1980’li yıllar parfümler tarihinin en zengin ve başarılı dönemi olarak değerlendirilebilir. Parfüm çeşitliliğinin 2020’li yıllar kadar fazla olmadığı 1980’lar Altın Dönem olarak görülüyor. Gerek kalite gerekse yaratıcılık anlamında eşine az rastlanan 80’ler parfüm ekolünden günümüze gelen Xeryus, Givenchy’nin şöhretli klasiklerindendi.
Koku bağımlılarının yakından bildiği Xeryus, erkeksi parfümlerin öne çıkan isimlerinden birisi. Givenchy’nin koyu lacivert ilk şişenin üretimini bitirdiğini görüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda şeffaf şişeyle tekrardan raflara çıkan Xeryus’un kokusunun yeni şişeyle reformüle olduğunu düşünmek falcılık sayılmaz.
Bendeki eski koyu lacivert şişedeki Xeryus’un açılışı antik turunçgil meyvelerini andırıyor. Hüzünlü bergamota aromatik Akdeniz otları eşlik ediyor. İlk dakikalar ferah sayılabilecek nostaljiyle gerçekleşiyor. Orta kısımda büyük değişim görünmüyor. Buruk vintage aromatik otlara yuvarlak hatlı baharatlar ekleniyor. Sardunya, lavanta, ardıç ve yumuşak odunsularla sonlara geliniyor. Kapanışta odunsu ve amberli yapı dikkat çekiyor.
Xeryus, anlatması zor aromatik fujerlerden birisi denebilir. Buruk, aromatik ve nostaljik davranan turunçgil-lavanta-aromatik otlardan oluşan ana yapı 2020’li yılların koku trendlerinin çok uzağında. Xeryus kendine has erkeksi klasiklerin yolundan gidiyor. Xeryus’un ana omurgası bizi Drakkar Noir, Ralph Lauren – Safari, Hugo Boss – Number One, Gucci – Nobile gibi maskülenlerin zaman dilimine ışınlıyor. Onu sevmek ve kullanmak, 2000 yılı sonrası doğan erkekler için pek mümkün görünmüyor. Belki 40 yaşından sonra onun mesajını anlayabilirler.
Temiz, hafiften sabunsu kokan Xeryus, bana yakın olmasa da bu tarzın en iyi örneklerinden olarak kokular tarihindeki yerini alıyor. Eğer olgun ve baba parfümü arıyorsanız Xeryus emrinize amade bekliyor.
Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. İlkbahar-sonbahar günleri için gayet uygun. Hatta dört mevsim kullanılsa hiç sorun yaratmaz.
Koku Güzelliği:10/6.5