Amouage
– Interlude Man (2012)
Kaos, kaos teorisi, düzen, düzensizlik,
düzen içindeki düzensizlik yada düzensizlik içindeki düzen. Yüzyıllardır
insanların ilgisini çeken bu kavramlar, eski çağlardan beri düşünülmüş, konuşulmuş,
tartışılmış ve yazılmış. Felsefenin ilgi alanına girdiğini düşündüğüm kaos ve
düzensizlik kavramlarının derinlemesine araştırıldığı yayınlara ulaşmak mümkün.
Sadece günümüzün filozofları değil, İslam tasavvufunun hatta Antik dönem
felsefecilerinin de zihnini yorduğu kavramlar olarak karşımıza çıkar. Belki de
insanın, hayatı, hayatın amacını, Allah'ı, alemleri, yaratılışı, var oluşu
kafasında bir yerlere koyma çabasının sonucudur "düşünmek".
Düşünüyorsak gerçekten var mıyız?
Kaos ve düzensizlik kavramlarıyla sadece
filozoflar ve tasavvuf erbabları ilgilenmiyor. Arap parfüm sanatının en önemli
markası haline gelmiş olan Amouage, bu kavramlara gönderme yapmış yeni kokusu
Interlude'da. Amouage'ın yaratım yöneticisi Christopher Chong, parfümleri
Interlude'u şöyle açıklamaya çalışmış:
"Gördüğüm ve hissettiğim kokuları
yorumlarım. Bugün bizi çevreleyen tüm sosyal ve doğal kaos ve düzensizliğin çok
daha özel seviyede olduğu düşünülebilir. Bu ara verme anı, bir kişinin kişisel
tatminini ve başarısını sağlamak amacıyla tüm bu davaların ve türbülansların
üstesinden gelmesinin yansımasıdır." demiş ve Amouage'ın felsefesini
açıklamış: "Amouage, alışılmış kokuları yeniden keşfederek kıskanılan bir
üne sahip olmuştur. Buhur ve reçine, geleneksel olarak dini ve ruhani
kokularken, Interlude, sofistike olduğu kadar çağdaşlığın hissedileceği şekilde
yeniden yapılandırılmıştır.
Amouage'ın, kadın ve erkek için iç gözleme
dayalı parfümü Interlude, buhur ve reçinenin yeniden keşfi ile huzur ve denge
hissinin temini için düzensizlik atmosferini çağrıştırır. Bir orkestranın
kaynaşması gibi teknik beceri ve yaratıcılığın entegrasyonu sayesinde bu koku
bir an için dışarıdaki kaostan içsel uyumu düzenleyerek kişinin kendini ve
yansımasını keşfetmesidir."
2012 yılında piyasaya sürülen Interlude'un
erkek versiyonu, kendi sitelerinde ise kısaca şöyle tanıtılmış: "Interlude
Man, kaos ve düzensizliğin özünde yer alan uyum anının arasındaki maskelemeden
ilham alınarak hazırlanmış baharatlı ve odunsu bir kokudur."
Interlude Man'i üzerime ilk sıktığımda
karşıma tatlımsı bir koku çıkıyor. Garip bir meyvemsilik veya çiçeksilik
diyesim var. Farklı bir çiçeksilik. Sanki ölmez otuna benziyor. Açıklanan üst
notalarına bakıyorum. Keklikotu ve kırmızı biber meyvesi yağı var. İki elementi
de daha önce hiç koklamadım. Acaba keklikotundan mı geliyor bu tatlımsı
meyvemsi-çiçeksilik? Neden olmasın. Başlangıcı ortalama güzellikte diyebilirim.
İlerleyen saatlerde koku yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Tatlı his geri plana
çekiliyor. Meyvemsilik-çiçeksilik azalıyor. Onun yerine keskin baharatlar
(biber/karabiber) geliyor. Bu kısımda reçine de devreye giriyor. Karanlık ve
yoğun baharatlı bu bölümü biraz Ambre Sultan'a benzettim. Gayet güzel bu kısım.
Devam edelim. İlerleyen saatlerde bu sefer karanlık ve kuru deri eşlik ediyor
baharatlara. Tatlılık barındırmayan deri, adeta yeni alınmış deri ceket gibi.
Gerilerden amber de her daim desteğini esirgemiyor. Tütsü ise bu anlarda
kendisini göstermeye başlıyor. Son kısımda tütsü artık direksiyona tamamen
geçiyor. Oldukça kuru tütsü, alt notalarda tenden ayrılana kadar ikinci bir
deri gibi görevini başarıyla yapıyor. Tütsüye hissedilir oranda kabe samanı
(vetiver) de eşlik ediyor. Buradaki vetiver neredeyse ferah. Tabi tütsü daha
baskın. Gayet güzel kapanışa sahip.
Interlude Man'i geriye çekilip okumaya
çalışıyorum. Bu parfümün amacı ne, konusu ne, bize anlatmak istediği ne? Bu
soruların tamamına bir cevabım olduğunu sanmıyorum. Fakat genel olarak karanlık
ve zengin baharat-deri-tütsü-reçine temasına sahip olduğunu söyleyebilirim. Öd,
egzotik amber, paçuli ve sandal ağacının da çeperde durarak ana yapıyı
desteklediği söylenebilir.
Interlude Man, koyu, dumansı, gizemli,
karmaşık, kaotik, kafa karıştırıcı, markanın genel konseptine uymayan bir
arkadaş. Denediğim diğer Amouage'lara göre daha tuhaf, daha az gösterişli ve
lüks. Evet bir Jubilation XXV'i düşündüğümde oradaki Arap etkilerini, ultra
lüks geleneği, Orta Doğu gösteriş merakını burada bulamıyorsunuz. Hatta
denediğim en az Arap etkili Amouage'lardan birisi. Bu parfümü gözümü kapatıp,
ne olduğunu söylemeden bana koklatsaydınız, onun Amouage'a ait olduğunu
söylemek aklımın ucundan geçmezdi. Onda daha Fransız ve Avrupalı bir hava
sezinliyorum. Belki de daha evrensel ve mistik.
Interlude Man, yeterince rafine ve
kaliteli. Fakat o Amouage etkisine pek rastlayamadım. Bu anlamda biraz farklı
kulvarda. Daha doğrusu niş bir parfümden ziyade yüksek kaliteli ana akım parfümü
gibi kokuyor. Yine de yapaylığa rastlanmıyor. Başlangıcından itibaren çok
değişken ve geçirgen. Her nota burnunuzun önünden adeta tören geçidindeki
askerler gibi ilerliyor ve etkisini bırakıyor. Bu anlamda çok iyi çıkarmışlar.
Günlük kullanıma biraz uzak olduğunu
düşünüyorum Interlude'un. Güzel ve açık bir kış gününde, pazar gezmesinde, ayda
3.000 Euro ödediğiniz yaşam koçunuzla Bebek parkında gezip, kameralara yakalanmış
numarası yapan sosyetik arkadaşlarımız için uygun bir parfüm değil. Daha
tematik ve özel zamanların kokusu olmalı Interlude. Belki satanist ayinde belki
de Orta Doğu kökenli istihbarat örgütlerinin toplantısı sırasında üst düzey
yöneticinin kıyafetinde...
Interlude’un kokusunu zihnimde şöyle
canlandırıyorum: Sovyetler Birliği’nin sona ermesiyle ortaya çıkan Rusya’da yeni
düzen, mafyavari örgütleri ve oligark yapıları ortaya çıkarmış. Rus derin
devleti ile bağlantılı bir mafya babası hayal edin. Yeni açtığı gece kulübünde
parti veriyor. Burası Moskova’nın en lüks kulüplerinden birisi oluyor şimdiden.
Rus üst düzey bürokrasisinin ve yer altı dünyasının bütün üyeleri orada. Birden
bire müthiş zenginleşen oligarklar da parti de yerlerini alıyorlar. Arap
şeyhleri de açılıştalar. Büyük patron mekanın açılışına geliyor. Siyah Cadillac
Escalade jipinden inerken sekiz koruması etrafını sarıyor. Gece kulübünün
kapısına doğru yürüyor. Birden nedense duruyor. Yine buz gibi bir Moskava
gecesi. Ayaz herkesin içine işliyor. Üzerinde Rusların giydiği türden çok
kaliteli tilki derisinden kürk üşümesini az da olsa engelliyor. Etrafına ve eserine
bakıyor. “Sonunda başardım” diyor kendi kendisine. İşte Interlude bence tam da
böyle birisine uygun.
Hiç şüphesiz ki o erkek parfümü. Erkeksi
nüanslar dikkate alınarak tasarlanmış, zaman zaman maçoluk çağrışımları yapan,
vicdansız, sert, keskin, güçlü, sağ duyusuz bir koku profili çiziyor bana göre.
Otuzlu yaşların üzerinde değilseniz fazla yaklaşmayın ona.
Eau de Parfum (EDP) konsantrasyonuna sahip.
Bir sitede %25 parfüm konsantrasyonuna sahip olduğu yazılmış. Ne kadar doğru
olduğunu bir tek Christopher Chong ve parfümün tasarımcısı Pierre Negrin
bilebilir. Tam bir sonbahar-kış kokusu. Yazın kullanırsanız hele ki fazlaca
uygularsanız geçici baygınlık, felç hissi ve hafıza kaybı yapabilir :) Çok
güçlü ve saldırgan. En fazla iki yada üç fıs uygulamak yetecektir. Kalıcılığı
çok iyi.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran
www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/8