Bond No.9 – Riverside Drive (2003)
Markanın erkek parfümlerinden.
Anlaşılan
geleneği bozmuyor Bond No.9 parfüm evi. Amerika – Newyork kökenli lüks parfüm
markası, her kokusuna Newyork’un sembol haline gelmiş bölgelerinden birisinin
ismini veriyor. Bugünkü konuk ise Riverside Drive caddesi.
Riverside
Drive’ın, Newyork’un Manhattan semtinde bulunan ve kuzey-güney yönünde uzayan
işlek bir cadde olduğunu öğrendim. Bond No.9’ın sitesinde bu bölgenin tarihi
uzun uzun anlatılmış. İnternette gezinirken küçük de bir sürprizle karşılaştım.
Nobel ödüllü romancımız Orhan Pamuk’un da buradan bir ev aldığını okudum. Hem
de uçuk sayılabilecek bir fiyata. Ve Gülse Birsel’in bu durum ve semt ile
ilgili yazısından kısa bir bölüm koymak istedim. Orada yaşamış birinin ağzından
kısaca tanıyalım bu semti:
“Son aylarda
Orhan Pamuk ismi en çok "Manhattan'daki emlak fiyatları," konusunda
geçti sanırım. Nobel ödüllü ilk yazarımız bir süredir New York'ta yaşıyor
malumunuz. Columbia Üniversitesi'nde benim de sinema bölümünde master yaptığım
Sanat Fakültesi'nin yazarlık bölümünde, 'Yaratıcı yazarlık' dersleri veriyor.
Öğrencileriyle Thomas Mann okuyup tartışıyorlar. Onunla ilgili aldığımız en son
bilgi, magazin ağzıyla "New York'un ünlü ve manzaralı mahallesi Riverside
Drive'da dehşet pahalı bir ev aldığı...
Evin dehşet
pahalı olması hakkında bir şey diyemem, ama o mahallede ben de yaşadığım için
Manhattan'ın civcivli, moda ve sosyetik bölgelerinden biraz uzakta, üniversite
semtinde olduğunu söyleyebilirim. Riverside Drive iyidir, hoştur, park ve nehir
manzaralıdır, ama fazlasıyla sakindir ve Manhattan'ın hareketli, gözde
merkezlerine biraz uzaktır. Genellikle Columbia Üniversitesi öğrenci ve
öğretmenlerinin yaşadığı, daha iddiasız bir bölgedir.” (Gülse Birsel - www.kadinportal.net)
Artık geçelim
parfümümüze. Riverside Drive, kendi sitelerinde aromatik fujer olarak
sınıflandırılmış. Açılışını erkeksi çiçekler ile yapıyor. Menekşe ve fesleğen.
Bence ağırlık menekşe de. Fakat kendi sitelerinde ferah bir fesleğene vurgu
yapılmış. Menekşe bende direk olarak Fahrenheit etkisi yaptı. Belki çok yakın
değiller ama açılışı Fahrenheit’ı andırıyor. Ve bu tek düze koku alt notalara
kadar çok değişmeden devam ediyor. Son kısımda ise biraz daha sevilebilir hale
geliyor benim açımdan. Alt notalarında silhat ve odunsu notalar kendisini
gösteriyor. Yani özetle: Erkeksi bir menekşe, fesleğen, silhat ve odunsu
notalardan oluşuyor diyebilirim.
Eğer bu
parfümün 2003 yılında üretildiğini bilmesem 1980’lerin bir kokusunu deniyorum
diyebilirdim. Belki biraz da 1990’ların başı. Zaten aromatik fujer olması
kafanızda bir ampül yanmasını sağlıyor. Fahrenheit’a benziyor bu parfüm. Sanki
o yıllara bir seyahat etmişim gibi hissediyorum kendimi. Fakat karşımda yepyeni
bir parfüm evi var. İlginç bir durum olmuş gerçekten.
Bu tür erkesi
yeşil çiçeklerin kullanıldığı eski moda erkek parfümlerine karşı iyi hisler
beslemediğim ortada. Evet o zaman dilimi için uygun parfümlerdi ama artık
önlerine bakıp, yenilikçi ve modern kokulara neden kulaç atmıyor parfüm
markaları. Hele ki bu konularda çok daha özgür olması gereken niche markalar.
Riverside
Drive, benim için 1980’lere nostalji turu olmasının dışında çok bir anlam ifade
etmiyor. Çok erkeksi, yeşillik hissi veren, yer yer yapaylığa varan metalik
kokusu hiç bana göre değil. Günümüzün modern tatlı baharatlı kokularına hiç
benzemiyor. Ya sev ya nefret et tarzı bir kokusu var bence. Ben ise sevmeyenler
kısmındayım. Bu konuda da eminim.
Luca
Turin beş üzerinden üç yıldız vermiş bu parfüme. Bir çok niche ve ana akım
markalar için çalışmış ünlü burunlardan Maurice Roucel tasarlamış kokusunu.
Kendi sitelerinde bu parfümün oluşturulmasında Riverside Drive’da yaşayan
eğitimciler, çevreci aktivistler ve senaristlerden ilham alındığı yazıyor. Yahu
ne ilgisi varsa artık.
Çok
sıcak yaz günleri dışında her zaman kullanılabilir bence. Daha çok 25 yaş ve
üstü arkadaşları hedefler gibi bir hali var. EDP olarak satışa sunulmuş. Fakat
kalıcılığı bende çok iyi olmadı. Denemeden almak pek iyi bir fikir değil.
Artıları:
+
Son kısımları biraz daha tahammül edilebilir.
Eksileri:
-
Başlangıcını hiç sevmedim.
-
Biraz köşeli bir kokusu var. Herkesin sevebileceği gibi değil.
Koku
Güzelliği:10/5