25 Şubat 2020 Salı

Givenchy – Very Irresistible For Men (2005)

İlk çıktığı 2005 yılında göz alıcı renkteki şişesiyle hemen dikkatimi çekmişti Very Irresistible For Men. Fıstık yeşili ve siyah karışımı uzun şişenin içindeki kokuyu birkaç defa mağazalarda denemiştim fakat aklımda fazla yer edememişti. Aradan geçen uzun yılların ardında merak ettiğim Very Irresistible For Men ile nihayet tanıştım.

Givenchy’nin Irresistible serisinin üyesi For Men, 2003 yılında ilk meyvesini kadın parfümü olarak vermişti. İki yıl sonra erkek versiyonu çıktı. Yirmi beş parfümlük seri haline gelen Irresistible’ların erkek olanının ne yazık ki üretimi sonlandırılmış. Artık bu parfümü bulmak zor. Hoş bir nostalji olması bakımından son defa bakmak istedim Very Irresistible For Men’e.

Açıklanan notalarında üç ilginç tema var: susam, fındık ve kahve. Parfümün açılışı ferah sayılamayacak parlak ve metalik turunçgillerle gerçekleşiyor. Temiz ve pürüzsüz turunçgillerin portakal-greyfurt olduğunu düşünebiliriz. İlerleyen dakikalarda yapaylık barındıran temizlik hissi devam ediyor. Yeşil, kahvemsi hissiyat veren orta notalarda naneli turunçgillerin etkisi geri planda kendisini gösteriyor. Son bölümde yine pürüzsüz sedir ağacı var. Geri planda biraz vetiver de bulunuyor. Vasat ve sıkıcı odunsu kapanışla tene veda ediyor.

Very Irresistible For Men, 2000’li yıllardan sonra popüler olan gourmand tarzına yönelik parfüm olarak düşünülmüş. Buradaki gourmand öğe tabii ki kahve-çikolata benzeri koku. Son yıllarda birçok kahve-kakao-çikolata merkezli parfüm kullanmış birisi olarak burada bariz çikolata kokusu bulunmadığını söyleyebilirim. Aslında silik ve ne koktuğu belli olmayan bir parfüm gibi duruyor.

Başlangıcındaki şekerli sayılamayacak turunçgillere ve nanemsi, yeşil kahveye, kapanışta eklenen sedir ağacından ibaret Very Irresistible For Men. Kahve-çikolata-kakao temasının ağır etkilerini göremiyoruz burada. Nazik, çekingen, sakin, steril yapaylığa sahip. Evet, temiz ve pürüzsüz kokuyor fakat doğal ve gerçekçi değil algılanan notalar.

İlk çıktığı zamanlarda oldukça sevilen ve kadınların beğendiği parfümlerden Very Irresistible For Men, zaman içerisinde güçlü rakiplerinin gerisinde kalarak ömrünü tamamlamışa benziyor. Garip şekilde yeşil kokan (muhtemelen nanenin etkisi) parfümün çok çarpıcı ve yüksek kaliteli olduğunu söylemek bana göre mümkün değil.

Yukarıda bahsettiğim parfümün üç ilginç öğesinden geleyim fındığa. Açıklanan notalarında fındık var fakat fındık nasıl kokar sizce? Her sene bol bol taze fındık tüketen birisi olarak fındığın bariz kokusunun hatta onu tanımlayabilecek tadının bile bulunmadığını düşünüyorum. Bu anlamda parfüme fındık notası koyduk demenin pek inandırıcılığı bulunmuyor. Kimi kullanıcıların bu parfümü Mochaya benzetmesini de kabul edemeyeceğim. Mocha içmeyi seven birisi olarak bu parfümün Mocha aromasına benzediğini söyleyemem.

EDT formundaki Very Irresistible For Men’in performansı idare eder. Kalıcılığı yeterli fakat etrafa yayılımı zayıf. Genç erkekleri hedefleyen, efendi, terbiyeli, temiz aile delikanlılarını hedefliyor adeta. Kokusunu Pierre Wargnye tasarlamış.

Parfümün en güzel tarafı tabii ki şişesi. Güzel tasarımlı şişeye o renkler çok yakışmış. Keşke kokusu da şişesi kadar çarpıcı, cazibeli ve gösterişli olsaymış.

Koku Güzelliği:10/5

21 Şubat 2020 Cuma

Nicolai Parfumeur Createur – Patchouli Intense (2009)

“Paçuli muhteşem bir hammadde. Orkestrada viyolanın rolü neyse, paçulinin parfümlerdeki görevi benzerdir. Orkestrada viyola diğer enstrümanları yönlendirir, paçuli de parfümlerde öyledir.”

Yukarıdaki söz tahmin edeceğiniz üzere Patricia de Nicolai’ye ait. 1980’li yılların sonlarından beri harika parfümler ve şöhretli klasikler yaratarak, mensubu olduğu Guerlain ailesini gururlandırmaya devam ediyor. Kendisine ait niş markasının ismini Nicolai Parfumeur Createur olarak değiştirdikten sonra yeni parfümlerle daha da ileri götürüyor işini. Parfüm delilerinin yakından tanıdığı Nicolai’nin parfümleri arasında özellikle erkeksi, aromatik, nostaljik fujer tarzını sevenlerin iyi bildiği bir eser Patchouli Intense.

Kimi kaynaklarda 2009 olarak verilen çıkış tarihiyle ters orantılı kokusal deneyim sunuyor bize Patchouli Intense. Kendi internet sitesinde odunsu oryantal olarak sınıflandırılan parfümün açıklanan iki notası dikkat çekici: Sardunya ve defne. Patchouli Intense’nin üst notalarında portakal ve lavantaya yer verilmiş yine markanın açıklamasında. Parfümün üst notları eski/tozlu/topraklı aromatik buruk ve acımsı yeşil otlarla gerçekleşiyor. Biberiye, kekik, fesleğen ve daha aklınıza hangisi gelirse… Bir parça lavanta ve azıcık da turunçgillerle gerçekleşen başlangıcı oldukça çarpıcı, zengin, erkeksi, ciddi ve nostaljik denebilir. Orta kısma doğru buruk aromatik otlar yoluna devam ediyor. Orta bölümde dumansı baharatlar (karanfile benziyor), arka planda erkeksi gül ve sardunya ile bizi 1970 hatta 1960’lara ışınlıyor. Sonlarda o anlatması zor dumansılık devam ediyor. Alt notalarda yosun/meşe yosunu ve eğrelti otu olduğuna bahse girerim. Kuru ve köksü olmaya çalışmayan paçuliye eşlik eden, tatlı olmayan ve ciddiyeti elden bırakmayan vanilyayla kapanış gerçekleşiyor.

Patricia de Nicolai, Patchouli Intense’yi odunsu oryantal olarak sınıflandırsa da o 1970’li yılların maço fujerlerini andırıyor. 2010’lu yıllarda böylesine eski tarihi parfümlere öykünen koku profili tasarlamak çılgınlık mı, cesaret mi, dahice mi, geçmişe özlem mi yoksa anılara saygı duruşu mu karar veremedim. 2020’li yılların kokusal geleneklerine böylesine zıt parfüm tasarlamak, onun aynı zamanda ticari anlamda satış kaygısı yaşamadığını da bize gösteriyor.

Bir niş markanın amacı, kokusal/sanatsal yaratımlarsa bayan Nicolai, Patchouli Intense’de harika iş çıkarmış. Böylesine kaliteli ve gerçekçi notalar, genel konseptin bütünlüğü, nostaljik çağrışımlar, karakterli tema, artistik ruh ve yeni nesil bol şekerli çerçöp parfümlerin aksine tatlılığın oldukça az verilmesi, karşımızda teknik açıdan başarılı eserin bulunduğunu işaret ediyor.

Eğer acımsı, kuru, yeşil aromatik Akdeniz otlarını seviyorsanız, dumansı karanfil ilginizi çekiyorsa, tozlu yeşil eğrelti otu ve erkeksi gül deneyimi yaşamak istiyorsanız, yosun/meşe yosununu özlediyseniz Patchouli Intense’e mutlaka bakın.

Kimi kaynaklarda uniseks olarak sunulan Patchouli Intense, erkek tarafına daha yakın. Aklıma gelen bir ilginçliği daha paylaşayım. Parfümün ismi paçuli ve genel olarak paçulinin büyük yer kaplayacağını düşünüyorsunuz. Bende öyle ummuştum ama hayır, paçuli büyük oranda sonlarda kendisi gösteriyor. Parfümün genelinde acımsı, buruk, yeşil, sabunsu tozlu-topraksı aromatik otlar ve baharatlar yer alıyor. Paçuli, köksü ve hippi tarzında verilmemiş. Erkeksi, ciddi ve takım elbise giyen orta yaş üzeri profesyonel iş insanına yakışacak türde resmi denebilir. Popüler tonka fasulyeli bolca şekerli erkek parfümlerinden bıkan gurmelere yönelik adeta Patchouli Intense. Parfümistaların 2020’li yıllardaki kaçış duraklarından birisi sanki.

EDP formunda ve performansı çok iyi. Kalıcılığı müthiş. İnatçı yapısı sayesinde üzerinizden çıkmıyor uzun saatler. Etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Serin ilkbahar-sonbahar döneminde kullanması keyifli olabilir. Herkese hitap etmeyen tarzına istinaden denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyeyim. Bu parfümü kullanayım ve bol bol övgü alayım zihin dünyasındaysanız Patchouli Intense ile anlaşamayacağınızı düşünüyorum. Kokusunu tabii ki Patricia de Nicolai tasarlamış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Niche & Co mağazasına teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7

17 Şubat 2020 Pazartesi

Elie Saab – Girl of Now (2017)

Elie Saab’ın dünya çapında büyük başarı gösteren kadın parfümü Le Parfum’un ardından aynı isimli birçok devam kokusu gelmişti. Elie Saab’ın Le Parfum serisinden farklı olarak piyasaya sürdüğü yeni parfüm ailesinin ismi Girl of Now olarak belirlenmiş. Markanın internet sitesinde Girl of Now parfümünün hedefinin “anı yaşayan kızlar” olarak belirlediğini öğreniyoruz. 2017 yılı çıkışlı ilk Girl of Now’un tanıtımında “‘Şu anın neslinin’ ruhunu yakalayan yeni parfüm. Kendiliğinden, eğlenceli ve kaygısız” cümlelerini görünce 2020’li yılların modern apolitik hanımefendilerinin hedeflendiğini düşündüm nedense.

Girl of Now’un açıklanan notalarında acı badem, antep fıstığı, armut ve daha önce hiç duymadığım ormond çiçeği gibi farklı öğelerden bahsedilmiş. Parfümün açılışı şekerli, lezzetli, karamelli meyvemsi notalarla gerçekleşiyor. Üst notalarda turunçgil esintileri var. Muhtemelen armut ve portakal çiçeği ilk saniyelerde çikolatamsı notalarla kaynaşıyor. Bolca tatlılık barındıran başlangıcı lezzetli, modern, tanıdık ve fena değil. Orta bölümde vanilya-çikolata hissi veren notalar ağırlığını arttırıyor. Armut geride kalırken, portakal çiçeği geri planda ara ara kendisini gösteriyor. Şekerli yapı orta kısımda oldukça etkili. Sonlarda kremsi vanilya hissiyatı devam ediyor. Kapanışta amberli ve tonka fasulyeli yönünü gösteriyor Girl of Now.

Karşımızda yeni nesil popüler koku temasını tekrar eden meyveli gurme tarzında parfüm var. Meyvemsilik başlangıçta armuda yakınken, orta kısımdan itibaren incelikli portakal çiçeği derinlerden geliyor ki Elie Saab’ın imza notasıdır. Garibim portakal çiçeği orta kısımda öyle bir şekerli yapının altında eziliyor ki sormayın. Tonka fasulyeli-kremsi vanilyalı ana yapı, baştan sona azalmadan devam ediyor. 2010’lu yıllardan sonra karşımıza çıkan bir çok kadın parfümünde bu koku formu küçük nüans farklılıklarıyla tekrarlandı.

Lancome – La Vie est Belle, Prada – Candy, Jean Paul Gaultier – Scandal, Carolina Herrera – Good Girl, YSL – Black Opium ve daha onlarca benzer örneğin üzerine bir de Girl of Now’u ekleyebiliriz. Çılgınca şekerli, meyvemsi (ağırlık ferah olmayan portakal-mandalinada), baharatlı, tonka fasulyeli, amberli, vanilyamsı bu koku formu yukarıda saydığım kadın parfümlerinde var hatta Tom Ford – Noir Pour Femme’de bulunuyor. Girl of Now, bu anlamda parfüm dünyamıza yenilik sunmuyor, bizi şaşırtamıyor. Yapaylık sınırındaki kokusu pürüzsüz şekilde kaliteli sayılmayabilir.

Yine de Girl of Now’u rakiplerinden daha çok beğendim. Ondaki turunçgillerin verilişini ve kremsi, neredeyse hindistan cevizimsi vanilyanın kullanılışı diğer genç kız parfümlerinden başarılı. Azıcık da olsa Noir Pour Femme ve garip şekilde Emporio Armani’nin erkek parfümü Stronger With You’daki turunçgil-vanilya kullanımlarını andırıyor Girl of Now’un geri planı. Tabii harika koktuğunu söylemek zor.

Geleyim son gözlemime. Parfümde iki dikkat çeken nota var: Badem ve Antep fıstığı. Antep fıstığı tadını fazla alamasam da badem algılanıyor. Fakat Girl of Now, asla Hypnotic Poison’daki kadar ağır, baskın ve zorlayıcı badem aromasına sahip değil. Girl of Now’u safkan badem parfümü olarak görmüyorum. Eğer acı badem kokusu arıyorsanız Serge Lutens’in Louve’sine bakabilirsiniz. Girl of Now bademi, Antep fıstığını burnunuza dayamıyor. Onun amacı genç, modern, bakımlı, modayı takip eden hanımefendiler.

Hafiften burun tırmalayan tonka fasulyesi ve ambersi yapı, baş ağrısı yapma potansiyeline işaret ediyor. Düz çizgide ilerlemesi ve pek değişim göstermemesi üzücü. İyi taraflarından birisi performansı fena değil. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı iyi denebilir. Tam bir kış parfümü olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Canlı, olumlu, dikkat çeken ve ofis dostu koktuğunu söyleyebilirim. Onu kullanan veya etrafta algılayanların büyük kısmı beğenecektir. Bu anlamda kullanması ve sevmesi kolay yapıda şeytan tüyüne sahip Girl of Now.

Kokusunu ünlü iki parfümör Dominique Ropion ve Sophie Labbe birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

12 Şubat 2020 Çarşamba

Isabey – Sir Gallahad (2017)

1924 yılında Baron Henry James de Rothschild tarafından yaratılan bir marka Isabey Paris. Isabey isminin seçilmesinin sebebinin o dönemlerde yaşamış tanınmış Fransız minyatür sanatçısı Jean-Baptiste Isabey olduğunu bizzat markanın internet sitesinde açıklamışlar. Bu parfümevi kurulduktan kısa süre sonra eşsiz kreasyonlar ve lüks sunumlarıyla dünya çapında ün kazanmış. Rene Lalique gibi sanatçılar tarafından tasarlanan şişeleriyle, lüks segmente hitap ediyordu Isabey. Bazı tarihsel olaylar nedeniyle 1941 yılında kapılarını kapattı. 1999 yılındaysa Panouge tarafından tekrar ayağa kaldırıldı ve eski parfümleri reformüle edilerek dünya pazarlarına sunuldu.

Isabey’in az sayıdaki (2020 yılı başı itibariyle sadece iki tane) erkek parfümünden birisi Sir Gallahad ismini taşıyor. Kral Arthur’un yuvarlak masa şövalyelerinden birisi olan Galahad’ın ismi verilen bu parfüm, markanın iddiasına göre ilk defa 1924 yılında oluşturulmuş. Sir Gallahad erkek parfümü konseptinde başka ilginçliği barındırıyor. Genellikle kadın parfümlerinde kullanılan gardenya çiçeğini merkeze almış. İkinci önemli nota olarak tütüne yer verilmiş. Markanın internet sitesinde Sir Gallahad’ın odunsu çiçeksi tütün parfümü olduğu vurgulanmış.

İlk uygulandığında gerek kıyafetimde gerekse tenimde kremsi, kadınsı çiçeklerle bana merhaba dedi. Bu parfümün erkekler için tasarlandığını biliyoruz fakat ilk saniyelerdeki yapı kadınsı ve yüksek kaliteli feminen tropikal çiçekleri içeriyor. Üst notalarda leziz, modern beyaz çiçeklerin etkisi büyük. Açıklanan notalarındaki gardenya açılışı domine etmiş. Tatlı ve müthiş gardenyadan sonra orta bölüme geçiliyor. İlerleyen saatlerde kremsi beyaz çiçeklere turunçgiller ekleniyor. Arkada planda duran portakal-mandalina benzeri meyvemsilik, kokunun yönünü değiştirmiyor. Orta kısımda çiçeksi sayılabilecek tütün algılanıyor. Buradaki tütün çoğu erkek parfümünde şahit olduğumuz ıslak sigara ya da dumansı pipo gibi kokmuyor. Orta kısımdaki tütün, kremsi beyaz çiçeklerle güzel uyum sağlamış ve kalite anlamında sorunsuz. Kapanışta çiçeksilik azalsa da hissediliyor. Alt notalarda reçinemsi ve karanlık olmayan amber var. Tütünsü beyaz çiçekler, amberin yanında duruyor.

Sir Gallahad, şimdiye kadar kullandığım en kadınsı erkek parfümlerinden birisi. Kremsi, tatlı beyaz çiçeklerin (gardenya ve yasemin) baştan sona başrolde olduğunu belirteyim. Isabey markasının, bu parfümü tütünsü, çiçeksi odunsu olarak tanımlamasını şimdi anlıyorum ve haklı buluyorum. Erkek parfümü olması sebebiyle tütünün büyük rol oynayacağını düşünürken, ikinci planda kalmayı tercih ettiğini görüyoruz. Modern ve pürüzsüz gardenya çiçeği niş parfüm kalitesinde. Özenli ve nefis verilmiş tatlı, turunçgilli gardenya çiçeği, büyük değişim olmadan sonlara kadar etkisini sürdürüyor.

Sir Gallahad, bu haliyle harika bir kadın parfümü gibi davranıyor. Kullanması ve sevmesi kolay tarafıyla, çoğu parfümseverin onu zevkle üzerinde taşıyacağını düşünüyorum. Evet, düz çizgide ilerliyor ve fazlaca derinliğe sahip değil ama ara ara burnunuza gelen kokusu sizi mutlu etmeye yetiyor.

Böylesine bariz çiçeksi kokan bir başka erkek parfümü hatırladığım kadarıyla Jean Paul Gaultier’in sıradışı eseri Fleur du Male’ydi. Sir Gallahad ile Fleur du Male’nin, miskli vanilyamsı çiçeksilik geri plan bağlamında hafiften benzediğini söyleyebilirim. Umarım zihnim beni yanıltmıyordur.

EDP formundaki Sir Gallahad’ın performansı fena değil. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altı diyebilirim. Sıcak yaz günleri dışında serin havaların parfümü gibi davranıyor. Kokusunu Jean Jacques tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7