Bond No.9 - Hamptons (2005)
Jennifer Lopez, Ralph Lauren, Steven Spielberg ve Martha
Stewart gibi ünlülerle aynı kara parçasında yaşamak çok kimseye nasip olmaz
muhtemelen. Amerika'nın, dünyanın süper gücü olması sebebiyle bir çok göz buraya
çevrilmiş durumda. Çoğu kişinin hayalidir "özgürlükler ve fırsatlar
ülkesi." Her ne kadar durumun o kadar iyimser olmadığını bilsek de
A.B.D'nin ışıl ışıl parıldayan şehri New York'a yolumuz düşüyor yine.
New York'un Atlantik Okyanusuna doğru çıkıntı halinde uzayan
kara parçasının sonunda bulunuyor Hampton bölgesi. Buradaki emlak fiyatlarının
çok yüksek olması, orayı bir bakıma New York sosyetesinin gözde tatil beldesi
haline getirmiş. Bu popüler sahil, Amerikanın Kuzeydoğu tarihsel yaz
lokasyonlarından birisi. Bizim tabirimizle Amerikalı üst gelir gurubuna mensup
yazlıkçıların mekanı Hampton. Hatta bir çok popüler dizinin de çekildiği yer.
New York merkezli niş parfüm evi Bond No.9, Hampton bölgesinin
ismini parfümünde kullanmış. 2005 yılında piyasaya sürülen Hamptons, kendi
sitelerinde New York Beaches serisinin üyesi olarak sunulmuş.
Fragrantica'da çiçeksi akuatik olarak sınıflandırılmış.
Parfümün açılışı ekşimsi yeşil çiçekler, bergamot ve biraz da turunçgiller ile
gerçekleşiyor. Buradaki çiçekler sanki fesleğen gibi. Modern ve ferah. Fakat hiç
beğenmedim üst notalarını. Orta notalara geçildiğinde neyseki ekşimsi yeşil
çiçekler kayboluyor. Ortaya daha meyveli yapı çıkıyor. Kırmızı meyveler ve egzotik-tropikal
çiçekler baş role geçiyor. Biraz da Iso E Super benzeri parlak odunsu notalar
ekleniyor. Orta kısmını biraz Gucci Eau de Parfum II'ye benzettim. Gayet
sevilebilir buldum orta notalarını. Son kısımda da meyvemsi his devam ediyor.
Farklı olarak odunsu notaların ağırlığı artıyor. Bir de parlak ve yapay amber
geliyor. Ki pek sevmediğim gibi kullanılmış amber. Alt notalar, orta notalarla
aynı istikamette kokuyor. Kapanışı için eh işte diyebilirim.
Hamptons'ın başlangıcındaki o ekşimsi çiçekler benim için
hiç de iyi fikir değil. Hele ki bergamot ile pek uyumlu olmamış diyebilirim.
Orta kısmı ise en sevdiğim tarafı. Canlı, hareketli, eğlenceli, pozitif, insana
neşe veren meyveler ve çiçekler güzel kombine edilmiş. Hele ki hafif bir
rüzgarda burnunuza gelen koku mest edici. Son kısımdaki en büyük sorun amberin parlak
ve yapay kullanılmış olması. Keşke daha geri planda kalsaymış amber.
Hamptons'ın, New York Beachs serisinin üyesi olduğunu
yukarıda söylemiştim. Buradaki plaj vurgusu bize akuatik bir parfüm olduğunu
düşündürebilir. Hatta şişesinin deniz mavisi olması bile açıkça akuatik tarafa
mesaj verir gibi. Fakat bence safkan bir akutik değil Hamptons. Özellikle yosun
veya tuzlu deniz kokusu vermiyor size. Onun yerine tropikal çiçekler ve
meyveleri sunuyor.
Hamptons'ın başlangıcı hoş değil, orta kısmı güzel, sonları
da ortalama diyebilirim. Çok yüksek kaliteli bir hali yok. Hatta bazı ana akım
parfümlere bile benzetilebilir kokusu. Bu anlamda çok benzersiz veya sanat
eseri değil. Açıkçası çok özenilerek yapılmış gibi gelmedi bana. Rafine ve
pürüzsüz hissi vermiyor. Biraz dağınık sanki. Fakat yaz mevsimine uyacak bir
parfümün genlerinde o kadar da salaşlık olsun diyebilirsiniz. Ve bende size
sadece haklısınız derim. Belki de yaz parfümleri böyle rahat, fazla kurallara
bağlı olmayan şekilde olmalı.
Bazı yorumcular içki temasından bahsetmişler. Hatta tropikal
içkilere veya Martiniye benzetenlerde var. Öyle yoğun içki-alkol kokusu olmasa
da biraz haklılık payı var muhtemelen. Fakat rahatsız edecek kadar değil.
Kimileri de Creed'in popüler parfümü Silver Mountain Water'a benzetmiş
kokusunu. Hatta Bond No.9'ın Creed'i birebir taklit ettiğini bile iddia
etmişler. Benim denediğim Silver Mountain Water ile Hamptons'ın arasında
benzerlikler olsa da birebir kopyası gibi gelmedi bana. Belki ikisindeki
metalik yapaylık bu hissi vermiştir kullanıcılara.
Hamptons, bir akuatik kadar ferah olmayan, hafiften köşeli,
modern, gençlere yönelik bir parfüm izlenimi veriyor. Genel olarak hakkında
fazlaca övgüler olmasa da o kadar da kötü bir parfüm olduğunu düşünmüyorum. Fakat
Bond No.9'ın oldukça yüksek fiyatları ise ayrı soru işareti. Denemeden almamak
gerek anlaşılacağı üzere.
Parfüm yazarı Luca Turin'in kitabında yağlı odunsu olarak
sınıflandırılmış ve beş üzerinden sadece bir yıldız verilerek en başarısız
kokular arasına konulmuş. Beklemediğim kadar düşük not vermiş Tania hanım. Ben
olsam üç yıldız verirdim helalinden. Fakat daha fazlası zor.
Parfümü fazla tanınmayan isimlerden Rene Morgenthaler
tasarlamış. Eau de Parfum konsantrasyonuna sahip. Genelini düşündüğümde dört
mevsimde de kullanılabilir. Ama asıl etkisini ilkbahar-yaz mevsiminde
gösterecektir. Bazı kaynaklarda kadın parfümü olarak geçse de unisek kullanıma
uyar diye düşünüyorum.
Artıları:
+ Orta kısmı güzel.
+ Canlı, neşeli ve eğlenceli kokusu.
Eksileri:
- Başlangıcını sevemedim.
- Yüksek kaliteli bir parfüm hissi veremiyor. Yapaylık
hissediliyor.
- Fiyatı çok yüksek.
Koku Güzelliği:10/6