13 Şubat 2021 Cumartesi

Costume National Homme (2009)

İtalyan moda endüstrisinin bilinen markalarından Costume National’ın parfümlere ilgisi 2000’li yıllara kadar uzanıyor. 2002 yılında ilk parfümü Scent’i piyasaya sürdükten sonra 2009 yılında Costume National Homme karşımıza çıkıvermişti. Erkekler için tasarlanan Costume National Homme’yi ilk çıktığı yıllarda kullanmış ve çok sevmiştim. Keskin ve yoğun baharat parfümü olarak aklımda kalan Homme’nin, İtalyan Parfümeri Akademisi Teknik Jürisi tarafından 2010 yılının en iyi İtalya yapımı ürünü seçildiğini söylemem gerekiyor.

Costume National Homme’nin açılışı ferah olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Bergamot ve mayhoş erik benzeri meyvelere kısa süre sonra baharatlar eşlik ediyor. Orta bölümde turunçgiller geriye çekilirken, baharatlar artık tek yetkili hale geliyor. Baharatlardan tarçın ve karanfil öne çıkıyor. Yine orta bölümde tatlı meyvemsilik ve bir parça da erkeksi gül var denebilir. Son bölümde meyveli baharatlara sandal ağacı, deri ve tütsü ekleniyor. Kapanışın sıcak odunsu tarafa yakın durduğunu söyleyebilirim.

Parfümlerde baharatları severim hele ki karanfile ayrı ilgim var. Costume National Homme’de modern ve hafiften dumansı sıcak karanfil önemli rol oynuyor. Baharatlardan sonra kuru-ekşi olgun kırmızı meyvelerin varlığından bahsedebilirim. Üçüncü olaraksa etkili sandal ağacı parfümün son dayanak noktasını oluşturuyor.

Costume National Homme, kaliteli baharat parfümü olarak düşünülebilir. Hafiften dumansı davranan sıcak baharatlar ve geri plandaki deri, gayet modern kokuyor. Yeni nesil parfümlerdeki bol şekerlilik burada baskın değil neyse ki. Tatlılık var ama içinizi baymıyor. Çok hoş ve kaliteli eser olarak düşünülebilir.

Hafiften otsu tema ve hatta derinlerden gelen tütsüyle, modern klasikler arasına girmeye aday denebilir. Hissedilir oranda erkeksi yapısıyla, baharatları seven beyefendilerin seçimi olabilir. Hem günlük kullanıma hem de takım elbise gibi resmi kıyafetlere rahatlıkla uyum sağlayacaktır.

Eau de Parfum formundaki Costume National Homme’nin performansı idare eder. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Kokusunu ünlü parfümör Dominique Ropion tasarlamış. Tam bir kış parfümü görüntüsü çiziyor.

Koku Güzelliği:10/7.5

9 Şubat 2021 Salı

Salvatore Ferragamo – Signorina Eleganza (2014)

“Zarafet her zaman Salvatore Ferragamo kreasyonlarının belirleyici unsuru olmuştur. Zarafet ve incelikle dolu olan bu ürünler, Floransalı markanın dünya çapında ünlü olduğu kusursuz tarzı ile daha da zenginleşiyor. Salvatore Ferragamo, sofistike bir hediye olarak kadınsı zarafeti ve baştan çıkarıcılığı kutlayan lüks koku Signorina Eleganza’yı sunar.

Greyfurt ve armutun taze notaları canlı ve teşvik edici giriş niteliğindedir. Badem pudrası ve altın osmanthus yaprakları narin ama yoğun bir kalp oluşturarak hoş, lüks dokunuş katar. Alt notalarda paçuli ve beyaz deri, ciltte tatlı ve kalıcı koku bırakan kuruma etkisi yaratır.”

Salvatore Ferragamo’nun 2011 yılında başlattığı kadın parfümü serisi Signorina, on yıl içinde limitli üretimlerle beraber on beş kokuya ulaştı. İlk Signorina’dan üç yıl sonra Eleganza sürümü raflardaki yerini aldı. İlk iki paragraftaki Signorina Eleganza tanıtım cümlelerinde en ilgimi çeken kısım, alt notalarda bulunduğu iddia edilen beyaz deri notasıydı. Bakalım Signorina Eleganza bize neler vaat ediyor.

Parfümün ilk saniyeleri meyveli paçuliyle gerçekleşiyor. Açılışta, turunçgiller ve mayhoş-leziz erik-vişneyi anımsatan aromayla hoş birkaç saniye yaşatıyor. Armut ve greyfurttan bahsediliyor resmi tanıtımda ama yeni nesil armut merkezli kokulardaki şekerlilik neyse ki pek yok burada. Yine de tatlı, modern, canlı, pozitif ve agresif gerçekleşen ilk dakikalardan sonra yasemin benzeri çiçeklerle köksü olmayan kadifemsi paçuli öne çıkıyor. Bu andan itibaren hafiften yapaylık sınırına yaklaşan nane-calone benzeri geri plan kurgusu, paçuli ve pudralı badem benzeri yapının altında eriyip gidiyor. Sonlarda safkan deriye rastlayamadım. Çiçeksi-meyveli miskli paçuli kapanışta etkili gibi görünüyor.

Signorina Eleganza çiçeksi şipre olarak sınıflandırılsa da bazı yorumcuların dediği gibi fruitchouli temasına sahip denebilir. Ne demek fruitchouli derseniz meyveli paçuli parfümlerini tanımlamak için söylenen bir kısa yol. Daha çok Mugler – Angel’i tanımlamak için söylenen fruitchouli, Signorina Eleganza için daha uygun gibi. Açıklanan orta notalarında badem pudrası ve osmantus çiçeği olsa da badem büyük yer tutmuyor bence. Sonlarda bahsedilen beyaz deriyi merak ettim fakat kendisiyle tanışamadım.

Signorina Eleganza, modern-yapay, çarpıcı-seksi, dikkat çekici ve burunları/yüzleri size çevirtecek potansiyele sahip. Kokusu genelin sevmesine/kullanmasına uygun. Yasemin benzeri kuru beyaz çiçekler (muhtemelen osmantus) ve paçulinin hırslı, heyecanlı ve frapan tavrı Signorina Eleganza’nın kokusal/pazarlamasal temelini oluşturuyor.

Deneyimli burunların bir süre sonra yapaylığından sıkılabileceği Signorina Eleganza, etrafa hayat enerjisi saçan havasıyla genç-orta yaşlı kadınların ilgisini çekecektir. Günlük kullanıma, şık Avm gezilerine, serin öğleden sonlarında arkadaşlarla içilen kahvelere memnuniyetle eşlik edecektir. Sıcak yaz günleri için biraz ağır kaçabileceğini düşünüyorum. Serin-ılık ilkbahar günleri onu kullanmak için ideal olabilir. Eau de Parfum formundaki Signorina Eleganza’yı sektörün tanınmış ismi Sophie Labbe tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

4 Şubat 2021 Perşembe

Caron – Le 3eme Homme (1985)

 

“İtalya’da 30 yıl boyunca Borjiyalar hüküm sürdü, bu süre içinde hep kan döküldü, cinayetler işlendi yani hep savaş, kıyım ve terör vardı ama Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Rönesansı da onlar yarattı. Oysa İsviçre’de 500 yıl boyunca barış, kardeşlik ve demokrasi vardı ama buna karşılık ne yaratabildiler? Sadece guguklu saati.”

Yukarıdaki replik 1949 yılı yapımı The Third Man filminin en bilinen sahnelerinden olan dönme dolap sahnesinde ünlü oyuncu Orson Welles tarafından söylenmişti. Yıllar sonra kara film akımının en kült filmlerinden The Third Man’i izledim ve İngiliz sinema sanatının medarı iftiharlarından birisine nasıl dönüştüğünü anladım. 1940’lı yılların savaş sonrası Viyana’sının, karanlık, kasvetli ve koyu havasını siyah-beyaz teknikle muhteşem anlatan The Third Man filmi, ünlü bir butik parfümevinin kokusuna da ilham kaynağı oldu.

Küçük ama ürettiği eserlerin etkisi büyük parfümevi Caron’un 1985 yılı çıkışlı erkek kokusu Le 3eme Homme’nin (The Third Man), aynı isimli kara filme gönderme yaptığını biliyoruz. Her ne kadar Caron’un internet sitesinde bu yönde bilgi bulunmasa da meraklı kokuseverlerin üzerinde konuştuğu bir durumdur. Caron’un Le 3eme Homme’si için sadece “eşsiz şıklık arayan erkek için rafine bir parfüm” cümlesine tanıtımda yer verilmiş. Açıklanan dört nota ise şunlar: İtalyan limonu, bergamot, kişniş ve vetiver.

Le 3eme Homme’nin ilk saniyeleri eski tarz buruk limon ve bergamotla gerçekleşiyor. Geri planda algılanabilen aromatik Akdeniz otlarını ve lavantayı unutmamak gerekiyor. Açılışı tozlu ve nostaljik gerçekleşiyor. Orta kısımda bergamot yoluna devam etmeye çalışırken baharatların yoğunluğu burnunuza çarpıyor. Çok güzel karanfil, tarçın ve hayvansı misk orta bölümü adeta domine ediyor. Lavanta arkalarda kalırken, erkeksi gül orta bölümü ayrı ilginçleştiriyor. Sonlarda yine değişim var. Alt notalarda meşe yosunu sürpriz yapıyor. Şekerli olmayan yüksek kaliteli vanilya, paçuli ve meşe yosunu müthiş bir imza atıyor.

Le 3eme Homme, aromatik otsu turunçgiller, dumansı sıcak baharatlar, lavanta, gül ve hayvansı tarafı önde olan bir parfüm. Görüleceği üzere çok zengin, detaylı, katmanlı bir eser. 1980 hatta 1970’li yılları hatırlatan erkeksi, maço parfümlerin en iyi örneklerinden denebilir. Le 3eme Homme’nin değerini ve tarihi önemini çoğu meraklı kokusever bilir. Bunları tekrarlamak anlamsız. Diyebilirim ki genç erkeklerin, kokular evreninde deneyimi az kişilerin veya nostaljik-eski tarz parfümlere ilgisi olmayanların sevemeyeceğini tahmin etmek zor değil. Le 3eme Homme, aristokrat beyefendi parfümü gibi davranıyor. Muhafazakar, resmi, karmaşık, geleneksel, Guerlainvari, sevmesi, alışması ve anlaması zor bir parfüm.

Kült kara film The Third Man’e ancak böyle bir parfüm yakışırdı. Her ne kadar filmin o kasvetli ve karamsar havası parfümde olmasa da erkek kokuları tarihinin nadide eserlerinden birisi olarak yerini çoktan aldı Le 3eme Homme. Şanslıyım ki eski versiyonunu kullandım. Yeni şişelerde reformülasyon olduğunu öngörebiliriz ve umarım parfümün özü bozulmamıştır.

Eau de Toilette formundaki parfümün performansı gayet iyi. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı hiç fena değil. Sıcak baharatların yoğun olduğu Le 3eme Homme, kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Akiko Kamei ve Francoise Caron birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

31 Ocak 2021 Pazar

Kenzo – World Intense (2017)

Kenzo’nun 2016 yılı çıkışlı kadın parfümü World, 2021 yılı itibariyle seri haline geldi. On parfüme ulaşan World isimli parfümlerin dünya çapında büyük yankı uyandırdığı söylenemez. İlk World’den bir yıl sonra beklendiği üzere Intense versiyonu geldi.

Kenzo’nun internet sitesinde World Intense, çiçeksi gurme olarak sınıflandırılmış. Güçlü ve kararlı kadınlar için tasarlandığı vurgulanmış. Parfümün ilk saniyelerinde tatlı, leziz meyveler bizi karşılıyor. Açılıştaki meyve muhtemelen mayhoş kırmızı erik. Kenzo’nun internet sitesinde de erikten bahsedilmiş. İlk dakikaları eh işte diyebilirim. Orta kısımda güçlü meyvemsi tat devam ediyor. Orta bölümde eriğe çiçekler ekleniyor. Şakayık ve yasemin parfümün meyvemsi karakterini az da olsa meyveli-çiçeksi tarafa çekiyor. Kapanışta büyük değişim yok. Sonlarda pudramsı sayılabilecek vanilya partiye katılıyor.

World Intense, ferah olmayan olgun ve neredeyse mayhoş eriğin ve kadınsı çiçeklerin birleşiminden oluşuyor. Parfümdeki vanilya, alıştığımız anlamda büyük yer kaplamıyor. Yeni nesil modern parfümlerin paralelinde ilerliyor. Tatlılık hafiften şekerlilik sınırında dolaşıyor. Genel olarak leziz denebilir. Kokusal anlamda eriğin yanında duran yasemin ana yapıyı oluşturuyor. Tende, orta kısımdan itibaren neredeyse yasemin parfümüne dönüşüyor.

World Intense’yi çok sevemedim çünkü ilginç bir şekilde üst ve orta kısmı bana Black Orchid’i hatırlattı. Black Orchid’in o abartılı, saldırgan ve güçlü çiçeksi-şekerli meyvelerin daha sakin ve rafine hali gibi World Intense.

World Intense’nin olumlu taraflarından birisi de performansı. Eau de Parfum formunda, kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı hiç fena değil. Saatler sonra bile ara ara kıyafetlerin üzerinden size kendisini hatırlatıyor. Bu anlamda dirençli bir parfüm.

Geleyim önemli sayılabilecek bir duruma. Bazı kaynaklara göre World Intense’yi Francis Kurkdjian ve Maïa Lernout birlikte tasarlamış. Francis Kurdjian gibi ustanın ismini görünce tabii ki ilginizi çekiyor. Kurkdjian’ın tasarımlarındaki o pürüzsüz ve kalite hissi World Intense’de var fakat kokusal olarak pek bana hitap etmedi.

World Intense, serin günlerin parfümü olabilir. Serin ilkbahar-sonbahar da daha hoş durabilir üzerinizde. Kimi kullanıcıların World Intense’yi hafiften erkeksi bulmasının ise biraz abartılı olduğunu düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6