Paco Rabanne
Pour Homme (1973)
1
Million, XS, Black XS, Ultraviolet ve son olarak Invictus. Ünlü moda markası
Paco Rabanne, bir şekilde popüler olan parfümlere imza atmayı başarıyor.
Özellikle 1 Million'la birlikte büyük sükse yaptığını ve önemli satış
rakamlarına ulaştığını biliyoruz. Evet ticari anlamda başarılı ve genel beğeniye uygun kokular yaratma da çok az marka onlarla baş edebilir. İyi de
Paco Rabanne'in parfümleri sadece 1 Million ve Invictus'tan ibaret mi sandınız?
Calandre,
Tenere gibi başarılı klasiklere imza atan Paco Rabanne'in parfüm yolculuğu
1969'da başlamıştı. Markanın ilk parfümü 1969 yılı çıkışlı Caladre olarak
kayıtlara geçti. Çiçekler ve aldehitin merkezde olduğu Calandre, kadınların
beğenisine sunulmuştu. Calandre'den dört yıl sonra markanın kendi ismini
verdiği Paco Rabannne Pour Homme doğdu. İlk parfümlerinin kadın kokusu olması,
muhtemelen ikinci parfümlerinin erkek için düşünülmesine yol açtı. 1973 yılında
piyasaya sürüldüğünde oldukça başarılı oldu Paco Rabanne Pour Homme. İki yıl
sonra FIFI tarafından en iyi parfüm ödülü de aldı. Fakat en büyük ödülü parfüm
severler verdi. Bu erkeksi yeşil aromatik fujer, döneminin karakterini
yansıtıyordu hiç şüphesiz. Chanel Pour Monsieur'un, Azzaro Pour Homme'un, Ralph
Lauren - Polo'nun, Eau Sauvage'ın, Givenchy - Gentleman'in, Aramis Classic'in,
Equipage'ın hüküm sürdüğü 1970'li yıllarda piyasaya çıktı Paco Rabanne Pour
Homme. Şu saydığım rakiplere bakar mısınız? Her biri kendi çapında efsane
parfümlerden hiç de aşağı kalır tarafı yoktu Paco Rabanne Pour Homme'un.
1980'li
yıllarda bu efsanelere Antaeus, Kouros, Jules, Bel Ami, Drakkar Noir ve Zino Davidoff eklenecekti.
Yani anlayacağınız 1970 ve 1980'li yıllar, erkeksi, sert, maço parfümlerin
altın çağıydı. Günümüzün değişen koku trendleri ile neredeyse hiç alakası
olmayan 1970'li yılların başlarında Paco Rabanne Pour Homme, ismini parfüm
dünyasının klasikleri arasına yazdırmıştı. İşte karşımızda kırk iki yaşında bir
jön var. Siz onu ister Hollywood'un ister Yeşilçam'ın jönlerine benzetin.
Genellikle
hakkında övgü dolu cümleler okuduğum Paco Rabanne Pour Homme'u oldukça merak
ediyordum. Özellikle içeriğindeki meşe yosunu kullanımı ilgimi çekiyordu. Gerçi
1973 yılındaki orijinal formülünün 5-6 defa reformüle olduğu söyleniyor ve ilk
halinden epey değişikliğe uğradığı iddia ediliyor. Zaten kullanım sürecinde
bazı soru işaretleri oluştu kafamda bu anlamda. Neyse artık detaylara geçeyim.
Kendi
sitelerinde aromatik fujer olarak sınıflandırılmış. Kimi yerlerde tarihte
üretilen ilk fujer parfümü olduğunu belirtilmiş. Yine kendi sitelerinde
parfümün erkeksi, beyefendi yönü vurgulanmış. Üzerime sıktığımda beni
eskilerden gelen tozlu limon, bergamot ve aromatik otlar karşılıyor. Tipik 1970'li
yıllar erkeksi parfümü açılışı diyesim var. Gayet şık, erkeksi, olgun ve
hafiften tütün kolonyası kıvamında. Müthiş üst notalar tek kelime ile harika.
Orta bölümde aromatik otlar hala etkin. Bu bölümde erkeksi çiçekler devreye
giriyor. Lavanta ve sardunya algılıyorum. Meşe yosunu ise neyse ki kendisini
gösteriyor ama biraz sulandırılmış-seyreltilmiş hissi veriyor. Orta notalarda
biraz paçuli ve hayvansallık da var sanki. Orta kısım güzel ama sanki bir
şeyler eksik. Alt notalarda yumuşak misk var. Yine yumuşak odunsu notalarla,
karanlık sayılabilecek tatlı denemeyecek deriyle çok da ilginç olmayan
kapanışını gerçekleştiriyor.
Paco
Rabannne Pour Homme, döneminin standart erkeksi hissiyatını rahatlıkla veriyor.
Başlangıçtaki nostaljik ve tozlu üst notalar, daha ilk saniyelerde kokunun yönü
hakkında ipucu veriyor. Açılışı çok rafine, doğal ve otsu. Limondan çok
bergamota yer verilmiş başlangıçta. Parfümün şişesindeki yeşil tema, kokunun
tamamında etkili. Temiz, neredeyse sabunsu yeşil yapı, Polo kadar ağaçsı veya
çamsı değil. Meşe yosunu biraz daha öne çıkıyor ama malum kısıtlamalar sonunda
kullanılan meşe yosunu teması epey törpülenmiş anlaşılan. Parfümün orta
kısmında başlayan tuhaf seyreltilmiş his, alt notaların sonlarına kadar devam
ediyor. New York'daki kadar belirgin meşe yosunu kullanımı yok. Hafiften Bois
du Portugal'a benzettim. Fakat yukarıda da söylediğim gibi parfümün genleriyle
epey oynamışlar. Çünkü ayakları yere sağlam basan net bir kokuya sahip değil.
Hep kararsız, ne koktuğu çok belli olmayan, başlangıcı dışında notaları
vurgulanmamış hali açıkça görülüyor.
Eminim
ki 1973 yılındaki ilk Paco Rabanne Pour Homme harikaydı. Çünkü ilk
formülasyonda meşe yosunu baskın olduğu söylenen parfümün, kırk iki yıl sonraki
hali benim için biraz hayal kırıklığı oldu. Nefis başlangıcını saymazsam,
1970'li yılların o müthiş havasını veremiyor. Hafiften erkek traş kolonyalarını
andırıyor. Garip, hibrid bir parfüme dönüşmüş. Siz ne yapın edin, eski
versiyonlarını bulmaya çalışın. Tek çözüm bu anlaşılan.
Geçtiğimiz
haftalarda kullandığım No.19 varken, oldukça yüksek fiyata razıysanız Bois du
Portugal varken, zar zor bulmayı göze alabilirseniz New York varken, Paco
Rabanne Pour Homme’un son halini tavsiye edemeyeceğim. Yine de otuz beş yaz
üzeri erkeklerin kullandığı ağır, oturaklı ve erkeksi bir parfüm arıyorsanız,
şans verebilirsiniz. Belki beğenirsiniz.
Luca
Turin'in kitabında Paco Rabanne Pour Homme'un aromatik fujerlerin en erken
örneklerinden olduğunu, hafiften melankolik koktuğunu yazmış. Ayrıca erkek vücut
bakım ürünlerinin (aftershave, sabun, traş kremi ve saç toniği) kokusuna
benzetmiş. Odunsu turunçgil olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden dört puan
vererek oldukça beğenilmiş.
EDT
formundaki parfümün başlangıcı saldırgan. Orta kısma geçildiğinde neyse ki
normale dönüyor fark edilirlik. Kalıcılığı fena değil. Tam bir erkek parfümü.
Yaş olarak otuz beş hatta kırklarına gelmiş erkeklere uygun olacağını
düşünüyorum. Mayıs ayının serin son günlerinde kullandığım Paco Rabanne Pour
Homme, yaz sıcakları için fazla gelebilir. İlkbahar-sonbahar dönemlerinde
kullanmak fena olmayacaktır. Farklı yapısı ve genel beğeniye uymayan kokusuna
istinaden denemeden almak riskli olabilir. Şimdiden uyarayım.
Kokusunun
tasarımını Jean Martel yapmış. Kayıtlarda sadece Jules ve Paco Rabanne Pour
Homme'u tasarlamış olarak görünüyor Jean Martel. Pek tanınmamış bir parfümör
olduğu söylenebilir. Şişesinin tasarımın ise Pierre Dinand yapmış.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com'a teşekkür ederim.
Koku
Güzelliği:10/6.5