Versace – The Dreamer (1996) Markanın
popüler erkek parfümü.
Karayipleri hatırlatan
bembeyaz plajı ile South Beach, Amerika'nın en bilinen turistik yerlerinden
birisi muhtemelen. 5.5 milyonu aşan nüfusu ile ABD’nin beşinci büyük
metropollerinden olan Miami ve çevresi, finans, turizm, medya, eğlence, sanat ve
uluslararası ticaret alanlarında da iddialı. Dünyaca ünlü bir çok ismin de
bu bölgede evi var. Merhum Gianni Versace mesela.
Ünlü modacı Versace için
her zamanki günlerden birisiydi belki de. Temmuz ayının on dördüydü. Yine sıcak
bir Miami sabahıydı. Erkenden uyanmış sabah yürüyüşünü yapmıştı. 08.45
civarında News Cafe isimli mekandan çıkıp evine doğru yürüyordu. Üzerinde 1.200
dolarlık bir şort, koyu renk tişört ve sandaletleri vardı. Tam evinin
kapısında, bir süredir onu bekleyen eşcinsel jigolo Andrew Cunanan tarafından
başına iki el ateş edilerek öldürülecekti.
Gianni Versace gibi moda
sektörünün en bilinen isimlerden birisinin öldürülmesi, dünyada çok büyük yankı
yaratmıştı. Haftalarca yapılan yayınlarda türlü türlü teoriler üretiliyordu.
İlk şaşkınlık atıldıktan sonra moda sektörünün çok büyük bir kayıp yaşadığı
anlaşılmaya başlanıyordu. Sıfırdan yarattığı dev moda imparatorluğu göz
kamaştırıcıydı. Tasarımlarında abartıdan uzak şıklığa yer vermesi ile
biliniyordu. Aristokrat bir şıklıktı onun eserleri. Ölümünden sonra başa geçen
kız kardeşi ise daha farklı tasarımlar yapacaktı ilerleyen yıllarda.
1997 yılında gerçekleşen
bu trajik ölümden sadece bir sene önce Versace markası, Dreamer isimli
parfümünü piyasaya sürmüştü. İlerleyen yıllarda çok başarılı olacak ve önemli
satış rakamlarına ulaşacaktı. Anlaşılacağı üzere 1990'lı yılların ortalarından
çıkıp gelmiş bu şöhretli arakadaşla tanışacağız bugün.
Fragrantica'da oryantal
fujer olarak sınıflandırılmış Dreamer. Üzerime sıktığımda aromatik Akdeniz
otları, buruk lavanta biraz da tatlımsı baharatlar karşıma çıktı. Oldukça güzel
buldum açılışını. Geçeyim orta kısma. Bu bölümde kokusu
oldukça değişiyor. Algıladığım kokular tatlımsı yapay erkeksi çiçekler ve
tatlımsı yapay baharatlar. Sevdiğimi söyleyemem. Son kısımda orta notaların
devamı gibi. Büyük değişim olmuyor. Yapay odunsu notalar ve yapay vanilya
etkili alt notalarda. En sevmediğim tarafının alt notalar olduğunu
söyleyebilirim. Böylece de tenden ayrılıyor.
Dreamer'ın başlangıcını
çoğu kişi beğenmemiş. Fakat terslik bende mi bilemiyorum ama en başarılı kısmı
olarak üst notalarını görüyorum. Bence oldukça karakterli. Orta notalardan
itibaren tatlılık da yapaylık da artıyor. Ve ne yazık ki kalite hissiyatı
düşüyor bu ucuz yapaylık sayesinde. Buradaki yapaylık tenimde plastiğimsilik
olarak gerçekleşti. Plastiğimsi tatlı çiçekler ve plastiğimsi tatlı odunsular.
Ve sonlarda vasat vanilya. İşte Dreamer'dan aklımda kalanlar.
Parfümü iki kısma
ayırabilirim. Başlangıcı ile orta-alt notalar işbirliği. Bir çok kişi orta
notalardan itibaren tütünden bahsetmişler. Ben öyle çok yoğun tütün
hissetmedim. Varsa bile odunsu notaların ve baharatların gerisinde kalmış. Hele
ki bazı yorumcuların Dolce Gabbana Pour Homme'a benzetmelerini pek anlayamadım.
Öyle yakınlıkları yok iki parfümün. Le Male'ye benzeten yorumculara ise artık
birşey söylemeye gerek görmüyorum. Dreamer nere Le Male nere.
Bana kalırsa bu
plastiğimsi yapaylıktan dolayı Joop Homme, Fleur du Male yada Xeryus Rouge'a
daha yakın duruyor. Fakat onlardan biraz daha baharatlı ve tütünsü. Özellikle
ilk kullandığım günlerde Joop Homme'u çağrıştırması ilginç oldu benim için.
Yapaylık kıyafet üzerinde bariz hissediliyor. Ten üzerinde daha az yapaylık
hissediliyor. Orta kısımdan itibaren tatlılığın oldukça arttığına şahit
oluyorsunuz. Bu tatlılık tonka fasulyesinden geliyor olabilir. Keşke biraz daha
az kullanılsaymış tatlılık.
Dreamer yüksek kaliteli
ve rafine değil. Zaten hedefi de sanat eseri olmak değil. Herkesin sevebileceği
ve büyük satış rakamlarına ulaşılabilecek, günlük kullanıma uygun, kolay
kullanılabilir bir parfüm oluşturmak istemişler. Görünen o ki başarılı
olmuşlar. Fakat benim için kesinlikle yeterli değil. İstediği kadar popüler
olsun hiç fark etmez. Başarısız parfüm başarısız parfümdür. Markası ve fiyat
etiketi ne olursa olsun.
Dreamer'ın üretiminin
bitirildiğini bir kaç yerde okudum. Kendi sitelerinde de bilgiye rastlayamadım.
Eğer üretimi bitirilmişse çok üzüleceğimi sanmıyorum. Ayrıca aradan geçen on
yedi yılın ardından formülasyonunda ufak tefek değişiklikler olduğunu kabul
etmek lazım. Belki de ilk formülasyonunu denesem bu kadar olumsuz düşüncelere
sahip olmazdım.
Anlayamadığım şeylerden
birisi de ünlü parfüm yazarlarından Chandler Burr'un favori on parfümünden
birisi olması. Burr acaba benim göremediğim neyi görmüş de bu kadar beğenmiş
Dreamer'ı. Keşke karşımda olsa da sorabilsem.
Genç arkadaşları
hedefleyen tarzı ile 17-30 yaş arasındaki erkeklere uygun olacağını
düşünüyorum. Sonbahar-kış mevsiminde kullanmak daha iyi sonuçlar verebilir.
Sıcak yaz mevsiminde bıktırıcı olacaktır. Kimi yorumcular kadınlarında
rahatlıkla kullanabileceklerini söylemiş. Bence o kadar da feminen tınılar
yok. Erkek kullanımına daha yakın. Parfümün tasarımcısı ise çok bilinmeyen
isimlerden Jean Pierre Bethouart.
Not: Bu parfümü bana
ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Artıları:
+ Başlangıcını beğendim.
+ Kalıcılığı iyi.
+ Genel beğeniye
uyabilecek yapısı.
Eksileri:
- Orta kısımdan itibaren
ortaya çıkan yapaylığı sevmedim.
- Kalite hissiyatı düşük.
- Fark edilirliği zayıf
oldu bende.
Koku Güzelliği:10/6