Guerlain – Eau
de Guerlain (1974)
Fransa’nın
güneyinde, doğal ve tarihi güzellikleriyle dünyaca ünlü bir bölge Provans.
Masal kitaplarından fırlamış gibi sevimli kasabaları, lavanta tarlaları,
rengarenk evleri, dar sokakları, çeşmeleri ve üzüm bağlarıyla yüzbinlerce
turisti kendisine çekiyor her yıl. Sanatçılar, yazarlar, zengin ve ünlüler,
turistler, bu güzellikleri görmek için akın ediyor Fransa'nın güney
sahillerine. Sadece turistlerin değil Cezanne, Van Gogh, Moliere gibi
sanatçılarında ilgisine mazhar olmuş bu coğrafya, Fransız parfüm üreticisi
Guerlain'in de gözünden kaçmamış. Provans bölgesinin güneşli günlerinden
ilhamını almış bir parfüm Eau de Guerlain. Sıcak yaz mevsiminin habercisi ılık ilkbahar
günlerinden bir esinti gibi hayatıma girdi Eau de Guerlain. Ve kolay kolay
çıkacağa da benzemiyor.
Aslında
çok hevesle başlamadım onu kullanmaya. Onun, 1970'li yılların klasik
Guerlain'lerinden olduğunu biliyordum. İsmindeki "Eau" sembolizmi,
Guerlain tarafından, Eau de Cologne Imperiale, Eau de Cologne du Coq, Eau de
Fleurs de Cedrat parfümlerinde de kullanılmıştı. Bir Guerlain aşığının
ifadesiyle "Her Guerlain baş parfümörü, bir "Eau" isimli kolonya
piyasa sürerdi." Belki de bu bir Guerlain aile geleneğiydi. 1974 yılında,
Jean Paul Guerlain de bu listede yerini alacaktı Eau de Guerlain ile.
Jean
Paul Guerlain, ailenin son parfümör temsilcilerindendi. Chamade, Coriolan,
Derby, Habit Rouge, Heritage, Nahema, Samsara, Vetiver gibi önemli klasiklere
imza attı. Tabii o zamanlar hala Guerlain ailesinin kontrolündeydi marka. Eau
de Guerlain, “aile zamanlarında” dünyaya gelmişti.
Anladığım
kadarıyla şipre, ferah ve "beyefendi kolonyası" tarzında olması
planlanmıştı bugünkü konuğumun. Kolonya terimini görüpte hayal kırıklığı
yaşamayın çünkü Eau de Guerlain, EDT konsantrasyonuna sahip. Zaten buradaki
kolonya vurgusu, klasik eski tarz Eau de Cologne'ler gibi kokan parfümleri
tanımlamak için yapılıyor. Tabii bazı kolonyaların da gerçekten Eau de Cologne
konsantrasyonuna sahip olduğunu biliyoruz.
Eau
de Guerlain, markanın büyük ve şöhretli klasiklerinin arasında geride kalmış
parfümlerden birisi. E bu noktada onu suçlamak doğru olmaz çünkü diğer
klasikleri o kadar büyük bir yer kaplıyor ki parfüm dünyasında, Eau de
Guerlain'in gerilerde kalmasının yadırganacak tarafı yok. İşte karşımızda fazla
bilinmeyen bir Guerlain asilzadesi var bugün: Eau de Guerlain.
Kendi
sitelerinde aromatik turunçgil olarak görülüyor ve "Eau" bölümünün
altında yer alıyor. Parfümün başlangıcı müthiş bir limon patlamasıyla
gerçekleşiyor. Eski tarz kolonyamsı buruk limon nefis. Limona biraz da bergamot
eşlik ediyor. Başlangıcı harika. Orta kısımda aynı limonsu yapı devam ediyor.
Farklı olarak aromatik otlar ve meşe yosunu ekleniyor. Aromatik otlar biraz
daha baskın. Hala eski ve nostaljik. Orta kısım da çok güzel. Sonlarda limon
kendisini hissettiriyor geri planda. Temiz bir misk ortaya çıkıyor. Biraz da karanfil
var. Keskin değil gayet yumuşak ve neredeyse ferah. Meşe yosunu-karanfil
birleşimi yine harika iş çıkartmış.
Eau
de Guerlain, tarz olarak şiprelere göz kırpıyor. Özellikle başlangıçtaki buruk
kolonyamsı limon ve aromatik otlar, döneminin bir çok parfümüne benziyor. YSL Pour
Homme, Eau Sauvage ve diğerleri. Orta kısımdaki meşe yosunu yine enfes bir tat
katıyor kokuya. Meşe yosunu-limon-karanfil üçlüsü başrolde denebilir. Orta bölümde
1970 hatta 1960'li yıllara gönderme yapıyor. Bu anlamda tam da kendi döneminin
özelliklerini taşıyor.
Abartılı
tatlılık barındırmayan, eski, nostaljik, beyefendi kokan ferah bir şipre var
karşımızda. Tabii ki yapaylık yok ve bütün notalar çok doğal ve özel. Harika
bir karışım ve tam bir koku ziyafeti. Sanırım yaşımın otuzlara gelmesiyle
birlikte bu tür eski parfümlere daha ilgili olmaya başladım. Bundan beş sene
önce Eau de
Guerlain'i
deneseydim muhtemelen burun kıvırıp, bir yere koyacaktım. Fakat şimdi harika
olduğunu düşünüyorum ki, birçok yorumcunun da benimle aynı düşüncede olması
memnuniyet verici. Hatta kimileri "şimdiye kadar yapılmış en iyi turunçgil
parfümü" diyor onun için. O kadar iddialı konuşmayı sevmesem de müthiş bir
koku formuyla karşılaştığımı biliyorum ve ona saygı duyuyorum.
Eğer
New York, Blenheim Bouquet, Eau Sauvage, Acqua di Parma Colonia tarzı kokuları
seviyorsanız, çok iyi bir alternatifle daha tanışmış durumdasınız. Bu konuda şüphem
yok.
Genel
görüntüye göre eski ve ferah beyefendi kolonyası Eau de Guerlain. 1940 yada
1950'li yıllarda fötr şapkası ve elinde şemsiyesi ile dolaşan Parisli bir
centilmenin kolonyası olduğu izlenimi veriyor. Fakat ilginç olan tarafı
kaynaklarda uniseks olarak verilmiş. Zaten Eau isimli parfümler genellikle her
iki cinse de uygun olarak tasarlanır. Bence Eau de Guerlain, erkek kullanımına
daha yakın.
Geleyim
güzelin kusurlarına. Parfümün en şikayet edilen yanı çoğu zaman olduğu gibi
kalıcılığı ve farkedilirliği. Kullanım döneminde bende bu iki yönünün zayıf olduğunu
farkettim. İlk saniyelerde limon patlaması keskin olsa da ilerleyen dakikalarda
gücü ciddi anlamda düşüyor. Tene ve kıyafete yakın kalıyor. Sanki özellikle böyle
olması sağlanmış. Ne de olsa o kolonya geleneğinin devamı ve hiç bir
ferahlatıcı kolonya fazla saldırgan olmamalı. Bu anlamda Jean Paul Guerlain'in
seçimini anlıyorum.
Parfüm
kritikçisi Luca Turin, Eau de Guerlain'i turunçgil-mine çiçeği olarak sınıflandırmış
ve beş üzerinden beş vererek en iyi parfümler listesine almış. Otuz beş yaş ve üzerindeki
arkadaşlara tavsiye ederim. Tam bir ilkbahar-yaz parfümü.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku
Güzelliği:10/8