2 Haziran 2020 Salı

Paco Rabanne – Pure XS Night (2019)

Paco Rabanne’nin 1990’lı yılların ortalarında hayata getirdiği erkek parfümü XS, o dönemin en sevilen eserlerindendi. Tabii yıllar geçtikçe rekabetin arttığı parfüm sektöründe XS’in ismi duyulmamaya başlandı. Paco Rabanne bu düşüşü azaltmak için 2017 yılında Pure XS isimli devam parfümünü devreye soktu. 2019 yılındaysa Pure XS Night raflardaki yerini aldı.

Pure XS Night, Paco Rabanne tarafından şu cümlelerle tanıtılmış: “Pure XS Night, baştan çıkarıcı genç bir erkeğin hikayesini devam ettirir ve eylem gece gerçekleşir. Geceleri içgüdülerimiz uyanır. Ve düşüncelerimiz ateş gibi yakıcıdır. Hissettiğimiz yasak arzularımıza bir bakıştır. Kafa karıştırıcı. Harekete geçirici. Tehlikenin kokusu. Ateşle oynama arzusunun kontrolden çıkması.  Parfümör Caroline Dumur tarafından oluşturulan, Anne Flipo ve Bruno Jovanovic’in desteklediği kokusu, ateşli bir egzotik olarak ilan edildi. Parfüm, aşırı dozda zencefil, vanilya ve mür reçinesi içerir.”

Pure XS Night’ın ilk saniyeleri koyu baharatlar ve meyan kökünü andıran yapıyla gerçekleşiyor. Açıklanan notalarında tarçın, zencefil ve ginseng bulunuyor. Muhtemelen bu üçlünün etkisiyle ilk dakikalar metalik ve sıcak hissi veren baharatlı yapıyla merhaba diyor. Geri plandaki koyu, karanlık ve amberimsi zorlayıcı tavır rahatlıkla algılanabiliyor. Kimi kaynaklarda notalarında karamel ve kakao bulunuyor fakat Paco Rabanne’nin resmi açıklamasındaki mür reçinesi daha büyük yer kaplıyor gibi. Gerilerde vanilya var ama koyu amberimsi-tonkamsı baskın karakterin önüne geçemiyor.

Tonka fasulyesi-anason benzeri karanlık neredeyse yapay ve bıktırıcı şekilde tatlı Pure XS Night, tabii ki kolay yolu seçmiş ve yeni nesil erkek parfümlerinin klonu olarak kurgulanmış. Kimi kullanıcıların onu Armani Code Profumo’ya benzetmesine ek olarak hafiften yeni Sauvage’nin itici ambroksan geri planı, az da olsa hissediliyor. Çoğu insanın çekici bulacağı ve club-akşam kokusu olarak düşündükleri Pure XS Night, ne kalite anlamında harikalar yaratıyor ne de koku güzelliği olarak bana hitap ediyor. Bu şekerli kumarin-tonka benzeri yapıyı Code For Men’in devam parfümlerinde yeterince kokladım ve hala ilgimi çekemiyor.

Yukarıda bahsettiğim kakao ve karamel, büyük resimde bence fazlaca yer tutmuyor. Pure XS Night çikolata veya kahve gibi kokmuyor. Baharatlı gurme olarak sınıflandırılabilir. Baştan sona aynı kokuyor. Hiç değişmeden alt notalara ulaşıyor. Kalıcılık anlamında fena değil, etrafa yayılımıysa vasat.

Eau de Parfum formundaki Pure XS Night’ı kış döneminde ve ismi gibi akşamları uygulamak iyi fikre benziyor.

Koku Güzelliği:10/5

29 Mayıs 2020 Cuma

By Kilian – Good Girl Gone Bad (2012)

By Kilian’ın 2012 yılında ortaya çıkardığı parfüm serisinin ismi In The Garden of Good & Evil idi. Üç parfümle başlayan bu seriye 2013 yılında dördüncü parfüm eklendi. Serinin isminin By Kilian’ın internet sitesinde The Narcotics koleksiyonu olarak geçtiğini görüyoruz. Tanıtımıyla Adem ile  Havva’nın İncil’deki hikayesinden esinlendiği izlenimi veren bu parfüm serisinin bir parça da olsa ilgi çektiği söylenebilir. By Kilian’ın son yıllarda çılgınlar gibi sürekli yeni parfümler piyasaya sürdüğünü düşünürsek az da olsa geri planda kalmaya başladığını düşünüyorum bu serinin.

By Kilian’ın yeni parfümlerinde karşımıza çıkan abartılı ve uzun isimli konsepti, giderek popülist niş parfümevi olma yolunda ilerlediği izlenimi veriyor. Yoksa ağırlığı olduğu düşünülen niş markalarla dalga mı geçmeye çalışıyor tam anlaşılmıyor. Belki de Bay Hennesey’in çalıştığı pazarlama ajansı bu tüyoları kulağına fısıldıyor. Esprili/mesaj veren isimler bulalım da biraz tepki çekelim, reklamın kötüsü olmaz diye düşünüyorsa da şaşırmam. Sonuçta niş parfüm pazarında sürekli yeni rakipler çıkıyor ve arena giderek sertleşiyor.

Good Girl Gone Bad, By Kilian’ın meyveli-çiçeksi kadın parfümlerinden birisi olarak öne çıkıyor. Parfümün açıklama bölümünde üç anahtar kokudan bahsedilmiş: Portakal çiçeği, osmantus ve sümbülteber. Detaylardaysa gül, gardenya, nergis, yasemin ve kayısıdan söz edilmiş. Parfümün açılışı buruk, ekşi meyveler ve çiçeklerle gerçekleşiyor. Üst notalarda ekşi kayısı ve portakal çiçeği algılanıyor. Tanıdık gelen başlangıçtan sonra orta bölüme geçiliyor. Orta notalarda büyük değişim yaşanmıyor. Mayhoş meyvelerle kadınsı beyaz çiçeklerin dansı orta bölümde devam ediyor. Kapanışta yine değişim yok. Düz çizgide ilerleyen parfümün kayısı-çiçeksi arka planı hemen hemen aynı kalıyor.

Good Girl Gone Bad, By Kilian’ın da vurguladığı gibi meyveli-çiçeksi koku kalıbına ait. Pek ferah olmayan olgun meyvemsiliğin ekşi şeftali-kayısı aksına yakın durduğunu düşünüyorum. Parfümün ikinci büyük kısmını oluşturan çiçekler ağır ya da bıktırıcı tarzda verilmemiş. Meyveli sümbülteberin ilginç hal aldığı kokunun geneli çok tanıdık ama hangi parfüme benziyor bir türlü bulamadım.

By Kilian’ın internet sitesinde Good Girl Gone Bad için “yarı-masum, yarı-şehvetli” denmiş. Kimi kullanıcıların içeriğindeki çiçekleri sabunsu bulması, masum yönüne işaret edebilir. Leziz meyvelerinse şehvetli davrandığı düşünülebilir. Oysa kalite anlamında harikalar yaratamıyor. Koku profili basit, yaratıcılık yok, ilginç/sıradışı değil. Diğer taraftan kokladıkça seviyorsunuz ve özlüyorsunuz. Öteki taraftan da bu kadar basit parfüm nasıl niş diye düşünüyorsunuz. Bu haliyle internet sitesindeki 50 ml için istenen 240 dolarlık fiyata şaşırıyorum.

Hoş, cazibeli, kullanması ve sevmesi kolay, çoğu kadının övgüler alabileceği güvenli bir eser. Kokusunu dünyaca ünlü parfümör Alberto Morillas tasarlamış. Soğuk kış mevsimi dışında her zaman kullanılabilir. Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı yüksek değil.

Koku Güzelliği:10/6.5

24 Mayıs 2020 Pazar

Lancome – La Nuit Tresor (2015)

“Taze ahududu, buhur çiçeği ve vanilya notalarına sahip, siyah gül özleriyle bezenmiş bir kalbi olan La Nuit Trésor’u keşfedin! La Nuit Trésor’un şişesi, tüm elmasların en gizemli ve kıymetlisi olan siyah bir elmas şeklinde ve zarafetinin sembolü olarak bu elmas, siyah gül bir gerdanlık ile süslendi. Yoğun ahududu aromasıyla Damascena gülünün üst notaları birleşerek derin ve gizemli bir kokuya imza atıyor. La Nuit Trésor: Efsanevi Bir Aşkın Parfümü!

Efsanevi aşk parfümü için yaratılan kristal şişe. Piramit, ışığın oyunlarını yansıtırken, şişenin kalbindeki siyah yüzük sonsuz birleşmeyi temsil ediyor.”

Lancome’nin internet sitesinde La Nuit Tresor kadın parfümü için yukarıdaki cümleler layık görülmüş. Lancome’nin şöhretli kadın parfüm klasiği Tresor’dan sonra birçok Tresor isimli devam parfümü hayata geçirildi. 2015 yılında, La Nuit Tresor adlı devam parfümü, kısa sürede serinin en popüler ve sevilen eserlerinden olmayı başardı. Benim de uzun süredir merak ettiğim parfümlerden olan La Nuit Tresor’a nihayet kavuştum.

Parfümün açılışı garip ve kadifemsi yapaylıktaki şekerli hissiyatla gerçekleşiyor. Lancome’ye göre üst notalarda ahududu, tropik meyveler, bergamot ve liçi meyvesi bulunuyor. Üst notalar gerçekten de şekerli modern, leziz meyvelerle gerçekleşiyor fakat geri plandaki garip odunumsu yapaylığa anlam veremedim. Orta kısma geçildiğinde parfümün yönü kırmızı güle doğru dönüyor. Lancome’nin internet sitesinde orta kısımda Isparta gülü kullanıldığı yazılmış. Orta bölüm meyveli, güllü, tatlı yapıyla gerçekleşiyor. Sonlarda vanilya algılanıyor. Meyveli-güllü yapı kapanışta da devam ediyor. Alt notalar leziz karamel-çikolata hissiyatıyla gerçekleşiyor.

La Nuit Tresor’un özeti, iştah açıcı şekerli meyveler (ahududu ve tropik meyveler ağırlıkta) ve kaliteli, kıpkırmızı, hafiften karanlık modern gül denebilir. Başlangıçtaki garip kadifemsi yapaylığın liçi meyvesinden geldiğini düşünmek istiyorum. Ahududulu harika meyvelerin orta kısımda gülle uyumu çok başarılı. Orta kısım parfümün en çarpıcı ve sevilesi bölümü bence.

Lancome, 2000 yılı sonrası yeni nesil, modern ve bolca tatlı kadın parfümleri furyasına yeni halkayı eklemiş. La Nuit Tresor, markanın bir diğer parfümü La Vie Est Belle, Prada – Candy, Dior – Poison Girl, Victor&Rolf – Flowerbomb, Carolina Herrera – Good Girl gibi yeni modern eserlere rakip olması için tasarlanmış gibi görünüyor. Bazı yorumcuların Mugler – Angel’a benzettiğini bile görüyoruz.

La Nuit Tresor, başlangıcını saymazsam dikkat çekici ve deneyen çoğu kişinin rahatlıkla sevebileceği kolay bir parfüm. Tatlı meyveler ve gülün merkezini oluşturduğu ana yapı, yüksek kalite vaat etmiyor. Düz çizgide ilerliyor. Fazlaca derinliğe sahip değil. Bizi yeni keşiflere de sürüklemiyor. Sadece tatlı ve güzel kokuyor. Böylece rahatlıkla çok popüler oluyor ve bol bol satıyor.

Eğer meyveli gül parfümlerini seviyorsanız, bu iddialı hanımefendiyi deneyebilirsiniz. Performans anlamında gayet yeterli. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı inatçı denebilir. Hem gündüz hem de gece şık davetlerde kullanılabilir. Kadınsı yönü yüksek bu parfümle dikkatleri üzerinize çekmek zor olmayabilir. Sonbahar-kış döneminde onu kullanmak doğru tercih olacaktır.

Eau de Parfum formundaki La Nuit Tresor’u Christophe Raynaud ve Amandine Marie tasarlamış. Parfümün reklam yüzü olarak Penelope Cruz and Ilay Kurelovic görev almış.

Koku Güzelliği:10/6.5

19 Mayıs 2020 Salı

Acca Kappa – White Moss/Muschio Bianco (1997)

İster ana akım ister niş markalar olsun, her parfüm üreticisinin en az bir tane popüler parfümü oluyor. Markalar, bazı parfümlerine fazlasıyla anlam yükleyebilir ya da önem verebilir. Pazarlama anlamında öne çıkarılan parfümler, genellikle eski tarihli ya da ilk parfümdür. Acca Kappa niş parfümevi de imza parfümü olarak White Moss’u vurguluyor. Diğer ismi Muschio Bianco olan White Moss, Acca Kappa’nın internet sitesinde “Değerli lavanta ve ardıç esansiyel yağları kullanılarak özenle hazırlanmıştır. White Moss, vücudu İtalyan baharının kokusu ve tazeliğiyle çevreler. Tatlı, şehvetli notaların uyumlu karışımı; hafif odunsular, amber ve misk. Hassas ve rafine doğal malzemelerle oluşturulmuştur. Erkekler ve kadınlar içindir. Acca Kappa’nın çağdaş klasiğidir.” cümleleriyle tanıtılmış.

White Moss’un açılışı sabunsu bergamotla gerçekleşiyor. Buradaki sabunsuluğun aldehitlerden geldiğini söyleyebiliriz. Başka bir ferah eleman olarak neroli de kullanılmış sanki. Üst notaları, pürüzsüz, saf, yüksek kaliteli ve durağan denebilir. Orta kısımda sabunsuluk devam ediyor. Burada misk devreye giriyor. Geri planda ardıç meyvesi var sanki fakat sabunsu misk öyle büyük yer kaplıyor ki ne lavanta ne de ardıç, yönetimi ele alamıyor. Kapanışta büyük değişim yok. Aromatik, sabunsu misk alt notaları domine ediyor.

White Moss ismini görünce yosun ya da meşe yosunu merkezli parfümle karşılaşacağımı düşünüp, meraklanmıştım. Kullanım döneminde yosuna pek rastlamadım. Belki de parfümün ismi White Musk olmalıymış. Çünkü White Moss, ağırlıklı olarak turunçgilli, sabunsu miskten oluşuyor. Genel yapıda büyük değişim yaşanmıyor. Düz çizgide ilerliyor. Derinliğe sahip olmadığı söylenebilir. Temiz ve basit kokuyor. Hiçbir zaman dinamik ve canlı değil.

White Moss için sanırım anahtar kelimeler temizlik ve huzur. Eğer ferah, sakin, zarif ve temiz kokan parfüm arıyorsanız çok iyi seçeneklerden birisi. Niş markaya yakışır derecede yüksek kaliteli, uyumsuzluk veya yapaylık barındırmıyor. Yumuşacık davranıyor. Kimi yorumcuların dediği gibi yeni yıkanmış nevresim veya bolca yumuşatıcı kullanarak yıkanmış beyaz tişörtler gibi kokuyor. Çoğu zaman huzur veriyor.

Kokusal olarak Azzaro – Chrome, Prada Amber Pour Homme ve Helmut Lang Eau de Cologne gibi parfümlerin tarafına yakın duruyor. Tıpkı ismi gibi bembeyaz kokuyor.

Kullandığım Eau de Cologne versiyonuydu ve tabii ki etrafa yayılımı zayıftı. Kalıcılığı EDC’ye göre fena değil. Bir de Eau de Parfum versiyonu varmış. Kadın-erkek herkes kullanabilir, cinsiyetsiz bir parfümü andırıyor. İlkbahar-yaz dönemi için uygun olacaktır. Beyaz ipek gömlek ve beyaz keten şort giyip bu parfümü kullanmak, size ayrı bir keyif verecektir.

Koku Güzelliği:10/6.5