10 Aralık 2019 Salı

Vertus – Night Dose (2015)

Vertus’un 2015 yılı çıkışlı ilk parfümlerinden Night Dose, diğer eserlere göre biraz geri planda kalmış diyebilirim. Uzun zamandır dolabımda duran ve havaların serinlemesini beklediğim parfümlerden Night Dose’un mevsiminin geldiğini düşünüyorum.

Night Dose’un resmi tanıtımı şöyle yapılmış: “Safran ve eşsiz çiçeklerin sıcak odunsu notalarla buluşmasından ortaya çıkan derin ve mistik bir harman. Sizi doğu ile batının buluştuğu yere, her iki kültürün de zenginliklerine doğru yolculuğa çıkaracak.” Çiçeksi oryantal olarak sınıflandırılabilecek Night Dose’un açıklanan notalarında sevdiğim kokular var: Mirabelle, erik, hindistan cevizi ve meşe yosunu. Bakalım Night Dose’da bu öğelerden hangisi baskın şekilde verilmiş.

Parfümün açılışı yoğun safranla gerçekleşiyor. Kuru ve acımsı verilen safran neredeyse öd ağacıyla birlikte verilmiş gibi. Benim için fazlaca safranlı kokan üst notalardan sonra orta bölümde meyvelerin hakimiyeti altına giriyor parfüm. Açıklanan notalarındaki kırmızı erik ve mirabelle, muhtemelen orta kısmın en baskın üyeleri. Safranın geriye çekildiği orta notalarda ekşi eriğe eklenen sıcak baharatlar ve gül, kokunun yönünü değiştiriyor. Son kısımda eriğimsi mayhoş meyvelere eşlik eden güle misk ve biraz da sandal ağacı ekleniyor. Orta kısım ile alt notalar paralel ilerliyor.

Night Dose, özetle sıcak meyveli, baharatlı gül parfümü. Kokunun ana aksını orta kısımdan itibaren kaliteli ve lezzetli erik oluşturuyor. Buradaki erik ferah ve yazlık olarak düşünülmesin. Koyu, dolgun ve karanlık sayılabilecek erik, sıcak ve gerçekçi verilmiş. Başlangıçta yüksek dozdaki safranı çok sevemedim. Neyse ki safran 10-15 dakikalık ilk bölümden sonra oldukça geriye geçiyor. Parfümün asıl kokusu orta kısımdan itibaren kendisini gösteriyor.

Eriğe eşlik eden gül, kadınsı ve gül suyu kıvamında değil. Uniseks kullanıma uygun gül ve ekşi erik teması, fikir ve uygulama olarak başarılı denebilir. Buradaki gül de meyveler gibi biraz karanlık ve kendisini açık etmek istemiyor adeta. Ilık-sıcak günler için ferah meyveli parfümden ziyade, serin-soğuk dönemler için tasarlanmış sıcak-koyu bir eser.

Parfümün en ilginç notası kuşkusuz Mirabelle eriği. Parfümlerde fazla rastlamadığımız bu içerik, Chloe’nin kadın parfümü Nomade’de karşımıza çıkmıştı. Orada da buradakine benzer şekilde mayhoş koku katmıştı parfümün geneline. Night Dose’daki kullanımını da sevdim. Sanırım Mirabelle eriği temalı başka parfümlerin de peşine düşmem gerekecek bundan sonra.

Sonuç olarak başlangıcını saymazsak beğendiğimi söyleyebilirim Night Dose’u. Eriği parfümlerde kaliteli ve özenli verildiği takdirde çoğu zaman severim ki burada da fena kullanılmamış. Gül ise neyse ki fazlaca miske bulanmamış ve feminen verilmemiş. Yine bir Vertus parfümünde hoş bir uniseks denge kurulmuş. Hem kadınlar hem erkekler kullanabilir Night Dose’u.

Yukarıda bahsetmiştim fakat kullanım döneminde hindistan cevizi ve meşe yosununa baskın şekilde rastlamadım ne yazık ki. Genel olarak düz çizgide ilerleyen konforlu ve olgun meyveli parfüm kategorisine girebilir.

EDP formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı yüksek değil. Vertus’un bazı performans canavarı parfümlerine göre etrafa yayılımı harikalar yaratamıyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

5 Aralık 2019 Perşembe

Hermes – L’Ambre des Merveilles (2012)

2004 yılında Eau des Merveilles ismiyle piyasaya sürülen Hermes parfümünün yakaladığı başarı üzerine devam parfümleri gelmeye devam ediyor. İlk Merveilles’in üzerinden on dokuz yıl geçti ve on sekiz parfümlük seriye ulaştı Merveilles’ler. Serinin en popüler iki devam parfümü Elixir ve L’Ambre olarak öne çıktı. Kullanım döneminde Elixir des Merveilles’i beğenmiştim ve şimdi sıra geldi L’Ambre des Merveilles’e.

Hermes’in internet sitesinde “Amber ve vanilya ile sarıp sarmalanmış, sıcak ve şehvetli, gizemli ve olağanüstülüğün harmanı” olarak tanıtılmış L’Ambre des Merveilles. Ayrıca parfümün yaratıcısı Jean-Claude Ellena “Sihrin parfümü. Kadın için amber ağacı, şaşırtıcı ve büyülü” olarak bahsetmiş L’Ambre’den.

Parfümün açılışı tatlı ve kremsi meyvemsi-turunçgil benzeri kokuyla gerçekleşiyor. Karamelimsi ve neredeyse pudralı üst notaları gayet güzel ve tanımlanması zor denebilir. Orta bölümde tatlı, kremsi yapı değişmiyor. Orta notalarda parfüme ismini veren amber ortaya çıkıyor. Burada kadifemsi ya da koyu-karanlık-egzotik amber bulunmuyor. Pudramsı, lezzetli ve modern amber onu koklayanları yumuşak ve kararlı şekilde selamlıyor. Son bölüm, orta kısmın paralelinde ilerliyor. Kapanışta lezzetli vanilya ekleniyor amberin yanına. L’Ambre’nin bende çağrıştırdı hemen hemen bunlar.

Öncelikle bu parfümü hangi ana kategoriye yerleştireceğime karar veremedim. Tipolojik kafa karışıklığımı kenara bırakacak olursam bazı platformlarda oryantal vanilya olarak sınıflandırılmış ki haksız sayılmazlar. Gerçi buradaki oryantal taraf gayet modern, günümüze yakın, leziz, karamelimsi ve neredeyse gourmand. Büyük resimde vanilyamsı amberin ağırlığından bahsedebiliriz. Tabii kadınsı-sabunsu olmayan pudramsılığı ekleyebiliriz. Ve parfümün üzerinde dolaşan meyvemsiliği-turunçgilleri ve tuzlu karameli de eklemek lazım. Mandalina olduğunu tahmin ediyorum bu meyvemsiliğin kaynağını ama emin değilim.

L’Ambre, Merveilles serisine (denediklerime istinaden) uzak durmuyor. Kokusu 2004 çıkışlı ilk versiyondan ziyade Elixir des Merveilles’i andırıyor. L’Ambre sonuçta devam parfümü ve orijinaline benzemesi beklenirken, bir diğer devam parfüm Elixir’e daha çok benzemesi ilginç olmuş. Bu durumda L’Ambre’yi Eau ile değil de Elixir’le kıyaslamak daha doğru olabilir.

İsmindeki amberi görünce koyu, ağır, bayık amber kokusu beklerken ummadığım formla karşılaştım. L’Ambre, kullanımı ve sevmesi kolay harika bir amber parfümü. Ambere eklenen lezzetli ve kaliteli vanilya onu daha da cazip kılıyor. Parfümün yaratıcısı bay Ellena’nın genellikle muhteşem turunçgil kokuları üzerine uzmanlaştığını biliyoruz. Burada ferah ve yazlık koku formu yok. Yine de parfümün üzerinde belli belirsiz dolaşan portakal-meyve gibi notalar geziniyor. Farklı bir tarza sahip L’Ambre.

Bir taraftan da tanıdık geliyor kokusu. Kimi kullanıcıların deriye benzettiği orta kısımdaki hissiyat konusunda emin değilim. Bu algıyı Emporio Armani She ve Si yaşatmıştı bana enteresan şekilde. Hiç bahsedilmemiş fakat bu iki parfüme uzaktan olsa benzettim L’Ambre’deki amber-vanilya kullanımını. Tabii burada tuzlu karamel benzeri yapıyla onlardan ayrılıyor. Karamelimsi koku, çikolata gibi kokmuyor, adeta sucul karamel gibi fakat ferah da değil L’Ambre’nin genel tarzı.

Sonuç olarak oldukça beğendim L’Ambre des Merveilles’i. En az Elixir des Merveilles kadar güzel hatta ondan daha fazla sevdim. Şu haliyle Merveilles serisinin denediğim en güzel parfümü L’Ambre diyebilirim. Gayet basit, sade, ölçülü, kaliteli, lezzetli, benzersiz ve kalıcılık olarak da çok iyi iş çıkarıyor.

EDP formunda. Etrafa yayılımı çok güçlü değil ama ara ara kıyafetlerinizden kendisini size hatırlatıyor. Kalıcılığı gayet iyi, inatçı ve dirençli. Parfümün tasarımcısı Jean-Claude Ellena onu kadınlar için yarattığını söylese de bence erkekler de kullanabilir. Üzerime bol bol sıkıp dış mekanlarda kullanmama rağmen abartılı şekilde feminen davrandığını söyleyemem. Yine de hafiften kadınsı tarafa yakın duruyor.

Sıcak yaz mevsimi dışında serin-ılık-soğuk havalarda rahatlıkla kullanılabilir. Tabii sıcak ve amberli-vanilyalı yapısından dolayı sonbahar-kış döneminde daha iyi tepkiler vereceğini düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7.5

1 Aralık 2019 Pazar

Giorgio Armani – Code Absolu (2019)

Giorgio Armani’nin 2004 yılında başlayan Code isimli parfüm macerası büyümeye devam ediyor. Her yıl, piyasada tutunamayan yüzlerce parfümün üretiminin sona erdiği sektörde, Code isimli kokulara yenileri ekleniyor. 2019 yılında en yeni Code aramıza katıldı. Absolu ismiyle hem kadın hem de erkek versiyonu raflardaki yerini alan Code Absolu’nun erkek olanına değineceğim.

Giorgio Armani’nin internet sitesinde Code Absolu (erkek için) hakkında yine kısa tanıtım cümlelerine rastlıyoruz. Code Absolu’nun cesurca baştan çıkaran yeni parfüm olduğu söylenmiş. Ayrıca gözü pek, erkeksi, sofistike, kendine güvenen yönü vurgulanmış. Bakalım bahsettikleri kadar başarılı mı?

Code Absolu’nun açılışı oldukça tatlı, lezzetli turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında portakal çiçeği, mandalina ve elma görünüyor. Şekerli mandalina ve portakal çiçeğine yakın duruyor üst notalar. Mayhoş meyveleri andıran başlangıcı, 2000 yılı sonrası üretilen birçok yeni nesil modern erkek parfümüne benziyor. Orta bölüme geçildiğinde tatlı-şekerli yapı devam ediyor. Lezzetli meyvelere eklenen baharatlar ve tonka fasulyesi, parfümün ana aksını oluşturuyor. Orta kısımda tonka fasulyesinin büyük ağırlığı olduğunu söyleyebilirim. Sonlarda yine değişim yok. Tonka fasulyesi biraz geri çekilirken, şekerli, lezzetli ve kremsi vanilya ekleniyor partiye. İşte size Code Absolu’nun kısa özeti.

Karşımızda lüks ana akıma hizmet eden Giorgio Armani markası ve onun popüler olması, çok satılması için kurgulanmış parfümü Code Absolu var. Bu pencereden bakacak olursak, Code Absolu’yu koklayan kadın-erkek çoğu kişinin beğenmesi üzerine tasarlanmış koku formunu sunduğunu anlamak zor değil. Code Absolu, modern, tiki ve bolca şekerli erkek parfümü enflasyonuna küçük bir katkı yapıyor sadece. Otuz yaş altına hitap edebilecek, ilk koklandığında oldukça beğenilip satın alınabilecek, güvenli denebilecek tarza sahip bu arkadaş yeni yol sunmuyor hayat ve koku yolculuğumuza.

Code Absolu açıkça diyor ki, “Sanatla işim yok. İdealist değilim. Vasat çoğunluğa hitap ediyorum. Derin, farklı veya sıradışı olmak başka parfümlerin işi. Görevim çok satmak, popüler olmak, suya sabuna fazla dokunmamak ve bol bol milyon Euro’lar kazandırmak Giorgio Armani’ye”. Tırnak içinde yazılan cümleler benim iç sesim mi yoksa Giorgio Armani parfüm birimi yöneticilerinin iç sesi mi tahmini size bırakıyorum.

Birçok ana akım moda markasının parfümlerini beğenmeyen ukala burnum, Giorgio Armani’nin parfümlerinin bir kısmını gayet sever. Si, She, He, Stronger With You ve Armani Eau Pour Homme beğendiğim Armani’ler ama Code Absolu’yu çok sevebildiğimi söyleyemem. Nefret etmedim ama bir şişesinin alınmaya değer olduğunu sanmıyorum. Kokusu fazlaca şekerli ve bu durum bir süre sonra zorlayıcı-bıktırıcı olabiliyor.

Geleyim devam parfümü meselesine. Code Absolu, bildiğiniz üzere Giorgio Armani’nin ünlü modern klasiği ve süper starı Code For Men’in devam kokusu denebilir. Her devam parfümü, çoğunlukla ilk versiyonuna benzer. Code Absolu da, 2004 çıkışlı ilk Code For Men’i andırıyor. Tabii ki birebir benzemiyorlar. Absolu, orijinal Code’a göre daha az karanlık. Ayrıca Absolu versiyonunda vanilya ve tonka fasulyesi daha baskın verilmiş. Baharatlar geri planda kalmış. Yine de Absolu’yu kokladığınızda, klasik Code For Men’den izler dikkatinizi çekecektir. Giorgio Armani’nin internet sitesinde Code Absolu’nun tanıtımında Rom (içki) notasından bahsedilmiş ama bence büyük oranda alkol-içki kokmuyor Absolu.

Güzel taraflarından birisi EDP olması. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Kimi kullanıcılar oldukça güçlü ve ağır demiş yayılımına ama bana o kadar saldırgan gelmedi. Tam bir kış parfümü. Ilık havalara bile uymaz Absolu. Barındırdığı fazlaca tatlı-şekerli hissiyata binaen çok erkeksi koktuğu söylenemez. Uniseks olarak bile kullanılabilir.

Kokusunu, 2004 yılı çıkışlı Code For Men’e imza atan Antoine Maisondieu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

26 Kasım 2019 Salı

Parfums de Marly – Delina (2017)

2009 yılında Julien Sprecher’in vizyonuyla hayatımıza giren Parfums de Marly niş parfümevi, büyük işler başarmaya devam ediyor. Her ne kadar parfümlerinin çoğu dünya niş standartları için bile fazla sayılabilecek 200-280 Euro aralığında satılsa da, yüksek kaliteli kokusal yaratımlarıyla, bir parça kendisini affettirebiliyor koku delilerine.

Herod, Godolphin ve Oajan ile dünyada dikkatleri üzerine çeken Parfums de Marly’nin, son zamanlarda başka kokusu övgüler alıyor niş parfüm çeteleri tarafından. Pembe ve şık şişesiyle kadın parfümü olduğunu haykıran Delina, orta notalarında ilginç de sürpriz barındırıyor: Türk Gülü. Delina’nın kısa tanıtımında derin ve gizemli koktuğu vurgulanmış. Türk gülü, meyveler (liçi, rhubarb, bergamot) ve kaşmir ağacı özellikle vurgulanmış resmi pazarlama cümlelerinde.

Delina’nın açılışı canlı, parlak ve ferah-mayhoş-lezzetli denebilecek meyvelerle gerçekleşiyor. Üst notalar genç kızsal çağrışımlar yapan, yüksek kaliteli meyveli-çiçeksi buketle/sepetle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarındaki meyvelerin liçi ve rhubarbın tropik yemişlere benzediğini düşünürsek, geri planda dinamik turunçgillerle (aromatik sulu-tuzlu greyfurt), yeşil mangonun işbirliği yaptığını söyleyesim var ama kanıtım yok! Hatta araya Un Jardin Sur Le Nil’den hatırladığımız yeşil sarmaşık bitkisi de mi girmiş? Yine hayal gücüm fazla mesaide anlaşılan. Orta kısımda tatlımsı, hayat dolu ve etrafa gülücükler saçan, genç kokan gülün hakimiyetini kabul etmek durumundayız. Orta notalar, ağız sulandıran meyvelerin geride durduğu gül kokusuna sahip. Sonlarda, gül ve meyveler devam ederken soğuk-serin misk dengeleri değiştiriyor. Alt notalarda hafiften odunsuluk gerçekten de mevcut. Parfums de Marly o odunsuluğa kaşmir ağacı adını verse de kimi kullanıcıların Delina’dan deri algılamasına şaşırdım.

Delina, böyle giderse daha da popüler olacak kokular evreninde çünkü o hem modern hem kaliteli hem piyasa işi hem de çarpıcı-güzel olmayı başarıyor. Bu dengeyi kurabilen genellikle çok az parfüm olur ve onlarda zaten süper star haline dönüşür. Delina’nın oldukça yüksek fiyata satılan niş parfüm olduğunu düşünürsek, hiçbir zaman ortalama gelir seviyesine hitap edemeyecek olduğunu aklımızda tutarsak, belki büyük satış rakamları yakalayamayacak ama koku hafızamızda güzel esintiler bırakacak.

Delina aslına bakılırsa çok basit ve düz formülasyona sahip. Hatta onun 4-5 nota üzerinde dönüp durduğunu söyleyebilirim. Ekşi meyveler, gül, misk, odunsuluk ve kimilerine göre vanilya. Yine çoğunlukla aynı fikirde değilim çünkü Delina’da vanilya büyük yer kaplamıyor. Bildiğimiz anlamda vanilyalı, çilekli kek hamuru gibi davranmıyor Delina. O, hayata pozitif bakan, sevecen, gözleri mutluluktan parlayan, pembe Range Rover jipi olan pop müzik şarkıcısı genç hanımefendileri çağrıştırıyor.

İşin güzel tarafı günümüze yakın duruyor, belli oranda tatlılık barındırıyor, koklayan çoğu kişinin beğenmesini sağlıyor ve bunu gayet mütevazi 3-4 notasıyla gerçekleştiriyor. İşin düşündürücü tarafıysa fazlaca basit ve düz ilerliyor, derinlikten yoksun, verdiğiniz yüklü rakamın size geri dönüşünü sorgulatıyor. Bazı parfümseverlerin sorduğu soru yabana atılacak gibi değil. Delina bu yüksek fiyat etiketini hak ediyor mu? Eğer fazladan ve harcayınca üzülmeyeceğiniz 210 Euro’nuz yastık altına duracağına bari Delina’ya yatırayım derseniz, evet hak eder ama ben olsam bir şişesini almazdım.

Delina’nın iki versiyonu bulunuyor bazı Parfums de Marly’ler gibi. Bir normal versiyonu ki kullandığım oydu. Bir de Exclusif olanı var onu denemediğim için karşılaştırma yapamayacağım. Exclusif versiyonunun bir parça daha pahalı olduğunu tahmin edersiniz. EDP formundaki Delina’nın kalıcılığı çok iyi adeta üzerinize yapışıyor. Etrafa yayılımı ilk on beş dakika yüksek, sonrasında normale dönüyor. Ilık havaların parfümü Delina. İlkbahar-yaz döneminde kullanılabilir. Kokusunu son yıllarda hem niş hem de ana akım markalar için parfümlere imza atan Quentin Bisch tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7