Yine Nautica, yine deniz-okyanus teması. Tabii Nautica gibi bir marka için şaşırtıcı değil bu durum. Hedef kitlesini ağırlıklı olarak deniz-okyanus temasına odaklamış. Kıyafet koleksiyonunda bile böyle davranan Nautica’nın, parfümlerindeki sucul taraf gözden kaçacak gibi değil. Geçtiğimiz aylarda, kullandığım ilk parfümleri Nautica Classic’te sucul yan ağırlıktaydı. Bu sefer Nautica bizi yolculuğa çağırıyor.
2006 çıkışlı Voyage’ın Kuzey Amerika pazarında epey iş yaptığı ve yüksek satış rakamlarına ulaştığı biliniyor. Zaten hakkında fazlaca yorum bulunması, onun popülerliğini de kanıtlıyor. Amerika pazarında oldukça uygun fiyatlara satılması da bu başarının sebeplerinden birisi olarak görülebilir. Her neyse, geçeyim parfümün detaylarına.
Voyage’ın açılışı tatlı meyvelerle gerçekleşiyor. Yapay kavun ve armut benzeri meyvelerle size merhaba diyen üst notalar sıradan. Orta kısma geçildiğinde meyvemsi yapı devam etse de, lavanta benzeri yeşil çiçekler ve hatta otlar etkili olmaya başlıyor. Orta bölümde yapaylık devam ediyor ve sucul tema kendisini gösteriyor. Muhtemelen Calone’dan gelen kadifemsi yapaylık, bir süre sonra sıkıntı vermeye başlıyor. Son bölümde büyük değişim yok. Misk ve odunsuların (sedir ağacı olabilir) eklendiği kompozisyon hala vasat.
Voyage’ı muhakkak bir kategoriye koymam gerekirse, rahatlıkla ferah meyveli diyebilirim. Başlangıçtan itibaren miskli kavun benzeri meyvelerin egemenliğinde devam eden Voyage, kimilerinin iddia ettiği gibi yoğun çiçeksilik barındırmıyor. Ha bu arada açıklanan notalarında elma bulunuyor. Başlangıçtaki meyvelerin içinde bence elma baskın değil. Armuttan gelebilecek kadar tatlılık ve kavun-karpuz algılıyorum. Yine resmi notalarındaki meşe yosununu bir türlü bulamadım içerisinde. Fakat en komiği orta notalarında olduğu iddia edilen yelken bezi akoru. Evet, parfüm markalarının ilgi çekmek için böyle küçük hileler yaptıklarını biliyoruz ama yelken bezi akoru da neymiş be Nautica!
Voyage, modern tatlı meyveli, sucul tarafa yakın, bol miskli gayet sıradan bir yazlık. Kokusu kimi zaman market reyonlarında karşılaştığımız süper ucuz parfümleri çağrıştırıyor. Kavun benzeri meyveler yapay ve fazlasıyla steril, orta kısım burun tırmalayacak şekilde yeşil ve sonları fazlasıyla ortalama. Başlangıcındaki tuzlu deniz kıyısı esintisi dışında, pek bir özelliği olmayan, popüler rakiplerinin kötü bir taklidi gibi görünen Voyage, kısa sürede kendisinden sıkılmamı sağlamayı başardı. Kendisini, huzurunuzda tebrik ediyorum.
Ve şaşkınım. Böylesi sıradan bir parfüme bu kadar övgüler yağdırılması hatta Luca Turin’in kitabında beş üzerinden dört puan verilmesini ilgiyle karşılamış durumdayım. Ha şu söylenebilir. Yaz mevsimi için basit, ferah, meyveli ve herkesin sevebileceği yapısıyla, amacına ulaşmış denebilir ama yapaylığı, sıkıcılığı, yavanlığı ne yapacağız? Bir erkek parfümünü kadınların beğenmesi onu başarılı mı yapar? Kıstasımız bu mu?
Rakipleri demişken, 2000’lerden sonra piyasaya çıkan Polo Blue, Versace Eau Fraiche, Acqua di Gio Essenza gibi örneklere benziyor. Birazcık Nautica Classic’i de andırıyor. Sonuç olarak Voyage, benim için küçük çaplı hayal kırıklığı olarak yerini alıyor.
EDT formunda. Kalıcılığı kıyafette iyi ama tende ortalama. Fark edilirliği ilk patlamada başarılı, sonrasında normal seviyede ilerliyor. Günlük kullanıma uyabilecek yapısı, genç erkekleri hedefliyor sanki. Kokusunun tasarımını, sektörün önemli isimlerinden Maurice Roucel yapmış.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/4