Dsquared² - Potion (2011) Markanın
yeni erkek parfümlerinden.
Hikaye, İtalyan asıllı
Catenacci ailesinin 1964 yılında ikiz çocuk sahibi olmaları ile başlıyor. Dokuz
çocuklu ailenin en küçük iki ferdi olan ikizler Dan ile Dean, Toronto'nun
banliyösünde büyüdüler. Modaya tutkun ikiz kardeşler, kendi kız kardeşlerine
kıyafet tasarlayarak bu büyülü dünyaya giriş yaptılar. 1983 yılında Newyork'a
taşındılar. Bir yıl sonra ise uluslararası moda sektörüne giriş yaptılar. 1991
yılında İtalya'ya giden kardeşler burada Gianni Versace ve Diesel'de tasarımcı
olarak çalıştılar. İlk erkek koleksiyonlarını ise 1994 yılında çıkardılar. Daha
sonrası ise tahmin edeceğiniz gibi. Başarılı işleri dünya çapında ilgi gören
iki kardeş, Dsquared² isimli markalarını hayata geçirdiler.
Dsquared², 2007 yılında
ilk parfümleri olan He Wood'u piyasaya sürdü. Şimdiye kadar on bir parfüme imza
atmışlar. Bugün inceleyeceğim Potion ise 2011 çıkışlı. Aromatik odunsu olarak sınıflandırılmış.
Potion'un başlangıcı biraz
nane ve ilginç bir deri ile gerçekleşiyor. Fakat nane biraz daha baskın. Deri
ise plastiğimsi halde. Çok ferah bir açılış değil. Garip bir başlangıcı var.
Daha önce rastlamadığım türden. İlerleyen dakikalarda yumuşak, yapay,
plastiğimsi odunsu notalar kendisini gösteriyor. Aromatik otlar grubundan olan
fesleğen destek veriyor odunsulara. Ayrıca baharatlar da hissediyorum.
Muhtemelen tarçın. Ama hala harika değil. Son kısımda ise çok güzel bir sürpriz
var. Hayvansal bir vanilya alt notalarda kendisini gösteriyor. Biraz da amber
var. Böylece de tenden ayrılıyor.
Geçelim detaylara.
Öncelikle ismine bakalım. Potion (iksir) iddialı bir
isim. Şimdi bu ismin arkasında sert, unutulması zor, rahatsız edici, konforsuz
ve saldırgan bir koku olması gerek bence. Fakat Potion ismiyle tezat
oluşturuyor. Yumuşak, sakin, tene yakın kalan, uysal bir parfüm gibi
davranıyor. Asla saldırgan yada iddialı değil. Daha çok konforlu diyebilirim.
Başlangıçtaki
nane-plastiğimsi deri kullanımını pek sevmedim. Normalde taze nane bitkisinin
kokusunu ve tadını çok severim. Ama nane parfümlerde kullanılınca hiç
sevemiyorum. Naneye eşlik eden deri ise yapay gibi. Açıklanan notalarında deri
olmamasına rağmen başlangıçtaki araba lastiği benzeri koku Bulgari - Black'i
hatırlatıyor.
Orta notalarda başrolü
yapay ve plastiğimsi odunsu notalar alıyor. Baharatlar ise adeta yardıma
koşmuşlar. Çünkü odunsulara eşlik eden tarçın, bence bu kısmın en güzel tarafı.
Son bölümde ise nefis bir vanilya var. Hafiften hayvansallık hissediyorum. Aynı
Calvin Klein'in güzel parfümü Obsession For Men gibi. Evet iki parfümün sonları
oldukça benziyor. Fakat Potion'da daha zayıf ve algılaması zor. Obsession For
Men'de daha belirgin.
Yaklaşık bir haftadır
Potion'u kullanıyorum. Hem kıyafetlerime hem de tenimde defalarca deneme
fırsatı buldum. Bu süre içinde sonları dışında çok etkileyici yada akılda
kalıcı bir kokusu olduğuna tanık olamadım. Bence ortalama bir
baharat-odunsular-amber kombinasyonu. Benim için daha fazlası olamadı. Potion
kötü bir parfüm değil. Hatta güvenli bile diyebilirim. Deneyen bir çok kişi
beğenecektir. Ama benim beğenilerime uymadığı açık.
Bir diğer konu ise orta
notalarından itibaren hissettiğim kontrollü yapaylık. Plastiğimsi-derimsi
odunsular bence parfümün en belirgin yanı. Adeta kokunun karakterini belirliyor
bu kısım. Fakat ben daha tütsümsü odunsuluğu sevdiğim için kendime yakın
bulamadım. Bazı yorumcular gül temasından bahsetmişler. Yoğun bir güle
rastlamadım kokusunda. Onun dışında Potion modern, kolay giyilebilen, güzel
iltifatlar alabileceğiniz, genç arkadaşları hedefleyen, hediye olarak
düşünebileceğiniz ve uzun süreli kullanımlarda sıkıcı olabilecek bir parfüm.
Kalite hissiyatı yüksek değil.
Orta kısmından itibaren
kokusu tatlılık barındırıyor. Fakat şekerli ve baygın bir tatlılık değil. Çok
iyi dengelenmiş. Zaten 2011 yılında üretilmiş bir parfümde tatlılık olmaması
düşünülemez. Yine de söyleyeyim. Eğer tatlı kokan parfümleri sevmiyorsanız size
göre olmayabilir.
Potion, 2003 yılında
üretilen ve şimdilerde üretimi bitirilmiş Gucci Pour Homme'a benzetilmiş. Ben
aralarında çok büyük benzerliğe rastlamadım. Bir kere Gucci Pour Homme çok
doğal kokan odunsu-tütsü kokusu. Potion da ise tütsü hiç yok. Gucci Pour Homme
daha karanlıkken, Potion daha açık karakterli. Potion daha tatlımsı iken Gucci
Pour Homme daha kuru. Potion daha genç işi ve günlük kullanıma uyacak gibiyken,
Gucci Pour Homme daha ciddi ve resmi.
Ana akım markalarda pek
görmediğimiz şey olan Eau de Parfum (EDP) konsantrasyonuna sahip. Fakat fark
edilirliği hem kıyafette hem de tenimde zayıf kaldı. Potion'u dünyaca ünlü
parfümör Annick Manerdo tasarlamış. Sonbahar-kış mevsiminde kullanmak uygun
olacaktır. 18-30 yaş grubu için daha iyi bir seçim sanki.
Artıları:
+ Son kısmını sevdim.
+ Genel olarak çoğu
kişinin beğenebileceğini düşünüyorum.
Eksileri:
- Başlangıcı çok ilgimi
çekmedi.
- Orta kısımdan itibaren
ortaya çıkan yapaylığı yadırgadım.
- Fark edilirliği zayıf.
Koku Güzelliği:10/6