1 Mayıs 2018 Salı

Bois 1920 – Extreme 1920 (2005)

“Geçici heveslerin, modaların ve taklitlerin ötesinde. Özgür ruhlu bir erkeğin etrafa yaydığı cazibenin görüntüsünü hatırlatan yaratıcı bir parfüm. Extreme 1920, şu üç notanın benzersiz dengesini içerir: Calabria bergamotunun ferah yeşilliği, yasemin ve sardunyanın yoğun buketi, Burbon vanilyanın ve Brezilya tonka fasulyesinin tensel tatlılığı.”

Yukarıdaki satırlar İtalya merkezli niş parfümevi Bois 1920’nin 2005 yılı çıkışlı parfümü Extreme 1920’nin tanıtım yazısı. Markanın sahibi Enzo Galardi’nin bir söyleşisinde en çok ilgi gören parfümlerinin Classic 1920 olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Hatta müşterilerinin büyük çoğunluğunun 1920 Classic’i ilk koklamadan hemen sonra satın aldıklarını söylediği de aklımda. Markanın en çok satan parfümü Classic 1920’nin Extreme versiyonu da çıkmıştı uzun zaman önce. Epeydir dolabımda duran ve artık deneme zamanımın geldiğini hissettiğim Extreme 1920 şimdi bizlerle.

Parfümün açılışı eskileri çağrıştıran tozlu bergamot ve aromatik otlarla gerçekleşiyor. Başlangıçta adaçayı ve bergamotun olduğunu söyleyebilirim. Nostaljik erkek parfümlerini andıran üst notaları kaliteli ama bana göre değil. Orta kısımda parfümün retro erkek koku tarzı devam ediyor. Orta bölümde bergamot iyice geriye çekilirken lavanta ve bir parça paçuli devreye giriyor. 1980’li yılların aromatik fujerlerini andıran orta bölümdeki buruk lavanta gayet erkeksi ve neredeyse karanlık. Yine kaliteli orta notalar ama yine bana uzak kokusu. Son bölümde erkeksi hissiyat hala var. Fazlaca şekerli olmayan vanilya ve tonka fasulyesi kapanışa imzalarını atıyor. Sanırım en çok alt notalarını beğendim.

Extreme 1920, tam bir erkek parfümü. Zaten bu durumu kendi sitelerinde açıkça dile getiriyorlar. Kokusuysa eski tarz, yabancıların “berber dükkanı” dedikleri erkeksi aromatik fujerlere oldukça benziyor. Erkekler iyi bilir ki berber dükkanına girdiğinizde sizi tarif etmesi imkansız bir koku karşılar ve işin ilginci hemen hemen bütün berber dükkanları böyle kokar. Biraz kolonya, biraz traş köpüğü hatta az önce çalışmış fön makinesinin karışımı o garip kokudur berber dükkanı teriminin karşılığı.

Parfümün genelinde lavanta, paçuli ve tonka fasulyesi öne çıkıyor. Buruk ve nostaljik lavanta, onu hem erkeksi tarafa çekiyor hem de Extreme 1920’nin sıradan ve modern piyasa parfümü olmadığı mesajını güçlü şekilde veriyor. Evet, o yeni nesil bol şekerli baharatlı, derili erkek parfümlerine yakın durmuyor. 2005 yılında piyasaya sürülmesine rağmen, bilinçli olarak eskilere gönderme yapıyor her bir notasıyla. Bu da onun amacını ortaya koyuyor.

Sonuç olarak 1980’li yılları hatırlatan fujer yapısıyla, yaşı otuzların üzerindeki erkekleri, nostalji seven koku fanatiklerini ve yüksek kaliteli, erkeksi, hafiften baba parfümü arayan koleksiyonerleri hedeflediğini düşünüyorum. Koku olarak biraz Azzaro Pour Homme, Givenchy – Gentleman ve Zino Davidoff’u çağrıştırdığını söyleyebilirim.

Yapaylığın veya rahatsız edici uyumsuzluğun rastlanmadığı Extreme 1920, bir niş parfümden beklenecek kadar kaliteli. Kokusu bu tarzı sevenler için harika bir deneyim olacaktır. Ama benim bu tarz kokulara pek ilgimin olmadığını düşünecek olursam, kendim için kullanılabilir bulmadığımı ifade etmek isterim. Ben daha aromatik turunçgilli şiprelerin erkeğiyim sanırım. Bu tür aromatik fujerleri bir türlü sevemiyorum. Yine de bu tarz parfümleri seviyorsanız muhakkak deneme listenize almanızı öneririm.

Extreme 1920 EDT formunda. Kalıcılığı eh işte, fark edilirliği yüksek değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın gibi duruyor. Günlük kullanıma hatta resmi kıyafetlere de rahatlıkla uyum sağlayacaktır. Etraftan pek övgüler alacağınızı sanmasam da parfümü kendisi için kullanan alfa erkekleri onu sevecektir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

26 Nisan 2018 Perşembe

Estee Lauder – Modern Muse Nuit (2016)

“Gösterişli çiçeksi notalar, lezzetli meyveler ve ışıltılı bir güzellik.”

Yukarıdaki cümle, Estee Lauder’in 2013 yılında piyasaya sürdüğü ve oldukça ilgi gören Modern Muse serisinin yeni üyesi Nuit’in tanıtımına ait. Modern Muse kadın parfüm ailesi genişlerken 2016 çıkışlı Nuit versiyonu ablasının daha derin ve bağımlılık yapan versiyonu olarak pazarlanmaya devam ediliyor. Resmi olarak açıklanan notalarındaki rom ilgimi çekmedi değil. Böyle bir kadın parfümüne içki temasının eklenmesi bakalım nasıl bir sonuç çıkarmış karşımıza.

Kendi sitelerinde oryantal çiçeksi olarak sınıflandırılan Modern Muse Nuit’in açılışı lezzetli meyvelerle gerçekleşiyor. Tatlı ve neredeyse çikolatamsı meyveler çok güzel. Orta bölümde tatlı meyveler geride kalırken çiçeksi taraf öne çıkıyor. Yasemin yine karamelimsi, lezzetli şekilde veriliyor orta notalarda. Benim için biraz fazla çiçeksi orta kısım. Sonlarda amber oldukça etkili. Pek sevemediğim tarzda verilen amber hafiften baş ağrısı yapmaya yakın duruyor ne yazık ki.

Modern Muse Nuit, yarı karanlık, meyveli-çiçeksi çikolatamsı-karamelimsi bir deneme gibi. Parfüme o lezzeti veren vanilyamsı notalar, gayet yumuşak verilmiş. Genel olarak tatlılık her daim fazlaca var. Bu anlamda günümüzün birçok modern kadınsı parfümden farklı değil. Fakat meyvelerin ve çiçeksiliğin verilişi belli bir düzeyde. Muhteşem olmasa da idare edebilecek bir kadın parfümü Modern Muse Nuit.

Nuit’in amacı ismi gibi karanlık-gece kullanımlarına ağırlık verilmesi büyük ihtimalle. Eğer Modern Muse serisini bütün olarak düşünecek olursak Nuit versiyonu daha özel buluşmalar ve gece dışarı çıkma parfümü gibi düşünülebilir. Bu anlamda genç kız kokusu olmaktan ziyade 25 yaş üzerine seslenebilir.

Sonuç olarak Nuit bende çok ilginç anılar bırakmadı, koku hafızamda devrim yapamadı. Ortalama bir tatlı, vanilyamsı, amberli, miskli bir arkadaş. Kullanılan amber beni rahatsız etse de siz yine de deneme listenize alın. La Vie Est Belle veya Prada Candy’e rakip olmasını beklediğim Modern Muse Nuit’in, güçlü adaylar karşısında pek şansı yok gibi.

EDP formundaki Modern Muse Nuit’in kalıcılığı eh işte, etrafa yayılımı iyi değil. Bu anlamda tenimle pek barışamadı Nuit. Sonbahar-kış kullanımına yakın olduğunu söyleyebilirim.

Koku Güzelliği:10/6

21 Nisan 2018 Cumartesi

Sammarco – Vitrum (2013)

İtalyanların niş parfümeri sektöründeki atakları son yıllarda iyice görünür olmaya başladı. Birbiri ardına karşımıza çıkan İtalya merkezli niş parfümevleri gayet başarılı işlere imza atıyorlar. 2013 yılında Giovanni Sammarco’nun kurduğu niş parfümevi, sahibinin soyadıyla anılıyor. İtalya’da doğup büyüyen Giovanni Sammarco’nun hukuk alanında yüksek lisans derecesi olmasına rağmen o aşık olduğu parfümeri sektörüne yönelmiş ve İsviçre’de kendi markasını oluşturmaya başlamış. Kendi kendisini yetiştiren bay Sammarco,  2013 yılında ilk parfümlerini piyasaya sürdü. 2018 yılı Nisan ayı itibariyle altı parfümlük koleksiyona sahip Sammarco.

Vitrum markanın ilk çıkan parfümlerinden. Kendi sitelerinde Vitrum’un Federica isimli bir gazeteci için yapıldığından bahsedilmiş. Sıra dışı verilmiş vetiver yağı, gül ve karabiber notaları vurgulanmış. Dumansı ve erkeksi yanından da bahsedilmiş Vitrum’un. Benim de ilk Sammarco deneyimim olması bakımından merakla denemeye koyuldum.

Vitrum’un açılışı oldukça sert, kuru, dumansı ve küflü vetiverle gerçekleşiyor. Burada sevmesi oldukça zor ağaçsılıktan bahsedebilirim. Kimi zaman ayakkabı boyalarını andıran üst notalarda deri de olabilir. Başlangıcı bana göre değil. Orta bölümde o küflü ve neredeyse hayvansı taraf geriye çekiliyor. Bu kısımda daha sevilesi vetiver kaşımıza çıkıyor. Karabiberin hafiften destek verdiği vetiver oldukça kaliteli ve hoş. Son bölümde vetiver temasına devam edilmiş. Kapanışta artık neredeyse saf bir vetiver var. Ne karabiber, ne bahsettikleri gül ve tozlu-küflü yapı alt notalara sirayet etmiyor. Hafiften yeşil, tatlılığı az, ferah, tuzlu, köksü ve nemli vetiver koklamaya değer. Harika bir vetiverle bitiriliyor Vitrum.

Vitrum, tabii ki bir vetiver parfümü, hem de her şeyiyle. Zaten gerek isminden gerekse tanıtımından dolayı vetiveri merkeze koyduğu anlaşılıyor Vitrum’un. Başlangıcındaki inanılmaz karanlık, tozlu, kuru ve çürümüş ağaçlara benzeyen o garip kokuyu atlatabilirseniz orta notalarda sizi daha yumuşak bir vetiver bekliyor. Her ne kadar o küflü koku yaklaşık 1-2 saat kadar sürse de orta kısmın sonlarına doğru neyseki etkisini kaybediyor. Bu andan itibaren vetiver sevenler için şölen denebilecek kısım başlıyor ve enfes bir şekilde kapanışı yapıyor Vitrum.

Şimdi arkadaşlar Vitrum’un açılışı benim için gerçekten berbat. Tahammül etmekte zorlandığım ilk bir saatlik kısımdan sonra parfümün yüksek kalitesine ve doğallığına şaşırmamak elde değil. Gerçekten de son zamanlarda denediğim en kaliteli vetiver kokusuna sahip, özellikle kapanışı. Bu anlamda vetiver sevenlerin denenmesi gereken bir eser. Vitrum’un hafiften Encre Noire’yi, birazcık da Kinsk’yi andırdığını söyleyebilirim. Sonlarıysa Sycomore’yi anımsatıyor. Bu benzetmeler eşliğinde Vitrum’un nasıl koktuğunu tahmin edebileceğinizi düşünüyorum.

Peki benim için durum ne? Vetiver hayranı olmadığımı biliyorum. İlk kullandığım zamanlarda da başlangıcı yüzünden oldukça olumsuz düşüncelere sahiptim Vitrum’la ilgili. Şimdiyse başlangıcını saymazsak çok iyi bir vetiver parfümü olduğunu düşünüyorum. Parfümün çok derin ve katmanlı olduğunu söyleyemem. Genel olarak tek düze ilerliyor ve koku zenginliği açısından harikalar yaratmıyor fakat bir niş markanın yapması gereken radikal koku formu çıkarma çalışması yapıldığını ve bunun da ilk bir saate sığdırıldığını sanıyorum. Parfümün sonrasını bir şekilde seviyorsunuz ama aşık olduğumu söyleyemem Vitrum’a.

Sonuç olarak vetiver koleksiyonerlerinin deneme listelerine almaları gereken bir parfüm Vitrum. Extrait de Parfum formundaki yapısıyla kalıcılık konusunda iyi yerde olan Vitrum, etrafa yayılımda iyi performans sergileyemiyor. Parfümün genelinin erkek kullanımına yakın olduğunu söyleyebilirim. Başlangıcı günlük kullanıma uymayacak gibiyken sonlara doğru gayet uyumlu bir arkadaş rolüne geçiveriyor.

Vitrum’un kokusunu Giovanni Sammarco tasarlamış. İlkbahar-sonbahar kullanımına yakın gibi duruyor.

Koku Güzelliği:10/6

16 Nisan 2018 Pazartesi

Boucheron – Jaipur Homme (1998)

Temelleri 1858 yılında Frederic Boucheron tarafından atılan mücevherat markası Boucheron, 2018 yılında 160. yaşını kutluyor. Paris’te küçük bir mağazada başlayan Boucheron ismi, bugün dünyanın en tanınmış mücevherat markalarından birisi durumunda. Zaman içinde saatler ve aksesuar alanlarında da ürünler veren Boucheron, 1980’li yılların sonlarından itibaren parfümeri sektörüne giriş yapmıştı. Boucheron Pour Homme ve Jaipur Homme markanın öne çıkan iki erkek parfümü olarak gösterilebilir.

1998 çıkışlı Jaipur’u uzun yıllar önce kullanmış ve oldukça beğenmiştim. Aradan geçen yılların ardından yeniden şans vermek istedim Jaipur Homme’ye. İsminden de anlaşılacağı üzere ilhamını Hindistan’ın ünlü şehri Jaipur’daki müthiş bahçelerden almış. Kendi sitelerinde oryantal baharatlı olarak sınıflandırılmış. Bakalım aradan geçen zaman içinde Jaipur Homme hakkındaki düşüncelerim ne kadar değişmiş.

Jaipur’un açılışı eski tarz berber dükkanı denilen turunçgillerle gerçekleşiyor. Çoğu kişinin eski ve yaşlı bulduğu açılışı tozlu şiprelerden ziyade 1980’lerin aromatik fujerlerini anımsatıyor. Ferah olmayan ve hafiften buruk bergamot etkileyici değil. İlerleyen dakikalarda turunçgiller geride kalırken baharatlar bütün ağırlığını koyuyor. Keskin ve baskın baharatlardan algılayabildiklerim tarçın, küçük hindistan cevizi ve azıcık da karanfil. Tabii tarçın her daim ön planda Jaipur Homme’de. Son bölümde kuru baharatlara eşlik eden yumuşak vanilya karşılıyor bizi. Hafiften pudramsı vanilya son bölümü domine ediyor. En sevdiğim yeri oluyor alt notalar.

Jaipur Homme, tam bir vanilyalı baharat parfümü. Hatta özele inecek olursam tarçın ve vanilya üzerine kurgulanmış. Orta bölümden itibaren etkisini iyice arttıran baharatlar, güncel kullanımların aksine oldukça keskin, net, neredeyse kuru ve hafiften metalik. Sonlardaki vanilya gayet sahiplenici ve metalik baharatların hatalarını örtecek kadar şefkatli. Başlardaki fujer yapısı ise herkese göre değil.

Benim için hoş bir nostalji oldu Jaipur Homme. Yanlışım yoksa 5-6 yıl sonra ilk defa kullandım ve o günlere geri gittim. Parfümlerin böyle güzel etkisi de oluyor hatıralarda. Eskiden denediğim Jaipur Homme’u daha doğal ve daha vanilyalı olarak hatırlıyorum. Muhtemelen yıllar için reformülasyon geçirdi ve denediğim güncel hali yapaylık sınırında dolaşıyor. Başlangıcı pek keyifli değil, orta kısımdaki tarçınsa metalik verilmiş. Ne yalan söyleyeyim eski tadı alamasam da sonlardaki vanilya durumu birazcık kurtarıyor.

Eğer içeriğinde erkeksi esintiler barındıran tarçınlı vanilya parfümü arıyorsanız size hitap edecektir. Çok genç arkadaşlardan ziyade biraz daha orta yaş gurubuna yakın duruyor Jaipur Homme. Yeni nesil bol şekerli piyasa kokularından uzak duruyor. Tatlılığın sınırlı kullanımı bu anlamda sevindirici. Gerek resmi kıyafete gerekse günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlayacaktır.

Benim kullandığım EDT olanıydı. Bir de EDP versiyonu var ki henüz kullanmadım onu. Kalıcılığı iyi, fark edilirliği ortalama seviyelerde. Tam bir kış parfümü. Kokusunun tasarımını ünlü burun Annick Menardo yapmış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

11 Nisan 2018 Çarşamba

Profumi del Forte - Versilia Vintage Ambra Mediterranea (2009)

Eşsiz Akdeniz manzaraları, yöresel etkiler ve kokusal anlamda servet sayılabilecek birikim… İtalya’nın Akdeniz’e açılan kapılarından Versilia bölgesi sadece İtalyan jet-set’ini cezp etmiyor, Avrupa’nın Riviera’larından birisi olarak her daim ilgi görüyor. Coğrafi olarak Toskana’nın parçası olan Versilia, Fransa sınırına kısmen yakın sayılabilecek tam bir deniz-kum-güneş cenneti.

Versilia’nın Forte dei Marmi bölgesinde, 2007 yılında yeni bir niş parfüm markasının doğuşuna tanık oldu koku sektörü. Enzo Torre isimli bir adam, Toskana’nın antik dönemlerden gelen sanat geleneğine atıfta bulunarak Profumi del Forte niş parfümevini kurdu. Markanın amacının sadece en iyi ham maddeleri kullanarak ve onları elle karıştırarak, kullanıcılarına en üst düzeyde koku deneyimi sağlamak olduğunu söyleyebiliriz. Bay Torre’nin Versilia sahil beldesinin zamansız tarzından ilham alarak kurduğu atölyesinden çıkan parfümler dünyadaki butik mağazaların raflarını süslüyor.

Profumi del Forte’nin Versilia serisinin üyesi olan Versilia Vintage Ambra Mediterranea’yı bir süredir kullanıyorum. İlk Profumi del Forte deneyimim olarak ismindeki Akdeniz vurgusunun ilgimi fazlasıyla çektiğini söyleyebilirim. Zaten parfümün tanıtımında da Akdeniz’e gönderme yapılmış. Bakalım Versilia Vintage Ambra Mediterranea nasıl bir arkadaş.

Parfümün açılışı ağır ve koyu amberle gerçekleşiyor. Oldukça yoğun açılışta bir parça deri ve sıcak reçinelerin olduğunu düşünüyorum. Eski, tozlu ve egzotik üst notalarını herkes sevemeyebilir. Orta bölümde neyse ki biraz sakinleşiyor kokusu. Parfüme ismini veren amber hala güçlü şekilde temsil ediliyor orta kısımda. Burada ambere dumansı kuru baharatlar eşlik ediyor. Sadece baharatlar değil karanlık tütsü de partideki yerini alıyor. Son kısımda amber hala etkili. Egzotik ambere bir parça vanilya ve sedir ağacı ekleniyor ki parfümün en kolay sevilebilen tarafı oluyor alt notalar.

Versilia Vintage Ambra Mediterranea, karanlık, dumansı, koyu ve dolgun bir amber parfümü. Eski-tozlu hissiyat veren amber baştan sona kadar etkili. İsminin hakkını verircesine egzotik ambere bulanmış bu aromada Akdeniz temasının nerede olduğunu düşündüm durdum ama bulamadım. Parfümlerin isimlerindeki Akdeniz teması ferah, deniz etkisi izlenimi uyandırır çoğu zaman ama kokusuna hiç yansımamış bu arkadaşın.

Versilia Vintage Ambra Mediterranea, gotik, kullanması ve sevmesi zor tematik bir parfüm. Onu kullandığınızda bırakın övgü almayı muhtemelen fazlasıyla zor bulunacaktır kokusu. Yine de bu tarzın başarılı örneklerinden birisi olarak düşünülebilir. Yapaylığın hissedilmediği derin ve retro hissiyat, niş parfüm kullandığınızı ve onun genel-geçer piyasaya kokularıyla alakası olmadığını size anlatıyor.

Versilia Vintage Ambra Mediterranea’yı kimler kullanabilir? Rodos şövalyeleri, mistik münzeviler, satanistler, okültizmle ilgilenen garip tipler, cadı avcıları, cellatlar ve sadece siyah kıyafetler giyen Death Metalciler. Evet, biraz abartıyorum ama şunu söyleyebilirim ki, herkese ve günlük kullanıma uymayacak bir parfüm. Onun içindir ki denemeden almayın dememe sanırım gerek yok.

Versilia Vintage Ambra Mediterranea’nın rakipleri kimler? Kendisi gibi niş rakipleri şunlar olabilir: Ambre 114, Ambre Sultan, Ambre Fetiche, L`Air du Desert Marocain, Ambre Dore ve Ambre Precieux. Bu tarz parfümlere ilginiz varsa deneme listenize almanızı öneririm.

Kokusunun tasarımını Arturetto Landi yapmış. EDP formunda. Kalıcılığı çok iyi. Fark edilirliği başlarda yüksek, sonrasında normal seyir izliyor. Erkek kullanımına yakın diyebilirim. Tam bir kış parfümü. Sıcak günlerde kullanmanızı önermem.

Koku Güzelliği:10/7