8 Mart 2020 Pazar

Versace – Eros Flame (2018)

“Yeni nesiller için sevginin asaleti ve çeşitliliğin gücü hakkında önemli mesaj taşıyan, sizi kalpten vuran bir koku. Versace Eros Flame, duygularıyla derinden temas halinde olan güçlü, tutkulu, kendine güvenen erkek içindir. Versace Eros Flame’in koku notaları, en değerli ve zarif malzemelerin bir diğerini zenginleştirdiği ve geliştirdiği güçlü kontrastlarla karakterize edilir. Erkeksi, tutkulu önsezi ve duyusal olarak kendinden geçmenin kutlaması olan kalıcı bir koku.”

Versace’nin Eros Flame isimli devam parfümünün resmi tanıtımı bu cümlelerle yapılmış. Versace’nin 2012 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü Eros’un büyük ticari başarı yakalamasının ardından, doğal olarak aynı isimli devam parfümleri gelmeye başladı. İlk Eros’tan altı yıl sonra Eros Flame, kırmızı şişesiyle raflardaki yerini aldı. Versace’nin, Eros’un şöhretinden faydalanmak istemesi kendileri açısından gayet normal. Bizim için önemli olansa ortaya çıkacak parfümün kalitesi ve içeriği.

Eros Flame’i üzerime sıktığımda beni tatlı, lezzetli turunçgiller karşılıyor. 2010’lu yıllardan sonraki birçok erkek parfümünde karşılaşabileceğimiz ferah sayılamayacak mandalina-portakal ikilisini beğendim. İlerleyen dakikalarda şekerli turunçgillere tatlı baharatlar ekleniyor. Karabiber olduğunu tahmin ettiğim baharatın, turunçgillerle uyumunu başarılı buldum. Orta kısımda aromatik biberiye ilginç şekilde ortaya çıkıveriyor. Orta bölümü de fena değil. Kapanışta tatlılık artıyor. Son bölümde tonka fasulyesi bütün ağırlığını koyuyor. Alt notalarda kremsi vanilya, tonka fasulyesine güçlü şekilde destek veriyor.

Eros Flame, turunçgilli, baharatlı, tonka fasulyeli, vanilyalı bir arkadaş. 2010’lu yılların koku trendinin klişe tekrarından ibaret. Baştan sona kadar bolca tatlılık içeriyor hatta kapanışta şekerliliğe doğru eviriliyor. Çoğu kişinin sevebileceği, uniseks kullanıma uyabilecek, hafiften yapaylık sınırında, canlı, dinamik, neşeli, leziz, hoş parfüm. Yaratıcı veya sıra dışı değil. Dünyayı yerinden oynatmaya talip olmadığı görülüyor. Sanatsal yanı pek olmasa da, kullanması ve sevmesi kolay forma sahip. Bu anlamda konforlu yapısı olduğu iddia edilebilir.

Eros Flame, Eros’un devam parfümü. Biliriz ki her devam parfümü abisine/ablasına benzer. Eros Flame tabii ki Eros’a benziyor. İki parfüm de tatlı turunçgilleri, şekerli baharatları ve tonka fasulyesini içeriğinde cömertçe kullanmış. Eros Flame bana göre abisi Eros’tan daha başarılı kokusal anlamda. Flame’in açılışındaki turunçgiller daha doğal ve güzel klasik Eros’a göre. Flame’in orta kısmı da abisine göre daha özenli. Son bölümdeyse iki parfüm de hemen hemen aynı denebilir. Bu anlamda, Eros Flame’i daha çok beğendiğimi söyleyebilirim.

Eros Flame, Eau de Parfum formunda.  Kalıcılık anlamında yeterli, etrafa yayılımı ortalamanın altında. Sonbahar-kış dönemine uygun olduğunu düşünüyorum. Kokusunu Olivier Pescheux tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

4 Mart 2020 Çarşamba

Perris Monte Carlo – Cacao Azteque (2017)

“Orta Amerika’da yaşayan Aztekler, kakao çekirdeğiyle karşılaşan ve benzersiz özelliklerini öğrenen, onu dünyaya tanıtan ilk kişilerdendi. Ancak Cortez’in Mexico City’ye yaptığı yolculuk sırasında kakao çekirdeğinin önemini keşfettiği söylendi. Ezilmiş kırmızı biber ve kakule ile harmanlanmış acı bir karışım olan kakao çekirdeklerinden çıkarılan Xocoatl, “tanrıların yemeği” ismi verilen mükemmel iksir yaratır. Bu iksirin tanrılara kuvvet ve bilginin gücünü verdiği söylenir. Bu nedenle Aztek’in son bağımsız krallarından Montezuma, açgözlü ve güç takıntılı şekilde, günde elli bardaktan fazla içerdi.”

Niş parfümevi Perris Monte Carlo’nun Cacao Azteque isimli parfümünün tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Kakao-kahve-çikolata temalı parfümlere meraklı birisi olarak hevesle kullanmaya başladım Cacao Azteque’yi. Açıklanan notalarında rom özütü, pittosporum (yıldız çalısı), sümbülteber özütü ve kakao özütünden bahsedilmiş. Oldukça farklı temaya sahip bu ilginç notalar bir parfümde nasıl kullanılmış bakalım.

Cacao Azteque’in açılışı canlı ve parlak baharatlarla gerçekleşiyor. Başlangıçta büyük oranda yüksek kaliteli kakuleye yer verilmiş. Üst notalarda pek karşımıza çıkmayan kakuleyi beğendim ilk saniyelerde. İlerleyen dakikalarda kakuleye biber ekleniyor. Parlak ve hafiften metalik hissettiren biberle birlikte üst-orta bölüm baharatlı denebilir. Son kısımda çok ilginç olmayan deri kullanılmış. Açıklanan alt notalarında deri bulunmuyor fakat zayıf ve sıradan deri çok şey vaat etmiyor kapanışta.

Cacao Azteque, egzotik, neredeyse tropikal, aromatik baharatlı bir parfüm denebilir. Kakulenin ve biberin büyük yer kapladığı parfümde ilginç bir form var. Kokusal anlamda bazı parfümleri, duyusal anlamdaysa hayatımdaki hüzünlü kimi anları çağrıştırdı ama hangisi olduğunu çıkaramadım. Kokusu çok tanıdık geliyor. Güneşli bir sonbahar gününün buruk sevinci var sanki onun vermek istediği temada.

Niş parfümlerde rastladığımız ağır, güçlü, dolgun hissiyat burada yok. Zayıf sayılabilecek ve çekingen kalan Cacao Azteque’nin kullandığım versiyonu EDP formuydu. Bir de Extrait olanı varmış. Belki de performans için onun denenmesi gerekiyor.

Cacao Azteque’nin kokusuna aşık olmadım ama kötü de diyemem. Oldukça basit ve tekdüze devam ediyor.  Burun tırmalayan yapaylık ya da uyumsuzluk bulunmuyor. Günümüzün modern parfümlerindeki gibi bolca tatlılık ve bıktırıcı şekerli hissiyat yok neyse ki. Kuru sayılabilecek bir parfüm.

İlginç durumlardan birisi de yukarıda bahsettiğim sıra dışı notaların birlikte kullanıldığı iddiası. Açıklanan notalarında rom içkisi, sümbülteber, kakao ve yıldız çalısı isimli bitki var. Yıldız çalısının nasıl koktuğu konusunda fikrim olmasa da diğer öğelerin Cacao Azteque’de baskın şekilde olmadığını düşünüyorum. Parfüme ismini veren kakaonun büyük yer kaplayacağını düşünürken, kokusunda hemen hemen hiç kakaoya rastlamamak kafamı karıştırdı. Kakao varsa bile bildiğimiz anlamda verilmediği çok açık.

Cacao Azteque’nin 2018 yılında Art and Olfaction Award ödüllerinde finale kaldığı bilgisini de vereyim. Parfümün tasarımını Xerjoff, Miller Harris, Etro, Annick Goutal gibi önemli niş parfümevleri için kokulara imza atmış parfümör Mathieu Nardin yapmış.

Kalıcılığı idare ediyor, etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. Uniseks olarak kullanılabilse de erkek tarafına bir parça daha yakın bence. Çok sıcak yaz mevsimi dışında her zaman kullanılabilir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Niche & Co mağazasına teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6.5

29 Şubat 2020 Cumartesi

Lancome – Hypnose (2005)

2005 yılında dünya pazarına sunulan Lancome’nin kadın parfümü Hypnose oldukça başarılı olmuşa benziyor. Lancome’nin yeni nesil modern parfümlerinin önemli temsilcilerinden Hypnose, Thierry Wasser gibi usta parfümörü Addict ile birlikte dünyaya tanıtan eserdi. Lancome’nin internet sitesinde Hypnose’nin tanıtımı şöyle yapılmış: “Cazibesini nasıl kullanacağını bilen bir kadının büyüleyici ve hipnotize edici kokusu. Duyusal. Baştan çıkarıcı. Büyüleyici. Büyülü bir iz ile şehvetli bir aşk iksiri gibi davranan odunsu bir oryantal koku. Hypnose büyüleyici notalarıyla sizi baştan çıkarıcı bir dünyaya çekecek. Notaları derinlikle harmanlanmış bir duyusallık sarmalı. Çarkıfelek çiçeği kadınsılığın üstün ruhunu taşıyarak olağanüstü bir canlılığı, parlaklığı ve gençliği yansıtıyor. Vanilya kremsi yumuşaklığıyla cildinize karışıp karşı konulamaz bir cazibeye dönüşüyor. Çarkıfelek çiçeği ile çevrili olan vetiver sıcaklığı ile derin ve kalıcı bir duyusallık yaratıyor.”

Ayrıca şişesi için de şu cümlelere yer verilmiş: “Işıkta parıldayan eğrileri ve yüzeyleri olan zarif kristal şişe, Kimono’suna sarılmış bir Japon kadından ilham alıyor. Işığı enerjiye çeviren cam üzerine oyulmuş bir mücevher. Ametistin rengini ve parlaklığını taşırken, hipnotik bir bakışın derinliğine de sahip.” Açıklanan üst notalarında çarkıfelek çiçeği, orta notalarında vanilya ve son kısımda da vetivere yer verilmiş.

Hypnose’nin açılışı tatlımsı ve ferah olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Lezzetli turunçgiller portakal veya mandalinayı andırıyor ilk saniyelerde. İlerleyen dakikalarda turunçgiller devam ediyor. Orta notalarda yasemin ve leziz vanilyaya eşlik eden turunçgillerle parfümün ana karakteri ortaya çıkıyor. Sonlarda turunçgiller pek hissedilmiyor. Vanilyanın ağırlık kazandığı alt notalarda bir parça da yasemin bulunuyor. Lancome kapanışta vetiverden bahsetmiş ama baskın vetivere rastlamadım.

Hypnose için turunçgilli, yaseminli, kremsi vanilya parfümü diyebilirim. Kokusu genel olarak düz çizgide ilerliyor ve fazla değişmiyor. Notaların kalitesi ana akım marka için yeterli. Yapaylık hissedilmeyen notalarıyla güzel ve basit davranıyor Hypnose. Müthiş derinliğe sahip değil ve burnu yormuyor. Onun amacı kadınların sevebileceği güvenli koku formu ve görevini başarıyla yerine getiriyor.

Hypnose, temiz, sabunsu çiçeksi, kremsi vanilya temasına turunçgili ekleyerek devrim gerçekleştirmiyor. Bu koku formunu deneyen çoğu kadının rahatlıkla beğeneceğini varsayabilirim. Bu anlamda Lancome, çok satan eserine böylesine basit kompozisyonla ulaşmayı becermiş.

Benim açımdan parfümün en dikkat çekici tarafı çarkıfelek çiçeği notası. Lancome’un üst notalarda bahsettiği çarkıfelek çiçeğini değil de meyvemsi turunçgilleri algılamam ilginç oldu. Parfümlerde fazla rastlamadığımız çarkıfelek çiçeğinin baskın olduğunu söyleyemeyeceğim.

EDP formundaki Hypnose’nin performansı harikalar yaratmıyor. Kalıcılığı yeterli fakat etrafa yayılımı düşük gibi. Sonbahar-kış dönemi için ideal. Kullanımı kolay tarzıyla hem günlük hem de akşam gezmelerinde size rahatlıkla eşlik edecektir.

Koku Güzelliği:10/6.5

25 Şubat 2020 Salı

Givenchy – Very Irresistible For Men (2005)

İlk çıktığı 2005 yılında göz alıcı renkteki şişesiyle hemen dikkatimi çekmişti Very Irresistible For Men. Fıstık yeşili ve siyah karışımı uzun şişenin içindeki kokuyu birkaç defa mağazalarda denemiştim fakat aklımda fazla yer edememişti. Aradan geçen uzun yılların ardında merak ettiğim Very Irresistible For Men ile nihayet tanıştım.

Givenchy’nin Irresistible serisinin üyesi For Men, 2003 yılında ilk meyvesini kadın parfümü olarak vermişti. İki yıl sonra erkek versiyonu çıktı. Yirmi beş parfümlük seri haline gelen Irresistible’ların erkek olanının ne yazık ki üretimi sonlandırılmış. Artık bu parfümü bulmak zor. Hoş bir nostalji olması bakımından son defa bakmak istedim Very Irresistible For Men’e.

Açıklanan notalarında üç ilginç tema var: susam, fındık ve kahve. Parfümün açılışı ferah sayılamayacak parlak ve metalik turunçgillerle gerçekleşiyor. Temiz ve pürüzsüz turunçgillerin portakal-greyfurt olduğunu düşünebiliriz. İlerleyen dakikalarda yapaylık barındıran temizlik hissi devam ediyor. Yeşil, kahvemsi hissiyat veren orta notalarda naneli turunçgillerin etkisi geri planda kendisini gösteriyor. Son bölümde yine pürüzsüz sedir ağacı var. Geri planda biraz vetiver de bulunuyor. Vasat ve sıkıcı odunsu kapanışla tene veda ediyor.

Very Irresistible For Men, 2000’li yıllardan sonra popüler olan gourmand tarzına yönelik parfüm olarak düşünülmüş. Buradaki gourmand öğe tabii ki kahve-çikolata benzeri koku. Son yıllarda birçok kahve-kakao-çikolata merkezli parfüm kullanmış birisi olarak burada bariz çikolata kokusu bulunmadığını söyleyebilirim. Aslında silik ve ne koktuğu belli olmayan bir parfüm gibi duruyor.

Başlangıcındaki şekerli sayılamayacak turunçgillere ve nanemsi, yeşil kahveye, kapanışta eklenen sedir ağacından ibaret Very Irresistible For Men. Kahve-çikolata-kakao temasının ağır etkilerini göremiyoruz burada. Nazik, çekingen, sakin, steril yapaylığa sahip. Evet, temiz ve pürüzsüz kokuyor fakat doğal ve gerçekçi değil algılanan notalar.

İlk çıktığı zamanlarda oldukça sevilen ve kadınların beğendiği parfümlerden Very Irresistible For Men, zaman içerisinde güçlü rakiplerinin gerisinde kalarak ömrünü tamamlamışa benziyor. Garip şekilde yeşil kokan (muhtemelen nanenin etkisi) parfümün çok çarpıcı ve yüksek kaliteli olduğunu söylemek bana göre mümkün değil.

Yukarıda bahsettiğim parfümün üç ilginç öğesinden geleyim fındığa. Açıklanan notalarında fındık var fakat fındık nasıl kokar sizce? Her sene bol bol taze fındık tüketen birisi olarak fındığın bariz kokusunun hatta onu tanımlayabilecek tadının bile bulunmadığını düşünüyorum. Bu anlamda parfüme fındık notası koyduk demenin pek inandırıcılığı bulunmuyor. Kimi kullanıcıların bu parfümü Mochaya benzetmesini de kabul edemeyeceğim. Mocha içmeyi seven birisi olarak bu parfümün Mocha aromasına benzediğini söyleyemem.

EDT formundaki Very Irresistible For Men’in performansı idare eder. Kalıcılığı yeterli fakat etrafa yayılımı zayıf. Genç erkekleri hedefleyen, efendi, terbiyeli, temiz aile delikanlılarını hedefliyor adeta. Kokusunu Pierre Wargnye tasarlamış.

Parfümün en güzel tarafı tabii ki şişesi. Güzel tasarımlı şişeye o renkler çok yakışmış. Keşke kokusu da şişesi kadar çarpıcı, cazibeli ve gösterişli olsaymış.

Koku Güzelliği:10/5