2 Aralık 2020 Çarşamba

Giorgio Armani – Code For Women (2006)

2004 yılında Giorgio Armani’nin Code For Men isimli, simsiyah şişeye sahip erkek parfümü raflardaki yerini almıştı. Kısa zamanda dünyanın en çok satan erkek parfümlerinden birisi haline gelen Code For Men’in iki yıl sonra kadın versiyonu karşımıza çıkıverdi. Tabii hiçbir zaman Code’un erkek versiyonu kadar büyük satış rakamlarına ulaşamadı kadınlar için üretilen Code. Yine de ana akım parfümlerin içinde hatırı sayılı yeri var Code For Women’in.

Carlos Benaim, Dominique Ropion ve Olivier Polge gibi şöhretli parfüm tasarımcılarının imzasını attığı Code’un kadın versiyonu, Armani’nin internet sitesinde gizemli, sofistike ve seçkin olarak tanımlanmış. Parfümün merkezinde portakal çiçeği olduğundan bahsedilmiş. Ayrıca kokusunun bağımlılık yaptığı, sarhoş edici ve tutkulu olduğu vurgulanmış.

Code For Women’ın açılışı modern turunçgil temasıyla gerçekleşiyor. Lezzetli ve tatlı portakallı açılışın ardından orta kısımda yine tatlı portakal çiçeği karşımıza çıkıyor. Orta bölümde portakal çiçeğine sabunsu yasemin ve mumsu bal efekti ekleniyor. Sonlarda çikolatamsı güzel vanilyayla son buluyor.

Code For Women, Giorgio Armani’nin internet sitesindeki tanıtımı gibi turunçgilleri ve özelde portakal çiçeğini merkeze alıyor. Başlangıcındaki ve orta bölümdeki portakal-portakal çiçeğine geri planda sabunsu çiçekler ve bal eşlik ediyor. Code For Women’in özetini bu tablo oluşturuyor.

Parfüm gün içinde size farklı yönlerini gösteriyor. Bazen sabunsu çiçeksi hale geliyor. Kimi zaman portakal çiçeğinin canlı ve neşeli enfes kokusunu veriyor. Ara ara da mumsu verilmiş yapay ve bıktırıcı bal kendisini gösteriyor. Parfümlerde pek sevemediğim bal notasını burada da benimseyemedim. Oysa modern ve tatlı portakal/portakal çiçeği gayet güzel verilmiş. Sabunsu yaseminin de hayranı değilim. Kafamı karıştıran bir parfüm oldu Code For Women. Kimi kullanımlarda sevdim bazen de kalitesiz ve yapay geldi.

Piyasa işi parfümlerin önemli örneklerinden Code For Women, çoğu kişinin sevebileceği vasat kalitede, bol bol satılıp Armani markasına büyük kazanç sağlayacak bir eser ama yaratıcılık, kalite ve koku güzelliği olarak harikalar yaratmaktan uzak. O bir sanat eseri değil ve uzun süreli kullanımda sıkıcı olacağını tahmin ediyorum. Yine de, çoğu kişi kokumu beğensin, övgüler alayım zihin dünyasına sahipseniz Code For Women iş görebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. Ilık ve sıcak saatlerde portakal-portakal çiçeği tarafını gösteriyor, soğuk saatlerdeyse ballı, çiçeksi sevmediğim tarafını ortaya çıkarıyor. Yine de yaz parfümü değil. İlkbahar günlerinin onun en güzel kullanım dönemi olacağını sanıyorum.

Koku Güzelliği:10/6

27 Kasım 2020 Cuma

Prada – L’Homme Intense (2017)

Prada’nın 2016 yılı çıkışlı Prada L’Homme ve Prada La Femme parfümleri, markanın oldukça önem verdiği eserlere benziyor. Etkili kampanyalarla tanıtılan yeni Prada’ların devam parfümleri gelmeye devam ediyor. Henüz 2016 yılı çıkışlı olmalarına rağmen onu geçmiş durumda yeni Prada L’Homme ve La Femme serisi. Yakın zamanda denediğim ve pek sevemediğim serinin ilk erkek parfümü L’Homme’den sonra şimdi de 2017 yılı çıkışlı L’Homme Intense ile tanıştım bir süre önce.

Prada’nın internet sitesinde L’Homme Intense’nin tanıtımının şu cümlelerle yapıldığını görüyoruz: “Prada L’Homme Intense, erkek kimliğinin çok yönlülüğünü ifade eder:  Kokunun kalbinde bulunan amber, paçuli, iris ve tonka fasulyesi notaları, Prada erkeğinin sonsuz yönlerini vurgular.” Resmi olarak açıklanan notalarıysa şunlar: Amber, paçuli, sadal ağacı, tonka fasulyesi.

L’Homme Intense’nin başlangıcı çikolatamsı, tatlı, lezzetli iris çiçeğiyle gerçekleşiyor. Modern ve gayet başarılı açılışından sonra ilerleyen saatlerde tonka fasulyesinin eşlik ettiği koyu sayılabilecek paçuli karşımıza çıkıyor. İris çiçeğinin geri planda destek verdiği orta kısımda deriyi de algılayabiliyoruz. Orta bölüm çok hoş. Sonlarda modern tatlılık devam ediyor. Sandal ağacı ve amberli kapanışı hiç fena değil.

Karşımızda yeni nesil erkek parfümlerinin tipik örneği var. Ayarında verilmiş tatlılık, çikolatamsı tonka fasulyesi, vanilya, deri, iris çiçeği ve sıcak baharatların karışımından oluşuyor. Görüleceği üzere 2020’li yılların ana akım erkek koku trendleri haline gelen notaların çoğu L’Homme Intense’nin içerisinde var. İşin güzel tarafı yapaylığa yer verilmeden ve bıktırıcı şekilde şekerli olmadan bu öğelerin hepsini başarılı şekilde harmanlamış parfümör Daniela Andrier. Ne iticilik var ne aşırıya kaçma var ne de kalitesizlik hissiyatı mevcut.

Leziz mi leziz L’Homme Intense, herkesin sevebileceği, orta yolu takip eden, kadınlardan övgüler alacağınız, günlük kullanıma ve iş-ofis-resmi ortamlara uyabilecek çok yönlü kokuya sahip. Onu koklayıp da nefret edecek kişi sayısı az olacaktır. Kimi kullanıcıların bu parfümü Dior Homme’ye benzetmesini anlıyorum çünkü ikisinin içeriğinde iris var. Oysa Dior Homme, pudramsı makyaj malzemesi-ruj-deri gibi kokarken, L’Homme Intense daha karanlık, çikolatamsı sıcak davranıyor. Dior Homme Intense’ye daha yakın L’Homme Intense’nin genel yapısı.

2016 çıkışlı ilk L’Homme’yi hiç sevememiştim fakat Intense versiyonu çok hoş olmuş. İki parfümün benzer yönleri olsa da Intense kesinlikle birkaç gömlek üstün koku güzelliği, yaratıcılık ve kalite anlamında. Biraz Roberto Cavalli Uomo’ya benzettiğim L’Homme Intense, ilk dakikalarda azıcık Thierry Mugler – A Men’e de benziyor.

Eau de Parfum formundaki L’Homme Intense’nin kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Performans anlamında bence yeterli. Tam bir kış parfümü olduğunu düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7.5

22 Kasım 2020 Pazar

LM Parfums – Black Oud (2011)

“Gizemli bir parfüm, hayvansal bir koku. Oud ağacının koyu tonlarıyla dolu Doğu coğrafyasının en uç noktalarına yolculuk. Üst notalardaki küçük hindistan cevizi ve kimyon, yabancı topraklardan elde edilen bu değerli odun, amberin sıcaklığıyla ve tütsünün mistik kıvrımıyla süslenmiştir. Baz notalar, misk ve civetin şehvetiyle yayılır.”

Laurent Mazzone’nin niş parfümevi LM Parfums’un en bilinen eserlerinden birisi Black Oud. Bu ismi ilk gördüğünüzde Montale’nin şöhretli eseri Black Aoud akla gelebilir ki bana öyle oldu. Oysa kokusal anlamda pek benzemiyor iki parfüm. Black Oud, markanın Extrait serisine ait. LM Parfums’un ilk çıkan parfümlerinden olan Black Oud’un resmi tanıtımı, yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Her ne kadar hayvansal kokan parfümlerle aram iyi olmasa da Black Oud’u merak ediyordum. Ve bir süredir kullanıyorum.

Black Oud’un ilk saniyeleri karanlık sayılabilecek reçinemsi koyu baharatlar ve tütsüyle gerçekleşiyor. Parfümün hemen hemen en açık sayılabilecek yeri başlangıcı fakat üst notaları gayet kirli ve zorlu. Orta kısma geçildiğinde karanlık labdanum tüm yönetimi ele geçiriyor. Geri plandaki amberimsi oud, bildiğimiz anlamda gülü andırır şekilde verilmemiş. Sonlarda labdanum ve hayvansı, dışa kapalı amberin etkisi hiç azalmıyor.

Black Oud, ismiyle hem çelişiyor hem de çelişmiyor. Parfümün geneli büyük değişim göstermeyen siyah, koyu, karanlık, kasvetli, depresif, gotik ve hayvansı kokuyor. Diğer taraftan oud teması geri planda kalıyor. Parfümün başrolünü labdanum ve amber kısa süre içerisinde ele geçiriyor. Kapanıştaki civet ise hiç bana göre değil.

Bir başka kullanması, sevmesi, üzerinizde taşıması zor eserle daha karşı karşıyayız. Black Oud, benim ayakkabı boyasına benzettiğim tarzdaki zorlayıcı ve rahatsız edici reçineli ambersi/hayvansı yanıyla, bu türün sevenlerine büyük duygu karmaşası vaat ediyor. Oysa ortalama bir kullanıcı için kullanması zevkli olmayan, fazlasıyla uç bir eser.

Tarz olarak L’Air du Desert Moracain, Ambre Sultan, Ambre Aurea, Etro – Ambra tarzına yakın duruyor. Kimi kullanıcıların onu Black Afgano’ya benzetmesini ise haksızlık olarak değerlendiriyorum. Black Afgano’nun dumansı olduğunu biliyoruz. Black Oud ise pek dumansı kokmuyor. Daha acımsı, buruk ve tekdüze ilerliyor. Black Afgano’nun sarhoş edici dumansılığı ve daha giyilebilir oluşunu düşünürsek, iki parfümün benim açımdan kıyaslamasının bile yapılamayacağını söyleyebilirim.

Extrait formundaki Black Oud’un performansı çok iyi. Kalıcılığı harika, etrafa yayılımı ve kumaş üzerindeki direnci gayet iyi. Tam bir kış parfümü olduğunu söylemem gerekiyor. Erkek kullanımına yakın olduğunu düşünüyorum.

Bir kullanıcının Black Oud’u tanımlamak için kurduğu cümlelere katılmamak elde değil: “Karanlık ormanlar, sisli geçitler, ortaçağ kaleleri, kara büyücüler, sihirli küreler ve efsunlu muskalar, bu parfümün hayali tuvalindeki anahtar unsurlar olmalı.”

Koku Güzelliği:10/5

17 Kasım 2020 Salı

Carolina Herrera – CH (2007)

Carolina Herrera’nın ilk defa 2007 yılında raflara çıkarttığı kadın parfümünün adı CH’ydi ve kırmızı deriyle benzenmiş şık şişesiyle ilgi çekmeyi başarıyordu. 2009 yılında erkek versiyonu CH Men çıktı. 2020 yılı itibariyle otuza yaklaştı CH isimli devam parfümleri. Bu tür serilerin her zaman en ilgi çekici parfümü ilk kokudur ve CH’nin 2007 çıkışlı kadın parfümünü kullanıyorum bir süredir.

Carolina Herrera’nın internet sitesinde CH, çiçeksi olarak sınıflandırılmış ve tanıtımında beş tema öne çıkarılmış: Paçuli, gül, bergamot, greyfurt ve yasemin. CH’nin ilk saniyeleri ferah sayılabilecek şekerli modern turunçgillerle gerçekleşiyor. Meyvemsi başlangıçta greyfurt ve bergamot tabii ki önemli yer tutuyor. Hoş, tanıdık ve leziz üst kısımdan sonra orta bölüme geçiliyor. Burada çiçeksiliğin arttığını ve paralel olarak kadınsı hissiyatın ağır bastığı söylenebilir. Yaseminin rahatsız edici baskınlığı orta kısmın hafiften metalik yapaylıkta gerçekleşmesini sağlıyor. Yüksek kaliteli olmayan orta bölümden sonra kapanışta odunsu-deri öne çıkıyor. Ne yazık ki alt notalar da doğallıktan ve yüksek kaliteden uzak gerçekleşiyor.

CH, üst-orta kısımda meyveli çiçeksi tarafa yakın dururken, kapanışta odunsu paçuli temasına evriliyor. Onu yeni nesil feminen-yapay-kadifemsi-çarpıcı kadın parfümleri segmentine dahil edebiliriz. CH, kontrollü steril yapaylığı, modern tatlılıkla birleştiriyor.

Carolina Herrera’nın internet sitesinde alt notalarda paçuliyle birlikte pralin dikkatimi çekiyor. Parfüme çikolatamsı hissiyat vermesini beklediğim pralinin paçuliyle birleşimi tabii ki ünlü Mugler – Angel çağrışımı yapıyor. Uygulamada, CH’nin Angel’a büyük benzerliği bulunmuyor. Carolina Herrera’nın Angel’ı taklit etmek isteyeceğini sanmasam da resmi olarak açıklanan notalarda Angel esinlenmesi var gibi.

Sonuç olarak CH, biraz dağınık, kalite anlamında iyi yerde durmayan, baş ağrısı yapmaya müsait, parfümler dünyasında fazla söyleyecek sözü olmayan arkadaşlardan birisi olarak değerlendirilebilir. CH, büyük beklentim olan parfümlerden değildi ve hayal kırıklığına uğramamış olmak da benim için yeterli.

Çoğu kadın parfümünün aksine Eau de Toilette formuna sahip. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Sonbahar-kış dönemi parfümü olduğu açık. Günlük kullanımdan ziyade akşam dışarı çıkmalarına uyum sağlayabilir.

CH’yi Olivier Cresp ve Rosendo Mateu birlikte tasarlamışlar.

Koku Güzelliği:10/5