7 Ekim 2017 Cumartesi

Haydi çekilişe :) (Kazanan Açıklandı)

Asıl kazanan: AYGEN DENİZ  aygendeniz@gmail.com

Yedek: SALİH TAYFUN AKSOY  lawyersta@hotmail.com

Yine kazanma zamanı sevgili parfümseverler. Vertus’un Amber Elixir isimli parfümünü (30 ml.), çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta üzerinden ulaşacağım.

Çekilişe katılım 7 Ekim 2017 Cumartesi günü saat 19.00’da başlayacak ve 8 Ekim Pazar günü saat 19.00’da sona erecek. Çekiliş sonucunu, pazar günü yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şans.

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

6 Ekim 2017 Cuma

Azzaro – Mademoiselle (2015)

Şöhretli erkek parfümleriyle tanınan Azzaro’nun, kadın parfümleri alanında biraz geride kaldığını söylemek yanlış mı olur acaba? Azzaro’nun erkek parfümleriyle anılır olmasını Chanel’in kadın parfümleriyle anılır olmasına benzetiyorum. Tabii markaların böyle tercihleri olacağını sanmıyorum fakat gerçekler değil algılar çağındayız artık.

Açıkçası Azzaro’nun Mademoiselle isimli yeni bir kadın parfümü olduğunu gördüğümde şaşırdım. 2015 yılında piyasaya sürülmesine rağmen hiç haberim olmamış meğer. Gerçi o kadar çok yeni parfüm piyasaya sürülüyor ki artık takip etmek mümkün değil. Azzaro’nun Mademoiselle’ini merak ettim ve denemeye karar verdim. Tabii bu ismin Chanel’in ünlü Mademoiselle serisine benzediği dikkatlerden kaçmamıştır. Burada Azzaro, Chanel’i taklit etmiştir yargısına ulaşmak doğru olmayabilir. Sonuçta Mademoiselle, hangi marka için olursa olsun kadın parfümü anlamında harika bir isim.

Azzaro’nun sitesinde Mademoiselle’in Parisli ruhu vurgulanmış. Ferah, şık ve cazibeli tarafı unutulmamış. Kokusunda üç notaya özel önem verilmiş: Şeftali, leylak ve iris ağacı. Parfümün açılışı meyvelerle gerçekleşiyor. Bahsedilen şeftali ilk saniyelerde karşımıza çıkıyor. Leziz, canlı ve modern şeftali oldukça kadınsı verilmiş. Orta bölümde şeftalinin etkisi devam ederken çiçekler yavaş yavaş nüfuz etmeye başlıyorlar. Yasemin benzeri feminen çiçekler artık başrolde orta kısımda. Tabii orta notalar için meyveli-çiçeksi diyebiliriz rahatlıkla. Kapanışta büyük değişim yok. Yumuşak odunsular çok ilginç değil. Orta bölümle paralel ilerliyor alt notalar.

Azzaro’nun Mademoiselle’si, ismi gibi tam bir genç hanımefendi parfümü. Tanıdık meyveli-çiçeksi hissiyat benzersiz ya da farklı değil. Bir kadın parfümü nasıl kokarsa Mademoiselle aynen öyle. Turunçgillerden ziyade çiçeksi meyveli yapının önde olduğu Mademoiselle, genç hanımefendiler ve başlangıç seviyesindeki parfümseverler için fena seçenek değil.

Mademoiselle’nin sıradışı olmadığını ve piyasadaki diğer orta kalite kadın parfümlerine benzediğini söylemek gerekiyor. Her ne kadar kullanmadan önce Azzaro ismi biraz heyecan yaratsa da vasat bir deneme benim için. Bu tür baskın kadınsı parfümlerde yanılabilirim. Çünkü hem bu tarz kokuları pek benimseyemiyorum hem de bir erkeğin üzerinde böylesi feminen çiçekler iyi durmayabiliyor. Onun için bu tür genç kız kokusu meyveli-çiçeksi parfümleri bir de siz deneyin, belki hoşunuza gider. Bu tarz birbirine benzeyen yüz tane parfüm denesem muhtemelen yine aynı uyumsuzluğu yaşayacağım.

Mademoiselle ismini ilk gördüğümde hemen aklıma Chanel’in Coco Mademoiselle’si geldi. Chanel’in Coco Mademoiselle’sine benziyor mu diye hafızamı yokladım. Coco Mademoiselle orta kısımdan itibaren öne çıkan parlak ve yapay paçulisiyle Azzaro’nun Mademoiselle’sinden epey farklı bir yolda ilerliyor. Aralarında sadece isim benzerliği olsa da iki parfümün yoğun kadınsı-çiçeksi yönü bir parça benzetilebilir. Zaten mutlaka benzerlik bulma çabasını fazla zorlamamak gerekiyor.

Mademoiselle birçok kadın parfümünün aksine EDT formunda. Kalıcılığı ve fark edilirliği normal seviyelerde. Sıcak yaz günlerinde biraz içinizi bayabilir. Ilık ilkbahar onu kullanmak için en güzel dönem diyebilirim. Otuz yaş altı genç hanımefendi kokusu gibi duruyor. Günlük kullanıma gayet uygun.

Koku Güzelliği:10/5

2 Ekim 2017 Pazartesi

Nishane – Hacivat (2017)

İstanbul merkezli niş parfümevi Nishane’nin 2017 yılında tanıtımını yaptığı yeni parfümler ilgi çekmeye devam ediyor. Eski Türk ve Osmanlı kültüründe önemli yer tutan öğelerden gölge oyunundan ilhamını almış yeni kokular. Karagöz, Hacivat ve Zenne, markanın kurucuları Murat Katran ve Mert Güzel’in deyimiyle “bu parfümlerle bu toprağın hikayelerini anlatmaya başladık” demişler ki çok haklılar.

Birçok niş markanın kendi ülkelerinin kültürel öğelerini parfümlere yansıttıklarını düşünürsek, Nishane’nin Karagöz, Hacivat ve Zenne’yi konu alması tutarlı ve dışarıdan bakan gözler için gayet ilginç ve otantik.

Bir süredir kullandığım Hacivat’a odaklanmak istiyorum. Söylenceye göre Karagöz ve Hacivat’ın Bursa’da yaşadıkları ve cami inşasında çalışan iki işçi olduğu iddia ediliyor. Hacivat’ın asıl adının Hacı İvaz olduğu ve Karagöz’e göre daha nüktedan ve uyanık olduğu söylenir. Nishane’nin kendi sitesinde bu üç parfümün resmi tanıtımlarının henüz olmadığını farkettim veya ben bulamadım.

Hacivat’ın açılışı güçlü turunçgillerle gerçekleşiyor. Açılışta tropikal meyveleri andıran yapıya eşlik eden turunçgiller fena değil. Bence portakaldan ziyade mandalinaya yakın duruyor açılışı. İlerleyen dakikalarda mandalinamsı his geri çekilirken parfümün başrol oyuncusu metalik ananas ortaya çıkıyor. Buradaki ananas, turunçgillerle harmanlanmış. Kremsi ve yumuşak değil orta bölüm. Kapanışta büyük değişim yok. Tek fark yumuşak odunsular. Sedir ağacını andıran odunsulara yine ananas destek veriyor. Biraz da paçuli var alt notalarda.

Hacivat’ı kimi yorumcuların şipre olarak tanımlaması anlaşılabilir. Hacivat’ı ilk kullandığımdan itibaren içerisinde elma, portakal, kivi, nar ve ananas bulunan karışık meyve sularını hatırlıyorum. Tatlı (içinde fruktoz şurubu bulunan) endüstriyel meyve sularını andıran parfümün geneli, modern ve leziz denebilir. Bence meyveli-odunsu tarafa yakın Hacivat. Meyve derken kimi zaman leziz portakal-mandalina benzeri narenciyeleri kimi zaman enteresan tropikal meyveleri anımsatıyor. Buradaki meyveler gayet canlı, pozitif, tek düze, uyumlu fakat hafiften pürüzlü, özgün değil ama eğlenceli denebilir. Meyveler ne erkek ne de kadın kullanımına yakın. Parfümün unisekse yakın duran hoş bir dengesi var. Her ne kadar sonlardaki ağaçsılar ve bir parça paçuli hafiften erkek kullanımını çağrıştırsa da kadınların sevebileceğini düşünüyorum Hacivat’ı.

Şimdi ananas ilginç bir meyve. Hem o garip ve sevimli dış görünüşü hem kabuğunu soyup meyvesine ulaşmanın zorluğu hem de ekşimsi tadı pek Türk halkının alıştığı gibi bir meyve olmadığı izlenimi veriyor. Zaten tropik bir meyve olan ananasın parfümlerde verilen kokusu genellikle Hacivat’taki gibi metalik ve parlak karşımıza çıkıyor. Hacivat, bu anlamda klasik bir ananas kokusunu narenciyelerle karıştırıp sunuyor. Çok ilginç mi kokusu? Değil. Yaratıcı bir koku formu mu var karşımızda? Pek sanmıyorum. Yüksek kaliteli mi? Eh işte. Herkes sevip, kullanabilir mi? Şüphe yok.

Tabii önemli bir durumdan daha bahsedeyim. Biliyorsunuz Creed’in fenomene dönmüş durumdaki Aventus’u, ananas kokusunu merkeze alıyor ve dünya çapında büyük başarı sağladı. Bir türlü neden bu kadar popüler olduğunu hala anlayamadığım Aventus, ananas denildiği zaman akla gelen ilk parfüm artık. Ve doğal olarak ananas temalı parfümler özellikle niş segmentindeyse hemen Aventus’la kıyaslanıyor. Şimdi kimi yorumcuların Hacivat ile Aventus’u birbirlerine benzer bulmaları gayet doğal. Bence de başlangıçları ve orta kısımları benzerken, sonlarda epey ayrışıyor iki parfüm. Aventus birch denilen dumansı garip bir ağaçsılıkla son bulurken Hacivat, sedir ağacı benzeri odunsuları az kullanıyor ve kapanışta meyvemsiliğe daha çok yer veriyor. Yani birbirinin aynısı iki parfüm olmadığını dikkatli parfümseverler farkedeceklerdir.

Sonuç olarak basit, barışçıl, derinliği olmayan, dünyayı yerinden oynatma gibi iddiası bulunmayan, kullanan çoğu kişinin hoşuna gidecek, günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlayabilecek, yaz sıcaklarında hatta plajlarda bile kullanılabilecek bir arkadaş.

Kokusunun tasarımını Jorge Lee yapmış. Hacivat’ın enteresan tarafı Extrait formunda olması. Kalıcılığı yeterli, farkedilirliği ortalama seviyelerde. Tabii bir Extrait’ten harikalar beklemek gibi eğilimimiz var ama hayatın her alanında olduğu gibi beklentiyi hiçbir konuda abartmamak gerekiyor. Yaş sınırı olmaksınız herkes kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/6

28 Eylül 2017 Perşembe

Donna Karan – Be Delicious Men (2004)

Be Delicious’un elma şeklindeki yuvarlak ve harika şişesini her zaman için çok sempatik bulmuşumdur. Donna Karan’ın 2004 yılında piyasaya sürdüğü elma temalı parfümleri hem erkekler için hem de kadınlar için ayrı ayrı sunuldu. Erkek versiyonundan ziyade kadın olanı daha çok ilgi çekti. Her ne kadar ilk çıktığındaki popülerliğini kaybetse de hala üretimi devam ediyor Be Delicious Women’in.

Erkek olanı ise elma şeklindeki kahverengi şişesiyle biraz daha geri planda kaldı. Kendi sitelerinde bile artık yer verilmeyen Be Delicious Men’de dikkat çeken bir nota yer alıyor: Kahve. Genellikle gourmandlarda karşılaştığımız kahve, anladığım kadarıyla burada turunçgillerle ferah bir şekilde verilmeye çalışılmış. Bakalım durum tam olarak böyle mi?

Be Delicious Men’in açılışı ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Portakaldan ziyade sucul bergamota benzettiğim üst notalarda yeşil elma da bulunuyor. Üst notaları yeşil turunçgillerle gerçekleşiyor. Orta bölümde yeşil ferah yapı devam ediyor. Yeşil elma parfümün başrolüne geçerken bir parça yapay odunsular eşlik etmeye başlıyor. Kapanışta ağaçsılar daha etkili. Vasat bir sedir ağacını andıran odunsu notalar pek umut vaat etmiyor.

Be Delicious Men’in içeriğinde yeşil elma olması tabii ki şaşırtıcı değil. Zaten şişesi elma şeklinde ve bu tema bir şekilde parfümde kullanılmış. Burada bir sorun yok ve tutarlılık var. Açılışı epey tanıdık, rahatsız etmeyen, modern turunçgillerle gerçekleşiyor. Bence parfümün en güzel yeri başlangıcı. Leziz ve herkesin sevebileceği güvenli üst notaları ilk intiba olarak olarak iyi iş çıkarıyor. Orta bölümdeki yeşil elma bir parça yapaylık sınırında dolaşıyor. Elmaya eklemlenen odunsularıysa pek başarılı bulmadım.

Be Delicious Men, ferah turunçgilli yeşil elma ve odunsulardan oluşan çok basit, sıradan, tek düze ve pek numarası olmayan bir arkadaş. Tabii şimdi aklıma hemen kahve notası geliyor. Açıklanan notalarında bulunan kahve bence parfümde pek yer almıyor. Varsa bile çok gerilerde. Hani kahve ferah verilmiş desem yine de kahve kokusunu bir türlü algılayamadım. Oysa iyi verilmiş kahveyi severim parfümlerde ama burada oldukça sınırlı kullanıldığını düşünüyorum.

Sonuç olarak hakkında uzun uzun yazılacak bir parfüme benzemiyor. Başlangıcı dışında vasat olduğunu söylemek yanlış olmaz. Pek derinliği olmayan, genç erkekleri hedefleyen, başlangıç seviyesindeki arkadaşlara yönelik olarak düşünülebilir.

Fotoğraf parfumo.net sitesinden alınmıştır.

EDT formundaki Be Delicious Men’in performansı hayal kırıklığı yaratıyor. İlk patlama dışında etrafa yayılımı az, kalıcılığı düşük. İlkbahar-yaz mevsimine yakın duruyor. Günlük kullanıma uyabilecek, her kıyafete uyum sağlayabilecek, gündüz gezmeleri ve ofis kullanımı için rahatsız etmeyecek yapısı artıları diyebilirim.

Kokusunun tasarımını Olivier Gillotin ve Pierre Negrin yapmış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/5