26 Ocak 2022 Çarşamba

Histoires de Parfums – Noir Patchouli

Uzun yıllar önce denediğim ve aklımın köşesinde yer edinen parfümlerden birisi de Histoires de Parfums’un pek ilgi çekemeyen eseri Noir Patchouli’ydi. Kimi parfümler bir şekilde zihninizi ele geçirir ve onu yeniden kullanmak dürtüsüyle baş başa kalırsınız. Noir Patchouli, o zamanlardan hatırladığım kadarıyla oldukça sert, eski tarz deri-paçuli parfümüydü. Karanlık ve yoğun tarafı beni kendisine çekmişti.

Neredeyse on yıl sonra tekrardan kullanma fırsatım oldu Noir Patchouli’yi. Tenime uyguladım, kıyafetlerime sıktım. Çok soğuk günlere sakladım onu çünkü hatırladığım kadarıyla tam bir kış mevsimi parfümüydü. Kullanım döneminden sonra iş yazısını kaleme almaya gelince kafamın karışık olduğunu hissettim.

Noir Patchouli’nin açılışı soğuk baharatlar ve aromatik, aldehitli çiçeklerle gerçekleşiyor. Çarpıcı ve eski moda açılışından sonra orta kısımda parfüme ismini veren kuru ve tozlu paçuliyi görüyoruz. Paçuliye sabunsu nötr çiçekler ve geri planda deri eşlik ediyor. Sonlarda paçuli ve deriye hatırı sayılır oranda miskin eklendiğini söyleyebilirim.

Histoires de Parfums’un internet sitesinde odunsu şipre olarak sınıflandırılmış ve erkeksi tarafa yakın olarak değerlendirilmiş. Üç ana notadan bahsedilmiş: gül, dutsu meyveler ve paçuli. Tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Doğuda yetişen paçuli çiçeği, yapraklarından yoğun ve büyüleyici bir koku yayar. Gizemli ve büyüleyici Noir Patchouli, narin çiçek notaları ve egzotik oryantal notalar yayan çok yönlü bir koku.”

Noir Patchouli, ismi gibi siyah, koyu, gölgeli paçuli parfümü gibi davranmıyor. Onun genel havası 1950’li yılları anımsatan, sabunlu, çiçeksi kadın parfümlerini aklıma getiriyor. Aldehitli çiçeksilikten sonra karanlık paçuli ikincil rol oynuyor. Genel olarak paçuli merkezli parfümleri severim fakat burada sevemediğim bir şeyler var. Kullanması ve sevmesi konforlu ve kolay değil.

Kafam tabii ki karışık. Yıllar önce denediğim Noir Patchouli ile 2022 yılında kullandığım Noir Patchouli sanki farklı yerdeler. Parfümün reformülasyon geçirip geçirmediğini bilemiyorum fakat ilk kullandığım Noir Patchouli’de yoğun deri ve müthiş paçuli varken, bu sefer aldehitli çiçeksi, miskli yapıyla karşılaştım.

Şu haliyle çoğu kişinin dediği gibi Aromatics Elixir’e oldukça benziyor Noir Patchouli. Eski, tozlu, modası geçmiş gibi kokan tarzıyla günümüzün modern tatlı parfümlerinin oldukça uzağında duruyor. Onu kullanan çoğu kişinin pek sevebileceğini sanmıyorum. Üzerimde onu algılayan kimi kadınların tütün kolonyasına ve hatta hacı yağlarına benzettiğini gördüm. Kadınların genel olarak bu parfümü pek sevemediklerine bizzat şahit oldum. Denemeden almanın iyi fikir olmadığı parfümlerden diyebilirim.

Eau de Parfum formundaki Noir Patchouli’nin performansı yeterli. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Hem kadın hem de erkekler kullanabilir. Kış mevsimine uyacağını düşünüyorum. Kokusunu Gerald Ghislain tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Ocak 2022 Cuma

Amouage – Myths Man (2016)

Arap parfüm sanatının en önemli niş markalarından Amouage, koku bağımlılarının ilgisini çekecek yeni eserlerini piyasaya sürmeye devam ediyor. 2016 yılında mor şişesiyle Myths isimli iki parfüm ortaya çıktı. Biri erkek diğeri de kadınlar için Myths’ler, markanın diğer popüler parfümlerinin biraz gerisinde kalsa da açıklanan notalarındaki öğeler sıradışı eser izlenimi veriyor.

Myths Man’in resmi olarak açıklanan notaları arasında kasımpatı, rom içkisi, elemi, kül gibi temalara yer verilmiş. Parfümün tanıtımı şu cümleyle yapılmış: “Myths for Man, duman ve ahşabın esrarengiz tonlarıyla sarhoş olmuş, rüya ve müphemliğin birleşimini yaratan oryantal unsurların gerçeküstü serabıdır.”

Myths Man’in ilk dakikalarında keskin, tatlı olmayan kuru, tuzlu deri bizi karşılıyor. Kimi kullanıcıların idrar kabının kokusuna benzettiği ilk saniyelerde bir parça hayvansı deri kullanılmış. Herkesin sevemeyeceği erkeksi başlangıçtan sonra orta kısımda derinin etkisi devam ediyor. Hayvansı ve sert karakter orta bölümde yumuşuyor. Tatlılık modern parfümlerden hala daha az. Orta kısımda deriye biraz meşe yosunu, tozlu vetiver ve tütsü eşlik ediyor. Yine bazı kullancılara göre gül varmış ama pek algılayamadım. Muhtelemen pek baskın değil gül. Sonlarda tütsüyü andıran dumansılıkla birleşen deri, parfümün en güzel yerini oluşturuyor.

Karşımızda karmaşık daha doğrusu detaylı, yoğun ve dolgun bir arkadaş var. Baştan belirteyim ki Myths Man, karanlık sayılabilecek bir parfüm. Herkese ve her ortama uymayacak tematik bir eser. Parfümün ana akısını deri oluşturuyor. Buradaki deri ilk başlarda hayvan derisini, orta kısımdan itibaren lüks deri ürünlerinin kokusunu andırıyor. Deriye her daim dumansı-gizemli tütsü benzeri yapı eşlik ediyor. Onun esrarengiz tarzının merkezini bu birliktelik oluşturuyor.

Myths Man, 1980’li yılların sağlam parfümlerine öykünmüş gibi hissettiriyor. Kokusal anlamda Knize Ten, Serge Lutens – Cuir Mauresque, Papillon Artisan Perfumes – Salome hattına yakın denebilir. Bu tarz favorim değildir ve çoğu zaman kullanması zor bulurum. Myths Man’e aşık olmadım fakat kalitesine, detaycılığına ve sanatsallığına saygı duydum. Benim için bir şişesi alınacak parfümlerden olmasa da bu tür kokulara ilginiz varsa deneme listenize alabilirsiniz.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı fena değil. Performans anlamında bir Amouage olduğunu kanıtlıyor. Erkeksi yapısı genç beyefendilerin hoşuna gitmeyebilir. Kadınların bu parfümü çok seveceğini ve övgüler alacağınızı pek sanmıyorum. Onu koklayan kimi kadınlar çok beğendi kimisi beğenmedi bazısı da hacı yağlarına benzetti.

Kokusunu ünlü burun Christopher Sheldrake tasarlamış. Tam bir kış parfümü. Günlük kullanıma uymayabilecek yapısını dikkate almanızı öneririm. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir.

Koku Güzelliği:10/7

16 Ocak 2022 Pazar

Chopard - Wish (1997)

İsviçreli bir çiftçinin oğlu Louis-Ulysse Chopard (1836-1915), henüz 24 yaşında küçük bir köy yerleşimi Sonvillier’de Chopard markasının temellerini attı. Bir İsviçre geleneği olarak saat üretimi gerçekleştiriyordu. Zamanla tasarladığı saatler, Rus çarının ilgisini çekecek hale geldi. Yenilikçi tasarımlarıyla birçok ülkeye saatlerini ihraç etmeye başladı. O günlerden 2022 yılına kadar Chopard’ın ürün gamı oldukça genişledi. Saatlerin yanı sıra lüks deri ürünleri ve parfümler de üretmeye başladı.

1997 yılında Wish isimli kadın parfümünü piyasaya sürdü. Wish, kısa sürede büyük başarı kazandı. Zaman içinde kadınların sevdiği parfümlerden birisi haline geldi. Tabii onun bu kadar ilgi görmesinin sebebi muhtemelen, Thierry Mugler’in ünlü parfümü Angel’ı oldukça andırmasıydı. Çoğu kullanıcı Wish ile Angel’ı birbiriyle kıyaslar. Tabii Angel’ın Wish’ten beş sene önce üretildiğini önemli not olarak vereyim.

Wish’in ilk dakikaları şekerli meyveler ve çiçeklerle gerçekleşiyor. Açıklanan notalarında armut ve siyah üzüm var ki meyvemsiliğin kaynağı olabilirler. Çiçek olarak da hanımeli var gibi meyvelerin yanında. Başlangıcı pek benlik değil. Orta bölümde tatlılık devam ediyor fakat çiğ şekerli hissiyat azalıyor. Meyvelerin yerini sütsü vanilya alıyor. Karanlık çiçekler ve vanilya ikilisinden sonra Wish’in en güzel kısmı ortaya çıkıyor. Köksü olmayan koyu ve çikolatamsı paçuli, sonları şölene çeviriyor.

Wish, ağır ve yoğun başlıyor. Karanlık algı baştan sona kadar devam ediyor. O asla ferah ya da ılık havaların kokusu değil. Kışın en soğuk günlerinde kullandığım Wish, oldukça dirençliydi. Sağlam kadınsı çiçeklerin ve modern parfümlerdeki vanilya temasının leziz birleşimine benziyor.

Wish’in neden Angel ile karşılaştırıldığını anlıyorum. Başlangıcı farklı olsa da sonları iki parfümün de birbirine yakın. Angel daha karmaşık, daha yüksek kaliteli ve daha çarpıcıyken, Wish onun bir basamak altında oturan ortalama kopyası havasında diyebilirim. Angel’ın verdiği baş döndürücü hissiyatı veremese de, onun yarı fiyatına satılan Wish fena iş çıkartmıyor.

Wish’in kokusunu ara ara başka kadınlarda algılıyorum. Bu popüler hanımefendi, 25 yaşına rağmen hala oldukça modern ve 2022 yılının koku trendlerine yabancı değil. Genç kız parfümüne benzemiyor. Daha orta yaşa yakın hanımefendilere yakışacağını sanıyorum. Koyu ve karanlık yapısı, akşam gezmelerine daha çok uyabilir. Günlük kullanım için biraz fazla kaçabilir.

Eau de Parfum formundaki Wish’in kalıcılığı gayet yeterli, etrafa yayılımı ilk dakikalarda yüksek. İlerleyen saatlerde ara ara kendisini size hissettiriyor. Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Nathalie Lorson tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

11 Ocak 2022 Salı

Ormonde Jayne – Ormonde Man (2004)

İngiltere merkezli niş parfüm evi Ormonde Jayne’nin kurucusu Linda Pilkington koleksiyonunu genişletmeye devam ediyor. İlk parfümü Ormonde Jayne Woman’dan iki yıl sonra erkek versiyonu raflara çıkmıştı. 2004 yılında dünya parfüm pazarına sunulan Ormonde Jayne Man, erkekler tarafından ilgiyle karşılanmıştı. Son yıllarda onlarca yeni markanın ortaya çıkmasıyla rekabetin arttığı niş parfüm dünyası, yine de saygıyla karşılar Ormonde Jayne Man’ı.

Parfümün tanıtımında geleneksel olmayan bileşenlerin kullanılmasına rağmen sofistike eserin meydana getirildiği bildirilmiş. Ayrıca karmaşık ve karakter dolu, tutkulu ve mistik, yumuşak odunsu notalar yaydığından bahsedilmiş. Son olaraksa çok eski zamanlardan beri dünyanın en değerli özü olan Oudh yağının demlenmesinin parfümü, bir ayrıcalıktan diğerine yükselterek diğerlerinden ayırdığı vurgulanmış. Açıklanan notalarındaki en ilginç öğe ise parfümlerde pek rastlamadığımız baldıran otu.

Ormonde Jayne Man’ın ilk dakikalarında yeşil ve neredeyse çimensi bitkiler, azıcık karabiber ve ardıç bulunuyor. Dinamik ve kaliteli başlangıcından sonra orta kısımda kakule hakimiyeti ele geçiyor. Sıcak ve sabunsu kakule, kapanışta da etkili oluyor. Sonlarda odunsu yapı kakuleye eşlik ediyor.

Ormonde Jayne Man’de aromatik Akdeniz bitkilerini anımsatan otlar ve ardıçla açılan eserimiz, ilginç şekilde oldukça durağan, sabunlu ve hüzünlü kakulenin etkisine giriyor. Kakule neredeyse parfümün başrol oyuncusu denebilir. Açıklanan notalarında ud var ama büyük yer kaplamıyor. Ağır ve gül kokan ud temasına yer verilmemiş.

Açıklanan notalarındaki baldıran otu hakkında fikrim yok. Normalde de nasıl koktuğunu bilmediğim baldıran otunun Ormonde Jayne Man’e katkısı soru işareti. Hoş bir dinamizle açılan sonrasında durgunlaşan parfümün genel kalitesi tabii ki yüksek. Ben de sabunlu his uyandırdı. Günümüzün bol tatlı, vanilyalı parfümlerine hiç benzemiyor. Kendisine farklı yol çiziyor. O hala modern ama estetik ve şık modernliği sunmaya çalışıyor.

Kullanım döneminde aşık olduğumu söyleyemem. Herkese hitap etmeyecek, muhtemelen kadınlardan övgüler alamayacak ama kakule benzeri baharatları sevenler için hoş bir eser gibi duruyor. Genç ve parfüm merakına yeni başlayanların çok ilgisini çekeceğini sanmıyorum.

Parfümün tasarımını, son yılların en ilgi çeken parfümörlerinden Geza Schoen’in yaptığını gördüğümde, bir şeyler kafamda yerine oturdu. Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin havaların parfümü olduğunu düşünüyorum. Serin ilkbahar-sonbahar dönemlerinde daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7