Comme
des Garçons – Vettiveru (2002)
2000 yılında başlayan Comme des
Garcons'un parfüm serileri 2006 yılında Guerrilla serisi ile son bulmuş gibi
görünüyor. Her yıl bir temayı seçip, onunla ilgili parfümler piyasaya süren
Comme des Garcons'un, en sevilen serisinin Incense olduğu söylenebilir.
Özellikle Kyoto ve Avignon'un Incense serisi içindeki başarısı gözden kaçacak
gibi değil.
Markanın 2002 yılı serisi
"Cologne" fazla ilgi görmedi nedense. Üç parfümden oluşan seriden bir
tek Vettiveru sivrilebildi. Muhtemelen Anbar ve Citrico'nun üretimi
bitirilirken, Vettiveru hala yurtdışında çoğu yerde satılmaya devam ediliyor.
Çünkü Vettiveru, markanın sevilen kolonyalarından birisi haline geldi. Comme
des Garcons'un diğer popüler parfümleri ülkemizde satılırken Vettiveru'nun
satışının olmaması şüphesiz ki koku severler için kayıp.
Vettiveru'nun parfüm severler tarafından
bu kadar talep görmesi benimde merakımı cezbetti. Genel olarak parfüm
platformlarında hakkında iyi şeyler söyleniyor ve öneriliyor. Zaten Comme des
Garcons'un kendine özgü farklı stili, parfümlerine de yansıyor. Benzerine zor
rastlanan kokulara imza atıyorlar. Onların pazarda farklı bir yer edinmesinin
sebebi de muhtemelen özgün olmaya çalışmaları. Bunu da gördüğüm kadarıyla
başarıyorlar.
Kolonya serisinin üyesi Vettiveru,
Fragrantica'da odunsu aromatik olarak sınıflandırılmış. Üzerime sıktığımda
karşıma turunçgiller çıkıyor. Biraz limon ve bergamot var sanki. Üst notalar
çok parlak ya da limon kolonyası gibi değil. Daha buruk, sakin ve bergamot
merkezli denebilir. Ferah başlangıcı doğal ve güzel kokuyor. Orta kısımda limon
geri planda kalıyor. Bergomot-neroli benzeri yapı devam ediyor. Orta notalarda
ağaçsı vetiver (kabe samanı) kendisini gösteriyor. Başlangıcı kadar ferah devam
etmiyor Vettiveru. Aynı buruk koku devam ediyor. Sanki biraz nötr çiçekler ve
geri planda ferah baharatlar da var. Fakat ağaç kökünü andıran vetiver başrolde.
Son kısımda ağaçsılık biraz daha artıyor. Neredeyse sedir ağacı ve topraksı Iso
E Super var diyeceğim. Belki de vardır. Böylece de tenden ayrılıyor.
Vettiveru genel olarak ferah
sayılabilecek bir vetiver parfümü. İsmine binaen orta notalarda karşımıza çıkan
vetiver, son kısımlara kadar etkisini hissettiriyor. Vetiverden sonra ikinci
önemli nota turunçgiller. Neroli-bergamot-limon üçlüsü parfüme hoş ve buruk bir
aroma katmış. Kimi zaman limon ön plana geçiyor kimi zaman bergamot burnunuzu
okşuyor. Turunçgil kullanımı başarılı ama klasik ve parlak bir portakal kokusu
beklemeyin. Zaten en büyük şaşkınlığım buradaki turunçgil kullanımına
yönelikti. Hem çok göze batmıyor ve geri planda kalıyor turunçgiller hem de
kokuya ferahlık vermeyi başarıyor. Sonlarıysa bence odunsuların hakimiyetinde.
Tabii vetiver de eşlik ediyor ağaçsı yapıya.
Vettiveru, klasik bir ferah parfüm
değil. O hem topraksı, hem odunsu, hem turunçgilli kokmayı başarıyor ve bunları
güzelce harmanlıyor. Karşımızda sıkıcı bir akuatik yok. Acqua Di Parma'lardaki
gibi canlı ve baskın turunçgil kullanımı da yok. Tatlı ve şekerli değil. Yapay
kokmuyor. Anlatması zor bir şekilde ferah ve güzel. Aynı zamanda oldukça
çekingen ve sakin.
Parfümümüz kaynaklarda uniseks olarak
geçiyor. Kullanım sürecinde topraksı ferah vetiver ve odunsuluğun baskın
olduğunu farkettim. Onun içindir ki erkek kullanımına daha yakın gibi
düşünülebilir. Erkeksi vurgular olsa da bir kadın rahatlıkla kullanabilir onu.
Fakat kadınsı bir form beklemeyin.
Evet kabul ediyorum ve sürüye katılan
bir koyun olmayı kabul ediyorum. Vettiveru harika bir parfüm değil. Etkileyici
ve vurucu da değil. Hayatınızı kokusu da olamayacaktır. Yine de çok güzel ve
doğal bir vetiver kokusu. Garip şekilde ferah, temiz, transparan ve basit.
Belki de asıl gücünü bu basitliğinden alıyor.
125 ml.si 60 dolar civarında satılan
Vettiveru, bir yorumcunun dediği gibi bu fiyata alınabilecek en iyi vetiver
temalı parfüm olabilir. Özellikle yurtdışında çok uygun fiyatlara satılıyor.
Hele bir de 500 ml. dev şişesi var ki ömür boyu kullanırsınız rahatlıkla.
-Vetiverru, karbon, oksijen, su ve
elektromanyetik spektrumun, karmaşık biyokimyasal tepkimelerin fantastik
şekilde fışkırmasının sonucu mu? Pek sanmıyorum.
-Fizikçi Freeman Dyson’un söylediği
üzere, eğer hiçbir iki fermionun aynı kuantum durumunda bulunamayacağını dikte
eden Pauli-dışlama (Pauli-exclusion) ilkesi var olmasaydı Vetiverru yine de
piyasaya sürülebilir miydi? Tabii ki!
-Bütün elektronlar en alt seviyedeki
atomik yörüngeyi işgal eden parçacıkların, sadece ayrık, izinli kuantum
durumlarını işgal edebileceklerini öğreten kuantizasyon ilkesi olmasaydı
Vetiverru yine de güzel kokar mıydı? Neden olmasın!
-Bu parfüme meşhur enformasyon ölçümü
veya negatif entropi’sinden türetilebilen enformasyon teorisi içinde önemli
teorik bir temel kazandırılabilir mi? Pardon?
Şaka bir yana bence Vettiveru dünya
jet-set'inin en sevdiği yaz lokasyonlarından İbiza'ya yakışır. Buradaki sabahın
ilk ışıklarına kadar süren partilerden birisindeyiz. İbiza Adası’nın en büyük
kulübünün o geceki sürprizi Tiesto ve Paul Van Dyk. Üst üste yıllardır dünyanın
en iyi DJ'yi seçilen Tiesto setin başına geçiyor. Partiye Adagio for Strings
ile başlıyor. Sonrasındaysa Dance For Life ve Just Be ile devam ediyor. Saat
gece yarısını geçtiğinde bu sefer setin başında Paul Van Dyk geliyor. Benimde
sevdiğim DJ'lerden olan Van Dyk, o tuhaf ve hüzünlü sayılabilecek geçişlerini
yapıyor. Partideki herkes mutlu ve yarı sarhoş. İçeriye sadece beyaz kıyafetle
alınan dans müziği severler, kullandıkları sentetik uyuşturucuların etkisiyle
sağa sola sallanıyorlar. Avrupa'nın en büyük elektronik müzik partisinin loş
ortamında ve Ağustos ayının rutubetli ve gece uyutmayan sıcağının ortasında
kullanmak için birebir Vettiveru'yu.
Kimi yorumcuların Lalique'in başarılı
parfümü Encre Noire'in ferah haline benzettiğine rastladım. Bazılarıysa
Guerlain'in ünlü klasiği Vetiver'e benzetmiş. Bence Guerlain - Vetiver kadar
yeşil kokmuyor Vettiveru. Ben Sycomore'a daha çok benzettim genel halini. Tabii
Sycomore'un 2-3 basamak altında verdiği kalite hissiyatı anlamında.
Bu çok sıcak ve rutubetli Ağustos ayında
kullandığım Vettiveru'yu bol bol sıktım. Kimi sefer 7-8 fıs kullanmama rağmen
hiç rahatsız etmedi. Onun tam bir ilkbahar-yaz parfümü olduğunu düşünüyorum.
Fakat bu kadar çok uyguladığım halde farkedilirliği yüksek olmadı. Genel olarak
tene yakın kalıyor. Kalıcılığı ise bir Eau de Cologne'ye (EDC) göre etkileyici.
Koku Güzelliği:10/7