Joop – Go (2006)
1944 yılında doğmuş
Wolfgang Joop. Almanya kökenli. Üniversitede pazarlama psikolojisi okumuş.
Fakat asıl yapmak istediğinin bu olmadığını kısa sürede anlamış. Daha sonra
Berlin'de moda tasarım bölümünde okumuş. 1978 yılındaki tasarım serisi büyük ün
kazandırmış ona. Ünlü olup tanınmasını bu tarihe borçlu diyebiliriz. Ve
sonrasında başarı basamaklarını tırmanmış Wolfgang Joop. Hatta markasının
isminin sonuna ünlem işareti koyarak, kendisini rakiplerinden ayırıyor.
1987 yılında parfüm işine
giren Joop!, 2013 yılı itibariyle 35 civarında parfüme imza atmış. Coty ile
sözleşme imzalayan Joop'un bütün yeni parfümlerine bu marka imza atıyor. Bugün
inceleyeceğim Go'da Coty şirketi tarafından üretilmiş. Fragrantica'da odunsu
aromatik olarak sınıflandırılmış. Bence de doğru bir sınıflandırma. Tanıtımı
ise şöyle: "Neşeli, tutkulu, tensel bir koku. Hayattan zevk alan özgür ruhlu
erkekler için tasarlanmıştır. Sıcak, odunsu, baharatlı ve erkeksi."
Parfümü ilk sıktığımda
karşıma tatlı turunçgiller ve tatlımsı meyveler çıkıyor. Portakal-mandalina
benzeri turunçgiller çok güzel diyebilirim rahatlıkla. Aslında daha çok modern
meyvemsi açılışı var. Gayet doğal, aromatik ve ferah. Üst notalarını sevdim
Go'nun. Orta kısma geçilince turunçgillerin etkisi kalmıyor. Onun yerine
tatlımsı meyveler geçiyor. Açıklanan notalarında rhubarb isimli tropikal meyve
var. Sanırım bu tatlımsı meyvemsilik rhubarbdan geliyor. Orta kısımda parfüm biraz daha tatlanıyor ve
şekerli hale geliyor. Alttan alta baharatlar da hissediyorum. Azıcık da şekerli
menekşe. Orta kısım yapay ve çok ilginç değil. Alt notalarında yapay
odunsuların ağırlığı daha da artıyor. Son kısmını hiç sevmedim Go'nun.
Go, günümüzün modern,
tatlı, meyveli parfümlerinden birisi. Ana ekseni rhubarb ve turunçgiller
oluşturuyor. İkinci baskın öğe ise yapay ve plastiğimsi odunsu notalar. Orta kısımdan
itibaren kendisini gösteren plastiğimsi yapaylık, öncelikle rhubarb meyvesi ile
sonrasında odunsu notalar ile devam ediyor. Yumuşak tatlı baharatlar çok baskın
değil. Ayrıca erkeksi çiçekler de bazen kendilerini gösteriyor.
Go, yüksek kaliteli bir
parfüm değil. Orta kısımdan itibaren beliren plastiğimsi yapaylık, parfümün en
temel sorunu. Sanırım parfümün de bu kadar vasat olmasının en büyük sorumlusu.
Bir marka neden bu kadar göstere göstere yapaylığa prim verir ve kaliteyi
düşürür? Anlamak zor.
Aslında tahmin ediyorum.
Joop!, Go ile genç erkekleri hedeflemiş. Modern, canlı, pozitif. Tam bir piyasa
parfümü diyebilirim. Çoğu insanın beğenebileceği yapıda. Amaç çok satan
ortalama modern bir parfüm ise Go bunu başarabilir. Ama anladığım kadarıyla Go
büyük ticari başarı yakalayabilen arkadaşlardan değil. Çok fazla kullanana
rastlamadım. Sanırım Jump'ın gerisinde kalmış. Tabiki markanın en büyük hiti
olan Joop! Homme'u saymıyorum bile.
Go, her kullanışımda,
orta notalarından itibaren hissedilir derecede baş ağrısı yaptı. Bir tarafım
Go'yu sevmek isterken, diğer taraftan bütün gün baş ağrısı ile uğraşmak hoş
olmuyor. Onun içindir ki Go, hiç bir zaman tercih edeceğim parfümlerden değil.
Açıklanan notalarında
rhubarb isimli tropikal meyve olduğundan bahsetmiştim. Bu meyve Givenchy'nin
popüler parfümü Xeryus Rouge'da da kullanılmış. Zaten orta kısımdan itibaren
Xeryus Rouge'a biraz benziyor. Her iki parfümdeki yapay plastiğimsi odunsu notalar
ve rhubarb, yakın kokular olduklarını düşündürdü. Hatta Xeryus Rouge'da aynı
şekilde baş ağrısı yapmıştı bende. Acaba fail rhubarb mı? Kim bilir.
Günlük kullanıma
rahatlıkla uyabilecek hatta güvenli sayılabilecek parfümlerden Go. Eğer sizde
baş ağrısı yapma riskini göze alıyorsanız, etraftan güzel tepkiler geleceğini düşünüyorum
size. Özellikle başlangıcı gayet başarılı.
Bazı yorumcular Go'yu
ferah ve yaz mevsimi için ideal olarak anlatmışlar. Bence başlangıcı dışında o
kadar da ferah kokusu yok. Hatta bol şekerli yapısı, sıcak yaz günlerinde
rahatsız edici bile olacaktır. Zaten sıcak günlerde denediğimde pek iyi
sonuçlar alamadım. Fakat akşam serinliğinde daha güzel durdu üzerimde Go. Onun
içindir ki yaz mevsimi dışında her zaman kullanılabilir. Şişesinin yeşil
olduğuna bakıp da yeşil çiçeksi bir parfüm beklemeyin. Çünkü değil. Tabiki menekşe kısmını saymazsam.
Go'yu bir çok ana akım
markaya işler yapan Sophie Labbe tasarlamış. Luca Turin'in kitabında Go, güllü
turunçgil olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden bir yıldız verilerek çok
kötü bulunmuş.
Artıları:
+ Başlangıcı güzel.
Eksileri:
- Orta kısmı çok yapay.
- Son kısmı sıradan.
- Fark edilirliği zayıf.
- Baş ağrısı yapıyor.