Bond No.9 – Madison Square Park (2011)
İsmini Amerika’nın dördüncü başkanı ve Amerikan anayasasının
baş yazarlarından James Madison’dan almış bir park. Madison Square (meydanı) olarak
bilinen park, Fifth Avenue (5.Cadde) ve Broadway'in kesiştiği, şehir merkezini
gösterdiği kavşakta yer alır. Bu caddeler sadece 23. Cadde'deki Flatiron
Binasının pruva tarafında birbirinden ayrılırlar. 19. yüzyılın ortalarında
kapitalizmin altın çağlarına doğru ilerlerken, bu çevredeki caddeler hızlı bir
şekilde konut olarak gelişti. Bol bol Beaux Arts ve Rokoko stilinde büyük
oteller ve perakende mağazaları ortaya çıktı. Burası Theodore Roosevelt ve
Edith Wharton bölgeleriydi. Herman Melville, Billy Budd'ı Doğu 26. Caddede
yazdı. Madison Square Park civarındaki caddeler Manhattan'ın popüler noktaları
haline geldi.
New York’un göbeğindeki bu parkın tarihi 1686 yılına kadar
gidiyormuş. 300 yıldan fazla zamandır park olan ve hala park kalan bir kara
parçası. New York merkezli niş parfüm evi Bond No.9, içinden çıktığı şehre yine
sadakatini göstermiş. 2011 yılında çıkardığı parfümüne Madison Square Park’ın
ismini vermiş. Kendi sitelerinde şöyle tanıtılmış:
“Kapitalizmin altın çağında, Madison Square Park, modanın
zirvesiydi. Bugün tekrar o hip&cool moduna dönmüş durumda. Bu parfüme
komşuluk için tam zamanı. Çarpıcı neon pembesi ve yeşili şişesinin çimen yeşili
ve gül çiçeğine benzer kapağı, aynı zamanda çıkarılıp, kolye yada broş olarak
da kullanılabiliyor. Kolyeye dönüşebilen kapağı, vintage tarzı bir gül
aksesuvarı gibi kullanabilirsiniz. Parfümler ve takılar. Bu kombinasyonu
seviyoruz!”
Markanın Downtown serisine mensup Madison Square Park. Parfümü
üzerime ilk sıktığımda karşıma ekşimsi, modern kırmızı meyveler çıkıyor. Kiraz,
çilek, böğürtlen, yaban mersini. Hangisini beğenirseniz. Lezzetli ve ekşimsi
canlı meyvelerle yapılan açılış bir yerlerden tanıdık geliyor. Kadınsı,
lezzetli ve hafif metalik. Yine de fena değil. Orta kısma geldiğimizde tatlımsı
modern meyvelere modern, egzotik, yeşil çiçekler ekleniyor. Gül bu noktada öne
çıkıyor. Ekşimsi meyvelerle harmanlanmış bir gül diyebilirim. Ve tabiî ki yeşil
çiçekler. Hala biraz kadınsı ama cazibeli. Son kısımlar en erkeksi bulduğum
tarafı. Misk, tatlımsı meyveler ve odunsu notalar etkili. Böylece de tenden
ayrılıyor.
Madison Square Park, yeni parfümlerden. Henüz iki yaşını
bile doldurmadı. Bu durumun etkilerini görebiliyorum. Canlı, ekşimsi meyveler
ana rolde. Günümüzün modern kadın parfümlerine benziyor. İsmini bilemediğimiz
ve sokakta yanınızdan geçen bir kadından etrafa yayılan o meyveli-çiçeksi
parfümler vardır. İşte onlar gibi adeta.
Benzersiz kokusu yok. Çok yaratıcı da değil. Ama zaten öyle
bir iddiası da yok anladığım kadarıyla. Onun amacı, rahat, günlük kullanıma
uygun, spor giyime yakın, eğlenceli, pozitif bir etki bırakmak. Ve bunu da
başarıyor. Evet bu parfüm kesinlikle pozitif ve neşeli. Depresif günlerinizde
sizi iyi hissettirecek iksir olabilir.
Madison kardeşimiz yüksek kaliteli bir parfüm gibi
davranmıyor. Bıçak sırtı hissedilen yapaylık, doğal harman arayan burunlar için
uygun olmayabilir. Çok rafine kokmuyor. Zaman zaman metalik kokusu, şöyle bir
etrafta dolaşıyor genel aura içinde. Nedense Bond No.9’ın denediğim hiçbir parfümü
yüksek kalite tatmini veremiyor. Bilemiyorum bilinçli olarak mı yapılıyor bu
durum.
Madison Square Park, basit bir fomül gibi görünüyor. Ekşimsi
kırmızı meyveler, egzotik yeşil çiçekler, misk ve odunsu notalardan oluşuyor
gördüğüm kadarıyla. Başından sonuna kadar neredeyse hiç değişmiyor. Düz çizgide
ilerliyor. Zaman zaman ucuz kadın deodorantlarına da benzettim.
Bazı olumsuz yanlarına rağmen, özellikle genç kadınların
severek kullanacağı bir kokuya benziyor. Otuz yaşın altındaki kadınlara tavsiye
edebilirim. Gerek şişesi gerekse kokusu kadın parfümü olduğunu düşündürüyor.
Deneme sürecinde günlük kullanımda o kadar da kadınsı gelmedi. Erkekler
kullansa da olur ama sanki kadınlarda daha iyi sonuçlar verir.
İlkbahar-yaz döneminde kullanmak için daha uygun bence.
Kokusunun tasarımını Bond No.9’ın bir çok işine imza atmış Laurent le Guernec
yapmış. Eau de Parfum (EDP) konsantrasyonunda.
Artıları:
+ Sonları fena değil.
+ Genel olarak herkesin sevebileceği tarzı.
Eksileri:
- Hafiften hissedilen yapaylık, kalite hissiyatını düşürüyor.
- Düz çizgide ilerleyen kokusu, uzun süreli kullanımlarda
sıkıcı olabilir.
- Fiyatı çok yüksek.
Koku Güzelliği:10/6.5