27 Şubat 2014 Perşembe
Çekiliş sona erdi, kazanan belli oldu!
Çekiliş sona erdi, kazanan belli oldu!
Bir çoğumuzun bileceği üzere, beş gün önce duyurusunu yaptığım hediye parfüm çekilişi sona erdi şu an itibariyle. Katılan herkese teşekkür ediyorum. Çekilişin talihlisi SunsetRider isimli arkadaşımız. İki de yedek talihli belirlendi. Eğer SunsetRider'e mail yoluyla ulaşamazsam önce birinci yedeğe ulaşacağım. Ondan da cevap alamazsam ikinci yedek talihliye gidecek hediye.
Asıl talihli: SunsetRider
1. Yedek: kouros
2. Yedek: volkan göçebe
SunsetRider isimli arkadaşa biraz sonra mail yoluyla ulaşacağım ve iletişim bilgilerini alacağım. Şansın hep böyle olur umarım hayatın boyunca.
25 Şubat 2014 Salı
Amouage – Interlude Man (2012)
Amouage
– Interlude Man (2012)
Kaos, kaos teorisi, düzen, düzensizlik,
düzen içindeki düzensizlik yada düzensizlik içindeki düzen. Yüzyıllardır
insanların ilgisini çeken bu kavramlar, eski çağlardan beri düşünülmüş, konuşulmuş,
tartışılmış ve yazılmış. Felsefenin ilgi alanına girdiğini düşündüğüm kaos ve
düzensizlik kavramlarının derinlemesine araştırıldığı yayınlara ulaşmak mümkün.
Sadece günümüzün filozofları değil, İslam tasavvufunun hatta Antik dönem
felsefecilerinin de zihnini yorduğu kavramlar olarak karşımıza çıkar. Belki de
insanın, hayatı, hayatın amacını, Allah'ı, alemleri, yaratılışı, var oluşu
kafasında bir yerlere koyma çabasının sonucudur "düşünmek".
Düşünüyorsak gerçekten var mıyız?
Kaos ve düzensizlik kavramlarıyla sadece
filozoflar ve tasavvuf erbabları ilgilenmiyor. Arap parfüm sanatının en önemli
markası haline gelmiş olan Amouage, bu kavramlara gönderme yapmış yeni kokusu
Interlude'da. Amouage'ın yaratım yöneticisi Christopher Chong, parfümleri
Interlude'u şöyle açıklamaya çalışmış:
"Gördüğüm ve hissettiğim kokuları
yorumlarım. Bugün bizi çevreleyen tüm sosyal ve doğal kaos ve düzensizliğin çok
daha özel seviyede olduğu düşünülebilir. Bu ara verme anı, bir kişinin kişisel
tatminini ve başarısını sağlamak amacıyla tüm bu davaların ve türbülansların
üstesinden gelmesinin yansımasıdır." demiş ve Amouage'ın felsefesini
açıklamış: "Amouage, alışılmış kokuları yeniden keşfederek kıskanılan bir
üne sahip olmuştur. Buhur ve reçine, geleneksel olarak dini ve ruhani
kokularken, Interlude, sofistike olduğu kadar çağdaşlığın hissedileceği şekilde
yeniden yapılandırılmıştır.
Amouage'ın, kadın ve erkek için iç gözleme
dayalı parfümü Interlude, buhur ve reçinenin yeniden keşfi ile huzur ve denge
hissinin temini için düzensizlik atmosferini çağrıştırır. Bir orkestranın
kaynaşması gibi teknik beceri ve yaratıcılığın entegrasyonu sayesinde bu koku
bir an için dışarıdaki kaostan içsel uyumu düzenleyerek kişinin kendini ve
yansımasını keşfetmesidir."
2012 yılında piyasaya sürülen Interlude'un
erkek versiyonu, kendi sitelerinde ise kısaca şöyle tanıtılmış: "Interlude
Man, kaos ve düzensizliğin özünde yer alan uyum anının arasındaki maskelemeden
ilham alınarak hazırlanmış baharatlı ve odunsu bir kokudur."
Interlude Man'i üzerime ilk sıktığımda
karşıma tatlımsı bir koku çıkıyor. Garip bir meyvemsilik veya çiçeksilik
diyesim var. Farklı bir çiçeksilik. Sanki ölmez otuna benziyor. Açıklanan üst
notalarına bakıyorum. Keklikotu ve kırmızı biber meyvesi yağı var. İki elementi
de daha önce hiç koklamadım. Acaba keklikotundan mı geliyor bu tatlımsı
meyvemsi-çiçeksilik? Neden olmasın. Başlangıcı ortalama güzellikte diyebilirim.
İlerleyen saatlerde koku yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Tatlı his geri plana
çekiliyor. Meyvemsilik-çiçeksilik azalıyor. Onun yerine keskin baharatlar
(biber/karabiber) geliyor. Bu kısımda reçine de devreye giriyor. Karanlık ve
yoğun baharatlı bu bölümü biraz Ambre Sultan'a benzettim. Gayet güzel bu kısım.
Devam edelim. İlerleyen saatlerde bu sefer karanlık ve kuru deri eşlik ediyor
baharatlara. Tatlılık barındırmayan deri, adeta yeni alınmış deri ceket gibi.
Gerilerden amber de her daim desteğini esirgemiyor. Tütsü ise bu anlarda
kendisini göstermeye başlıyor. Son kısımda tütsü artık direksiyona tamamen
geçiyor. Oldukça kuru tütsü, alt notalarda tenden ayrılana kadar ikinci bir
deri gibi görevini başarıyla yapıyor. Tütsüye hissedilir oranda kabe samanı
(vetiver) de eşlik ediyor. Buradaki vetiver neredeyse ferah. Tabi tütsü daha
baskın. Gayet güzel kapanışa sahip.
Interlude Man'i geriye çekilip okumaya
çalışıyorum. Bu parfümün amacı ne, konusu ne, bize anlatmak istediği ne? Bu
soruların tamamına bir cevabım olduğunu sanmıyorum. Fakat genel olarak karanlık
ve zengin baharat-deri-tütsü-reçine temasına sahip olduğunu söyleyebilirim. Öd,
egzotik amber, paçuli ve sandal ağacının da çeperde durarak ana yapıyı
desteklediği söylenebilir.
Interlude Man, koyu, dumansı, gizemli,
karmaşık, kaotik, kafa karıştırıcı, markanın genel konseptine uymayan bir
arkadaş. Denediğim diğer Amouage'lara göre daha tuhaf, daha az gösterişli ve
lüks. Evet bir Jubilation XXV'i düşündüğümde oradaki Arap etkilerini, ultra
lüks geleneği, Orta Doğu gösteriş merakını burada bulamıyorsunuz. Hatta
denediğim en az Arap etkili Amouage'lardan birisi. Bu parfümü gözümü kapatıp,
ne olduğunu söylemeden bana koklatsaydınız, onun Amouage'a ait olduğunu
söylemek aklımın ucundan geçmezdi. Onda daha Fransız ve Avrupalı bir hava
sezinliyorum. Belki de daha evrensel ve mistik.
Interlude Man, yeterince rafine ve
kaliteli. Fakat o Amouage etkisine pek rastlayamadım. Bu anlamda biraz farklı
kulvarda. Daha doğrusu niş bir parfümden ziyade yüksek kaliteli ana akım parfümü
gibi kokuyor. Yine de yapaylığa rastlanmıyor. Başlangıcından itibaren çok
değişken ve geçirgen. Her nota burnunuzun önünden adeta tören geçidindeki
askerler gibi ilerliyor ve etkisini bırakıyor. Bu anlamda çok iyi çıkarmışlar.
Günlük kullanıma biraz uzak olduğunu
düşünüyorum Interlude'un. Güzel ve açık bir kış gününde, pazar gezmesinde, ayda
3.000 Euro ödediğiniz yaşam koçunuzla Bebek parkında gezip, kameralara yakalanmış
numarası yapan sosyetik arkadaşlarımız için uygun bir parfüm değil. Daha
tematik ve özel zamanların kokusu olmalı Interlude. Belki satanist ayinde belki
de Orta Doğu kökenli istihbarat örgütlerinin toplantısı sırasında üst düzey
yöneticinin kıyafetinde...
Interlude’un kokusunu zihnimde şöyle
canlandırıyorum: Sovyetler Birliği’nin sona ermesiyle ortaya çıkan Rusya’da yeni
düzen, mafyavari örgütleri ve oligark yapıları ortaya çıkarmış. Rus derin
devleti ile bağlantılı bir mafya babası hayal edin. Yeni açtığı gece kulübünde
parti veriyor. Burası Moskova’nın en lüks kulüplerinden birisi oluyor şimdiden.
Rus üst düzey bürokrasisinin ve yer altı dünyasının bütün üyeleri orada. Birden
bire müthiş zenginleşen oligarklar da parti de yerlerini alıyorlar. Arap
şeyhleri de açılıştalar. Büyük patron mekanın açılışına geliyor. Siyah Cadillac
Escalade jipinden inerken sekiz koruması etrafını sarıyor. Gece kulübünün
kapısına doğru yürüyor. Birden nedense duruyor. Yine buz gibi bir Moskava
gecesi. Ayaz herkesin içine işliyor. Üzerinde Rusların giydiği türden çok
kaliteli tilki derisinden kürk üşümesini az da olsa engelliyor. Etrafına ve eserine
bakıyor. “Sonunda başardım” diyor kendi kendisine. İşte Interlude bence tam da
böyle birisine uygun.
Hiç şüphesiz ki o erkek parfümü. Erkeksi
nüanslar dikkate alınarak tasarlanmış, zaman zaman maçoluk çağrışımları yapan,
vicdansız, sert, keskin, güçlü, sağ duyusuz bir koku profili çiziyor bana göre.
Otuzlu yaşların üzerinde değilseniz fazla yaklaşmayın ona.
Eau de Parfum (EDP) konsantrasyonuna sahip.
Bir sitede %25 parfüm konsantrasyonuna sahip olduğu yazılmış. Ne kadar doğru
olduğunu bir tek Christopher Chong ve parfümün tasarımcısı Pierre Negrin
bilebilir. Tam bir sonbahar-kış kokusu. Yazın kullanırsanız hele ki fazlaca
uygularsanız geçici baygınlık, felç hissi ve hafıza kaybı yapabilir :) Çok
güçlü ve saldırgan. En fazla iki yada üç fıs uygulamak yetecektir. Kalıcılığı
çok iyi.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran
www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/8
22 Şubat 2014 Cumartesi
Hediye Zamanı!!!
Hediye Zamanı!!!
Merhabalar değerli parfüm severler. Elimde bulunan ve oldukça fazla durumdaki parfümleri artık nereye koyacağımı bilemiyorum. Parfümleri satmaya ise pek sıcak bakmıyorum hiç bir zaman. "Paylaşmak güzeldir" ilkesine binaen elimdeki fazla ve kullanmaya fırsat bulamayacağım kokuları basit bir çekilişle hediye etmek istiyorum.
Geçen seferki gibi büyük bir şişe yerine ondan fazla farklı decant halindeki parfümü vermeyi düşünüyorum. Bu markalar arasında hangileri mi var? Mesela: Versace, Hermes, Davidoff, Joop, Azzaro, Diesel, Lolita Lempicka, Dsquared ve diğerleri.
Parfümler tabiki ve kesinlikle orijinal olup, 2 ml ile 15 ml. arasındaki şişelere doldurulmuştur. Farklı parfümleri denemek isteyen arkadaşlara öneririm. Çekiliş beş (5) gün sonra sona erecektir. 27 Şubat 2014 Perşembe günü açıklayacağım kazananı.
Çekilişe katılmak için beni google (blogger) hesabım üzerinden takip etmeniz gerekiyor. Beni hesabım üzerinden takip etmeyenler çekilişe katılamayacaktır. Bu başlığın altına "Çekilişe katılmak istiyorum" yazıp, e-posta adresinizi vermeniz yeterli. Kazanan kişiye hemen ertesi gün e-posta adresinden ulaşıp, gönderim yapacağım. Herkese bol şanslar :)
18 Şubat 2014 Salı
Maison Francis Kurkdjian – Lumiere Noire Pour Femme (2009)
Maison Francis Kurkdjian – Lumiere Noire Pour
Femme (2009)
Bu aralar bilinçli olarak
değil ama elim sürekli kadın parfümlerine gidiyor. Parfüm Merakı'nın erkek
parfümleri geneline değil de her türlü parfümün özeline inmesi gerektiğini
düşünüyorum. Sadece erkek parfümlerini yazmak, bir elmanın diğer yarısını
görmezden gelmek anlamına gelecektir. Oysa erkek parfümleri ne kadar önemli ve
özelse, kadın parfümleri de aynı oranda önemli olmalı koku bağımlıları için. Bu
tür ayrımlar yapmak bizi tek taraflı düşünmeye sevk edeceği için, kadın
parfümlerine biraz daha fazla yer vereceğim ilerleyen dönemde. Kadın
okuyucularımızın da gönlünü alabiliriz belki böylece.
Bu düşünceye binaen
başarılı bir kadın parfümü var sırada. Fransız niş parfümcülüğünün parlayan
yıldızlarından Francis Kurkdjian, koleksiyonuna sürekli yeni parçalar eklemeye
devam ediyor. Kısa zamanda bir çok parfüm tasarlaması, onun çalışkanlığı ve
rakiplerinin gerisinde kalmama refleksiyle açıklanabilir. Son olarak
"mağazasına" Oud serisini de ekleyen Kurkdjian, yine de Lumiere Noir'lerin
yakaladığı ivmeyi şimdilik yakalayamamış gibi görünüyor.
2009 yılında markanın ilk
parfümleri gün yüzüne çıktığında özellikle Lumiere Noir isimli iki parfüm büyük
başarı yakaladı. Lumiere Noir'in erkek versiyonu, çok kibar ve yüksek kaliteli
gül kullanımıyla benimde oldukça sevdiğim eserlerden birisiydi. Erkek versiyonu
ile aynı yıl çıkan Lumiere Noir'n kadın versiyonu (Pour Femme), erkek kardeşi
kadar fenomene dönüşmediyse de parfüm severlerin arasında genel olarak olumlu
tepkiler alıyor.
Bugün, Lumiere Noir Pour
Femme ile kokuların sihirli dünyasına kendimizi bırakacağız. Kendi sitelerinde
baharatlı gül olarak sınıflandırılmış parfümü üzerime sıktığımda karşıma ferah
ve canlı gül kokusu çıkıyor. Biraz meyvemsi, gül suyu efektine sahip aroma çok
başarılı. Nefis bir başlangıç yapıyor Lumiere Noir Pour Femme. İlerleyen
dakikalarda büyük değişim olmuyor. Sadece ferah gülün yerini biraz çiçeksilik
alıyor. Burada gül daha bir kadınsı ve çiçeksi. Açıklanan notalarında nergis
var. Parfümlerde fazlaca karşımıza çıkmayan nergisten geliyor muhtemelen
çiçeksilik. Orta kısımda geri planda baharatlarda hissediliyor. Biber ve kimyon
olabilir. Fakat baharatlar ön planda değil. Gül, orta notalarda da etkili.
Başlangıcı kadar olmasa da beğendim orta notaları. Sonlara geçeyim. Koku formu
hala büyük değişim göstermiyor. Baharatlı güle bu sefer gerilerden paçuli eşlik
ediyor. Fakat buradaki paçuli kullanımını kendime yakın bulamadım. Bence
parfümün en sıradan yeri sonları.
Lumiere Noir Pour Femme,
anlaşılacağı üzere tam bir gül parfümü. Gül, her bölümde oyun kurucu. Gülden
sonra ikinci baskın nota nergis. Kokunun çiçeksiliğe evrilmesi nergisten
kaynaklanıyor büyük ihtimalle. Üçüncü ana aktör ise baharatlar. Çok keskin ve
burun yorucu olmayan baharatlar, güle hatırı sayılır destek veriyor. Son olarak
paçuli hissediliyor kapanışta. Etkisi en az olan nota olarak düşünülebilir
paçuli.
Parfümümüz, kırmızı hatta
pembe bir gül kokluyormuşçasına gerçekçi, rafine ve etkileyici. Özellikle
başlangıcı harika. Ferah ve doğal gül aroması çok başarılı verilmiş. Üst
notalarındaki ferah gülü, Oud Ispahan'ın başlangıcına benzettim. Aynı baş
döndürücü his var adeta. Açık ara parfümün en sevdiğim yeri oldu üst notalar.
Orta kısımda baharatlı bir çiçeksilik hakim ama gül hala baskın. Orta bölüm
güzel ama muhteşem değil benim için. Son kısımda çok ilgimi çekmeyen paçuli-gül
ikilisi kaliteli ama ilginç değil.
Lumiere Noir Pour Femme,
markanın genel kalitesini size hissettiriyor. Pürüzsüz ve rafine yapısı tatmin
edici. Gerçek bir niş parfüm kokladığınızı anlıyorsunuz. Etrafa yaydığı lüks
aura için bile denemeye değer. Kibar, şık, zarif ve tam bir Fransız parfümü
imajı çiziyor.
Parfümün ilginç
yanlarından birisi de tatlılık kullanımı. Hatta neredeyse hiç tatlılık
hissetmiyorsunuz. Günümüzün bol tatlı ve şekerli parfümlerine benzemiyor. Artık
gül parfümlerinde bile tatlılık oranı giderek artıyor. Fakat burada fazlaca
tatlı yada şekerli değil. Varsa da gayet dengeli ve yerinde kullanılmış.
Evet karşımızda bir kadın
parfümü var. Notalarda kadınsılığı çağrıştırıyor. Popüler kadın parfüm teması
olan gül kullanılmış. Yani onun dişil tarafı öne çıkıyor. Fakat bir sürü gül
parfümü denemiş birisi olarak, bir çok erkek gül parfümü kadar kadınsı
diyebilirim. Yani bence bir erkek kullanabilir fakat kadınsı yanlarını kabul
ederek ve göze alarak.
Lumiere Noir'in hem erkek
versiyonunu hem de kadın versiyonunu denemiş birisi olarak ikisini de gayet
başarılı ve kullanılabilir buldum. Kalite hissiyatı yüksek, çarpıcı, canlı,
parlak parfümler. Fakat bir erkek olarak ikisi arasında tabiki erkek
versiyonunu tercih edeceğim. Diğer erkek arkadaşlarıma da böylesini tavsiye
ederim.
Parfümün genel anlamda
düz çizgide ilerlediğini söyleyebilirim. Çok zengin ve katmanlı bir tarzı yok.
Fakat gül parfümlerinde bu tür etkiler görülebiliyor. Bunu da bir eksiklik
olarak mı söyleyebiliriz karar veremedim.
Baharatlı yapısından
dolayı sonbahar-kış mevsiminde kullanmak daha iyi sonuçlar verebilir. Eau de
Parfum (EDP) konsantrasyonuna sahip. Fark edilirliği başlarda yüksek. Orta
kısımdan itibaren normale dönüyor. Kalıcılığı çok iyi. Parfümün tasarımın
bizzat Francis Kurkdjian yapmış.
Koku Güzelliği:10/7.5
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)