Tom Ford - Tom Ford for Men (2007) Markanın
ilk erkek parfümü.
Bazı insanlar vardır.
Hayata karşı olan dirençleri diğerlerine göre daha yüksektir. Karşılarına çıkan
zorluklarla mücadele etme azmi şaşkınlık vericidir. Aldıkları her darbe adeta
onların yeniden doğması için bir sebeptir. Çoğu kişinin vazgeçme eşikleri çok
düşüktür oysaki. Hep kazanan ve başarılı olanların sayısı binlerle sınırlıyken,
kaybeden veya başaramayanların sayısı yüzbinlerden de fazladır. Çünkü insan,
güçlü görünen ama bir o kadar da zayıf olan canlılar sınıfındadır bana göre. Ne
kadar inkar etmeye çalışırsak çalışalım hayat, her zaman insanın bir adım
önünden gidiyor. Yakalamaya çalıştıkça daha uzaklaşan bir "an" gibi.
Dünyaya ismini duyuran
insanların hep bir amaçları vardır bence. Bu amaçların belki de en bilineni
arkasında bir eser bırakma arzusudur çoğu zaman. Çünkü isimler, hayatlar,
yaşanılan evler, binilen arabalar, edilen sohbetler, yapılan iyilikler, yaşanan
aşklar yüzyıllar sonra unutulup gidecektir. Zamanın döngüsü, her şeyi öğüten
dev bir makine aslında. Zaten olması gereken de bu değil mi? Yoksa hepimiz
anılarımızla yaşamaya kalksak ne kadar dayanabiliriz ki hayata.
Orta yaşlarında dünyanın
en büyük markalarından birisinin yöneticisi olmuştu Tom Ford. Zor durumda
bulunan Gucci'nin imdadına yetişmişti. Günde 18 saat çalışarak, batacak denilen
Gucci'yi eski güçlü dönemlerine taşıyordu yavaş yavaş. Uzun yıllarını verdiği
Gucci macerasından sonra ayrılma anı geldiğinde Tom Ford, arkasına dönüp baktığında ne
görmüştü acaba? Batmakta olan gemiyi kurtaran kahraman mı? Moda tarihine adını
yazdırmış bir adam mı? Egolarını yeterince tatmin edememiş bir işkolik mi?
Yoksa kanserle uzun yıllardır mücadele eden sevgilisinin kendisine duyduğu
hayranlık mı? Kim bilir...
Bir çok kişi onun için
"dahi" diyor. Muhtemelen haklılar. Çünkü henüz on yılı bile dolmamış
markasını, dünyanın en bilinen isimlerinden birisi haline getirdi. Ve bu durum,
normal atmosfer basıncı altında çoğu kişinin hayal bile edemeyeceği bir şeydi.
Zaten dünya dahilerin ve çılgınların öncülüğünde ilerlemiyor mu? Zihni
herkesten farklı çalışan insanlar dünyanın teknolojik, ekonomik, sosyolojik ve
düşünsel anlamda bayraktarlığını yapmıyor mu? Deliler, çılgınlar, uçuklar ve
dahiler... İyiki varsınız. Her ne kadar dünyanın büyük çoğunluğu sizden nefret
etse ve kıskansa da...
Moda endüstrisinin son
yıllardaki en büyük keşfi kuşkusuz Tom Ford isimli yakışıklı Teksaslı. Onun en
sevdiği şeylerden birisi ise çarpıcı reklam kampanyaları ile ürünlerini
pazarlamak. Çarpıcıdan kastımın seksi hatta çoğu zaman erotik olduğu
anlaşılmalı. Tom Ford Beauty markası ile pazara sunduğu parfümlerinden kendi
ismini taşıyan Tom Ford for Men, cinselliğin sınırlarını zorlayan reklam
kampanyaları ile dünyaya tanıtıldı. Tabiki dikkatler hemen markaya çevrildi.
Aynı şekilde parfüm severlerinde dikkatinden kaçmadı bu büyük pazarlama
faaliyeti. Benden yazmam konusunda en çok istek alan parfüm bugünkü konuğum.
Tom For for Men, kendi
sitelerinde odunsu olarak sınıflandırılmış ve tanıtımı şöyle yapılmış:
"Tom Ford'un ilk erkek parfümü. Modern etkiler ile klasik elementlerin
karışımı. O ikinci bir ten gibi. Yaratıcı, klasik odunsu bir parfüm. Tensel,
rafine ve lüks."
Parfümü ilk kullandığımda
karşıma parlak turunçgiller çıkıyor. Buradaki turunçgiller portakal ağırlıklı
değilde metalik bir içki temasını andırıyor. Muhtemelen bergamot-mandalina
karışımı. Kimi yorumcular üst notaları liköre kimisi de viskiye benzetmiş. Bence
de metalik viski kokusuna benzeyen turunçgiller hakim. Çok modern değil. Biraz
olgun hali var başlangıcın. Bence gayet başarılı. Sevdim açılışını. İlerleyen
dakikalarda bu metalik ve cazibeli turunçgillere ferah baharatlar ekleniyor.
Ağırlık zencefilde. Fakat oldukça yumuşak kullanılmış. Bu kısımda güzel de bir
sürpriz var. Hafiften de tütün geliyor arkalardan. Orta notalar için
turunçgil-baharat-tütün-amber kombinasyonu diyebilirim. Ne yazık ki yapaylık
kendisini göstermeye başlıyor. Özellikle amber başarısız kullanılmış. Rahatsız
edici derece de hissediliyor yapay amber. Orta kısmı için iyi şeyler
hissedemiyorum. Son kısımlarda ise yumuşak odunsu notaların hakimiyeti var.
Kabe samanı destek veriyor yapay tatlımsı odunsulara. Güneş gibi parlıyor Angel benzeri silhat. Çok şaşırdım bu ortaya çıkan silhata. Oysaki
parfümün genel gidişatına pek uymuyordu. Yine de iyiki var kremsi silhat. Alt
notalardaki odunsu notaları sevmedim ama silhata bayıldım. Böylece tenden
ayrılıyor.
Tom Ford for Men, genel
olarak metalik yapay turunçgiller, ferah ve yumuşak baharatlar, tütün, amber,
odunsu notalar ve silhattan oluşuyor. Ana aksı ise metalik turunçgiller, yapay
amber, tütün ve silhat meydana getiriyor. Diğer öğeler ise genel beğeniyi
arttırmak için yan rollere eklenmiş oyuncular adeta.
Öncelikle belirteyim ki
Tom Ford for Men, başlangıcı ve sondaki silhat hariç yapay kokuyor. Orta kısımdan
itibaren ortaya çıkan bariz metalik yapaylık, kalite hissiyatını ciddi anlamda
düşürüyor. Yani karşımızda çok rafine, mis gibi doğal kokan, duru ve uyumlu bir
koku yok. Biraz dağınık, üzerinde pek çalışılmamış, sanat eseri sayılamayacak
bir arkadaş diyebilirim. İyi de Tom Ford markasının amacı sanat eseri yaratmak
mı? Kendi açılarından tabiki değil.
Burada markanın kendisini
nasıl sunduğu ve hangi amaçla bu parfümü piyasaya sürdüğü önem kazanıyor.
Öncelikle Tom Ford'un cazibeli, seksi, etkileyici, iddialı, erkeksi, provakatif
bir koku formu üzerinde durduğunu düşünüyorum. Çok satan, popüler olma ihtimali
yüksek, gece kulüplerinde yada günlük hayatta ilgi çekecek, övgüler alacak bir
parfüm istedi büyük ihtimalle Tom Ford. Şu haliyle bazı sorunları olsa da
başarmış gibi. Çünkü Tom Ford for Men büyük kalabalıkların sevebileceği bir
kokuya benziyor. Bu anlamda görevini başarıyla yerine getiriyor.
İyi de Parfüm Merakı ne
düşünüyor derseniz o zaman biraz ukalalık yapayım söz buraya gelmişken.
Parfümümüz, bence kalite anlamında vasat. Özellikle yapay amberin ve yapay
odunsuların kullanımını hiç sevmedim. Ve parfümden ciddi anlamda soğumama sebep
oldu. Sonuçta burnumu tırmalıyor bu yapaylık. Yok demek veya inkar etmeye
kalkışmanın anlamı yok. Tom Ford for Men, benim için bir şişesi alınacak kadar
sofistike değil.
Belki de beklentim
fazlaydı. Çünkü markanın ilk erkek parfümü. Hem de Tom Ford'un bizzat ismini
taşıyor. Acaba sırf bu özellikleri bakımından daha özenli bir kokuya sahip
olamaz mıydı? Büyük ihtimalle olurdu. Ama o zaman da Tom Ford isminin etrafa
yaydığı auraya ters düşebilirdi. Sanırım markamız işin biraz kolayına kaçarak,
vasat kalitede ama ilgi çekici koku yoluna sapmış. Yani bir çok sıradan ana
akım parfüm üreticisinin tercih ettiği stratejiyi benimsemiş. İyi de o zaman
Tom Ford isminin ve onun bu kadar iddialı parfümünün diğer sıradan markalardan
ne farkı kalıyor?
Her şeye rağmen kötü bir
parfüm değil. Hatta birbirinin aynısı yeni nesil parfümlerden ayrılan farklı
bir tarzı var. Bu da onu karizmatik yapıyor. Evet belki de doğru kelime
karizmatik Tom Ford for Men için. Ama hayatınızın kokusu olacak kadar değil.
Bahsetmem gereken
durumlardan birisi de erkeksilik. Günümüzün modern parfümlerindeki tatlılık
kullanımı, çoğu kişinin şikayetine sebep oluyor. Bu tür parfümlerin biraz
kadınsı olduklarına dair tartışmalar var. Tom Ford for Men ise fazla tatlılık
barındırmayan yapısı ile dikkat çekiyor. Başlangıcından itibaren erkeksi
çizgide ilerliyor. Pek öyle kadınsılığa prim vermiyor. Bu tarz erkeksi
parfümleri seven ve modern kokuların hiçbirisinde bu tonu bulamayanların
denemesi gereken bir arkadaş diyebilirim.
Avon, Calvin Klein, Estee
Lauder gibi markalar için çalışmış olan Yves Cassar tasarlamış kokusunu. Parfüm yazarı Luca Turin, ferah
oryantal olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden üç yıldız vermiş.
Parfümün şikayet edilen
başka yanları ise kalıcılığı ve fark edilirliği. Kalıcılığı EDT'lere göre
normal. Ama fark edilirliği bende de düşük oldu. Havaların biraz serinlediği bu
günlerde denediğim Tom Ford for Men, sanki sonbahar-kış mevsimine daha yakın
gibi. Fakat makul oranlarda kullanılırsa yaz mevsimi için de düşünülebilir.
Denemeden almayınız pişman olmayınız.
Artıları:
+ Başlangıcını sevdim.
+ Cazibeli ve seksi
sayılabilecek kokusu.
+ Genel olarak bir çok
kişinin beğenebileceği yapısı.
Eksileri:
- Orta kısmından itibaren
karşıma çıkan yapaylığı yadırgadım.
- Fark edilirliği düşük.
- Rakiplerine göre yüksek
fiyata sahip.
Koku Güzelliği:10/7