Hermes – Eau d’Orange Verte (1997)
Geçtiğimiz
haftalarda incelediğim Hermes'in ilk Eau de Cologne kokusu 1979 yılında
parfümör François Caron tarafından meydana getirilmişti. Aromatik şipre olarak sınıflandırılabilecek
bu Eau de Cologne, sonrasında Hermes için yeni bir kapıyı da aralamıştı.
Aslında Hermes'in böyle bir adım atması gereklilikti. Çünkü güçlü rakipleri
Guerlain, Chanel, Acqua di Parma ve Penhaligon's'un Eau de Cologne parfümlerine
bir karşılık vermesi gerekiyordu ki, bu alanda söz sahibi olabilsin.
Başarılı
sayılabilecek 1979 çıkışlı Eau de Cologne, ilerleyen yıllarda isim, şişe ve
koku olarak yeniden yorumlanacaktı. 1997 yılında bu önemli değişiklik
gerçekleşti. Parfümün EDC olan konsantrasyonu aynı kaldı fakat ismi Eau
d'Orange Verte haline geldi. Şişe formu değişmezken renginde farklılıklara
gidildi. Parfümörü de yine François Caron oldu. Yani aslında Eau d'Orange Vert
parfümü, 1979 yılında çıkarılan Eau de Cologne'nin devamı niteliğinde. Parfümörü
dışında, ismine kadar neredeyse tamamen değiştiği için, onu ayrı bir parfüm
olarak değerlendiriyorum. Zaten Hermes'in bugün bile en sevilen klasiklerinden
birisi olarak varlığını sürdürüyor.
Eau d'Orange
Verte. İsminin anlamı olarak "Yeşil Turunçgilin Suyu" karşıma çıktı.
Kendi sitelerinde kısaca şöyle tanıtılmış: "Odunsu bir imzayla yoğun ve
canlandırıcı tazelik." Çiçeksi yeşil olarak sınıflandırılmış. Üzerime ilk
sıktığımda canlı, enerjik asidik limon, tozlu turunçgiller ve aromatik otlar
karşıma çıkıyor. Ağırlık, otların geri plandan destek verdiği ferah limonda.
Şimdiye kadar denediğim en güzel limon kokularından birisinin etkisi
altındayım. Harika bir açılışı var Eau d'Orange Verte'in. İlerleyen dakikalarda
büyük değişim geçirmiyor kokusu. Şipreye kayan bir hali var orta notalarında.
Hala aromatik turunçgillerin etkisinde. Fakat eski tarz tozlu portakal yönüne
doğru evriliyor. Bu kısım da çok güzel. Son kısımda hissedilir derecede meşe
yosunu eksenine giriyor. Biraz da silhat (paçuli). Alt notaları da gayet
başarılı fakat başlangıcı kadar aklımı başından alamadı.
Eau d'Orange
Verte, çok basit bir kokuya sahip. Eski tarz neşeli, güneş gibi parıldayan
limon, tozlu şipremsi turunçgiller (ağırlık portakalda) ve meşe yosunu. Bence bu
üç notanın ağırlığı bariz. Son kısmı dışında düz çizgide ilerliyor. Zaten
klasik bir Eau de Cologne tarzı üzerine inşa edildiğini düşünürsek, bu kadar
basit kokması anlaşılabilir. Bu anlamda eleştirmek pek insaflıca olmaz.
Çok sayıda
şipre denemiş birisi olarak buradaki enfes limon-turunçgil kokusu karşısında ne
diyeceğimi bilemiyorum. Müthiş doğal, kaliteli, rafine, olgun ve ferah. Bu kadar
gerçekçi bir esans nasıl meydana getirilmiş inanılır gibi değil. Aromatik
otların desteklediği eski tarz tozlu limon-turunçgil mükemmel. Eşine az
rastlanacak gibi diyebilirim. Parfümün açık ara en sevdiğim kısmı üst notalar.
Orta kısım görülmeye değer bir şipreye dönüşürken, koklamaya doyamıyorum bu
harika turunçgilleri. Son kısım klasik bir meşe yosunu kapanışı. Aynı 1970'ler
hatta 80'ler gibi. Erkeksi, şık ve biraz resmi.
Değerli orta
yaşlara adım atmış parfüm severler. Yaş otuz beş, yolun yarısına geldik diye
düşünmeyin. Malum ortalama yaşam süremiz sürekli artıyor. Şöyle yaşıma uygun,
kaliteli, olgun ve elegant bir turunçgil parfümü arıyorum fakat bulamıyorum
diyorsanız size müjdem var. Çünkü o parfüm muhtemelen Eau d'Orange Verte.
Nefis bir aromatik şipreyle karşı karşıyayız. Olabilecek en kaliteli kokulardan birisine sahip olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Yaz mevsimine uygun böylesi rafine, canlı, hayat dolu bir klasiğe fazla rastlanacağı kanısında değilim. Onun için mutlaka ona bir şans verin.
Yahu Hermes ve
François Caron. Nasıl bu kadar gerçekçi bir limon-turunçgil kokusuna imza
atmışsınız böyle. Düşünüyorum acaba günümüzün modern parfümlerindeki berbat,
yapay turunçgili kullanmak yerine, bu parfümden birazcık ders alsalar ya. Bence
her parfümör önce bu parfümün kokusunu özümsemeli. Ondan sonra parfümlere imza
atmalı. Çünkü onun kokusundan öğrenecekleri şeyler olduğunu görebiliyorum.
Biraz da
bardağın boş tarafından bakmaya çalışayım. Bu parfümün eksi yönleri neler diye
düşünüyorum. İlk eleştirim çok derin veya kompleks kokmadığına dair olabilir.
Genel olarak oldukça basit koktuğu aşikar. İkinci olarak da fark edilirliği
oldukça düşük. Zaten bazı platformlarda da eleştiriliyor bu durum. Kalıcılığı
çok tatmin edici görünmüyor. Peki bu eleştirilere nasıl cevap verilebilir?
Tekrardan
vurgulamak isterim ki Eau d'Orange Verte, bir Eau de Cologne. Yani bizim
tabirimizle bir kolonya. Gerçekçi olmak gerekirse bir kolonyanın çok derin, bol
katmanlı olması yada üst-orta-alt notalar kuralına uyması beklenmemeli. Çünkü
o, ferahlatıcı bir serinlik verebilecek kolonya. İkinci eleştiri konusu olan
kalıcılık ve fark edilirliğinin zayıflığı da yine onun kolonya olmasıyla
açıklanabilir. EDC konsantrasyonuna sahip bir kokunun, EDT yada EDP kadar performanslı,
etraftan hissedilebilen, saldırgan, arkasında iz bırakan yapıya sahip olması
mümkün görünmüyor. Zaten onun amacı bu değil ki. Neden ona olması gerekenden
fazla misyon yükleyelim. Bu haliyle bile bence işini gayet iyi yapıyor.
Bazı
yorumcular kokusunu Christian Dior’un önemli klasiği Eau Sauvage’a
benzetmişler. İki parfümün başlangıcı için benzerlikten bahsedilebilir. Hatta
orta kısımda biraz andırıyor. Fakat sonlara doğru ciddi farklılıklar var
ikisinin arasında. Eau Sauvage’ın daha yüksek kalitelisi daha temiz kokanı ve
daha aromatik hali dersem umarım yanlış yapmış olmam.
Farklı
kaynaklarda kokusunun uniseks olarak sınıflandırıldığına rastladım. Evet
kadınlar da kullanabilir tabiki. Fakat bende erkek kullanımına daha yakın
olduğuna dair güçlü izler bıraktı. Sonuç olarak o safkan bir centilmen
kolonyası sanki. Eğer parfüm koleksiyoncusuysanız mutlaka dolabınızda şişesi olması
gerekir. Fakat parfümü sırf başkaları duysun, fark edilir olsun, etraftan bolca
övgüler alayım diyenlerdenseniz tercih etmemenizi tavsiye ederim.
Parfüm
kritikçisi Luca Turin, Eau d'Orange Verte'i iyi bir kolonya olarak
değerlendirmiş ve beş üzerinden dört yıldız vererek oldukça beğenmiş. Küçük de
bir bilgi vereyim bitirirken. 2012 yılında Vogue dergisi ünlü niş parfüm evi
sahibi Frederic Malle ile söyleşi yapmış. Malle, Eau d’Orange Verte’in doğa
gezilerinde kullanılabilecek en iyi parfümlerden birisi olduğunu söylemiş ve
onu “lezzetli, parlak, temiz ve züppe” olarak tanımlamış.
Not: Bu
parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Artıları:
+ Başlangıcı
harika.
+ Orta kısmı
çok güzel.
+ Rafine, şık,
doğal ve koklamaya değer bir klasik.
+ Orta yaş ve
üzerindeki erkekler için en iyi yaz mevsimi kolonyalarından birisi muhtemelen.
Eksileri:
- Sonlarına,
başlangıcı kadar hayran olamadım.
- Çok basit ve
düz çizgide ilerliyor.
- Kalıcılık ve
fark edilirliği ne yazık ki düşük.
Koku
Güzelliği:10/8.5