19 Kasım 2018 Pazartesi

Hermes - Twilly d’Hermes (2017)

Hermes’in yeni kadın parfümü Twilly d’Hermes, bir anlamda Hermes markasını seven kadınlar için tasarlanmış. Özgür, cesur, iletişimi becerisi yüksek, yaramaz Hermes kızları için yaratılan Twilly d’Hermes, kendi internet sitesinde çiçeksi, baharatlı ve egzotik olarak nitelendirilmiş. Oluşturulma aşamasında şu üç nota öne çıkarılmış Twilly d’Hermes’te: Zencefil, sümbülteber ve sandal ağacı.

Twilly d’Hermes’in açılışı sabunsu-pudralı yapıyla gerçekleşiyor. Çoğu yorumcunun üst notalarda zencefil olduğunu yazması bana bunun doğru olduğunu anlatmıyor. İlk saniyelerde keskin ve yoğun baharatsılıktan bahsetmek zor. Zencefil varsa da pudramsı pürüzsüzlüğün arkasına saklanmış. Yüksek kaliteli oda spreylerini andıran ilk dakikalardan sonra orta kısımda sümbülteber kendisini gösteriyor. Başlangıçtaki sabunsu yapı yavaş yavaş yerini kremsi sümbültebere bırakıyor ki orta notaları çok güzelleştiriyor bu durum. Orta bölümde lezzetli ve tatlılığı abartılmamış kremsi/vanilyamsı sümbülteber belki de parfümün en başarılı kısmı. Son bölümde kremsi yapı devam ediyor. Kimilerinin plastiğe benzettiği kapanış da biraz o hissiyat olsa da yumuşak sandal ağacı son noktayı koyuyor.

Twilly d’Hermes’in öncelikle kaliteli bir kadın parfümü olduğunu söyleyebilirim. Rahatsız edici yapaylık ya da uyumsuzluğa rastlamadım. Sonrasında pudralı, tatlı, kremsi bir çiçeksi parfüm olduğunu da belirteyim. Baharatın genel kompozisyonda büyük yer kapladığını düşünmüyorum. Çiçeklerden kastım tabii ki sümbülteber. Normalde sümbülteber çoğu zaman kadın parfümlerinde Fracas ve Carnal Flower’daki gibi fazlaca kuru, ağır, feminen verilir. Burada neyse ki gayet yumuşak, kremsi ve lezzetli verilmiş. Bu anlamda az sayıda sevdiğim sümbülteber parfümünden birisi oldu. Son kısımdaki sandal ağacı da orta bölümdeki sütsü sümbülteberle uyumlu ve uysal. Samsara’daki gibi çılgın, sıcak ve baharatlı sandal ağacı yok kapanışta ki böyle olmasından memnunum.

Twilly d’Hermes, yumuşacık adeta pembe pamuk şekerleri gibi bir parfüm. Evet, onu bir renge benzetsem kesinlikle pembe olurdu. Narin, sakin, pozitif, barışçıl, hoş bir çiçeksi denebilir. Evet, belki tekdüze ilerliyor, sürpriz yapmıyor ve derin kokmuyor fakat onun amacı bu değil muhtemelen.

Çoğu kişinin sevebileceği bu tatlı kız, başlangıcı dışında bana uniseks kullanıma yakın geldi. Belki de bu tür kremsi/sütsü/vanilyamsı çiçeksileri seviyorum ve onun için hoşuma gitti. Sade ve minimalist Twilly d’Hermes acaba Jean-Calude Ellena’nın eseri mi diye bakarken tasarımcısının Christine Nagel olduğunu gördüm ve şaşırdım.

Genel olarak çoğunluk kullanıcının pek beğenmediği Twilly d’Hermes’i ukala burnum beğendi 🙂 Harika olmasa da bence çok kolay kullanabilecek, her ortama uyabilecek tanıdık kokusuyla ve biraz çocuksu olsa da ilginç şişesiyle hoş bir hediye olabilir. Tabii fiyat etiketi göze alınabilirse.

EDP formundaki Twilly d’Hermes’in performansı harika değil. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı zayıf. Genç-yaşlı her kadına uyar kokusu. Serin ilkbahar-sonbahar dönemleri kullanmak için daha uygun görünüyor.

Koku Güzelliği:10/7

15 Kasım 2018 Perşembe

Vertus – Sole Patchouli (2017)

Parfüm yolculuğuna 2017 yılında yedi yeni eserle devam eden Vertus’un koleksiyonu 2018 yılı itibariyle yirmi kokudan oluşuyor. Yakın zamanda markanın sahibi Çetin beyle yaptığımız sohbette hiçbir parfümlerinin üretimini bitirmeyi düşünmediklerini hatta koleksiyona yeni parfümler ekleyebileceklerini aktarmıştı bana. Ülkemizde faaliyet gösteren niş parfümevlerinin ilerlemelerini mutlulukla izlediğim için Vertus’un yeni parfümleri de ilgimi çekmeye şimdiden başladı.

2017 çıkışlı yeni Vertus’lardan Sole Patchouli şu cümlelerle tanıtılmış: “Üstün zevklerin heyecan uyandıran aurası… Kalıcı paçulinin modern yorumu… Hipnotize eden ve heyecan uyandıran bir aura… Zirvedeki notalarda orrisin ipuçlarını fark edeceksiniz. Mimozayla çevrili efsanevi frekansı yakalayacaksınız. Diplerde uyanan tatlımsı aromalarla marşmelovun baş döndüren duruşu sizi bekliyor.” İsmindeki paçuli nedeniyle ilgimi çabucak çeken Sole Patchouli’ye yakından bakacağım bugün.

Parfümün açılışı kuru ve hafiften pudralı sayılabilecek orris notasıyla gerçekleşiyor. Anasonu anımsatan keskin ve dolgun başlangıcından sonra orta kısma geçiliyor. Orta bölümde ilginç şekilde parfüme taze, yeşil tema ekleniyor. Vetiveri andıran orta bölümdeki yeşil temaya kısa süre sonra parfüme ismini veren paçuli ekleniyor. Son bölümde yeşil tema ve vetiverimsi, ferah meyvemsi, çiçeksi taraf dikkat çekiyor.

Sole Patchouli, gördüğüm kadarıyla iki bölümden oluşuyor. İlk kısımdaki hafiften pudramsı süsen çiçeği parfüme kadınsı hissiyat verirken, ikinci kısımdaki yeşil paçuli onu erkek tarafına yakınlaştırıyor. Günümüz parfümlerindeki nota diziliminden farklı yok izlenmiş sanki. Ferah olmayan gri ve kasvetli orris ile başlayan koku formu, kapanışa doğru canlanıyor, ferahlıyor, yumuşuyor ve gevşiyor.

İris çiçeğini parfümlerde seviyorum. Bu sevgimin temelinde Dior Homme olduğunu biliyorum. Tabii bazen kötü kullanılan iris çiçekleri irrite edici olabiliyor. Buradaki iris kullanımı meyan kökünü andırıyor ilginç şekilde. Hafiften pudralı verilmesiyse sürpriz değil. Paçuliyse şimdiye kadar rastlamadığım gibi diyebilirim. Yeşil, vetiverli, sarmaşığımsı, nötr çiçeksi hoş bir paçuli kullanılmış. Normalde paçuli teması köksü, nemli ve karanlık verilir parfümlerde, burada öyle değil. Yeşil kokan paçuli fikrini sevdim. Kalite anlamında da ortalamanın üzerinde iş çıkarılmış.

Bu parfümü her kullandığımda hippiler aklıma geldi nedense. 1970’li yılların çiçek çocuklarının tarzına uyabilecek renkli, taze ve hippi paçuli kullanılmış sanki. Muhteşem olmasa da yaratıcı ve akılda kalıcı bir deneme yeşil paçuli ve orris birlikteliği.

Bir paçuli ve iris sever olarak benim adıma kolay kullanılabilecek, rahatsız edecek gibi çıkıntılı tarafları olmayan, boğucu ve ağır davranmayan, ara ara kendisini size hissettiren güzel bir parfüm. Evet, belki ona aşık olmadım fakat arkasındaki fikri ve kalitesini takdir ettim. Sole Patchouli’nin son zamanların en çok satan Vertus’lardan olduğunu duyduğumda hiç şaşırmadım.

Kıyafet üzerinde düz ve anasonsu kokan Sole Patchouli, ten üzerinde daha hareketli, canlı, yeşil ve güzel davranıyor. Onun için ten üzerinde denemenizi öneririm. EDP formundaki parfümün performansı bazı güçlü Vertus’lara göre mütevazi sayılabilir. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyelerde. Doğru dozajlama ile her zaman kullanılabilecek bu bohem ve hippi paçuli parfümü, birçok ortama da uyum sağlayacaktır.

Koku Güzelliği:10/7

11 Kasım 2018 Pazar

Veld’s – Prends Moi (2011)

“Prends-Moi, kilo kontrole yardımcı özel formülü ile estetiği mutlulukla birleştiren bir parfümdür. Güney Afrika’nın batısında yetişen Fynbos makilerinden ve Beguela nehrinden etkilenilerek yaratılan Prends-Moi, cildinizi okşarken meyvemsi ve çiçeksi kokularla bezenmiş bir cenneti size sunuyor.

Nöro-kozmetik bitkiler ve parfüm notaları terapisi içeren Prends-Moi, yıldızlı etken maddesi Betaphroline ile beraber eşsiz bir formüle sahiptir. Bu özel formül keratinositlerle birleşince, ciltteki b-endorfinlerin açığa çıkmasını destekler. Keyif mesajı bir nörondan diğerine, oradan da beynin koku bölümüne iletilir, anında rahatlama, stresten uzaklaşma ve keyif hali ortaya çıkar. Bu durum sayesinde atıştırma, ekstra yemek yeme vb beslenme ihtiyaçları ortadan kalkar. Aynı zamanda, Betaphroline maddesinin parfümdeki kafein ve karnitin ile birleşmesi sonucunda oluşan bileşik cilde masaj yapıldığında yağ yakıcı etki sağlar.”

Yukarıdaki satırlar benim ve birçok parfümsever için fazlasıyla teknik terimler barındırsa da özet olarak şunu söyleyebilirim ki, Fransa merkezli kozmetik markası Veld’s’in ilk ve tek parfümü Prends Moi, sizi zayıflatmayı vaat ediyor. İlk duyduğumda oldukça şaşırmıştım Prends Moi’nin bu özelliğini. Bildiğim kadarıyla kullanıcılarını zayıflatma iddiası bulunan dünyanın tek parfümü Prends Moi.

Tabii zayıflama deyince buradaki hedef kitle kadınlar. Zaten Prends Moi’de kadın parfümü olarak piyasaya sunulmuş. Şişman birisi olmamam vesilesiyle benim ilgimi çeken kısım Prends Moi’nin kokusu. Parfümün tanıtımında meyvelerden ve çiçeklerden bahsedilmiş ki hak verdim kullanım döneminde.

Prends Moi’nin açılışında canlı turunçgiller ve çiçekler algılıyorum. Açıklanan notalarında greyfurt ve bergamot var, muhtemelen turunçgil kokusunun sebebi bu iki meyve. Tabii burada çok ferah turunçgillerden bahsedemeyiz. İlerleyen dakikalarda çiçeklerin etkisi iyice artıyor. Beyaz çiçekler (yasemin ve ylang ylang), gül ve misk parfümün ana aksını oluşturuyor. Çiçeklerin kompozisyona ağırlığını koymasıyla kadınsı tarafı oldukça öne çıkıyor Prends Moi’nin. Son kısım da orta bölümün paralelinde ilerliyor. Misk sonlarda daha da görünür oluyor. Kapanışta metalik sayılabilecek paçuli alt notalarda tek başına tende kalıyor.

Prends Moi, tam bir kadın parfümü karakterine sahip. Feminen çiçekler ve gül parfümün üzerinde baştan sona kadar hakimiyet kuruyor. Bu anlamda dikkat çekici koktuğunu söyleyebilirim fakat kalite anlamında iyi yerde durmuyor.

Katılır mısın bilemem ama biraz Coco Mademoiselle’yi andırıyor Prends Moi. Zaman zaman yapaylık sınırındaki kokusu benim için bıktırıcı oldu. Evet, o fazlasıyla kadınsı ve benim erkek tenime uyum sağlayamadı ama doğru kadında ve doğru zamanda kullanıldığında cazibeli bile olacağını düşünüyorum.

Prends Moi, düz çizgide ilerleyen, hemen hemen hiç değişmeyen, sürpriz yapmayan, sıradan bir çiçeksi parfüm bence. Onlarca kadın parfümüne benzeyen kokusuyla çok farklı değil. Zaten Prends Moi’nin konsepti güzel kokmasından ziyade zayıflatma iddiasına sahip olması. E bu iddiayı denemek de siz parfüm meraklısı hanımefendilere düşüyor 🙂

Çok sıcak yaz günleri dışında her zaman kullanılabilir. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Genel kadın beğenisine rahatlıkla uyabilecek Prends Moi’yi her yaş gurubundan kadın kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/6

7 Kasım 2018 Çarşamba

Givenchy – Gentleman (2017)

Givenchy’nin 1974 çıkışlı efsanevi erkek parfümü Gentleman’ın şöhretini, kokular evrenine yakın kişiler bilir genellikle. Parfümlerin gerçekten parfüm gibi olduğu, yüksek kaliteli ve derin kokular babında ün salan 1970 ve 1980’leri hala özlüyor benim gibi parfüm bağımlıları. Şimdiki gibi birbirinin aynı kokan ve kalite anlamında yerlerde sürünen yeni nesil parfümleri gördükçe ve denedikçe, eskilerin değerini daha çok anlıyorum. 1974 çıkışlı Gentleman şahane klasiklerden birisi olarak tarihteki yerini aldı ama kötü haber şuydu ki onun sahip olduğu koku formu artık popüler değildi.

Bu duruma çözüm 2017 yılında bulundu ve Gentleman aynı isimle, aynı şişe formuyla ve farklı olarak değişik renkte piyasaya sürüldü. Tabii yeni Gentleman, günümüzün parfüm trendlerine uygun kokusuyla, 1974 çıkışlı abisiyle oldukça uzak iki akraba gibi de denebilir. Yeni Gentleman, Givenchy’nin internet sitesinde odunsu-çiçeksi fujer olarak sınıflandırılmış. Yine kendi sitelerinde yeni Gentleman’ın erkeksi tarafına vurgu yapılmış ve neo-klasik olarak tanımlanmış. Ayrıca kendisine güvenen erkeğin kokusu olarak öne çıkarılmış. Bakalım durum Givenchy’nin anlattığı gibi mi?

Gentleman’ın açılışı şekerli meyvelerle gerçekleşiyor. Üst notalarındaki tatlı turunçgillere eşlik eden armudun, ilk saniyelerdeki şekerliliğin sebebi olduğunu düşünüyorum. Ferah sayılamayacak başlangıcı çok tanıdık ve modern. Orta bölüme geçildiğinde tatlılık hala etkili. Şekerli meyveler geride kalırken bu sefer şekerli lavanta ve kakule kendisini gösteriyor. Modern aromatik fujerlere benzeyen orta notalardan sonra kapanışta tatlı iris çiçeği ve vanilyayla tenden ayrılıyor.

Gentleman, tam bir yeni nesil şekerli, meyveli, baharatlı, lavantalı fujer. Tabii vanilya ve tonka fasulyesini de unutmamak gerekiyor. Koku karakteri o kadar bilindik ve tanıdık ki hemen aklınıza bazı parfümler geliyor. Mesela Burberry For Men, Obsessed For Men, Spicebomb, Eros, Prada L’Homme ve diğerleri. Bu anlamda modern, sıkıcı, klişe ve sinir bozucu derecede şekerli yeni erkek parfümü furyasına Givenchy’de katkı yapmış oluyor.

Tabii ki en ufak ilginç ya da yaratıcı tarafı olmayan Gentleman’ın koku formu, 15-25 yaş arası deneyimsiz parfüm meraklısı arkadaşlarımızı etkileyecek ve onlara satılacak. Givenchy bu işten güzel milyon euro’lar kazanacak, Gentleman’ı alan arkadaşlar harika bir parfüm aldığını düşünerek mutlu olacak ve muhtemelen minnoş kız arkadaşları da bu parfümü sevecek. Ne romantik bir sahne değil mi?

Oysa ki gerçekler her zamanki gibi can acıtıcıdır. 1974 çıkışlı harika Gentleman gitmiş yerine Avm tikilerine uygun berbat bir şeker bombası gelmiş durumda. Sorarım size Romalı parfümsever dostlarım, ilerleme bunun neresinde? Hiç bir yerinde… Çünkü bırakın ilerlemeyi, dünya markaları giderek daha bayağı daha çiğ, daha vasat, daha kalitesiz parfümler piyasaya sürmek için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Peki neden? Çünkü popüler koku trendlerine uygun parfümler çıkaralım da kasamız milyon dolar-euro ile dolsun. Dolmasına dolsun gözümüz yok da böylesine kült bir klasiğin bari adını kullanmasaydın Givenchy. Koy yeni bir isim, tasarlat yeni şişe olsun yeni parfüm. Ne yazık ki aynı şeyi Calvin Klein’de Obsessed For Men ile yaptı ve Obsession For Men gibi harika bir parfümün ismini rezil etti.

Birinci Dünya Savaşı’nda, Almanya ve Fransa cephesindeki Alman askerlerinin yaşadıklarını anlatan o ünlü roman aklıma geldi. İsmi “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok” idi. Ben de bu kitap ismini şöyle değiştireyim kendimce “Parfümler dünyasında yeni bir şey yok”.

EDT formundaki Gentleman’ı sektörün iki önemli ismi Olivier Cresp ve Nathalie Lorson tasarlamış. Sonbahar-kış kullanımına uygun diyebilirim. Kalıcılığı az, etrafa yayılımı sınırlı. Bu anlamda performansı gayet problemli.

Koku Güzelliği:10/4