6 Kasım 2016 Pazar

Givenchy – Gentlemen Only Absolute (2016)

“Eksiksiz Centilmen Absolute şimdi bir idealle bütünleşiyor: radikal anlamda modern bir ince zevke sahip centilmen. Yeni bölümü ve yeni tarzıyla Givenchy centilmeni. Bu centilmenin eksiksiz özü büyüleyici kokulu yeni bir esansta.

Markanın Couture ruhundan esinlenilmiş Eau de Parfum Gentlemen Only Absolute göz kamaştırıcı ve oldukça sofistike bir kokunun simgesidir. Bergamot ve metalik vurgularının üç sıcak baharatla (safran, muskat ve tarçın) bir araya gelişi, bu yeni koku tasarımına zarafet ve karakter katar. Son olarak, sandal ağacı ve vanilya derin bir duyguyu ifade eder. Kendinden emin modern bir erkeğin parfümünün duyumsal ve alışkanlık yaratan yüzü.

Kendinden önce gelenlerde olduğu gibi Gentlemen Only Absolute, kokuya dair simgelerde yeni bir sayfa açar. Derin bir yoğunluğa sahip bu Eau de Parfum, en ekstrem ince zevkleri en duygusal izlerle bir araya getirir. Çarpıcı biçimde uzun süre dayanan ve büyüleyici kokusuyla, yerini alışkanlık yaratan sandal ağacı ve vanilya notalarına bırakan göz kamaştırıcı baharatların gücüyle kendisini gösterir. Ayrıcalıklı, rafine ve sürekli kendini aratan bu parfüm, düşlemlerin kokusudur.”

Givenchy’nin 2016 çıkışlı yepyeni erkek parfümü Gentlemen Only Absolute’nun resmi internet sitesinden alıntıladığım yukarıdaki tanıtım cümleleri hiç şaşırtıcı değil. Givenchy’nin çoktan klasikler mertebesine yükselmiş parfümü 1974 çıkışlı Gentleman’in devam parfümleri son yıllarda birbiri ardına gelmeye başladı. İlk flanker 2013 çıkışlı Gentlemen Only olmuştu. 2016 itibariyle Gentlemen serisi altı parfüme ulaştı. Ve serinin yeni üyesi Gentlemen Only Absolute olarak kayıtlara geçti.

only-absolute nota yen

Şişe tasarımı olarak klasik Gentleman geleneğinin devam ettirildiğini görüyoruz. Gerçi serinin yeni parfümlerinin kokularının genç nesile hitap edeceği anlaşılıyor. Bir süredir kullandığım Gentlemen Only Absolute, odunsu baharatlı oryantal olarak sınıflandırılmış Givenchy tarafından.

Parfümün başlangıcı tatlı turunçgillerle ve şekerli meyvelerle gerçekleşiyor. Ferah olmayan metalik turunçgiller ve ekşi meyveler tanıdık. Yeni nesil baharatlı oryantallerin çok dışına çıkmıyor üst notalar. Orta kısımda turunçgillerin yerini sıcak baharatlar alıyor. Aynı metalik hissiyat baharatlarda da var. Tarçın ve küçük hindistan cevizi baskın orta bölümde. Bir de safran sürpriz olarak yerini alıyor. Safranı pek sevemiyorum parfümlerde. Burada da durum değişmiyor. Son bölümde bir parça pudralı vanilya göz kırpıyor. Yapay ağaçlar ve parlak amberle kapanış yapılıyor.

Gentlemen Only Absolute, tatlı-ekşi meyveler, sıcak baharatlar ve vanilya üzerine kurgulanmış. Parfümdeki tatlılığı, tonka fasulyesinin verdiğini düşünebiliriz. Yenilik getirmeyen ve gayet popüler olan tarzdaki bu çalışma benim için şaşırtıcı değil. Güvenli sularda yüzmüş, risk almamış ve başarısı kanıtlanmış bir yapının tekrarı olmuş. Meyveler ve baharatların karışımını hangi erkek sevmez ki?

Muhakkak sevmeyenler vardır fakat Gentlemen Only Absolute bu alandaki rakiplerine gönderme olarak düşünülebilir. Spicebomb, 1 Million, Dolce & Gabbana – The One For Men, Yves Saint Laurent – La Nuit de L’Homme, CK One Shock, Allure Homme Sport onun doğal rakipleri olarak görülebilir. Son yıllarda ana akım markalar arasındaki modern meyveli, tatlı baharatlı oryantal rüzgarına Givenchy’de katılmış oldu böylece. Ne diyelim, umarız istediği yere gelir Gentlemen Only Absolute.

gentlemen-only-absolute yen

Benim açımdan değişen bir şey yok. Bu tür kokuları severim ama belli kalitenin üzerinde olması şartıyla. Gentlemen Only Absolute’nun yüksek kaliteli olduğunu söylemek doğru olmaz. Tabii ana akım rakiplerini düşünürsek, bu kalite onu idare eder ama benim için yetersiz. Parfümün üzerindeki o tuhaf metalik hissiyat ve notaların yeterince rafine verilmemiş olması, bir süre sonra can sıkıcı hale geliyor. Parfüm merakına yeni kapılmış genç arkadaşları tavlayacağını düşündüğüm Gentlemen Only Absolute, kötü değil ama benim için yeterli değil ne yazık ki.

EDP formundaki kokusunun kalıcılığı iyi ama etrafa yayılımı düşük. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Genç erkek arkadaşlara, başlangıç için önerilebilir.

Koku Güzelliği:10/6

2 Kasım 2016 Çarşamba

Vertus - Ombre (2016)

“Türkiye’de ve Fransa’da bulunan çağdaş üretim tesislerinde yapılan tüm VERTUS parfümleri Avrupa standartlarına uygun olarak en hijyenik çalışma koşullarından ve en sıkı kalite kontrol sürecinden geçmektedir.  Son derece bilgili ve deneyimli olan güçlü AR-GE kadrosuyla sürekli olarak geliştirilen VERTUS inovasyon çalışmaları ve yatırımları son hızla devam etmektedir.

Bugünün en zor ve en seçici parfüm sevdalılarının sevdasına bile aşk katan VERTUS, geleneksel görkemiyle ve etkileyici cazibesiyle rakiplerini de her daim özendirmektedir. Şu anda iç piyasada ve Ortadoğu pazarında yapılan VERTUS parfüm satışlarının her geçen gün artmasıyla birlikte Avrupa’nın da yakın ilgisini çekmektedir.

Özellikle parfüm olmak üzere kozmetik sektöründe 20 yıla aşkın işletme tecrübesi olan VERTUS KOZMETİK A.Ş. nin Kurucusu ve Yön. Kur. Başkanı Sn. Çetin AKAT’ın önderliğinde VERTUS markasının global platformdaki bilinirliği gitgide yaygınlaşmaktadır.”

Milliyet gazetesinin internet sitesinden alıntıladığım yukarıdaki metin, bize ilginç bir markayı haber veriyor adeta: Vertus. Dünyanın önemli markalarının ve büyük yatırımcılarının girdiği niş parfüm sektörüne nihayet Türkiye’den de güçlü şekilde giren vizyon sahibi markalarımız var artık. Gerek Nishane’nin gerekse Pekji’nin çalışmaları takdire şayan ama Vertus niş parfüm evi, sanki başka yerde konumlandırıyor kendisini.

cetin vertus yen

Kendisiyle tanışma fırsatı bulduğum ve uzun uzun sohbet ettiğim Çetin Akad, Vertus’un sahibi. Parfüm işiyle uğraşan köklü bir aileden gelmenin de avantajlarını kullanıyor. Vizyonu geniş, hedefleri büyük ve bir o kadar da mütevazi Çetin bey. Vertus’u dünyanın sayılı markalarından yapmayı kafasına koymuş. Gördüğüm kadarıyla doğru yolda ilerliyor.

Harvey Nichols ve Tekin Acar mağazalarında da satılan Vertus’un, yeni ve en dikkat çekici parfümlerinden birisini kullanıyorum yaklaşık bir haftadır. Ombre, 2016 çıkışlı olarak kayda geçirilmiş. Şişesinin içindeki cezbedici rengiyle ilk Vertus deneyimimi yaşamaya başlıyorum.

Ombre’nin açılışı baharatlar ve bir parça ferah olamayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında bergamot ve oregano var. Oregano pek karşılaşılan bir içerik değil parfümlerde. Geniş yapraklı kekik olarak bilinen oregano’yu bilemiyorum ama hafiften yeşil, ferah olmayan başlangıca sahip. Orta bölümde amber, bütün heybeti, egzotikliği ve karanlık haliyle ortaya çıkıyor. Koyu ve dumansı amber müthiş. Orta notalarda sıcak reçineler baharatlara eşlik ediyor. Sürpriz olarak tende tütsü öne çıkıyor orta kısımda. Gayet güzel orta notalar. Sonlarda pudralı vanilyanın eşlik ettiği amber hala dayanıklı ve sağlam duruyor.

Karşımda zengin, derin, rafine ve neredeyse meditatif denebilecek derecede dumansı amber-baharat işbirliği var. Egzotik amber ve ten üzerinde burnu yakacak kadar sıcak ve etkili baharatlar bana göre parfümün ana aksını oluşturuyor. Kuru sayılabilecek paçuli geri planda kalıyor. Vanilya pek ortaya çıkmıyor. Sedir ağacı ise sadece görevini yapıyor.

amber ombre

Ombre kendi tanıtımlarında da bahsedildiği gibi benzersiz bir parfüm. Reçineli, sıcak baharatlı, tütsülü, dumansı, karanlık sayılabilecek gizemli bir koku. Zenginliği ve detaycılığı karşısında ne diyeceğimi bilemiyorum. Yapaylık hissedilmeyen kalitesiyle de epey iş yapacak gibi görünüyor. Vertus’un denediğim ilk parfümü benden geçer notu rahatlıkla alıyor.

Ombre anladığım kadarıyla uçlarda dolaşan, farklı ve baskın notaları bir araya getirme cesaretini gösteren, erkeksi ve güçlü etki yaratan ilginç bir deney. Onu kullanmak ve anlamak kolay değil. Özel anların, sarhoş edici mekanların, Binbir gece masallarının, Arap zenginliğinin, kraliyet gösterişinin, çölün kuru ayazının parfümü sanki Ombre.

Ombre, verdiği genel izlenimle Arap-Ortadoğu pazarına yönelikmiş gibi görünse de, Batılıların bu egzotik kokuya ilgi duyacağını düşünüyorum. Baskın şekilde gül ve öd olmadan, Ortadoğu havasının verilebilmesi hoşuma gidiyor. Ombre’nin verdiği eski ve olgun hissiyat, benim gibi otuzlu yaşlarını yarılamış kişiler için kurtarıcı olabilir. Sonuç olarak beğendim Ombre’yi. Bir süredir denediğim en zengin ve detaylı parfüm olarak zihnime yazıyorum.

ikili ombre

EDP formunda. Kalıcılığı gayet iyi. Fark edilirliği başlarda yüksek. Neyseki ilerleyen saatlerde sakinleşiyor. Tam bir kış parfümü. Yaş olarak otuzun üzerindeki arkadaşlara tavsiye ederim. Eğer fazla parfüm deneyiminiz yoksa ona burun kıvıracaksınız ama hiç sorun değil. Kendisini anlayabilecek burunlarla elbette karşılaşacaktır Ombre.

Koku Güzelliği:10/8

25 Ekim 2016 Salı

Creed – Love in Black (2008)

Jacqueline Lee Bouvier, 1929 yılında New York’ta doğdu. Babası Fransız asıllıydı ve borsacıydı. Annesi onu daha çocuk sayılabilecek yaşta atlarla tanıştırdı. 11 yaşında kazandığı şampiyonanın ardından New York Times’ta bile onu öven yazı yayınlanmıştı. Bu durum belki de onun ilerleyen yıllarda dünyanın gündemini uzun süre meşgul edecek bir ünlüye dönüşmesinin ilk sinyalleriydi.

1950’li yılların başında, çalışma hayatının ilk dönemlerinde Temsilciler Meclisi’nin Massachussets üyesi John F. Kennedy ile tanıştı. 1953 yılında ise John F. Kennedy ile evlendiler. Soyadı Kennedy olan Jacqueline, eşinin 1960 yılında Amerika başkanı olmasıyla “First Lady” olarak hayatının başka evresine geçiyordu. Gerçi o mutlu günler fazla sürmedi. Evlendikten üç yıl sonra eşi John F. Kennedy’nin suikasta kurban gitmesiyle 34 yaşında dul kaldı. Eşinin ölümünden beş yıl sonra ünlü Yunanlı armatör Aristotle Onassis ile evlendi ve dünya jet sosyetesinin ilgi odağı olmayı sürdürdü.

Hayatı fırtınalarla geçmiş Jacqueline Kennedy için, 2008 yılında ünlü niş parfüm evi Creed, parfüm piyasaya sürer. Love in Black, Jacqueline Kennedy’den ilhamını almış ama diğer taraftan da, Creed’in en başarılı kadın parfümlerinden Love in White’ın devamı olarak da düşünülebilir. Kendi sitelerinde Love in Black’i çiçeksi-oryantal olarak sınıflandırmışlar.

Love in Black’in açılışı şekerli ve sabunsu menekşeyle gerçekleşiyor. Hafiften yapaylık hissedilen başlangıcı kadınsı, tanıdık ve sıradan. Bir an önce orta bölüme geçsin diye beklerken sürpriz yapıveriyor. Menekşe geri plana geçerken iris ve gül algılıyorum. Orta notalardan itibaren meyveli-çiçeksi kısma doğru savruluyor Love in Black. Başlangıcına göre daha başarılı orta bölüm. Sonlarda tahmin edileceği gibi misk olaya dahil oluyor. Orta kısımla paralellik arz ediyor kapanışı. Tabii yumuşacık odunsu notaları eklemek gerekiyor alt notalara.

yakin sis yen

Başlangıcında yaşadığım hayal kırıklığını, orta kısımda bir nebze gideriyor Love in Black. Üst notaları, sıradan sabunsu menekşe ve kadınsı beyaz çiçeklerle gerçekleşince, zihnimde alarm zilleri çalmaya başlamıştı. Seyreltilmiş-sulandırılmış olarak adlandırdığım menekşe, hiç bana göre değil. Zaten çok aram yok menekşe temalı parfümlerle. Neyse ki orta kısımda iris ve gülün dahiliyle bir parça kabul edilebilir hale geliyor kokusu. Bu iki güzel notaya siyah kuş üzümü de eklenince işin rengi değişiyor. Parfümün ilginç kısmı, simsiyah şişesi. O siyah şişeye aldanıp koyu, ağır ve karanlık aroma beklemeyin. Kullanması ve sevmesi kolay bir kadın için.

Aslına bakılırsa çok iddialı değil genel yapısı. Yumuşak ve bolca tatlılık içeren meyveli-çiçeksi tema üzerinden ilerliyor. Çok ilginç, çarpıcı ya da yaratıcı değil ama sakin, barışçıl ve huzurlu. Vamp kadınların değil, 30’lu yaşların sonlarındaki kadınların kokusu gibi. Küçük çocuğu olan, orta yaşlı, duygusal ve merhametli kadınların parfümü belki de. Acaba Jacqueline Kennedy’de öyle bir kadın mıydı? Amerika başkanı kocası için birçok şeyden fedakarlık gösteren, evinin içinde uçuşan uzun eteğiyle durmadan dolaşan, çocuklarına mutluca gülümseyen ve etrafa ışığını saçan kadınlar gibi miydi Jacqueline Kennedy? Kim bilir.

Sonuç olarak başarılı bulamasam da güvenli ve basit bir kadın parfümü. Derinlik yok, detaycılık yok, onların yerine başlangıcı dışında ortalama üzeri kaliteye sahip, oldukça yüksek fiyat etiketi bulunan bir Creed var. Evet, Love in Black, pahalı bir hediye olarak düşünülebilir. Şık şişesi de gayet karizmatik.

resim black yen

EDP formundaki Love in Black’in kalıcılığı ve fark edilirliği yüksek değil. Kokusunun tasarımını Olivier Creed ve Erwin Creed birlikte yapmış. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

22 Ekim 2016 Cumartesi

Hugo Boss – Velvet & Amber (2011)

Diğer ana akım markalar, özel seri parfüm çıkarırlar da, Hugo Boss onlardan geri kalır mı? Genellikle uygun fiyatlı, popüler, temiz çocuklar piyasaya süren Hugo Boss, 2011 yılında rakiplerine cevap olarak “BOSS The Collection” isimli seriyi piyasaya sürdü. İlk aşamada beş parfümden oluşan seri, Oud temalı yeni sayılabilecek parfümle altıya ulaştı. Diğer Hugo Boss parfümlerinden yüksek fiyatlara satılan bu özel seri, niş parfümlere yaklaşamasa da, ana akım markaların özel serileriyle rekabet edecek gibi görünüyor.

Serideki parfümlerin isimleri iki bölümden oluşuyor. Birincisi Hugo Boss’un ana faaliyet alanına gönderme yapan kumaş çeşitleri ve ikincisi de parfümleri çağrıştıran tek notalar. BOSS The Collection serisinin muhtemelen en popüler üyesi Velvet & Amber. Parfümün ilhamını ismine binaen kadife kumaşından ve amber kokusundan aldığını sanırım söylememe gerek yok.

Velvet & Amber’in açılışı tatlı anasonla gerçekleşiyor. Üst notalarında tatlı anasonun yanında aniden beliren koyu amber, gözden kaçacak gibi değil. Hafiften Body Kouros hissi veren başlangıcı, yarı karanlık çikolatamsı vanilya ve amberle devam ediyor. Orta bölüm parfümün en lezzetli ve başarılı yeri muhtemelen. Son kısımda amber hala etkili. Kapanışta kuru hale gelen ambere vanilya hala destek veriyor. Hatta vanilya bir parça önde gibi alt notalarda.

Amberin egzotik verildiği Velvet & Amber, karanlık sayılabilecek derecede dolgun ama etrafa yayılımı az bir parfüm hissi uyandırıyor. Baharatlar yok, onun yerine balsamsı yapı var. Zaten açıklanan notalarında da balsam var. Genel olarak modern, kararında tatlı, kremsi ve lezzetli bir vanilya-amber parfümü gibi. Eğer kullandığım parfümde sorun yoksa Velvet & Amber bana Body Kouros-A Men-Ambre Precieux arasında bir yerde geldi. A Men’in o kimilerinin çikolatalı asfalta benzettiği karanlık yapısı, bir parça mevcut burada. Amberin ağır, ağdalı, soğuk ve egzotik yapısı da kendisini her daim hissettiriyor.

tekli velvet

Kullanması ve sevmesi kolay değil bana göre Velvet & Amber. Çarpıcı, erkeksi ve iddialı kokusunu anlamak için biraz kullanmak gerekiyor. Tabii siz yine de yüksek fiyatına istinaden denemeden almayın. Başlangıcını ve orta kısmı fena değil ama sonlarını kendime yakın bulamadım. Yapaylığın hissedilmediği, kalite anlamında başarılı sayılabilecek yapısı, bir Hugo Boss parfümü için umut verici.

Aslına bakılırsa beklentim fazlaydı Velvet & Amber’den. Gerçi Hugo Boss markası, benim gibi birçok koku severi “eyvah yine vasat bir modern aromatik odunsu yapı gelecek” endişelerine sevk etmiyor değildi. Yine de Velvet & Amber’in özel seri Boss The Collection üyesi olmasından dolayı daha çok özenileceğini tahmin ediyordum. Bu anlamda iyi bir iş çıkarılmaya çalışılmış ama sonuç yine de beklediğim gibi olmadı ne yazık ki.

EDP formundaki konsantrasyonu performans anlamında harikalar yaratamıyor. Kalıcılığı yeterli ama fark edilirliği düşük. Günlük kullanımdan ziyade akşamlara daha çok yakışacaktır. Tam bir kış parfümü. Genç arkadaşlardan ziyade otuz yaşın üzerindeki erkeklere uyacaktır.

Koku Güzelliği:10/6