Amouage
– Opus II (2010)
Opus serisinin ikinci parfümü.
Kâbus bin Seyd El Ebu Seyd. 2013 yılı
itibariyle küçük Orta Doğu ülkesi Umman'ın sultanı. Bir çok Arap prensi gibi
eğitimini İngiltere'de tamamlamış. Ülkesine döndükten sonra ise babası Seyid
İbn Tabur'a darbe yaparak onu tahttan indirmiş ve başa geçmiş. Ne kadar da
tanıdık olaylar bir Orta Doğu ülkesi için. İnsanın şaşırası gelmiyor.
Ülkesinin kalkınmasına önem veren Sultan
Kabus, bir çok büyük yatırıma imza atmış anlaşılan. Hatta dünyanın en büyük
camisini yaptıracak kadar da önem vermiş kalkınmaya. Sultan Kabus'un bizi
ilgilendiren tarafı ise dünya çapında bir parfüm markası yarattırmış olması. Ve
bu markayı "Kraliyet Ailesinin" koruması altına alması.
Amouage, Arap parfüm sanatının en nadide
eserlerini vermeye çalışırken, çok yüksek kaliteli malzeme kullanarak, dünya
koku sektörünün dikkatini çekmeyi başardı. Son yıllarda ise çok daha fazla
parfüm çıkarmaya başladı. Özellikle "Opus" serisi aldı başını
gidiyor. Şimdiye kadar altı parfüme imza atılan bu serinin resmi tanıtımı şöyle
yapılmış:
"Opus serisi Amouage'ın kreatif
direktörü Christopher Chong tarafından düşünülmüştür. Bu altı kokunun ilhamı
yolculuğumuz boyunca elde edilen bölümler ve anlardır ki bu müşterek bölümler
bir büyük cilt gibi anıları temsil etmektedir. Koleksiyonun adı bir
kütüphanedeki saklı hazinelerin nosyonu düşünülerek oluşturulmuştur ki bu
nosyon bizlerin öğrenme, keşfetme arzusunu ateşlemektedir.
Tüm bu Kütüphane Koleksiyonu, yaşam sanatına
şiirsel bir saygı duruştur. Her kokuya bir kod verilmiş, bir Opus numarası, ki
bu da tamamlanmış büyük koleksiyon içerisinde onun statüsünü yansıtmaktadır. Bu
kokular sınıflandırmaya kafa tutar, cinsiyetlerin ötesinde, kullanıcısına kendi
benzersiz öykülerini yaratmalarına izin verir. Bunlar zamansız klasikler olup,
yüksek düzey parfümeri sanatının eski döneminde doğmuşlardır. Bu parfümlerin
evriminde, bilginin aranmasıyla başlayan hac yolculuğundan esinlenilmiştir."
2010 yılında çıkarılmaya başlanan Opus
isimli parfümler aslında "Library Collection" serisine ait. Bugün
yazacağım Opus II ise bu serinin denediğim ilk parfümü. Kendi sitelerinde
kısaca, "Opus II, büyük bir kütüphanenin rafine atmosferinden ilhamını
almış görkemli fujerdir" denilmiş.
Parfümün açılışı erkeksi çiçekler, keskin
odunsu notalar ve otsular ile gerçekleşiyor. Modern sayılabilecek keskin
lavanta hemen kendisini gösteriyor. Arka planda hafiften aromatik otlar var.
Yoğun ağaçsı his ise en öne çıkan tarafı üst notaların. Açıklanan üst
notalarında pelin otu da var. Ondan da geliyor olabilir bu his. Çok emin
değilim. Üst kısım oldukça yeşil kokuyor diyebilirim. Orta kısma geçildiğinde
lavanta neredeyse hissedilmiyor. Onun yerine baharatlar geçiyor. Kakule, tarçın
ve biber ana ekseni oluşturuyor. Parfümün fujer karakteri ise orta kısımda
karşımıza çıkıyor. Hatta azıcık da deri algılıyorum. Son kısımda ise odunsuluk
hissediliyor. Amouage parfümlerinin vazgeçemediği tütsü-günlük ağacı teması ise
yine kendisini gösteriyor. Misk ise bariz şekilde ortaya çıkıyor. Harika değil
ama kötü de değil.
Opus II için baharatlı-odunsu bir fujer
diyebilirim. Hatta şimdiye kadar denediğim en yeşil ve en bariz odunsu parfümü
Amouage'ın. Bol yeşillik içeren lavanta-aromatik otlar ikilisi bana göre değil.
Onun için başlangıcını beğenmedim. Orta kısmından itibaren ise fujer tarafı çok
öne çıkıyor. Baharatlar etkili. Kimi yorumcuların "berber dükkanına" benzettikleri
orta notalar bence parfümün en güzel tarafı. Çok doğal ve güzel kullanılmış
baharatlar, ilk şoku atlatmamı sağlıyor neyseki. Son kısım ise tam bir Amouage klasiği
gibi. Yine lüks tütsü-günlük ağacı teması.
Opus II biraz eski tarz keskin yeşil
şipreleri andırıyor başlangıcında. Sanki hafiften Loewe – Esencia Pour Homme esintileri var.
Yüksek kaliteli bir ana akım parfümü hatırlatıyor. Amouage'lardaki "hacı
yağı" efekti neredeyse yok. Çok yaratıcı tarafı olmayan kokusu Amouage
gibi iddialı bir markaya yakışmamış. Kendisini çok üst segmente koyan ve pazarlamasını
böyle yapan bir marka, daha ilginç ve benzersiz eserlere imza atmalı bence.
Diğer markalara benzeyecekse Amouage isminin ne önemi kalıyor ki.
Parfümün yüksek malzeme kalitesi tatmin
edici. Fakat bir şişesine 325 dolar verilecek kadar mı işte orada
şüphelerim var. Belki de benim sevmediğim bir tarzda olduğu için Opus II'ye yeterince ısınamadım. Eğer bu tür oryantal fujerları seven arkadaşlar varsa, beğenme
ihtimalleri yüksek. Ama benim için küçük çaplı bir hayal kırıklığı oldu.
Opus II'nin şikayet edilen taraflarından birisi
de hem kalıcılığının hem de fark edilirliğinin sınırlı olması. Amouage'ın çok
güçlü ve kalıcı parfümlerine alışkın olduğumdan biraz yadırgadım bu durumu.
Tene yakın kalıyor. Kalıcılığı ise çok fazla değil.
Opus II uniseks olarak piyasaya sürülmüş.
Fakat bence erkeksi yönü ağır basıyor. Onun için kadınlarda çok hoş duracağını
tahmin etmiyorum. Sonbahar-kış mevsiminde kullanmak için daha uygun
görünüyor. Parfümün tasarımını ise
sektörün popüler olmayan burunlarından Michele Saramito yapmış.