15 Mayıs 2021 Cumartesi

Carolina Herrera – 212 Sexy Men (2006)

“Çekici, taze, baştan çıkarıcı. 212 SEXY, mandalina ve bergamotun manyetik enerjisiyle açılan canlı 212 koleksiyonuna daha baştan çıkarıcı koku profili getiriyor. Amber ve ahşabın temel notaları klasik erkeksi duyarlılığı yansıtırken, vanilya dokunuşu kokuya çekici görünüm kazandırır.”

Carolina Herrera’nın başarılı erkek parfümü 212 Men’in ardından 2006 yılında devam kokusu Sexy Men versiyonu karşımıza çıktı. Yukarıdaki tanıtım cümleleriyle pazarlanan 212 Sexy Men, Carolina Herrera tarafından oryantal vanilyalı olarak sınıflandırılmış. Parfümün açılışı kremsi vanilyayla gerçekleşiyor. Bir parça naneyi andıran vanilya, orta kısımda çikolatamsı hissiyatını artırıyor. Geri planda kakule benzeri serin baharatları zar zor algılıyoruz. Sonlarda vanilya ve sandal ağacıyla tenden ayrılıyor.

212 Sexy Men, lezzetli, tatlı vanilya kokusuna sahip. Baştan sona, çikolatamsı sütsü vanilya hissiyatı değişmiyor. Bu anlamda tek düze ilerlediğini ve pek değişmediğini söyleyebilirim. Kokusal anlamda günümüzün modern vanilyalı erkek parfümlerinin tipik örneği denebilir. Kalite anlamında idare eden, fazlaca tatlı, yanık vanilyalı gibi davranan 212 Sexy Men, çoğu kadın-erkek için rahatlıkla sevilebilecek arkadaşa benziyor. Büyük kitlelere hitap eden 212 Sexy Men, klişe derecesinde başarılı ticari girişim olarak görülebilir. Onun fazlasıyla basit kökleri, harika parfümü bize vaat etmiyor. Ortalama lezzetteki vanilyalı çikolataları andırıyor.

Bazı parfümler vardır, hakkında söylenecekler sınırlıdır. 212 Sexy Men, sanırım bu tür bir eser. Eğer ortalama vanilyalı parfüm arıyorsanız, denemekten zarar gelmez. Çoğu kullanıcının 212 Sexy Men’i, Le Male’ye benzetmesini anlayabiliyorum. 2006 yılında raflardaki yerini alan 212 Sexy Men, Le Male’nin aromasını fazlasıyla andırıyor. Basit bir Le Male benzeri diyebiliriz sanırım 212 Sexy Men için.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı yumuşak seyrediyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu sektörün ünlü iki ismi Alberto Morillas ve Rosendo Mateu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Mayıs 2021 Pazartesi

Givenchy – L’Interdit (2018)

Givenchy moda evinin en önemli ilham perisi olarak görülen aktris Audrey Hepburn’e adanmış bir parfümün modern sürümüne yolculuk edeceğiz. İlk olarak 1957 yılında yaratılan L’Interdit isimli kadın parfümü, ikonik kokular arasındaki yerini aldı. Yıllar içinde üretimi bitirilen 1957 çıkışlı L’Interdit’in, 2018 yılında yeni yüzüyle raflardaki yerini aldığına şahit olduk.

2018 çıkışlı yeni L’Interdit, Dominique Ropion, Anne Flipo ve Fanny Bal tarafından çiçeksi odunsu kompozisyon olarak geliştirildi. Givenchy’nin internet sitesinde, parfümün resmi tanıtımında cesur kadınlığa övgüden bahsedilmiş. L’Interdit’in unutulmaz, yoğun ve cesurca korkusuz karakterine vurgu yapılmış. Ayrıca geleneklere meydan okuyan ve bireyselliğinizi kucaklamak için davet olduğundan bahsedilmiş.

Parfümün açılışı şekerli meyvelerle gerçekleşiyor. Ferah olmayan üst notalarda baskın armut notası gözden kaçmıyor. İlerleyen dakikalarda armuda tatlı ve kadınsı sümbülteber ekleniyor. İlk saniyelerdeki meyveli yapının yerini feminen çiçekler alıyor. Vurucu ve saldırgan sümbültebere geri planda beyaz çiçekler eşlik ediyor. Sonlarda ilginç şekilde odunsu vetiver temasına dönüşüyor. Yapaylık sınırındaki sedir ağacı ve vetiver, neredeyse bir erkek parfümü kapanışını andırıyor.

L’Interdit, meyveli-çiçeksi-odunsu kokmakta. Parfümün ana yapısını genelde beyaz çiçekler, özelde sümbülteber oluşturuyor. Oldukça kadınsı ve çekici çiçekler gayet çarpıcı ve dikkat çekici. Sümbülteber bolca tatlı verilmiş ve bu durum onu modern koku trendlerine yaklaştırıyor. Orta kısımda zaman zaman karmaşık yapaylığa sahip ve kalite anlamında problemli ne yazık ki. Sonları hiç fena değil L’Interdit’in.

Parfümün katmanlı ve değişken davrandığını söyleyebilirim. Bu anlamda Givenchy’nin kimi parfümlerindeki zenginliği burada görebiliyoruz. Kokusal anlamda devrim yaratmasa da ana akım rakipleri arasında böylesine seksi sümbülteberi kullanan fazla örnek hatırlamıyorum.

L’Interdit, ilk anlarda etrafa saldırıyor fakat ilerleyen saatlerde sakinleşiyor. Başlangıcının benim için fazla şekerli koktuğunu anlıyorum. Orta kısımsa fazlaca kadınsı. Sonları en sevdiğim yeri oluyor. Orta kısımdaki problemi saymazsak ortalama bir ana akım parfüm hissiyatı veriyor. Bir şişesini almasanız büyük kaybınız olmaz diye tahmin ediyorum. Yine de modern şekerli sümbülteber parfümü arıyorsanız, sizi rahatlıkla kandırabilir.

Kullandığım Eau de Parfum versiyonuydu. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin ilkbahar-sonbahar dönemlerine yakışabilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

5 Mayıs 2021 Çarşamba

Tom Ford – Ombre Leather (2018)

Tom Ford’un 2016 yılında piyasaya sürdüğü ve özel seriye ait Ombre Leather 16, ilginç şekilde isim değiştirerek tekrardan karşımıza çıktı. Ombre Leather 16’dan iki yıl sonra 2018 yılında bu sefer sadece Ombre Leather ismiyle raflardaki yerini aldı. Farklı olan şuydu ki 2018 yılı çıkışlı Ombre Leather, özel seride değil normal Tom Ford koleksiyonunda yer aldı.

Markanın internet sitesinde Ombre Leather’in sıcak ve baharatlı koku ailesine mensup olduğu yazılmış. Koku tipininse serin baharatlar tarzına yakın durduğu belirtilmiş. Üç ana nota vurgulanmış: siyah deri, menekşe çiçeği ve yasemin çiçeği.

Parfümün ilk saniyelerinde Tuscan Leather esintisi güçlü şekilde hissediliyor. Hafiften meyvemsi ve dumansı kuru deri ilk dakikalarda yüksek kalite vaat ediyor. Orta kısımda acımsı, buruk ve şekerli olmayan kuru deri, gayet pürüzsüz ilerleyişini sürdürüyor. Sonlarda büyük değişim olmuyor. Deri ceketleri andıran süet notası ve geride duran misk, kapanışa imzasını atıyor.

Ombre Leather, ismindeki derinin hakkını baştan sona veriyor. İlk saniyeden son anlara kadar deri her zaman ön planda ve hatta başrolde. Buradaki deri ne şekerli modern parfümlerdeki gibi bıktırıcı ne de fazlasıyla hayvansı hissettiriyor. Kimi niş parfümlerdeki ayakkabı boyasını andıran deri teması da yok Ombre Leather’da. Kimi kullanıcıların dediği gibi deri ürünleri satan mağazaya girdiğinizde etraftan algıladığınız süet kokusu, Ombre Leather’ın ana yapısını oluşturuyor. Hatta yeni alınmış lüks araba içi gibi veya kaliteli deri ayakkabı gibi de kokuyor.

Ombre Leather, safkan ve erkeksi tarafa yakın deri parfümü. Tatlılığa fazlaca yer verilmemesi isabetli olmuş. Kullanması ve sevmesi kolay yapıya sahip. Şık, gerçekçi, lüks, takım elbiseye uyabilecek, otuz yaş üzeri erkekleri mutlu edebilecek, sağlam ve iyi seçenek olarak düşünülebilir. Eğer deri parfümlerine ilginiz varsa Ombre Leather’ı deneme listenize almakta tereddüt etmeyin.

Parfümün tek olumsuz sayılabilecek tarafı fazlaca düz çizgide ilerlemesi. Hemen hemen hiç değişmiyor. Tom Ford gibi güçlü markadan biraz daha detay ve hareket beklerdim ama hiç şaşırtmıyor kokusu. Kullanım döneminde genel yapısını Tuscan Leather’a çok benzettim. Sanırım Tuscan Leather’in daha basit ve uygun fiyatlı versiyonu olarak görebiliriz Ombre Leather’ı.

Eau de Parfum formundaki Ombre Leather’in kalıcılığı çok iyi. Etrafa yayılımı ortalama seviyelerde. Tuscan Leather kadar güçlü değil Ombre Leather. Karanlık sayılabilecek koyu yapısıyla sonbahar-kış dönemine daha çok yakışacağını sanıyorum. Kokusunu Sonia Constant tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

30 Nisan 2021 Cuma

Guerlain – Mon Guerlain (2017)

Guerlain’in yeni kadın parfümü, markanın kendi ismini taşıyor ve ilhamını ünlü oyuncu Angelina Jolie’den alıyor. Guerlain’in modern parfüm trendlerine uyum sağlaması amaçlanan yeni kadın parfümünün, popüler aktrisle tanıtılması kendi içinde tutarlı görünüyor.

Guerlain’in internet sitesinde Mon Guerlain kısaca şöyle tanıtılmış: “Angelina Jolie’den esinlenen Mon Guerlain, günümüzün güçlü, özgür ve şehvetli kadınsılığına övgüdür.”

Mon Guerlain’in açılışı tatlı ve yeşil temayla gerçekleşiyor. İlk dakikalardaki tatlı, yeşil lavanta hiç fena değil. Orta kısma geçildiğinde tatlılık, şekerliliğe doğru eviriliyor. Orta bölümde lavantaya tatlı tonka fasulyesi ve vanilya eşlik ediyor. Hatta lavantayı eziyor bile denebilir vanilya. Orta notalarda lavantanın yerini bir parça gül, yasemin ve geri planda iris çiçeği alıyor. Sonlarda tatlı vanilyaya odunsu notalar ekleniyor.

Mon Guerlain, yeni nesil parfümlerde rastladığımız, bolca tatlılık içeren çiçeksi vanilya tarafına yakın duruyor. Şekerli ve neredeyse tozlu vanilyaya eşlik eden lavanta fazlaca baskın ya da ağır değil ki benim için iyi haber. Orta bölümdeki kadınsı sayılabilecek çiçeksi yapı fena değil. Sonlardaysa benzersiz olmayan tema tercih edilmiş.

Markanın ismi Guerlain olunca daha bir dikkat kesiliyoruz ve beklentimiz artıyor. Bu şöhretli parfüm markası, modern koku trendlerine uyumlu ortalama kalitede parfüm meydana getirmiş. Kokusal anlamda farklı ya da ilginç değil. Modern kadın parfümlerindeki şekerli vanilya, Mon Guerlain’de tekrar edilmiş. Bu anlamda küçük hayal kırıklığı yaşatıyor. Benzerine çokça rastlanabilecek çiçeksi vanilya için bu tek düze eseri tercih etmeli misiniz, karar sizin. Eğer bu tarz kadın parfümlerine meraklıysanız tabii ki deneme listenize alabilirsiniz fakat dünyayı sarsacak bir parfüm değil ne yazık ki.

Güvenli sayılabilecek ve deneyen çoğu kişinin sevebileceği Mon Guerlain, Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı harikalar yaratmıyor. Tam bir kış parfümü. Kokusunu Thierry Wasser tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5