Etat
Libre d’Orange – Divin Enfant (2006) Markanın tuhaf parfümü.
Doğmuştur ilahi çocuk,
Ud, dümbelek, kaval çalalım,
Doğmuştur ilahi çocuk,
Gelişine sevinelim.
Dört bin seneden pek fazla,
Peygamberlerden vaat edilmiş,
Dört bin seneden pek fazla,
Bekledik bu mesut vakti.
Ah ne güzel ne sevimli,
Ah lütufları ne mükemmel,
Ah ne güzel ne sevimli,
Bu tatlı ilahi çocuk.
Ey İsa, ey kudretli kral,
Çocuk olduğunuz halde,
Ey İsa, ey kudretli kral,
Bizi idare ediniz.
Bu da ne Parfüm Merakı dediğinizi duyar
gibiyim. Sevgili koku bağımlıları. Parfüm Merakı blogunda her an her şey
olabilir. Çünkü yukarıdaki dizeler bir ilahiye ait. Daha
açık konuşmak gerekirse, ilk olarak 1862 yılında çalınmış Fransız Noel İlahisi.
İsmi ise "Il est né le divin Enfant". Her ne kadar Fransızca bilmesem
de karşıma çıkan çevirisi şöyle: "O ilahi çocuk doğdu".
Burada çocuktan kastedilen kim diyecek
olursanız cevabı basit. Hıristian ikonografisinde çocuk ile anlatılmak istenen
her zaman Hz. İsa'dır. Genellikle fresklerde veya yağlı boya tablolarda bir
kadın ve kucağındaki çocuk figürü sıkça karşımıza çıkar. Kadın, Hz.
İsa'nın annesi Hz. Meryem'i, çocukta oğlunu simgeler. İlk dönemlerden itibaren bu
sahne, Hıristiyanlığın temel konularından ve figürlerinden olmuştur. Bugün bile
bir çok kilisede Hz. Meryem ile Hz. İsa'nın resimlerine rastlanır.
Konuyu dağıtmadan gideyim. Bizi asıl
ilgilendiren bu Noel İlahisinin ismindeki bir tamlama. Çünkü o iki kelime bugün
inceleyeceğim parfümün de ismi aynı zamanda. Etat Libre d'Orange'ın kurulduğu
yıl olan 2006'da piyasaya sürülmüş parfümlerden birisi Divin Enfant. Türkçesi
"İlahi Çocuk" olan parfüm anlaşılacağı üzere ince bir Hıristiyanlık ve
"Çocuk İsa" göndermesine sahip. Artık geçeyim parfümümüze.
Etat Libre d'Orange her parfümü için garip,
bazen espirili, bazen de erotizm içeren tanıtım yazıları hazırlıyor. Doğal
olarak Divin Enfant'da unutulmamış ve şöyle bahsedilmiş parfümlerinden:
"Bir çocuk sevimli olabildiği gibi
acımasız da olabilir. Bir çocuk melek gülümsemesi ile dayanılmaz olabildiği
gibi şeytansı masumiyeti ile bizi delirtebileceğini bilir. Zarif bir
marshmallow ve portakal çiçeği üst notalarından sonra uykusuz gecelerimizin
sürekli rahatsız eden keskin sembolü olarak kahve, deri ve soğuk tütün
kokularının beklenmedik bir uyumudur.
"Değişik şekillerde baştan çıkarabilen"
şeklindeki halleri ile bu küçük tiran, her zaman idare ettiği gibi, sadece
kaprislerini yerine getirdiğinde mutlu olur. Seni sevgili küçük şeytan!"
Divin Enfant (İlahi Çocuk), bence çiçeksi
gurme denilebilecek bir yapıya sahip. Parfümün açılışı oldukça tozlu ve eski
kokan portakal çiçeği ile gerçekleşiyor. Şaşırdım bu başlangıca. Sanki 1980'li
yılların tuhaf şiprelerine benziyor. Bir süre sonra orta notalara geçiliyor.
Kokunun genel karakteri değişmiyor. Sadece o tozlu kısım geri çekiliyor. Onun
yerine sabunsu çiçekler devreye giriyor. Sanki sümbülteber. Bu tür Robert
Piquet - Fracas tarzı çiçeksilik pek bana göre değil. Neyse devam edeyim.
İlerleyen saatlerde kuru sabunsu çiçeklerin yerine oldukça tatlı bir kahve
aroması ve yumuşak odunsu notalar geliyor. Alttan alta hala portakal çiçeği
hissediliyor. Şu haliyle çok fazla rastlanmayan çiçeksi gurme tarzında demek
mümkün.
Öncelikle portakal çiçeği kokusunu pek
sevmiyorum parfümlerde. Hele ki üst notalardaki gibi tozlu ve eski kokan
portakal çiçeğine olumlu yaklaşmam mümkün görünmüyor. Anlayacağınız üzere başlangıcından
hiç haz etmedim. Sonrasında daha mantıklı bir çiçeksilik geliyor. Fakat bu
seferde kuru sümbülteber benzeri orta notalar beni cezbedemedi. Hala sevemedim
Divin Enfant'ı. Son kısımda ise neyseki biraz tahammül edilir hale geliyor.
Burada alışılmışın dışında bir kahve kullanımı var. Bildiğimiz Nescafe yada
Türk Kahvesi gibi değil, oldukça çiçeksi bir kahve. Daha önce hiç rastlamadığım
bir kullanım. Biraz garipsesem de parfümün nispeten beğendiğim tek kısmı diyebilirim.
Divin Enfant oldukça garip ve alışılmışın
dışında bir kokuya sahip. Tamam Etat Libre d'Orange markasının konseptini
anlıyorum. Farklı olmak zorundalar. Ama bu kadar acaip bir parfümü de nasıl
sevelim. Bir yorumcunun bu parfümü "bebek bezine" benzetmesi çok
zekice. Çoğu yorumcu deri kullanımından bahsetmiş. Bence öyle yoğun bir deri
yok. Belki sonlarda biraz vardır. Onun dışında bu parfüm bana göre portakal
çiçeği teması üzerine inşa edilmiş.
Parfümde genel olarak hissedilen sabunsuluk
zaman zaman pudramsı bir tarafının olduğunu düşündürüyor insanda. Hatta kimi
zaman eski tarz sabunsu bir tütün kokusu bile alıyordum. Markanın sitesinde bir
tür şekerleme olan marshmallow'un isminin yazılması, son kısımlarda ortaya
çıkan tatlılığı açıklıyor sanırım. İyi de bu nasıl bir kompozisyon böyle yahu:
Portakal çiçeği, sabunsu tütün, kahve ve şekerleme...
Giymesi ve sevmesi zor bir kokuya sahip
olduğuna emin olabilirsiniz. Güvenli bir yapısı yok. Biraz uçlarda dolaşıyor
diyebilirim. Belki de marka, geleceğin parfümlerinden birisine imza atmak
istemiş. Kim bilir belki de ilerleyen yıllarda parfümler böyle olacak.
Anlamadığım şey ise pazarlama kampanyasında neden çocuklara vurgu yapılmış. Bu koku
ile çocuklar arasında nasıl bir bağ kurulabilir ki.
Divin Enfant şimdiye kadar denediğim en
tuhaf ve bir şeye benzemeyen Etat Libre d'Orange parfümü olarak hafızamdaki
yerini alıyor. Genel olarak düz çizgide ilerliyor. Büyük değişimler göstermiyor
kokusu. Biraz hayal kırıklığına uğradım. Luca Turin'in çok iyi ifade ettiği
gibi bu parfüm kesinlikle "uyumsuz". Madem söz oraya geldi, o zaman
Luca Turin'in kitabına bakalım.
Turin, bu parfüme beş üzerinden üç yıldız
vererek tatlı odunsu olarak sınıflandırmış. Ve kitabında şunları yazmış:
"Bu isim bebek İsa'yı da içeren
Fransız yılbaşı ilahisinden geliyor. Kokusu portakal çiçeği ve kahve temalıdır.
Üst notada uyumsuzluk hissedilir. Alt notaları da tatlı ve bir şekilde düzdür.”
Parfümün tasarımını markanın bir çok
kokusuna imza atmış olan Antoine Lie yapmış. Eau de Parfum (EDP) olarak satışa
sunulmuş. Uniseks olarak görünüyor. Bence de doğru bir karar. Sonbahar-kış
mevsimi için daha uygun.
Artıları:
+ Sonları nispeten sevilesi.
+ Kalıcılığı gayet iyi.
Eksileri:
- Başlangıcını sevmedim.
- Orta notaları da bana göre değil.
- Tuhaf ve abuk kokusu güvenli değil.
Denemeden almak hayal kırıklığı yaratabilir.
Koku Güzelliği:10/5.5