olarak pazara sunulan 1001 hem erkek hem de kadınların kullanabileceği hoş bir dengede duruyor. Serin havaları sevebilecek yapısı, makul kullanılırsa ılık yaz akşamlarına da uyum sağlayabilir. EDP formundaki konsantrasyonu kalıcılık bağlamında sizi üzmüyor, ilk patlama dışında tene yakın kalıyor.
Koku Güzelliği:10/6.5