25 Nisan 2021 Pazar

Xerjoff – Naxos (2015)

Sergio Mamo’nun kurduğu İtalyan niş parfümevi Xerjoff’un göz kamaştırıcı büyümesini izliyoruz. Yüzü aşkın parfüme imza atan Xerjoff’un birçok parfümü koku severler arasında giderek daha çok ilgi görüyor. 2011 yılında piyasaya sürdükleri XJ 1861 isimli seri, 2021 yılı itibariyle dört parfümden oluşuyor. XJ 1861 serisinin en öne çıkan parfümünün Naxos olduğu söylenebilir.

Xerjoff’un internet sitesinde Naxos şöyle tanıtılmış: “Geçmişin mirasına sahip ancak çağdaş dokunuşa sahip bu klasik İtalyan parfümü, temiz havanın parlak ve görkemli nefesidir. Akdenizli ve tutkulu karaktere sahip Naxos, narenciye meyveleri sayesinde, yumuşak çiçeklerle karıştırılmış, değerli baharatların belirleyici ve cesur kontrastıyla zenginleştirilmiş, neşeli bir canlılık yayar. Naxos, İtalyanın azametine ve ihtişamına övgüdür.”

Naxos’un açılışı dumansı lavanta ve ferah olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. İlk saniyelerdeki dolgun ve ağır yapı, orta kısma da sirayet ediyor. Orta kısımda lavanta etkisini devam ettirirken keskin tarçın ve vanilyamsı tütün merkeze geçiyor. Naxos’u şöhrete kavuşturan dumansı tütün teması orta bölümü nefis hale getiriyor. Sonlarda dumansı tütün geride kalırken, leziz vanilya ve çikolatamsı tonka fasulyesiyle nokta konuluyor.

Çikolatamsı, vanilyalı, dumanlı tütün merkezli parfümlerin en iyi örnekleri Tobacco Vanille, Pure Havane ve Herod olarak zihnimde duruyor. Naxos, bu üç parfümün arasına rahatlıkla giriyor. Koku karakteri olarak en çok Pure Havane’ye benziyor. Tütün ve geri plandaki lavantayla Rochas Men ve Pure Havane’nin yüksek kaliteli birleşimine benziyor. Tabii Pure Tonka’nın harika çikolatamsı yapısı da sonlarda mevcut. Vanilya ise biraz daha geri planda Naxos’ta. Lavantalı kısmı ise hafiften Bogart Pour Homme’yi hatırlatıyor.

Naxos’un başlangıcındaki ve orta kısmın başlarındaki tozlu lavantalı kısmı geçtikten sonra şahane bir pipo kokusuna dönüştüğünü düşünüyorum. İyi kaliteli içkiyle (viski veya konyak) yıkanmış ıslak pipo tütününü andırıyor.

Koyu, karmaşık, dolgun, zengin, entelektüel, modern ama aynı zamanda eskiyi de çağrıştıran, karizmatik ve erkeksi bir parfüm diyebilirim. Barındırdığı notaların çokluğu kimi zaman algılarınızı zorlasa da niş parfüm kalitesini ve sanatsallığını sunuyor. Katmanlı ve güçlü yapısıyla, Naxos’u severek kullandım. Tabii niş parfümlerin çoğunda yaptığım uyarıyı yapmalıyım çünkü tematik kokusu herkesin ilgisini çekemeyebilir. Büyük kitlelerin sevebileceği güvenli kokusu olduğunu söylemek zor. Onu kullanıp, övgüler alırım diye düşünmektense, kendinizi gerçek aristokratların centilmen kulübüne dahil hissedeceğiniz konusunda bahse varım.

Eau de Parfum formundaki Naxos’un kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Tam bir kış canavarı. Çok soğuk günlerde daha da ilginç ve sofistike kokacağının ip uçlarını veriyor. Erkek kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8

20 Nisan 2021 Salı

Cerruti – 1881 Men (1990)

“Ferah, ikonik, zamansız… Özgürlüğü, saf erkeksi zarafetle birleştiren ikonik bir koku. Otantik, bol güneş alan ve tazelikle ışıl ışıl parlayan bir parfüm.”

Cerruti’nin sevilen erkek parfümlerinden 1881 Men’in resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Parfümler dünyasında pek öne çıkamamış eserlerden 1881 Men, ilginç şekilde 1970’li yılların koku formunu bize sunuyor. 1990 yılında piyasaya sürülen 1881 Men, ileriye doğru bir hamle değil de eski koku alışkanlıklarına gönderme olarak düşünülebilir.

Cerruti’nin internet sitesinde aromatik odunsu fujer olarak sınıflandırılmış 1881 Men. İçeriğinde üç ana nota öne çıkarılmış: selvi, lavanta ve paçuli. Parfümün ilk saniyeleri nostaljik turunçgiller ve aromatik Akdeniz otlarıyla gerçekleşiyor. Açılışta tozlu bergamot ve biberiye-kekik-lavanta üçlüsü kendisini hissettiriyor. Tatlılık bulunmayan ilk saniyeler erkeksi ve çok şık. İlerleyen saatlerde bergamot geriye çekilirken aromatik otlara serin baharatlar ekleniyor. Lavanta ve yeşil tema orta bölümde fazlaca yer kaplıyor. Sonlarda sabunsu lavanta yoluna devam ederken biraz paçuli ve meşe yosunu kapanışa imza atıyor.

1881 Men, gerçekten de aromatik fujer tarafına yakın duruyor. Erkeksi, kaliteli, eskileri hatırlatan, tatlılık barındırmayan bir arkadaş. Yeni nesil şekerli parfümlerle en ufak bağlantısı yok. O tamamen 1970-1980’li yılların erkeklerine ve kırk yaş üstü beyefendilere hitap ediyor.

Eğer Paco Rabanne Pour Homme, Boucheron Pour Homme, Azzaro Pour Homme, Aramis Classic, Eau Sauvage gibi şöhretli klasikleri seviyorsanız, iyi bir seçenek daha bulduğunuzun müjdesini verebilirim. 2020’li yıllarda artık bu tür erkek parfümleri pek karşımıza çıkmıyor. Bu anlamda 1881 Men bana geçmişi, babamın parfümlerini, halamın evindeki eski kokan kolonyaları hatırlattı.

Bu tür aromatik fujerlerden ziyade turunçgilli şiprelere daha çok ilgim olduğunu düşünüyorum. Özellikle taze ve yeşil aromatik otsu parfüm arayanlar 1881 Men’e şans verebilir. Tabii biraz da sabunsu erkeksiliği sevmeniz gerekiyor. Yine de severek kokluyorum onu her seferinde. Denemeden almanın iyi fikir olmadığını söylemem gerekiyor. Herkesin sevebileceği güvenli kokan parfümlerden değil.

Eau de Toilette formundaki 1881 Men’in kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı ilk saniyeler dışında zayıf kalıyor. Ilık ilkbahar, serin yaz akşamları için harika seçim olabilir. Hem günlük kullanıma hem de takım elbise gibi resmi kullanıma uyacaktır. Kokusunu Martin Gras tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

15 Nisan 2021 Perşembe

Amouage – Reflection Man (2007)

Amouage’nin 2007 yılı çıkışlı erkek parfümü Reflection Man, kendi internet sitesinde en çok satılanlar arasında yer alıyor. Bunun sebebinin genele hitap eden basit yapısı olduğu söylenebilir. Hele ki onu kullananların ünlü erkek parfümü Le Male’ye benzetmeleri gayet anlaşılabilir çünkü Reflection Man, çiçeksi vanilya kokusunu andırıyor.

Reflection Man’in açılışı kremsi çiçekler ve vanilya benzeri temayla gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında biberiye, kırmızı biber meyvesi ve acı portakal yaprakları bulunuyor. Biberiye bir parça hissediliyor. Portakal yaprağı ya da kırmızı biber yok sanki. Başlangıcı yumuşacık gerçekleşiyor. Orta kısımda büyük değişim yok. Kremsi vanilya biraz daha etkisini arttırıyor. Geri plana yasemin benzeri beyaz çiçekler ekleniyor. Açıklanan orta notalarında ylang ylang var. Kemsi çiçeksiliğin ylang ylangdan geldiğini varsayabiliriz. Sonlarda benzer yapı devam ediyor. Bir parça odunsuluğa evriliyor son kısım. Sandal ağacı ve sedir ağacının hissedildiğini düşünüyorum.

Karşımızda modern sayılabilecek odunsu-çiçeksi-miskli yapı var. Vanilya, Amouage tarafından açıklanan notalara konulmasa da varlığını baştan sona hissettiriyor. Buradaki vanilya hafiften sandal ağaçlı, pudralı, kremsi ve leziz denebilir. Kimileri kadınsılık çağrıştırdığından bahsediyor ki parfümün tamamında bu hissiyat varlığını hissettirebilir. Bu parfüm kadınsı olmasa bile uniseks kullanıma rahatlıkla uyum sağlayacaktır.

Safkan sert ve ödünsüz erkeksi eser değil Reflection Man. 2000’li yılların koku trendlerine fazlasıyla uyum sağlamış. Sorun da burada başlıyor. Parfümün en çok eleştirilen kısmı, kokusunun Le Male gibi modern zaman klasiğine fazlaca benzemesi. Böylesine yüksek kalite vaat eden bir markanın, popüler anaakım parfüme fazlasıyla benzeyen koku tasarlaması çok görülen durum değil. Bir niş markadan yaratıcılık, özgünlük beklerken, Le Male’nin niş ve daha kaliteli versiyonunu karşımıza çıkartması soru işaretlerine sebep oluyor.

Le Male’yi beğeniyorum ve ara ara onu kullanmakta sakınca görmeyenlerdenim. Onun içindir ki Reflection Man’i de beğendim. Her ne kadar tek düze ilerlese ve bir Amouage parfümüne göre fazlaca derinliksiz koksa da soğuk kış günlerinde, onun sıcacık baharatı anımsatan vanilyası içinizi ısıtacaktır. Kullanması ve sevmesi kolay Reflection Man, niş parfüm severleri pek tatmin edeceğe benzemiyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Serin havalarda kullanmak daha iyi sonuç verebilir. Kokusunu Lucas Sieuzac tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

10 Nisan 2021 Cumartesi

Calvin Klein – Euphoria Intense (2008)

Calvin Klein moda evinin 2005 yılında dünyaya tanıttığı Euphoria parfüm projesinin kadınlar ayağı iyi işlerken, erkek tarafı biraz yavaş ilerliyor gibi. Euphoria’nın 2006 yılındaki erkek versiyonundan sonra beklenen olay gerçekleşti ve Intense sürümü 2008 yılında raflardaydı.

Euphoria’nın erkek versiyonunu kullanmış ve bir türlü sevememiştim.  Açıkçası Intense’den büyük beklentim yoktu. Bu önyargılarla kullanmaya başladım Euphoria Intense’yi. İlk saniyelerinde tatlımsı meyvelere rastladım. Turunçgillere eşlik eden zencefil benzeri baharatlar, aromatik başlangıç yapıyor. Orta kısımda meyvemsilik geriye çekilirken, ferah baharatların etkisi artıyor. Fesleğeni ve menekşeyi andıran yeşil temanın geri planda durduğunu sanıyorum. Sonlarda amber ve vetiverin dansına şahit oluyoruz.

Euphoria Intense, aromatik baharatlı vetiver parfümüne benziyor. Çoğu kullanıcı amberin önde olduğunu söylese de bence tozlu ve garip kalitedeki vetiver, baştan sonra etrafta dolanıyor. Nedense menekşenin verdiği sıcak-yeşil havayı hissediyorum. Sivri baharatların zencefile evrilmesini anlayabiliyorum.

Abisi Euphoria’dan oldukça farklı koktuğunu ve hafiften karanlık tarafının olduğu hakkındaki söylentiler doğru olabilir. Euphoria Intense, safkan bir amber parfümü değil. Aromatik yeşil otsuların destek verdiği baharat teması, üzerine daha oturacaktır.

Euphoria Intense’nin ilginç taraflarından birisi açıklanan notalarında öd ağacı bulunması. Birçok safkan öd parfümü kullandım fakat Euphoria Intense’de baskın öd verilişine rastlamadım.

Sonuç olarak bir şişesi alınmasa da olabilecek, kalite anlamında Calvin Klein’in modern parfüm vasatlığını DNA’sında taşıyan, Intense isminin aksine performans anlamında kötü sınav veren, piyasaya işi benzersiz bir deneme.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı yüksek değil. Günlük kullanıma uyabilecek çok yönlü bir parfüm izlenimi veriyor. Ilık ilkbahar dönemi için fena olmaz. Kokusunu Carlos Benaim ve Loc Dong birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6