15 Şubat 2019 Cuma

Hugo Boss – Boss Bottled Oud (2015)

1998 yılında piyasaya çıkan Hugo Boss’un ünlü erkek parfümü Boss Bottled, dünyada büyük beğeni topladı ve tabii ki en çok satanlar listelerinde uzun zaman kendisine yer buldu. Muhtemelen Hugo Boss’un en karlı yatırımıydı 1998 çıkışlı yuvarlak şişeli Boss Bottled. Zaman içinde bu popüler delikanlının devam parfümleri arka arkaya gelmeye başladı. Özellikle 2010 yılından sonra piyasaya sürülen Boss Bottled’ın devam parfümlerinin sayısı 10’u geçti.

2015 yılındaysa Hugo Boss, muhtemelen ana akım rakiplerine baktı ve çoğunun öd temalı parfümleri olduğunu gördü. Bu akımdan geri kalmak istemeyen Hugo Boss böylece öd temalı erkek parfümünü raflara yerleştirdi. İsmi Boss Bottled Oud olan yeni parfümün tanıtımında “zengin içeriklerle hazırlanan kompleks bir parfüm olduğu” vurgusu yapılmış. Ayrıca ilginç şekilde içeriğindeki öd ağacı esansının tamamen doğal olduğu iddia edilmiş. Parfümün “erkeksi, lüks, rafine ve yoğun” tarafı öne çıkarılmaya çalışılmış. Bakalım Hugo Boss’un öd temalı parfümü bize neler vaat ediyor.

Parfümün açılışı ferah sayılamayacak turunçgil-yeşil elma temasıyla gerçekleşiyor. Bu başlangıcın, abi Boss Bottled’ı anımsattığını düşünebiliriz. Benim için çok çarpıcı değil üst notalar. Orta kısımda elma benzeri meyvemsiliğin etkisi azalırken kuru safranın merkeze geçtiğini görüyoruz. Safrana bir parça öd ağacı ve tatlı satılabilecek karanlık baharatlar eşlik ediyor. Tarçın ve karanfilin ağırlıkta olduğu baharatlar, safranın baskın havasını kırmaya çalışıyor orta kısımda. Geleyim kapanışa. Yumuşak sandal ağacına eşlik eden odunsularla fena bir kapanış yapmıyor Boss Bottled Oud.

Tenimde öd ağacından ziyade safranı öne çıkarttı Boss Bottled Oud. Başlangıçtaki alkolümsü-meyvemsi yapı, parfümün en sıradan kısmı bence. Zaten klasik Boss Bottled’da da sevmemiştim üst notaları. Orta kısım abisine göre daha farklı Oud versiyonunda. Kimi kullanıcılar vanilyadan bahsetmiş ama bence büyük yer kaplamıyor Oud’da vanilya. Daha çok tatlılığı sağlamak ve baharatları yumuşatmak için kullanılmış sanki vanilya. Kuru sayılabilecek, tatlılığı dengeli, rafine sayılamayacak, kendisine aşık edemeyecek bir öd çalışması diyebilirim.

Ne yazık ki safranı sevemiyorum parfümlerde ve buradaki verilişini de beğenmedim. Ödün verilişi de kuru ve bana göre değil. Yumuşak baharatları ve odunsu kısmı güzel ama o da bu parfümü alıp kullanmak için yeterli mi emin değilim.

Son olarak 1998 çıkışlı Boss Bottled’ın öd eklenmiş hali demiş bazı yorumcular. İlk Boss Bottled’ı pek sevmediğim sır değil. Oud versiyonu da kendime yakın bulamadım. Bence klasik Boss Bottled ile Oud versiyonu arasında büyük benzerlik yok. Evet, zaman zaman gerilerden Boss Bottled izlenimi uyandıracak kokular geliyor ama çok benzedikleri şüpheli. Oud versiyonu oldukça karanlık, koyu ve birçok öd temalı parfüm gibi kullanması/sevmesi zor bir arkadaş. Klasik Boss Bottled ise daha ferah, açık, aromatik ve günlük kullanıma uygun. Bu anlamda iki parfümün karakterleri oldukça farklı.

EDT formundaki Boss Bottled Oud’un kalıcılığı iyi ama etrafa yayılımı sınırlı. Tam bir kış parfümü. Erkeksi tarafı ağır basıyor.

Koku Güzelliği:10/6

11 Şubat 2019 Pazartesi

PRYN Parfum – Turkish Leather (2016)

Yeni parfümler denemek bir anlamda dünyanın farklı yerlerini keşfetmeye benziyor bence. Meraklı ve sürekli yeni/farklı kokular peşinde koşan parfümseverler, bir anlamda günümüzün modern seyyahlarına benzetilebilir. Nereden mi çıktı şimdi bu benzetme?

O zaman sizi Tayland’a götüreyim. Prin Lomros adında bir Tayland’lı, kendi tasarladığı parfümleri PRYN Parfum markasıyla dünya niş sektöründe görücüye çıkardı 2016 yılında. Prin Lomros’un tutkusu olan parfümlere sanat eseri olarak baktığı ve her kokusunun geri planında hatıralar ve hikayeler olduğunu belirtmesi şüphesiz ki anlamlı. Bu yepyeni niş markayla bende ilk defa tanışıyorum. PRYN’nin en popüler ve dünyada en çok ilgi gören aynı zamanda en çok satan parfümü ise Türkler için bir sürprizi barındırıyor.

Turkish Leather, 2016 yılında piyasaya sürüldü ve kısa sürede niş parfüm meraklılarının ilgisini çekti. PRYN, bu popüler parfümün ismini Türk Derisi olarak seçmiş ve açıklamasında da özetle şunları söylemiş: “Türkiye, batı ve doğu kültürlerinin kesiştiği egzotik bir ülke. Rakı, baharatlar ve anasondan imal edilen geleneksel bir Türk içkisidir. Lokum ise badem pudrasından yapılır ve tatlıların kraliçesi olarak adlandırılır. Çölün kralı da denen meyveyse hurmadır. Geleneksel tütsü ve öd ağacı kokusu heryerde bulunabilir.”

Bu açıklamaya bakarak PRYN markasının çoğu batılının düştüğü hatalara düştüğünü ve Türkiye’yi “rakı-lokum-hurma-tütsü/öd ağacı” olarak gördüğünü söyleyebiliriz. Oysa ki ne hurma ne de tütsü/öd ağacı Türk kültürüne ait değildir, ağırlıkla Arap kültürüne aittir. Demek ki Uzak Doğu ülkesi Tayland’da bile Türk ve Arap kültür temaları birbirine karıştırılabiliyormuş. Neyse konumuza dönelim.

Turkish Leather, kendi internet sitesinde baharatlı-tatlı-deri tarafına yakın görülmüş. Açıklanan notalarıysa oldukça ilginç: Rakı, lokum, yenibahar, karamelize hurma, Fransız ladeni, Laos ödü, tütsü.

Parfümün başlangıcı kuru ve keskin baharatlar ve tütsüyle gerçekleşiyor. Açıklanan notalarındaki yenibahar bu baharatlı yoğunluğun sebebi olabilir. Orta kısma geçildiğinde kuru baharatlar ve tütsüye tatlılık ekleniyor. Yine açıklanan notalara baktığımda hurma benzeri koku algılıyorum. Belki de karamelize edilmiş hurmayı andırması için bu yola başvurulmuş. Son kısımda baharatlar azalırken, tatlı deri tarafına yakın duruyor koku profili. İlginç bir şekilde gerilerden meşe yosunu geliyor sanki. Kapanışta epey zayıflıyor Turkish Leather.

Parfümün açılışında neredeyse metalik-yeşil odunsuluk, kuru tütsü ve karabiber-karanfil-tarçın benzeri baharatlar bulunuyor. Bütün bu notaları genellikle sevdiğim için güzel başlangıcı var diyebilirim. Orta kısımda tatlılığı artan parfüm, başlangıcındaki gibi neredeyse karanlık sayılabilecek tarzda ilerliyor. Orta bölümde tatlımsı hurma ve az da olsa plastiğimsi hissiyat veren derinin uyumu fena değil. Derinin genel verilişi süetimsi denebilir.

Bence bu arkadaş baharat-tütsü-deriyi merkeze almış. Keskin ve kuru baharatlar üst ve orta notaları adeta domine ediyor. Tütsü de başlangıçta ve orta-son kısımda etkisini hissettiriyor. Deri-hurma hissiyatı orta-alt kısımda görülüyor ya da bana öyle geliyor.

Sonuç olarak çok başarılı bir parfüm Turkish Leather. Harika baharatlar biraz Serge Lutensvari kullanımı hatırlatıyor. Hatta tatlı deri bile Serge Lutens parfümü kokluyormuş gibi izlenim verebiliyor. Kalite anlamında sorunsuz ve koku güzelliği olarak da gayet iyi. Eğer siz de benim gibi koyu/karanlık tütsü-baharat-deri tarzını seviyorsanız sağlam bir seçenekle tanıştınız şu andan itibaren.

Birşeyden daha bahsedeyim. PRYN’nin internet sitesinde Turkish Leather’ın içeriğinde rakı, öd, kakao, lokum olduğundan bahsedilmiş. Ben ne rakı kokusu ne öd ağacı ne de kakao algıladım. Yani rakı kokusu bekleyen arkadaşlar hayal kırıklığı yaşayabilir.

Yine bu markaya özgü bir durumdan bahsedeyim. İnternet sitesinde Turkish Leather’ın Eau de Parfum Intense diye bir konsantrasyona sahip olduğu belirtilmiş. EDP Intense çok kullanılan bir terim değil. Bu duruma bağlı mı bilemiyorum ama güçlü ve sağlam bir parfüm. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı fena değil. Gün içinde ara ara kendisini size hissettiriyor. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın bence. Tam bir kış parfümü olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Koku Güzelliği:10/8

7 Şubat 2019 Perşembe

Carolina Herrera – Good Girl (2016)

Carolina Herrera’nın 2016 çıkışlı kadın parfümü Good Girl, gerek şişesi gerekse konseptiyle oldukça ilgi çekmişe benziyor. Uzun zamandır iddialı ve çok satanlar listelerini alt üst edecek parfümler piyasaya süremeyen Carolina Herrera anlaşılan Good Girl’e oldukça önem veriyor. Güçlü bir pazarlama kampanyasıyla satışa sunulan Good Girl, kısa sürede hedefine ulaşmış gibi görünüyor.

Good Girl, modern kadının dualitesinden ilhamını alıyor anladığımız kadarıyla. Carolina Herrera bu parfümü “cüretkar ve seksi, şık ve esrarengiz, iyi ve kötü” olarak tanımlamış. Ayrıca “Good Girl’ün gizemli duygusallığı modern aynı zamanda sofistike bir koku yaratır” denmiş. Kokusunun içeriğindeyse beyaz çiçekler (yasemin ve sümbülteber) ve kahve-kakao öne çıkarılmış.

Good Girl’ün açılışı şekerli turunçgil meyveleri benzeri kokuyla gerçekleşiyor. Üst notaları ferah değil ve oldukça tatlı. Lezzetli başlangıcı farklı ya da ilginç olmasa da hoş denebilir. Orta kısımda tatlılık biraz azalsa da devam ediyor. Meyvelerin yerini orta kısımda beyaz çiçekler alıyor. Yasemin-sümbülteber kuru ve keskin değiller aksine çikolatamsı tatlılığın içine adeta yedirilmişler. Son bölümde tatlılık biraz daha azalıyor ve azıcık sabunsu çiçekler ve misk kapanışı yapıyor.

Good Girl, şekerli çiçeklerin, bir parça ekşimsi turunçgillerin, tonka fasulyesinin ve seyreltilmiş hissi veren sıkıcı miskin egemenliğinde denebilir. Günümüzün yeni nesil modern parfümlerinin tipik örneği aynı zamanda. Bolca tatlılık, ferah olmayan lezzetli turunçgiller, abartılı şekilde kadınsı olmayan çiçekler, misk ve tonka fasulyesiyle, koku profili anlamında şaşırtmıyor Good Girl.

Tabii parfümün kalitesinin harika olmadığını söylemek zorundayım. Genel kompozisyon biraz karmaşık ve karakterden yoksun. Evet, biliyoruz çok satılması için tasarlanan bir konsept Good Girl ve olabildiğince fazla kişiye ulaşması lazım ama başından sonuna kadar çarpıcılıktan ve etkileyicilikten uzak, kısa süre sonra unutulmaya yüz tutabilecek, sizi özel hissettirmeyecek bir arkadaş.

Sonuç olarak onu çok sevdiğimi söyleyemem ama berbatta bulmadım. Kadın parfümü olmasına rağmen şaşırtıcı derecede uniseks kullanıma yakın duruyor. Bir başka konu da içeriğinde kahvenin olduğundan bahsedilmiş resmi tanıtımında. Çok bariz ve yoğun kahve kokusu algılamadım Good Girl’de. Bu parfümü tanımlamak için kahve merkezli demek pek mümkün değil. Bu anlamda neyle karşılaşacağınızı bilmenizi isterim.

EDP formundaki Good Girl’ün kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk yarım saat fena değil, sonrasında normale dönüyor. Tam bir kış parfümü olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Kokusunu Louise Turner tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

3 Şubat 2019 Pazar

Giorgio Armani – Stronger With You (2017)

Giorgio Armani markasının Emporio Armani serisine ait parfümler genellikle oldukça hoşuma gider. Belli bir koku tarzını izlediğini düşündüğüm Emporio Armaniler, yumuşak ve cazibeli vanilyayı parfümlerinde sık sık kullanıyorlar. Kadın-erkek ayrımı olmaksızın birçok Emporio Armani’de bu vanilyalı dokunuşa şahit oldum ve çoğunlukla kendime yakın buldum.

2017 yılında Emporio Armani serisi iki yeni parfümle tanıştırdı bizi. Erkek için olanı Stronger With You iken kadınlara yönelik parfümlerinin ismiyse Because It’s You oldu. Her ne kadar kimi parfümseverler bu yeni parfümlerin isimlerini saçma bulup eleştirseler de gördüğüm kadarıyla epey ilgi çekti bu iki yeni parfüm. Bir süredir kullandığım erkek için olan Stronger With You’nun tanıtımında Giorgio Armani “Büyüleyici, gizemli, kendine güvenen” ifadelerini kullanmış. Ayrıca bu parfümde “Vanilla Jungle Essence” isimli bir içerik kullanmışlar. Yine bu parfümde, kokular dünyasında pek alışık olmadığımız kestane akorunu kullanmış Giorgio Armani. Bakalım ortaya nasıl bir parfüm çıkmış.

Stronger With You’nun açılışı şekerli turunçgiller ve vanilyalı meyvelerle gerçekleşiyor. Kısa süre sonra ferah olmayan ve lezzetli üst notalar yerini orta bölüme bırakıyor. Orta notalarda kremsi vanilya yine ortama hakimken, yumuşak baharatlar kendisini gösteriyor. Kakule ve biberi andıran sıcak baharatlarla kremsi vanilya orta bölümü daha da güzelleştiriyor. Son bölümde vanilya daha az tatlı haliyle orada duruyor. Odunsu notalarla (sedir ağacı muhtemelen) yumuşak vanilya tende dururken, baharatlar artık kapanışta hissedilmiyor.

Karşımızda çok tanıdık bir aroma var: baharatlı vanilya. Giorgio Armani, günümüzün yeni nesil modern erkek parfümlerine yatırım yapmaya devam ediyor anlaşılan. Oldukça tatlı kokan ve kremsi/lezzetli davranan vanilyaya eşlik eden kakule-biber ve sonlardaki sedir ağacı, yeni nesil onlarca erkek parfümde uygulanan bir formül diyebiliriz. Çoğu marka bu içerikleri kullanırken gayet özensiz, baştan savma ve sıkıcı davranırken, Giorgio Armani, Stronger With You’da yapaylığa pek yer vermemiş ve belli kalitenin üzerinde içerikler kullanmış sanki. Benim gibi vanilya kokusu severe bile eziyet eden çoğu yeni nesil berbat ve kalitesiz vanilya kullanımı Stronger With You’da neyse ki yok. Yumuşacık hatta tropikal bir içki kıvamındaki vanilya sizinle flört ediyor. Bu anlamda başarılı buldum kokusunu.

Parfümün resmi tanıtımında dikkatimi çeken iki nota vardı: Adaçayı ve kestane. Genellikle yazlık ve ferah parfümlerde kullanılan adaçayını algılayamadım. Her kış bol bol kestane tüketen birisi olarak da baskın kestane tadı/kokusuyla karşılaşmadım Stronger With You’da.

Sonuç olarak hoş ve güzel bir vanilyalı baharat parfümü. Çok farklı veya yaratıcı değil. Müthiş bir derinliğe sahip olmadığı açık. Yine de sizi mutlu edecek, etraftan kadın-erkek güzel tepkiler alacağınız güvenli bir arkadaş diyebilirim. Tarz olarak Tom Ford – Noir Extreme ve Noir Pour Femme’ye benzettim. Zaman zaman çikolatamsı, karamelimsi kokusu belki de bu iki parfüme benzetmeme sebep oldu Stronger With You’yu.

EDT formundaki Stronger With You, kimi kullanıcıların iddia ettiği gibi performans anlamında harikalar yaratamadı bende. Kalıcılığı normal ve etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Hoş bir ofis kokusu olarak da düşünülebilir.

Tabii ki kış mevsimine uyacaktır Stronger With You. Modern tarzıyla her ortama uyum sağlayacaktır. Kokusunu Cecile Matton tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

30 Ocak 2019 Çarşamba

Vertus – Monarch (2017)

Vertus’un 2017 yılında piyasaya sürdüğü yedi parfümden birisi olan Monarch, son zamanlarda bana en çok sorulan eserlerden birisi. Oldukça merak edilen Monarch, bu ilginin sonunda benim de radarıma girdi ve artık kullanma zamanının geldiğini düşünüyorum.

Bütün parfümleri gibi uniseks olarak pazarlanan Vertus’un Monarch’ı resmi tanıtımında ismiyle uyumlu olarak monarşiden, krallıktan, hükmetmekten ve lüksten bahsedilmiş. Parfümün başlangıcı limon ve aromatik otlarla gerçekleşiyor. Bir parça ardıçın da eklendiği üst notalar gayet güzel. Orta kısımda partiye baharatlar katılıyor. Karanfil bütün ağırlığıyla orta kısmı domine ediyor. Bir karanfil sever olarak orta bölümü beğendim. Son kısımda baharatlara miske ve balzamsı notalar ekleniyor. Kapanışta miskli bir sıradanlık var diyebilirim.

Monarch, 1980’li yılların erkeksi aromatik fujerlerini hatırlattı bana. Özellikle limon-ardıç-karanfilin verilişi hoş bir sürpriz olmuş. Tatlı baharatlar ve tatlı miske eklenen aromatik otlar, limon ve ardıç ilginç bir koku ortaya çıkarmış. Zaman zaman kola aromalı jelibonlara benzettiğim Monarch’ta tatlılık var ama insanın içini bayan, bıktırıcı modern parfümlerdeki kadar değil. Çoğu zaman erkeksi nüansları hissettiren Monarch, kadın kullanımından ziyade erkek tarafına yakın duruyor.

Monarch, hem eski tarz parfümleri andırırken, hem de modern dünyayla bağını koparmıyor. Parfümlerde en sevdiğim notalar olan limon-ardıç-karanfil-bibere içeriğinde yer veren Monarch, garip şekilde zaman zaman naneli akide şekerlerini anımsattı bana ya da zihnim oyun oynuyor.

Monarch, farklı bir çalışma gibi duruyor. Ne tam anlamıyla çiçeksi ne son yılların popüler içerikleri öd ağacı ve tütsüye yer vermiş ne de piyasaya işi parfümler gibi kokuyor. Kendisine ait tarzı olan hoş bir parfüm ama aşık olduğum da söylenemez. Günlük kullanıma da akşamları çıkmalara da uyum sağlayabilecek Monarch’ın performansı harikalar yaratamıyor. İlk patlama dışında tene ve kıyafete yakın duruyor. Kalıcılığı ise fena değil.

Kimi kullanıcıların Clive Christian’ın X For Men’ine benzettiğini görüyorum Monarch’ı. Evet, tarz olarak birbirlerini andırıyorlar ama birebir anlamda benzerlik var diyemem. X For Men daha ananas tarzı meyvemsi ve tarçınlı-sedir ağacı gibi kokarken, Monarch karanfilli, aromatik otlu, mentollü düzlemde ilerliyor.

EDP formunda Monarch. Çok sıcak yaz mevsimi dışında her dönem kullanılabileceğini düşündüğüm Monarch’ın en iyi sonucu ılık ilkbahar zamanında vereceğini hissediyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5