6 Ekim 2021 Çarşamba

Montale – Intense Roses Musk (2015)

“Montale’nin tüm zamanların klasik kokularından birinin yoğunlaştırılmış versiyonu olan Intense Roses Musk, şehvetli, değerli misk ile zarif bir şekilde uyumlu gül buketi içerir. Derin, sıcak amber ve yoğun seksi yasemin dokunuşuyla vurgulanan bu özel ekstrait versiyon, zarif, güçlü ve uzun ömürlü yayılıma sahiptir.”

Montale’nin internet sitesindeki bu cümleler, Intense Roses Musk’un, markanın önem verdiği parfümlerden Roses Musk’un devam kokusu olduğunu anlatıyor. Intense kelimesiyle, parfümler dünyasında neyin kast edildiğini artık biliyoruz. Intense Roses Musk’un Extrait formunda olması, onun iddiasını ortaya koyduğunu gösteriyor.

Parfümün açılışı canlı, dinamik ve kadınsı gül kokusuyla gerçekleşiyor. İlk dakikalarda etrafa uçuşan gül, yeni nesil modern şekerli gül parfümlerini çağrıştırıyor. Orta bölümde gülün ağırlığı daha da artıyor. Tatlılığı artan güle, beyaz çiçekler eşlik ediyor. Açıklanan notalarındaki yaseminin, orta bölümden itibaren kendisini gösterdiğini söyleyebilirim. Sonlarda büyük değişim olmuyor. Gül suyu hatta öd ağacını anımsatan miskli kırmızı gül teması, son saatlere imzasını atıyor.

Güzel başlayan, ilerleyen saatlerde ağır Montale tarzı tatlı gül kokusuna dönüşen Intense Roses Musk, kıyafet üzerinde alt notalarında öd ağacının güle yakın kullanımını akla getiriyor. Ten üzerinde değil de kıyafette daha hoş duruyor. Genel Montale yapısına sahip ve çok derin kokmuyor. Tek düze ilerliyor ve gül sularını anımsatıyor.

Bir başka Montale ve bir başka bu fiyata değer mi tartışmasına daha girmeye gerek yok. Intense Roses Musk, oldukça güçlü ve yoğun karaktere sahip. Bileğinize sıktığınızda adeta yağlı bir tabaka kalıyor teninizde. Parfümün yüksek konsantrasyona sahip olduğu belli. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üzerinde. Anlaşılacağı üzere güçlü bir parfüm. Eğer kokunuzu etrafa duyurmak istiyorsanız muhtemelen doğru seçeneklerden birisi.

Oysa kokusal anlamda yine bir Montale klasiği diyebilirim. Gül kullanımı özensiz ve yapaylığa yakın. Montale’nin çoğu parfümü gül kokar ve hemen hemen hepsi birbirini andırır. Aralarında küçük farklar vardır. Yine bu hissi yaşıyorum. Ağır ve Arabik gül kullanımı herkese göre olmayabilir. Sevmesi ve kullanması kolay sayılamayacak bir eser. Denemeden almak tabii ki iyi fikir değil.

Bu parfümle Montale’nin Ortadoğu pazarını hedeflediğini düşünüyorum. Bizim gibi gül kokularının içinde büyümüş insanlar için çok özel değil Intense Roses Musk. Neredeyse yağlımsı gül kullanımıyla kadınlara yakın durduğu açık. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış. Sonbahar-kış kullanıma uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/5

1 Ekim 2021 Cuma

Dolce & Gabbana – The One Eau de Parfum (2015)

Dolce & Gabbana’nın, 2008 yılında piyasaya sürdüğü erkekler için The One, büyük beğeni topladı ve en çok satanlar listelerine girmekte zorlanmadı. Benim de sevdiğim eserlerden olan ilk The One, Eau de Toilette formundaydı. Yıllar içinde parfümün başarısının ardından The One isimli devam kokuları çıkmaya başladı.

Son yıllarda ünlü Eau de Toilette formundaki erkek parfümlerinin Eau de Parfum versiyonlarının çıkarılması furyasına yeni bir oyuncu daha eklendi. 2015 yılında The One’ın Eau de Parfum formundaki kardeşi raflara çıktı. The One sever birisi olarak oldukça merak ediyordum yeni Eau de Parfum’u. Markanın resmi açıklamasına göre The One Eau de Parfum erkeksi ve çekiciymiş. Ayrıca yoğun, karizmatik ve inceliği temsil ediyormuş.

Parfümün ilk saniyelerinde ferah sayılamayacak modern, leziz ve tatlı turunçgiller bizi karşılıyor. Açılışta leziz ve çarpıcı greyfurdun olduğunu düşünüyorum. Başlangıcı çok güzel. Orta bölümde turunçgiller hafiften geriye çekilirken sıcak baharatlar hakimiyeti ele geçiriyor. Zencefilin sıcaklığı dikkat çekiyor. Ayrıca kakule de orta bölüme ayrı burukluk veriyor. Sonlarda tütün vurgulanıyor tanıtımlarda fakat kuru sedir ağacının rolünü görmezden gelemeyiz. Şekerli olmayan tütün ve odunsularla kapanıyor.

The One Eau de Parfum ile ilgili akla gelen ilk soruyu sizin yerinize sorayım. İlk çıkan The One’a benziyor mu? Eau de Parfum versiyonu, devam parfümü olduğu için tabii ki ilk The One’a benziyor. Hatta iki parfümün başlangıcı oldukça birbirine yakın. Orta bölümde ufak ayrışmalar gerçekleşiyor. Bu anlamda Eau de Parfum versiyonu biraz daha az tatlı, olgun ve resmi denebilir. İlk The One EDT çok daha cana yakın, yakışıklı, leziz ve ağız sulandırıcıydı. Onun enerjisi adeta kendinizi iyi hissettiriyordu. Eau de Parfum ise o kadar sosyal ve dinamik değil. Şaşırtıcı şekilde Eau de Parfum’un performansı düşük. Etrafa yayılımı sınırlı. Neyse ki kalıcılığı yeterli.

The One Eau de Parfum’u koklayan hanımefendilerin sevdiklerini gözlemledim. İlk The One EDT’nin de kadınlar tarafından çok sevildiğini görüyordum. Dolce & Gabbana karşı cinsi kokusal anlamda etkileme konusunda muhtemelen Giorgio Armani ile en iyi birkaç ana akım markadan birisi denebilir. Onu koklayan hanımefendilerden övgüler almanız sürpriz olmaz.

Gerçek bir parfüm sever, kadınlardan ya da erkeklerden övgü almak için değil, kendisini mutlu ettiği için parfüm kullanır diye genel kanı vardır. The One Eau de Parfum’u kullanım döneminde hiç yadırgamadım. Kalite anlamında harikalar yaratamasa da onu koklaması zevk veriyor. Yine de ilk The One EDT’yi daha çok sevdiğime karar verdim.

The One Eau de Parfum’un kokusunu ünlü burun Olivier Polge tasarlamış. Sıcak baharatlı kokusuna istinaden sonbahar-kış döneminde kullanmak yerinde olacaktır.

Koku Güzelliği:10/7

26 Eylül 2021 Pazar

Initio – Atomic Rose (2019)

Fransa merkezli niş parfüm evi Initio’nun ismi gün geçtikçe daha fazla duyuluyor. 2021 yılının eylül ayı itibariyle on beşten fazla parfüme imza atan Initio’nun koleksiyonu genişleyeceğe benziyor. Atomic Rose, markanın en ilgi çeken eserlerinden birisi olmayı başardı. Parfümün açıklanan notaları arasında Türk gülü olması da enteresan denebilir.

Initio, Atomic Rose’u romantik bir koku olarak tanımlıyor. Parfümün temelini Türk gülünün oluşturduğunu öğreniyoruz. Ayrıca Hedium adındaki özel bileşenin de parfümde önemli yer kapladığını söylüyorlar. İlk saniyelerde bir parça bergamot ve kremsi gülle karşılaşıyoruz. Ferah sayılamayacak ve Arap etkilerini hissettiren başlangıcı kaliteli ve hafiften kadınsı tarafa yakın duruyor. Orta kısımda gülün ağır etkisi devam ediyor. Yağlımsı ve kremsi güle geri planda çiçekler ve sıcak baharatlar (pembe biber) ekleniyor. Sonlarda gülün kanatlarının altına şekerli sayılamayacak vanilya giriveriyor.

Atomic Rose, ismi gibi atomik bir gül parfümü diyebilirim. Ağır, baskın ve güçlü gül teması baştan sona etkisini kaybetmiyor. Buradaki gül pudralı-kremsi ve tatlı güle yakın duruyor. Gül, hafiften kimyasal davranıyor. Kimi kullanıcıların orta kısımdan itibaren amonyak kokusu aldıklarını söylemeleri anlamsız değil. Gerçekten de garip bir metalik-çamaşır suyu efekti var. Bu anlamda Montale’nin bazı zorlayıcı parfümlerini andırıyor. Kokusal olarak Mancera Roses Vanille’nin daha az şekerli haline benziyor. Bazı kullanıcıların Atomic Rose’u Baccarat Rouge 540’a benzetmesini ise pek anlayamıyorum.

Atomic Rose’u ilk kullandığımda bana ne hissettirdiğini düşündüm. Aklıma ilk gelen gül kokulu el kremleri veya pembe renkli vazelinleri anımsattı. Malzeme kalitesi olarak kötü değil ama verdiği hissiyat olarak şekerli Montale tarzı gül temasını aklıma getiriyor. Bu anlamda çok severek kullanmasam da gül kokusu meraklılarının ilgisi çekeceğini anlıyorum.

Atomic Rose ile ilgili en dikkat çekici durum, kokusunun Delina’ya benzetilmesi. Parfums de Marly’nin popüler eseri Delina’yı ben de çok seviyorum ve onu koklamaya bayılıyorum. Atomic Rose ile Delina’nın çok benzediğini ise söylemem mümkün görünmüyor. İki parfümün benzer tek tarafı gül kokması, onun dışında ayrı dünyadalar. Delina ekşimsi leziz meyvelerle canlı ve dinamik bir genç kızken, Atomic Rose daha olgun, kadınsı, kremsi ve tematik denebilir.

Eau de Parfum formundaki Atomic Rose’un kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış döneminde daha iyi sonuçlar vereceğini sanıyorum. Kimi platformlarda uniseks olarak tanıtılsa da kadın kullanıma uygun.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Eylül 2021 Salı

Burberry - Her (2018)

Ana akım markaların sevilen isimlerinden Burberry’nin parfümleri genellikle talep görür fakat çok büyük hitlere imza attıkları söylenemez. London’lar dışında iz bırakan parfümleri olmasa da her yeni Burberry kokusu merak uyandırır.

2018 yılında piyasaya sürdükleri kadın parfümü Her, dikkat çekici bir parfümörün imzasını taşıyordu: Francis Kurkdjian. Kendi markasıyla dünya niş parfüm sektörüne büyük hareket getiren Francis Kurkdjian’ın ara ara tasarım evlerine kokular tasarladığını görüyoruz. Tabii böylesine önemli parfümörün tasarladığı eserleri koku severler hemen dikkatle incelemeye başlıyorlar.

Her, Burberry’nin internet sitesinde “yaratıcı ve eklektik metropol Londra şehrinin genç ruhunu yakalamak için tasarlandığı yazılmış. Londralıları kalbinde hisseden kadınlar için yapıldığı vurgulanmış. Kompozisyonun, Francis Kurkdjian tarafından, çiçeksi-meyveli temanın gurme alt tonlarıyla yorumlanması olarak imzalandığı da belirtilmiş.

Her’ün açılışı modern, leziz ve ekşi kırmızı meyvelerle gerçekleşiyor. Çilek, vişne ve diğer yabani böğürtlen benzeri meyveleri andıran başlangıcı çok güzel. Orta bölümde mayhoş meyveler yola devam ediyor. Ağız sulandıran çilek benzeri meyvelere bir parça çiçek ekleniyor. Muhtemelen yasemin ve menekşe orta bölümde bulunuyor. Sonlarda meyvemsi karakter devam etse de şekerli olmayan vanilya kendisini gösteriyor.

Her, Burberry’nin resmi açıklamasına göre meyveli-çiçeksi gurme tarafa yakın duruyor. Çiçekler var fakat çoğu kadın parfümündeki gibi kompozisyonu ezmiyor. Burada çilek-vişne benzeri ekşi meyvelerin payının, çiçeklerden daha fazla olduğunu görüyoruz.

Gerek kadın gerek erkek parfümlerinde kolay kolay harika ve yüksek kaliteli çilek-vişne-kırmızı meyve kokusuna rastlanmıyor. Var olanlar ya çok yapaylar ya da badem-menekşe gibi öğelerin baskısı altında kalıyor. Burada Francis Kurkdjian doğru olanı yapmış ve kaliteli meyveli-çiçeksi yapıya imza atmış. Tatlılık var ama bıktırıcı değil. Ekşi meyveler araba kokusu gibi davranmıyor. Çiçekler burun tırmalayıcı biçimde verilmemiş. Bu yanlışlar yapılmadığı için iyi bir parfüm ortaya çıkmış.

Meyveleri severim. Kokularını severim. Parfümlerde verdikleri canlılığı severim. Her’de basit, leziz, modern, gerçekçi ve neredeyse uniseks vurgulanmış çilek-vişne benzeri yapıyı, bu tarza meraklı koku bağımlıları deneme listesine almalı.

Her’in en öne çıkaran tarafı, yine Francis Kurkdjian tasarımı ünlü Baccarat Rouge 540’a fazlasıyla benzemesi denebilir. Her, meyveli tarafa yakınken, Baccarat Rouge 540 lüks, çarpıcı ve şık denebilir. Tahmin edileceği üzere, Baccarat Rouge 540’ın kalitesi ve sanatsallığı, Her’den birkaç seviye yukarıda. Yine de Baccarat Rouge 540’ın çılgın fiyatını göze alamayanlar için hoş bir benzeri denebilir Her.

Her, Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında ne yazık ki. Ilık ilkbahar günlerinde kullanması daha keyifli olacağa benziyor. Dinamik ve giymesi kolay yapısıyla, günlük kullanım için gayet uygun diyebilirim.

Koku Güzelliği:10/7.5