Kendime kızıyorum böylesi bir parfüme neden bu kadar zaman sonra yer verdin diye. Chanel’in Allure isimli kadın parfümü, 1996 yılında piyasa sürüldüğünden itibaren en çok satanlar listesinde hep yukarılardaydı. 1990’ların ortalarından beri kadın parfümlerinin en sevilen eserlerinden Allure, nihayet Parfüm Merakı’nda görücüye çıkıyor.
Yirmi yaşını geçmiş bu modern klasiğe, o kadar çok kadında rastlıyorum ki, onun neden bu kadar sevildiğini sanırım anlıyorum. Kendi sitelerinde parfümün ismi olan cazibe kavramına yatırım yapılmış ve “her kadının özel cazibesi vardır” denilerek tanıtıma gizem katılmaya çalışılmış. Yine kendi sitelerinde çiçeksi, ferah oryantal olarak tanımlanmış Allure.
Parfümün açılışı canlı ve dinamik turunçgillerle gerçekleşiyor. Limon ve portakal-mandalinalı başlangıç, buruk, tatlı, azıcık kremsi, modern ve kadınsı. Üst notaları güzel Allure’un. Orta kısımda turunçgiller geri plana geçerken, kadınsı dokunuş artıyor. Sarı çiçeklerin ağırlığını arttırdığını görüyorum. Tatlılık hala var. Sabunsuluk, çiçeklere seve seve eşlik ediyor. Tabii meyvemsiliği de unutmamak gerek. Orta notalarda turunçgil meyvemsiliğinden ziyade tropikal meyve yapısı var gibi. Açıklanan notalarında tutku meyvesi ve şeftali var. Muhtemelen bu iki arkadaş, orta bölümdeki meyvemsiliğin sebebi. Orta kısım çiçeksi-meyveli düzlemde ilerliyor. Son kısımda, vanilya tüm lezzetiyle görevinin başında. Ona misk, yumuşak odunsular ve kadifemsi paçuli eşlik ediyor. İşte size Allure’un bana göre röntgeni.
Yukarıda birkaç cümle önce söylediğimi tekrar edeceğim. Allure’un genelini düşündüğümde meyveli-çiçeksi tarzın tipik özelliklerini sunuyor. Baştaki modern kremsi turunçgiller, orta kısımdaki beyaz ve sarı çiçekler ile turunçgil-şeftali-tropik meyve kombiniyle birleşiyor. Orta notalar çok tanıdık. Muhtemelen birçok yeni nesil kadın parfümünün kopya çektiği yer orta bölüm. Sonları çarpıcı ve cazibeliden ziyade konforlu. Noktayı kremsi vanilyanın koyması hiç şaşırtıcı değil.
Allure, muhtemelen bir kadının kullanabileceği en dikkat çekici, en cazibeli, en etrafta uçuşan, en iddialı, en kadınsı eserlerden birisi. O, her şeyiyle kadın parfümü. Dişil tarafı yüksek. Kendisine verilen görevi yeterince yapıyor. İsmi ve kokusu arasındaki tutarlılığı sağlıyor. Sonuç olarak güzel bir parfüm. Faakaaat…
Kullanım döneminde orta bölümden itibaren başlayan saldırgan çiçekler, hafiften yapaylık sınırında. Kimi bünyelerde baş ağrısı yapma potansiyeli var. Kokusu çok farklı ya da devrimci değil. Piyasadaki birçok çiçeksi-meyveli kadın parfümüne benziyor. Tabii Chanel’in kalitesini yansıttığını da söylemem gerek.
Sonuç olarak başarılı ve güvenli kadınsı koku arayanları, Allure kollarını açmış şekilde bekliyor. Bir erkek olarak benim üzerimde biraz sırıtsa da, sarışın, renkli gözlü, orta boylu, hayat dolu ve ışıltısı olan kadınlara çok yakışacağını düşünüyorum Allure’un. Kendi üzerimde kokusuna bayılmasam da, hoş bir kadının üzerinde çok daha seveceğimi tahmin ediyorum.
Bilemiyorum bana katılır mısınız ama orta kısımdan itibaren ki halini başka bir Chanel’e, Coco Mademoiselle’e azıcık benzettim. Coco’daki kadifemsi paçuliyi dışarı çıkarırsak, sanki birbirilerine benzeyecekler.
Kullandığım EDP versiyonuydu. EDT ve Parfum konsantrasyonları da var Allure’un. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği zayıf gibi. Sıcak yaz mevsimi dışında her zaman kullanılabilir. Kokusunun tasarımını Jacques Polge yapmış.
Koku Güzelliği:10/7