By Kilian – Incense Oud (2011) Markanın başarılı parfümü.
Kesinlikle
normal bir gündü. Hava açıktı. Güneş pırıl pırıl parlıyordu sabah 08.30
civarlarında. Binlerce Newyork'lu her sabah yaptıkları gibi işlerine gitmek
için arabalarına biniyorlardı. Kimisi de işyerine ulaşmak üzereydi. Çevre yolu
ve Brooklyn Köprüsü yoğun trafiğe sahipti. Fakat bu sıradan gibi görünen günde,
saat 08.46 civarında belki de dünyanın şimdiye kadar gördüğü en korkunç ve
sofistike terör saldırıları başlayacaktı.
Amerikan
Havayollarına bağlı 11 numaralı uçuşu gerçekleştiren Boeing 767, saat 07.59'da
Boston'daki Logan havaalanından kalkışını yapmıştı. California'daki Los Angeles
uluslararası havaalanına gitmesi gerekiyordu. Fakat anlaşılamayan bir şekilde
rotasından sapıp, yönünü Newyork'a çevirmişti. Kalkışından 47 dakika sonra 11
numaralı uçuşa sahip Boing 767, Newyork'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin kuzey
kulesine çarpmıştı. Uçağın deposundaki binlerce litre benzinin de etkisiyle çok
büyük bir patlama ile adeta kuleyi yarıp içine giren dev uçak, ilerleyen
saatlerde bu kulenin tamamen çökmesine sebep olacaktı.
Bu ilk saldırıyı
diğer kuleye çarpan ikinci Boeing uçağı takip etmişti. Daha sonrasında ise
Amerika Savunma Bakanlığı'na üçüncü uçak ile gerçekleştirilen saldırı, 21.
yüzyılın başında etkileri çok büyük olcak bir terör saldırısıydı. Sonrasında
gerçekleşecek ve dünyayı kısmen de olsa değiştirecek olaylar silsilesinin de
habercisiydi.
2996 kişinin
hayatını kaybettiği bu olay tarihe 11 Eylül Saldırıları (9/11 Attacks) olarak
kayıt edilecekti. 6000'den fazla kişinin de yaralandığı saldırıda Amerika'nın
dünyaya kabul ettirdiği ekonomik (Dünya Ticaret Merkezi) ve askeri gücüne
(Pentagon) karşı verilmiş bir mesajdı adeta. Gizemi hala tam anlamıyla
çözülemeyen, nedeni bulunamayan, kimlerin gerçekleştirdiği ise tartışmalı olan
bu saldırılardan sonra, Afgaistan ve Irak'a karşı "Özgürleştirme ve Terörü
Bitirme" harekatları yapıldı. Milyonlarca insanın hayatını kaybedeceği çok
zor bir sürece girmişti dünya.
11 Eylül
saldırılarından kısa süre sonra, bu olayı gerçekleştiren kişilerin kimlikleri
kamuoyuna açıklanmaya başlandı. Arap kökenli oldukları açıklanan 19 hava
korsanı, bu uçakları kaçırmış, onları ele geçirdikten sonra saldırıları
gerçekleştirmişti. Amerikan halkında şok etkisi yaratan bu saldırların
sonucunda özellikle Batı ülkelerinde Arap ve Müslüman kökenli kişilere karşı
müthiş bir önyargı ve düşmanlık oluştu. Belki de amaçlardan birisi de buydu.
Arap Müslüman
eşittir terörist önyargısı, sokaktaki ortalama insandan kolay kolay
silinmeyecek kadar güçlü işlendi ne yazık ki. Ve bu izler kültürel hayattan,
toplumsal hayatın her alanına kendisini gösterdi yıllarca. Batı ittifakı için
yeni düşman belirlenmişti. Araplar ve Müslümanlar.
Oysaki ilginç
bir şeklide parfüm endüstrisinde sanki algılar tersine çalışıyordu. Özellikle
2000'li yıllardan itibaren Arap temalı oryantal parfümlere daha çok yer
verilmesi, tütsü, günlük (Frankincense), gül, öd ağacı, egzotik amberin
sıklıkla kullanılması dikkat çekiyordu. Geleneksel Arap kokuları olan bu
elementler, gerek yerel halk tarafından gerekse çöl bedevileri tarafından zaten
çok uzun yıllardır kullanılıyordu. 21. yüzyılın başlangıcı Arap esintili
kokulara uğur getirmişti sanki. Özellikle öd ağacı (Oud, Agarwood) kokusu
parfüm sektörü için önem kazanmaya başlamıştı. Tabiki daha çok niş markalar
için...
Son
yıllarda birçok niş marka öd ağacı temalı parfümlere imza atıyor. En önemli iki
örnek kuşkusuz Amouage ve Montale. Genellikle niş markalardan gelen bu
parfümler, zaman zaman Arap esintileri taşısa da bazen daha modern
kompozisyonlara dönüşüyor. Öd ağacının çok değerli ve çok az bulunan bir bitki
olması, onunla yapılan parfümlerinde oldukça yüksek fiyatlara satılmasına sebep
oluyor. Günümüzün modern kimya teknikleri onunda bir çaresini bulmuş olsa da öd
ağacı temalı parfümler oldukça yüksek fiyat etiketlerine sahip olması biraz
psikolojik gibi görünüyor. İnsanlarda "tabiki çok az bulunan bir koku çok
yüksek fiyatlara satılır" algısını oluşturmak zor olmasa gerek.
Arap temasına sahip
parfüm üretme trendine genç parfümör Kilian Hennessy'de katılmış gibi
görünüyor. Hatta sahibi olduğu By Kilian markası "Arabian Nights"
isimli seri bile çıkarttı. "Arap Geceleri" serine ait dört parfüm
piyasaya sürdüler. Bugün inceleyeceğim Incense Oud, Arabian Nights serisine
ait. Incense Oud, açık ara bu serinin en popüler ve hakkında en çok olumlu şey
yazılan parfümü dersem yanlış olmaz. Markanın kendi sitesinde şöyle tanımlanmış
Incense Oud:
"Mistiklerin
parfümü olarak bilinen tütsü, burada öd ağacı ile ilişkili sıcak ve büyüleyici
bir koku doğuruyor. Incense Oud, iki ilkel koku ile modernliğin çarpıcı ikili
kompozisyonu şeklinde inşa edilmiştir."
İlginç bir
durumdan daha bahsedeyim. By Kilian'ın sitesinde, Incense Oud'ün içeriği
açıklanmış. Ve süpriz şekilde "Türk Gülü" de bulunuyor notaların
arasında. Bunu da küçük bir not olarak ekleyeyim.
Incense Oud'ün
başlangıcı pürüzsüz ve mükemmel bir gül ile gerçekleşiyor. Sanki kıpkırmızı bir
gül kokluyormuşcasına gerçekçi ve modern. Aynı zamanda hafiften de içki teması
var diyesim geliyor. Ama çok sınırlı içkimsi etki. Olabilecek en iyi gül kokusu
ile parfüm size merhaba diyor. Üst notaları harika. Orta kısma geçildiğinde
kırmızı gül bezeri kokuya tatlı yumuşak baharatlar ekleniyor. Hatta azıcık da
tatlı kırmızı meyveler. Fakat baharatlar daha ön planda. Muhtemelen kakule ve
biber. Orta notalar başlangıç ile paralel devam ediyor. Çok değişmiyor kokusu.
Gül ve tatlı baharatlar ikilisi aynı yüksek kalitede. Son kısımda ise biraz
değişiyor kokusu. Sandal ağacı, tütsü ve öd ağacı kendisini gösteriyor. Alt
kısım bence en vasat yeri.
Incense Oud,
bence kesinlikle gül ağırlıklı bir kokuya sahip. İkinci unsur ise öd ağacı.
Sonrasında ise tatlı baharatlar. İsmindeki tütsü ne yazık ki fazla öne
çıkmıyor. Belki de daha iyi olmuş. Kim bilir. Fakat gördüğüm kadarıyla
başlangıç ve orta notalar nefes kesici güzellikte. Çok üst düzey bir parfüm
kokladığınızı anlıyorsunuz. Bu anlamda tebrik etmek lazım By Kilian'ı. Fakat
son kısım biraz baştan savma olmuş. Onun için alt notaları sınıfta kalıyor
benim için.
Incense Oud'ün
giymesi kolay ve konforlu bir kokusu var. Deneyen bir çok kişinin beğeneceğini
düşünüyorum. O anlamda çok başarılı bir sunuma imza atılmış. Çok modern bir
kokusu var. Aynı zamanda Arap kültürüne ait izlerde hissediliyor. Yani bu
parfüm Arap mistisizmi ile Batı akılcılığını kaynaştırmış adeta. Bir yanıyla
Orta Doğulu iken, diğer yanıyla şık bir Fransız. Gizemli ve egzotik. Lüks ve
rafine. Şık ve çekici.
Açıkçası öd
ağacı temelli kokulara çok büyük hayranlığım yok. Onun için uzun zamandır
denemekten kaçınıyordum Incense Oud'u. Fakat ne kadar hata ettiğimi anladım.
Hiç bir parfüme gerek isminden gerekse konseptinden dolayı ön yargı ile
bakmamak lazımmış. Bu da bana ders olsun.
Parfümün
eleştirilecek üç ana tarafı var. Birincisi alt notalarının sıradanlığı. İkinci
çok düz çizgide ilerleyip, son kısma kadar çok değişmemesi. Üçüncüsü ise çok
yüksek fiyatı. Kendi sitelerinde bile 50 ml.si 295 Euro gibi anormal bir
fiyata satılıyor. Size karşılaştırma yapmanız için şöyle bir örnek vereyim.
Amerika'daki ortalama ana akım bir parfümün 40 dolar civarında olduğunu
düşünürsek, Incense Oud on katı fiyat etiketiyle sahip olması zor bir eser gibi
duruyor.
Parfümü çok
büyük işlere imza atamamış burunlardan Sidonie Lancesseur tasarlamış. Bu
parfümör ayrıca By Kilian'ın Cruel Intentions ve Straight to Heaven kokularını
da tasarlamış. Incense Oud, Eau de Parfum (EDP) olarak şatışa sunulmuş. Uniseks
olarak geçiyor. Şöyle biraz düşününce aslında haklılar. Bir kadına da uyabilir.
Ama sanki biraz daha erkek kullanımına yakın gibi duruyor. Sonbahar-kış mevsimi
için uygun olacaktır. Çok yüksek fiyatı sebebiyle denemeden almak riskli
olabilir.
Artıları:
+ Başlangıcı
nefis.
+ Orta notaları
da çok başarılı.
+ Yüksek
kalitesi ve pürüzsüzlüğü etkileyici.
Eksileri:
- Son kısmı
biraz basit kaçmış.
- Anormal
fiyatı.
Koku
Güzelliği:10/8