Tom Ford – Tuscan Leather (2007) Markanın
Private Blend serisine mensup parfümü.
"Şarabın ve
Rönesansın vatanı" tabiri çok hoşuma gitti. Etkileyici sanatsal geçmişi,
güzel doğası ve her gidenin hayran kaldığı sevimli köyleri ile Toskana bölgesi,
İtalya'nın en güzel yerlerinden birisi denebilir. Sadece doğal güzellikleri ile
değil, çok zengin tarihi ile de dikkat çekiyor Toskana.
Petrarch, Dante,
Boccaccio, Botticelli, Michelangelo, Niccolò Macchiavelli, Leonardo da Vinci,
Galileo Galilei, Amerigo Vespucci, Luca Pacioli, Amedeo Modigliani ve Giacomo
Puccini. E daha kim olsun. Avrupa ve dünya sanatında yeni bir sayfa açan
Rönesansın çıkış yeri olarak kabul edilen Floransa, Toskana bölgesinin
başkentiymiş. Eğik duran Pisa Kulesi, Roma Konut Mimarisine (Toskana düzeni)
katkısı, Floransa'daki tarihi yapıları, Toskana bölgesinin diğer güzellikleri
olarak sıralanabilir.
İşin ilginci bu güzel
coğrafyanın parfümlere de ismini vermesi. Aramis'in klasiklerinden Tuscany,
Estee Lauder'in Tuscany Per Donna'sı, Salvatore Ferragamo'nun Tuscan Soul'u, Il
Profumi di Firenze'in Tuscania'sı, Acqua di Parma'nın Cipresso di Toscana'sı ve
diğerleri. İtalya'nın bu bölgesinin bir çok parfüme isim babalığı yapması gayet
anlaşılabilir. Hatta bir parfüm var ki belki de son yılların en popüler Toskana
isimli kokusu. Tahmin edebileceğiniz gibi Tom Ford'un Tuscan Leather'ından
bahsediyorum.
Markanın "Private
Blend" serisine ait Tuscan Leather, yurt dışındaki parfüm platformlarında
en çok konuşulan ve tartışılan eserlerden birisi olarak göze çarpıyor. Yani
Private Blend'in ilgi çeken popüler parfümlerinden kendisi.
Parfümün ismini
"Toskana derisi" olarak çevirebiliriz sanırım. Burada Toskana
bölgesindeki deri işleri yapımına bir gönderme olduğunu düşünüyorum. Yoksa
Toskana ve İtalya temalı bir parfümün daha çok Akdeniz otları ağırlıklı olması
beklenir. Ama burada deri öne çıkarılmış. Bize de parfümü koklamak ve düşüncelerimizi
söylemek kalıyor geriye.
Tuscan Leather,
Fragrantica'da deri olarak sınıflandırılmış. Parfümün açılışı tozlu garip bir
meyve ile başlıyor. Açıklanan üst notalarına bakıyorum. Ahududu görünüyor. Bir çok
kez ahududu yemiş olmama rağmen bu açılış ile ahududu meyvesi arasında bir bağ
kuramadım. Bence üst notaları tozlu-kirli paçuli benzeri meyveler ile gerçekleşiyor.
Fakat meyvelerin rolü az diyebilirim. Başlangıcını sevdiğimi söyleyemem. Orta
notalarında parfüme ismini veren deri kendisini gösteriyor. Başlangıçtaki tozlu
his azalıyor. Onun yerine aromatik otsu diyebileceğim yapı ile deri işbirliği
var gibi. Ama biraz eski kokan, garip ve yapay. Kimi yorumcular buradaki kokuyu
kültabağına benzetmişler. Haksız da sayılmazlar. Orta kısmını da pek sevdiğimi
söyleyemem. Son kısımda ise yine deri baş rolde. Burada deriye karanlık
sayılabilecek tütsü eşlik ediyor. Böylece de tenden ayrılıyor.
Tuscan Leather, açıkcası
pek beklediğim gibi çıkmadı. Normalde deri parfümlerini severim ve ilgi çekici
bulurum. Fakat Tuscan Leather'deki gibi eski, tozlu, yapay kokan, plastiğimsi
deriye hiç tahammülüm yok. Kimi yorumcular mobilya boyasına kimi yorumcular
ayakkabı boyasına benzetmiş. Şimdilerde pek kalmayan ayakkabı tamircilerinin o
küçük atölyelerine girdiğinizde burnunuza gelen kokuya benziyor. Yada lostra
salonlarında yeni boyanan bir deri ayakkabı. Hatta bir yorumcunun
Fahrenheit'teki gibi mazot kokan deriye bezetmesi ise çok ilginçti.
Fahrenheit'ı da andırıyor sanki o yapay karanlık deri kullanımı ile. Genel
olarak çok tatlılık barındırmıyor. Bu anlamda günümüzün modern deri
parfümlerinden ayrılıyor.
Tuscan Leather, ne yazık
ki hiç hazetmediğim şekilde deriyi kullanmış. Oldukça erkeksi izlenimi veren
deriye eklenmiş diğer unsurlarda parfümü sevmeme yol açamadı. Benim için büyük
bir hayal kırıklığı oldu. Acaba eski tarz şipre deri kokularına mı gönderme
yapılmaya çalışılmış anlayamadım. Oysa parfüm 2007 yılında piyasaya sürülmüş. "Neden
eski parfümleri taklit edeceğine yeni ve devrimci bir kokuya imza atmaya
çalışılmamış" diye düşünürken, kendi sitelerindeki kısa açıklama ile
aydınlandım. Orada eski klasik bir deri kullanımından ve şipre karışımından söz
ediyordu. Evet şimdi her şey net benim için.
Parfümü biraz Maitre
Parfumeur et Gantier – Parfum d’Habit'in başlangıcına benzettim. Zaman zaman
kültabağı, mazot, ayakkabı boyası yada mobilya cilalarını andıran tarzıyla
Tuscan Leather hiç bana göre değil. Düz çizgide ilerleyen ve fazla değişmeyen
kokusu bu kadar yüksek fiyat etiketini hakediyor mu şüpheliyim. Denemeden almak
ciddi bir risk. Çok tuhaf ve zor bir kokusu var.
Parfüm kritikçisi Luca Turin'in
kitabında Tuscan Leather "yeni araba" kokusuna benzetilmiş ve beş
üzerinden iki yıldız verilmiş.
Tuscan Leather hem
erkeklerin hem de kadınların kullanabileceği gibi uniseks olarak
sınıflandırılmış. Fakat bence tam bir erkek parfümü. Kadınlar için çok uygun
olduğunu düşünmüyorum. Kalın, dolgun, sert, erkeksi ve eski kokan tarzıyla üst
yaş grubundaki erkekleri hedeflediği açık. 20'li yaşlarındaki genç aradaşlar
için uygun olmayacaktır. Diğer Private Blend eserleri gibi Eau de Parfum (EDP)
olarak satılıyor. Parfümün tasarımcısı ise Harry Fremont.
Artıları:
+ Son kısmı nispeten iyi.
+ Kalıcılığı çok iyi.
+ Eski tarz deri parfümü
arayanlar deneyebilirler.
Eksileri:
- Başlangıcını sevmedim.
- Orta notaları da bana
yakın değil.
- Yapaylık hissedilen
garip ve tozlu deri herkesin sevebileceği gibi değil.
Koku Güzelliği:10/5.5