Montale – Pure Gold (2009)
Gayet masum ve insani bir istek. Hem de
çok. Ne istiyor bu insanlar? Elimizde zaten az sayıda kalmış yeşil alanlarımızı
ve meydanlarımızı elimizden almayın diyorlar. Şehirlerin nefes almasını sağlayan
ağaçları ve meydanları rahat bırakın diyorlar. Bunu anlamak çok mu zor? Bunu neden
zihniniz almıyor bir türlü? O süslü “kalkınma, büyüme ve gelişme” mazeretleri
ile daha ne kadar şehri, binalara ve alış veriş merkezlerine boğacaksınız.
Yetmedi mi inşaat hırsınız ve aşkınız. Gözünüz ne zaman doyacak.
Gördüğüm kadarıyla anlamayacaksınız. Zaten
size anlatmaya da gerek yok. Çünkü aklınızı kaçırmak üzeresiniz. Bu o kadar
açık seçik görülüyor ki. Kendi halkına bu kadar zalimce davrananları ilahi
adalet affetmeyecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. E bize de her
zaman ki gibi sabırlı olmak düşüyor. Sabır, sabır, ya sabır. Ama nereye kadar
sabır…
Dönelim bugünkü yazı konumuza. Fransız
parfümör Pierre Montale’ın birbiri ardına çıkardığı kokulardan birisi de Pure
Gold. Markanın, Golden Selection serisine ait Pure Gold, Fragrantica’da
meyveli-çiçeksi olarak sunulmuş. Kendi sitelerinde çiçeksi sınıfına konulmuş.
Açılışında hafiften kadınsı turunçgil hissediyorum. Sanırım burnuma gelen koku
portakal çiçeği. Çok taze, lezzetli ve ferah. Portakal çiçeğine biraz da
şeftali eşlik ediyor. İkisinin birleşimi iyi sonuç vermiş. Başlangıcı çok güzel
Pure Gold’un. Sonrasındaki kısma geçelim. Çünkü bu parfüm bence iki kısımdan
oluşuyor. İkinci kısımda portakal çiçeği ve şeftali geri plana geçiyor. Ortaya
odunsu notalar, yumuşak sayılabilecek sabunsu silhat ve azıcık da vanilya
çıkıyor. Fakat sonları biraz yapay-kimyasal kokuyor. Böylece tenden ayrılıyor.
Pure Gold, modern, yumuşak ve meyvemsi
çiçeksilik ile açılışını yapıyor. Bu kısım için olumsuz bir şey söylemek mümkün
değil. Portakal çiçeği yüzünden biraz kadınsı tarafı ağır basıyor. Kabul
ediyorum. Yine de denemelerimde erkekler tarafından giyilebileceğini
düşünüyorum üst notaların. Ferah ve yumuşak açılışı insana mutluluk ve huzur
veriyor. Yapaylığa rastlanmıyor. Fakat ikinci kısma geçildiğinde işin de rengi
değişiyor. Başlangıçtaki doğallık kalmıyor. Onun yerine orta halli yapaylık
geliyor. Burnu zorlayan bu yapaylık sanki silhattan (paçuli) geliyor. Hatta
odunsu notalardan bile geliyor olabilir. Sonlarını sevmediğimi rahatlıkla
söyleyebilirim.
Pure Gold, başlangıcında modern bir
ferahlıkla size merhaba derken, sonlara doğru silhatın o baskın tarafı ile daha
üst yaş grubuna hitap eder gibi hali var. Yani bir parfümde iki karakter var
sanki. Bu anlamda ilginç. Montale’in genel olarak Arap ve Orta Doğu pazarına
yönelik parfümler ürettiği bilinen bir durum. Pure Gold’un az da olsa,
başlangıcından sonuna kadar Arap parfümlerine benzer şekilde koktuğunu
söyleyebilirim.
Fakat kokusuna gelecek olursam o kadar
farklı, çarpıcı yada aykırı değil. Genel olarak kadın parfümlerinde
rastladığımız portakal çiçeği ve kadınsı meyvelerin çok ilginç yanı yok. Son
kısımdaki sabunsu paçulinin ve odunsu notalarında. Yani Pierre Montale, şaheser
yaratmaya çalışmamış, bilinen kadınsı parfümlerin benzerini meydana getirmiş. Orta
kısımdan itibaren beliren tuhaf yapaylık, Pure Gold’un kalite hissiyatını düşürüyor.
Ve niş markaya yakışmıyor bu durum. Benden söylemesi.
Özellikle başlangıcı çok güçlü Pure
Gold’un. Onun için dikkatli kullanmanızı tavsiye ederim. Bu haliyle dört
mevsimde de kullanılabilecek gibi. Kadınsı tarafı biraz ağır basıyor. Orta
notalarından itibaren sanki erkeksilik ön plana çıkıyor.
Eau de Parfum (EDP) konsantrasyonunda. Günlük kullanıma uyabilecek tarzı memnun
edici diyebilirim. Gece-gündüz her zaman kullanılabilir. Kalıcılığı gayet iyi. Orta
kısımdan itibaren fark edilirliği normal seviyelere geliyor. İyiki de böyle
oluyor.
Artıları:
+ Başlangıcı gayet güzel.
+ Kalıcılığı fena değil.
Eksileri:
- Orta kısımdan itibaren ortaya çıkan garip
yapaylık hoşuma gitmedi.
- Silhat, sabunsu ve yapay kullanılmış.
- Çok yaratıcı yada farklı kokusu yok.
Koku Güzelliği:10/6