Puredistance – M (2010)
Puredistance, Jan Ewoud
Vos tarafından kurulmuş niş parfüm evi olarak kayıtlara geçebilir. Jan Ewoud
Vos, fotoğraf sanatçılığı ve tasarımcılığın ardından parfümlerle de ilgilenmek
istemiş. 2010 yılında kurulan Puredistance, ilk yıl, üç parfüm piyasa sürdü.
Özellikle I isimli kadın parfümü oldukça ilgi çekti. Aynı yılın sonlarında M'de
piyasaya sürüldü. 2011 yılında hiçbir parfüm çıkarmayan marka, 2012’de Opardu,
2013 yılında Black'i görücüye çıkardı. Henüz üç yıllık bir parfüm evi ve sadece
beş parfüme sahipler. Sanırım ağır ağır ama sağlam adımlarla ilerlemek
istiyorlar.
Puredistance'ı takip
ettiğim yurt dışı parfüm platformlarında tanıdım. İsminden bu kadar çok
bahsedilen bir markanın ilgimi çekmemesi düşünülemezdi. Özellikle bugün
yazacağım M, adeta fenomen olmuş durumda. Böylesine talep gören ve hakkında bir
çok şey yazılan parfümün incelemesini vakit geçirmeden yazmak istedim. Markanın
kendisini nasıl konumlandırdığı ile ilgili gözlemlerimi de aktarmak istiyorum.
Evet bana da biraz garip
geldi ilk başta Puredistance. Jan Ewoud
Vos isimli neredeyse hiç tanınmayan bir adam. Niş parfüm dünyasında henüz üç
senelik yepyeni bir soluk. Acelesi olmayan bir marka olduklarını, son üç yılda
sadece 2 parfüm çıkararak kanıtlamış durumdalar. I ve M isimli iki parfümü
büyük ses getirmiş gibi görünüyor koku severler arasında.
Puredistance'ı fiyat
bağlamında ele alarak durumu açıklayayım. Puredistance’ın daha önce hiç bir
markada rastlamadığım 17.5 ml. şişelerinin fiyatlarının 165 Euro olduğunu
gördüğümde ne diyeceğimi bilemedim. Hele ki kendi sitelerinde 100 ml.
parfümlerinin 490 Euro olduğunu fark ettiğimde boğazıma küçük bir düğüm
takıldı. Acaba doğru görüyor muyum diye tekrar kontrol ettim. Çünkü bir şişe parfüm
için istenen bu müthiş rakam, dünyanın en pahalı markalarından birisi haline getiriyor
Puredistance'ı. Yani niş markaların bile neredeyse iki katından yüksek
fiyatlara satılması, onu niş üzeri bir segmente çıkarıyor. “Ultra lüks” sözünü
pek sevmesem de sanırım Puredistance için söylenebilir. Aynı Nasomatto, Amouage
veya Clive Christian gibi...
Otomobil dünyası ile
karşılaştırma yapacak olursam karşımızda Aston Martin var diyebilirim. Zaten
ilginç olan şey de M'in gri bir Aston Martin'den esinlenmiş olması. Bu bilgiyi
bizzat kendi sitelerinden edindiğimi belirtmem gerek. M’in tanıtımı şu minvalde
yapılmış:
"Puredistance - M
(erkek ve kadın için), oryantal, deri, şipre kategorisindedir. Görkemli,
şehvetli ve kompleks, aynı zamanda asil ve sofistikedir. Londra'da, parfüm profesörü
ve en önemli otoritelerden olan Roja Dove tarafından tasarlanmıştır. M, gri bir
Aston Martin'in iç mekanının konforlu şıklığından esinlenmiştir. M, klasik
anlamda deri şipre kokusudur. Beklenmeyen oryantalliği ile modern ve özgünlük
hissi verir. M, şık dumansı deri kokusu ile kuşatıcı ve konforludur. İlhamını,
James Bond'un arabasından almıştır."
M'in açılışı yoğun
portakal/portakal çiçeği ile gerçekleşiyor. Ferah ve hafif değil. Üst notalar
için derin, detaylı ve yoğun denebilir. Biraz Tauer'lerin açılışını hatırlattı
bana. Fakat Tauer'lerden çok daha başarılı bence. Başlangıcını sevdim. Orta
notalarda kokusu oldukça değişiyor. Portakalın yerini tatlımsı keskin baharatlar
ve deri alıyor. Derin, karanlık, dumansı ve egzotik. Baharat-deri ikilisine geri
planda meşe yosunu, amber ve kabe samanı (vetiver) destek veriyor. Yüksek
kaliteli baharatları çok sevdim. Orta notalar gayet başarılı. Sonlara
gelindiğinde karanlık yapı devam ediyor. Baharatların etkisi azalırken, tatlımsı
odunsu notalar kendisini gösteriyor. Tek düze ve vasat tatlı odunsu notalar
küçük çaplı hayal kırıklığı yarattı. Kapanışını hiç başarılı bulmadım ne yazık
ki.
Kendi sitelerindeki tanım
olan oryantal ve deriye katılmakla beraber, şipre bölümünün nerede olduğunu
çözemedim. M, koyu, karanlık, gotik bir baharat-deri-tütsü kombinasyonu gibi
geldi bana. Sonları dışında yüksek kaliteli, ilginç, gizemli ve dumansı.
Daha özele inecek
olursam, M, deriden ziyade baharat parfümü. Tarçın ve karanfil nefis
kullanılmış. Hatta kimi zaman mesir macunlarını hatırlattı bana. Tatlımsı
karanlık baharatlarla derinin güzel bir işbirliği var orta notalarda. Bu anda
karşımıza çıkan ikili bence parfümün en etkileyici kısmı. Tütsünün de hatırı
sayılır bir yeri var orta kısımdan itibaren. Alt notalarındaki sıradan odunsu
notalardan ise bahsetmeme gerek bile yok.
Zengin ve dumansı bir
deri-baharat kokusuna ihtiyacınız varsa Puredistance'ın kapısını çalmanız gerekecek
gibi. Genel anlamda güzel bir arkadaş. Dolu dolu bir parfüm kokladığınızı
hissediyorsunuz. Güçlü ve sağlam yapısı sizi memnun edecektir. Zaman zaman
serseri zaman zaman depresif zaman zaman gizemli kokusuyla farklı bir deneyim
yaşatacağını düşünüyorum size.
Kendi sitelerinde M’in
şipre yönü vurgulanmış. Peki M, şipre mi? Bence kesinlikle değil. Belki
başlangıcı için azıcık şipremsi denebilir. Fakat modern bir kokuya sahip
olduğunu düşünüyorum. Eğer muhakkak bir şeye benzetilecekse, aromatik fujerlara
daha yakın olduğu söylenebilir. Fakat çok güvenli kokmadığını söylemem gerek.
Her deneyen arkadaşın sevebileceği gibi değil. Kullanması zor bir koku gibi
duruyor. Karşı cinsten övgüler almak istiyorsanız M, iyi bir seçenek
olmayabilir.
Değinmem gereken önemli
bir durum daha var. M'in konsantrasyonu Parfum Extrait olarak verilmiş. Kendi
sitelerinde %25 konsantre parfüm yağı olarak sunulmuş. Yani EDP'lerden bile
daha yüksek bir oran. Çok az marka Parfum Extrait olarak üretim yapıyor. Aklıma
ilk olarak Nasomatto geliyor. Bir de bazı markaların çok az parfüm için limitli
üretim olarak sürdükleri kokularda kullanılıyor. Yani türünün az rastlanan
örneklerinden Puredistance parfümleri. Fakat bu durum fark edilirliğini o kadar
da etkilememiş. Kalıcılığı gayet iyi.
Parfümün tasarımcısı Roja
Dove. M, uniseks olarak parfüm severlerin beğenisine sunulmuş. Oldukça şaşırdım
bu duruma. Bence gayet erkeksi duruşa sahip. Bu parfümü bir kadının üzerinde
pek hayal edemiyorum. Onun içindir ki erkek arkadaşlar listelerine alsalar iyi
olur. Tam bir sonbahar-kış parfümü. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir.
Koku Güzelliği:10/8