Bulgari – Aqua Pour Homme Marine (2008)
(Güncellenmiş inceleme)
2000'li yılların yaz
mevsimine uygun parfüm trendlerinde, hiç kuşkusuz akuatik denilen deniz-su
temalı kokuya sahip oyuncuların yeri yadsınamaz. Tuzlu deniz suyu, yosun ve
sahilde dolaşırken burnunuza gelen o harika kokular neden parfümlerin ana
nesnesi olmasın ki? Zaten parfüm üreticileri çoktan bu konuya el atmış durumda.
Hatta bence geç bile kalmışlardı.
Ünlü mücevher markası
Bulgari'de yükselen popülariteye karşı koyamamış gibi görünüyor. Deniz temalı
parfümü Aqua Pour Homme'un büyük ticari başarısından sonra, hemen yeni
parfümler piyasaya sürülmeye başlandı. 2013 yılı itibariyle beşe yükselmiş
durumda Aqua isimli Bulgari parfümleri. Sanırım artık Bulgari Aqua serisinden
bahsedebiliriz.
Bugünkü konuğum için
küçük kardeş dersem yanılmış olmam. Aqua Pour Homme'un yeterli olmadığından
mıdır yoksa daha farklı bir pazar payına oynadığından mıdır 2008 yılında
Aqua’nın Marine isimli versiyonu piyasaya sürüldü. Aqua Marine aromatik akuatik
olarak sınıflandırılmış.
İlk sıkıldığında
hafif tatlı limonla turunçgiller sizi karşılıyor. Turunçgil derken
greyfurt-bergamot ikilisini algılıyorum. Gayet ferah, modern ve canlı başlangıcı
var. Orta notalara geçildiğinde tatlı aromatik turunçgillere deniz yosunu
benzeri tuzluluk ve azıcık aromatik otlar ekleniyor. Bu andan itibaren
parfümümüz gerçek akuatik karakterine bürünüyor. Orta kısımda ciddi anlamda
ozonik his veren Calone kimyasalı kullanılmış. Parfüme deniz hissiyatını veren
bu öğe denilebilir. Başlangıcına göre daha sıradan orta notaları. Son olarak da
hafif aromatik odunsu notalar ile son buluyor. Hala tuzlu kokuyor diyebilirim
alt notaları. Kapanışı fena değil. Yani özetle: Tatlı turunçgiller, limon,
deniz esintileri ve odunsular.
Aqua Marine, abisi
Aqua Pour Homme’u özellikle orta notalarından itibaren oldukça andırıyor.
Marine versiyonu daha ferah, daha limonsu, daha deniz tuzu-yosunu hissi veren
yapıya sahip. Çok sıcak yaz günlerinde çoğumuz parfüm kullanmak istemeyiz. İşte
Aqua Marine tam da bu günler için tasarlanmış büyük ihtimalle. Sıcak,
rutubetli, tropikal mevsime sahip yerler için iyi bir seçenek olabilir. Deniz
kenarındaki kafede otururken yada plajda kullanımı rahatsızlık vermeyecektir.
İster istemez abisi
Aqua ile kıyaslıyorum zihnimde kokusunu. Gördüğüm kadarıyla Aqua Marine, daha
canlı, neşeli, basit, ferah, serin ve tuzlu. Aqua Pour Homme ise daha karanlık,
baharatlı, tatlı, yapay ve odunsu. Ana hatlarıyla birbirlerine benzeselerde
küçük nüanslar göze çarpıyor.
Aqua Marine, abisi
Aqua Pour Homme'dan çok daha akuatik diyebilirim. Tam deniz kenarı parfümü.
Hani sahilde yürürken, denizden gelen hafif bir esinti ile burnunuza
tuzlu-yosunlu deniz kokusu gelir. Aynen öyle işte Aqua Marine. Bu anlamda Aqua
Pour Homme'dan çok daha tuzlu.
Aqua Pour Homme'un
büyük şöhreti ve hayran kitlesi var. Bunun farkındayım. Fakat ikisi arasında
seçim yapacak olsam Aqua Marine bir adım daha önde olacaktır benim için.
Nedenlerini kısaca anlatayım.
Öncelikle Aqua
Marine, abisi kadar yoğun yapaylık barındırmıyor. Aqua Pour Homme bende bu
anlamda büyük hayal kırıklığı yaratmıştı. İkinci olarak Aqua'daki çok tatlı
odunsu notalar, Marine'de yok. Onun yerine daha tuzlu odunsu notalar
kullanılmış. İyiki de öyle yapılmış. Üçüncü olarak Aqua Pour Homme'un ismi
deniz temasını çağrıştırıyorsa da bana pek o hissi verememişti. Fakat Marine,
tam bir deniz kokusu. Ayrıca Aqua Marine, notaların kullanımı anlamında da
abisinden bir adım önde. Aqua Pour Homme'u kullanırken zaman zaman baş ağrısı
yaparken, Marine'de öyle bir duruma rastlamadım neyseki. Kabul etmem gerekir
ki, deniz kokusu hissiyatını en gerçekçi veren parfümlerden birisi Aqua Marine
oldu benim için. Tabiki denediklerim içinde.
Gelelim Aqua
Marine’nin can sıkan yönlerine. Orta notalarından itibaren alttan alta Calone
kullanımı hissettim. Bu da parfümün hafiften yapay kokmasını sağlamış. Evet
günümüzün bir çok akuatik parfümünde Calone kullanılıyor. Ama parfümörün biraz
daha saklayabilmesi lazımdı bence Calone'in o statik, ozonsu, yapay kokusunu.
Başka eksi yönü de çok düz çizgide ilerliyor. Başından sonuna kadar neredeyse
aynı kokuyor. Oldukça basit yapısı var.
Aqua Marine’nin
tasarımını ünlü burunlardan Jacques Cavallier yapmış. Ustaya tabiki saygım var
ama şahesere imza atmış hissi uyandırmadı bende. Kalite anlamında göz
dolduramıyor. Eğer bu tür hafif, ferah, serin, deniz esintileri olan parfüm
arıyorsanız seçeneklerden birisi de Aqua Marine olabilir.
Parfümlerle ilgili
kitapları bulunan yazar Chandler Burr, Aqua Marine'ye beş üzerinden iki yıldız
vermiş.
Kalıcılığı kıyafet
üzerinde iyi oldu. Farkedilirliği böylesine hafif ve ferah bir parfüm için normal
düzeyde. Otuz yaşın altındaki arkadaşlara daha çok uyacaktır. Genel olarak
“genç ve enerjik” havası var. Tam yaz parfümü. Siz yine de denemeden almayın.
Ne olur ne olmaz.
Not: Bu parfümü bana
ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Artıları:
+ Başlangıcındaki
limon-turunçgil kombinasyonu gayet güzel.
+ Parfüm kullanımının
eziyet haline gelebildiği çok sıcak günler için alternatiflerden birisi.
Eksileri:
- Özellikle orta
notalara doğru yapaylık hissi veriyor.
- Çok basit yapısı
var. Düz çizgide ilerliyor.
- Kalite anlamında
beklediğinizi veremeyebilir.
Koku Güzelliği:10/6.5