15 Ekim 2022 Cumartesi

Paco Rabanne – Phantom (2021)

Ana akım markaların arasında önemli yere sahip Paco Rabanne’nin parfümleri genellikle başarılıdır ve popüler olur. Kokusal trendler oluşturmakta ve genel yönelimlere göre parfümler meydana getirmekte uzmanlaşmış markalardan birisidir. Bu anlamda Paco Rabanne’nin her yeni parfümü ilgiyle karşılanır. 2021 yılında çoğu parfüm severi şaşırtan garip şişe tasarımıyla Phantom isimli koku, çoğumuzu küçük çaplı şoka uğrattı.

Erkekler için tasarlanan Phantom’un şişesi öylesine çocukça ve kötü görünüyordu ki, birçok parfüm sever sadece bu berbat şişe için onu denemeyi erteledi. Açıkçası benim de pek kullanmaya niyetim yoktu. Şişesinin verdiği önyargılarla birlikte biraz zoraki olsa da kullanmaya karar verdim. Phantom’un resmi tanıtımında parfüm, yüksek teknolojiyle özdeşleştirilmeye çalışılmış. Hatta bazı kaynaklarda dört ünlü tasarımcının, bu koku formunu yapay zekayla oluşturduğu bile yazılıyor.

Phantom’un başlangıcı şekerli turunçgiller ve lavantayla gerçekleşiyor. Kremli limona eşlik eden lavanta orta kısımda da etkisini gösteriyor. Şekerli vanilyayla birlikte modern lavanta-anason, sonlara kadar ilerliyor. Kapanışta odunsu vanilya teması noktayı koyuyor.

Phantom, bolca şekerli, modern, kremsi vanilyalı, lavantalı turunçgil parfümüne benziyor. Kokusal olarak yeni nesil şekerli erkek parfümlerini akla getiriyor. İlk aklıma gelenler Versace – Eros, Chanel – Allure Homme Sport ve diğerleri. Kimi kullanıcılar Phantom’u Allure Homme Sport Edition Blanche’ye bile benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Parfümün genelindeki kremsi limon teması ferah hissiyat vermiyor. Onun odunsu vanilyası dinamik ve canlı. Kimi zaman fazlaca genç işi bazen de orta yaş grubu erkeklere yakın. Yine de onun genç erkeklere yakın durduğu söylenebilir.

Çoğu zaman zihnimizdeki önyargılarla düşünürüz ve hareket ederiz. Çoğu parfüm sever gibi bu çocuksu ve saçma şişeden iyi koku çıkacağını düşünmeyerek ona şans verdim. Beklediğim kadar kötü kokuyla karşılaşmadım. Standart ana akım parfümü nasıl olur, Paco Rabanne bize yine bunun dersini vermiş. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği koku formu benim için bıktırıcı derecede şekerli ama onun berbat olduğunu söyleyemem. Denemeden almanın iyi fikir olmadığını düşünüyorum.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk patlama dışında zayıfa yakın denebilir. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Anne Flipo, Dominique Ropion, Juliette Karagueuzoglou ve Loc Dong gibi sektörün tanınmış dört ismi birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

9 Ekim 2022 Pazar

Roberto Cavalli – Florence (2017)

Roberto Cavalli’nin son yıllarda birbiri ardına parfümler ürettiğini görüyoruz. Ana akım moda markalarının amansız rekabetine elinden geldiğince katılıyor. Yine de büyük çıkış yapan parfümlere imza attıklarını söyleyemem.

Florence, Roberto Cavalli’nin yeni nesil kadın parfümlerinden birisi. Florence, markanın internet sitesinde şöyle tanıtılmış: “Nazik portakal çiçeği ve lezzetli greyfurt yapraklarını harmanlayan parlak ve çiçek açan bir buket. Bu hassas kombinasyon, egzotizm ve gizem katan hafif miskli ebegümeci tohumlarıyla vurgulanır. Tatlı frenk üzümü ve hafif keskin mandalina özünün zıt notaları, yaşam ve enerji patlaması yaratır. Sonları lüks şipre akoru üzerine kuruludur: duyusal misk ve ışıltılı kehribar, büyüleyici paçuli için ideal kontrpuan sunar.”

Florence’nin ilk saniyeleri çarpıcı ve modern meyvelerle çiçeklerin birleşmesini akla getiriyor. Açıklanan notalarında siyah frenk üzümü var ki muhtemelen başlangıçtaki şekerli meyveli hissiyat üzümden geliyor. Orta kısımda kadınsı ve cazibeli çiçekler ağırlığını arttırıyor. Tatlı beyaz çiçeklere benzettiğim orta bölümde ne gariptir ki tütün de algılıyorum. Sonlarda tatlı leziz vanilya ve çikolatamsı paçuliyle kapanış yapılıyor.

Florence, olabilecek en kadınsı koku formlarından birisini sunuyor. Kimi kullanıcılar onu uniseks olarak değerlendirse de feminen yönü ağır basıyor. Koku karakteri genel olarak tatlı ve modern çiçeklere yakın duruyor.

Başlangıcını pek sevemediğimi ve yapaylığa yakın bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Orta kısımda bir parça vanilyalı paçuli yoluna giren Florence, sonlarda harika diyebilirim. Thierry Mugler – Angel’ı andıran sonları parfümün en güzel kısmı olarak dikkat çekiyor.

Thierry Mugler – Angel, Chanel – Coco Mademoiselle ve Miss Dior’u şişeye doldurup çalkalayın. Florence’ye yakın koku formu elde edebilirsiniz. Bir taraftan çok tanıdık, diğer taraftan kendine özgü. Parfümdeki paçuli yapısı baskın denebilir. Çiçeklerle paçulinin dansı kimi zaman ağır ve zorlayıcı gelse de neyse ki çok saldırgan doğası yok. Eau de Parfum olmasına rağmen etrafa yayılımı ilk patlamayı saymazsak yüksek değil. Kalıcılığı yeterli. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Marie Salamagne tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

2 Ekim 2022 Pazar

Bulgari - Terrae Essence (2021)

Bulgari’nin 2010 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü Bulgari Man ailesi giderek genişliyor. 2021 yılında Bulgari Man Terrae Essence dünyaya geldi. Ünlü parfümör Alberto Morillas tarafından tasarlanan Terrae Essence, ufak çaplı ilgi çekti. Bunun iki sebebi vardı. İlki parfümün isminin Terre d’Hermes’e benzemesi ve ikincisi de açıklanan tanıtımında dünyasal notalar bulunması.

Parfümün resmi açıklamasında şu cümlelere rastlıyoruz: “Dünyanın eşsiz cömertliğini kapsayan, sıcak ve içgüdüsel odunsu vetiver imzalı bir koku. Bvlgari Man Terrae Essence, doğal elementlerin gücüne adanmış Bvlgari Man koleksiyonunu zenginleştiriyor. Ateş, odun ve havadan sonra Bvlgari erkeği dünyayı keşfediyor. Bvlgari Man Terrae Essence, dünyanın gücüne, özgün zenginliğine ve doğurganlığına saygılarını sunar. Çağdaş ve orijinal vetiver yorumu, özel erkeksi dumanlı Terrae akorduyla birleştirildi.”

Terrae Essence’in başlangıcı pek parlak olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Açılışa hafiften plastiğimsi ve dumanlı vetiver eşlik ediyor. Kaliteli ve benzersiz ilk dakikalardan sonra orrisi andıran plastiğimsi vetiver daha da güçleniyor. Orta kısımda turunçgiller bulunmuyor. Sonlarda reçinemsi-odunsu vetiverle kapanış yapılıyor.

Terrae Essence, 2000’li yılların popüler koku temalarına hiç yüz vermiyor. Gayet farklı ve kendine özgü tasarıma sahip. Kokusunda fazlaca tatlılık yok. Baharat bulunmuyor. Vanilya ise tabii ki yer almıyor. Onun tarzı erkeksi sayılabilecek deriyi andıran dumanlı vetiver tarafına yakın duruyor. Parfümün ismindeki Terrae kelimesi bize Hermes’in ünlü erkek kokusu Terre d’Hermes’i hatırlatıyor. Dünyasal bir anlamı çağrıştıran Terrae kelimesi parfümün açıklanan resmi notalarında vurgulanmış. Kimi kullanıcılar bu parfümü Terre d’Hermes’e benzetse de büyük yakınlık bulamadım. Terrae Essence bence Lalique’nin sıradışı eseri Encre Noire’yi çağrıştırıyor. Terrae Essence, Encre Noire gibi karanlık ve mürekkebimsi kokmuyor. Daha açık ve anlaşılabilir davranıyor.

Terrae Essence, yıllardır birbirinin neredeyse aynı kokan parfümleri üreten ana akım markalar için oldukça ilginç deneme diyebilirim. Genel olarak belli kalitenin üstünde hissiyat veriyor. Burun tırmalayan yapaylık veya uyumsuzluk görülmüyor. Üstat Alberto Morillas ismine yakışır bir parfüm tasarlamış. Genel olarak tek düze ilerliyor. Pek değişim yaşanmıyor. Eğer yeni nesil bol şekerli çocuksu erkek parfümlerinden sıkıldaysınız, hoş bir alternatifle karşı karşıyasınız. Yine de denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyebilirim. Kokusal anlamda herkesin sevebileceği tarzı olmadığını düşünüyorum.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Tene yakın duruyor. Günlük kullanıma da resmi kıyafetlere de uyum sağlayacaktır. Serin ilkbahar-sonbahar döneminde iyi iş çıkarabilir.

Koku Güzelliği:10/7

25 Eylül 2022 Pazar

Paco Rabanne - Black XS (2005)

Siyah ve zippo çakmakları andıran şişesiyle Black XS’in ilk çıktığı zamanları hatırlıyorum. 2005 yılında bu kadar fazla sayıda parfüm piyasaya sürülmezdi ve her ana akımın yarattığı koku gözlerin ona çevrilmesine sebep olurdu. Paco Rabanne’nin erkekler için çıkarttığı Black XS, 2000’li yıllar için sıradışıydı çünkü kokusu şaşırtıcı derecede meyvemsi ve çileksiydi. Çilek teması genellikle kadın parfümlerinde kullanılır ve erkekler için çilek kokan eser sayısı oldukça azdır. Her ne kadar açıklanan notasında çilek olmasa da bana her zaman böyle izlenim verir.

Black XS, Paco Rabanne’nin internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “İçgüdülerini yoğun şekilde takip et. Anı yakala. Black XS parfümü, sınır tanımayan tazeliği bünyesinde barındırır. Radikal, şehvetli ve tahmin edilemez çekiciliğe sahiptir. Kalabria ve kalamanzi limonlarının odunsu amber kokusuyla kaynaşmasının radikal çekiciliğine sahiptir. Black XS parfümü odaya bol miktarda taze enerjiyle girer. Pralin ve tarçından oluşan kalbi dolgun, cazibeli ve gizemlidir.”

Black XS’in ilk dakikalarında limon ve diğer turunçgillerin varlığından bahsedebiliriz. Ferah ve canlı şekilde açılış yapılıyor. Orta kısma doğru meyvemsi yönü ağır basıyor. Açıklanan orta notalarında praline var ama pratikte kokuyu alamıyorsunuz. Orta kısım daha çok miskli meyveler hattına yakın duruyor. Sonlarda gri ambere benzeyen yapı var. Gül ağacı da muhtemelen kapanışta bulunuyor.

Bu arkadaşı yıllar önce kullanmıştım. O zamanlar çok popülerdi ve kadınlar onu severdi. İlerleyen yılların ardından eski popülaritesi kalmamışa benziyor. Yine de onu kullanmak anılarımı tazeledi. Black XS, ismi ve şişesindeki siyah vurguyu kokusuna yansıtmıyor. Karanlık, koyu ya da ağır bir parfüm değil. Enerjik, meyveli (ananas-çilek), odunsu bir eser. Herkesin sevebileceği ve her ortamda rahatlıkla kullanılabilecek yapısıyla, güvenli tabir edilebilecek parfümlerden olduğu söylenebilir.

Oysa kalite anlamında pek göz doldurmuyor. Eski haline göre biraz seyreltilmiş hissi veriyor. Performansı zayıf ve çok tekdüze ilerliyor. Baştan sona neredeyse hiç değişmiyor. Evet kokusal anlamda erkek parfümleri için öncü olabilir ama 2022’li yıllar için biraz basit ve çocuksu koktuğu iddia edilebilir.

Dolabınızda bir şişe Black XS olmasa da olur diye düşünüyorum. Yine de benim gibi nostalji sevenlerdenseniz, anıları ve eski arkadaşları hatırlatabilecek yapısıyla küçük boyunu almanızda sakınca olmayabilir.

Onu kullanan kimi yorumcular içeriğindeki meyvemsiliği ananasa benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Ananas ve çileğin benzersiz birleşimine benziyor. Aventus’a ise birebir benzediğini söyleyemem.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı normal seviyede, etrafa yayılımı ilk on dakika dışında zayıfa yakın duruyor. Erkekler için pazarlansa da kadınlar rahatlıkla kullanabilir. Bazı yorumcular onun sonbahar-kış parfümü olduğunu söylese de bence ılık ilkbahar hatta yaz akşamları için daha uygun olacağını sanıyorum. Kokusunu Christian Dussoulier, Olivier Cresp, Rosendo Mateu birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5