Bond No.9 – Chinatown (2005) Markanın popüler parfümlerinden.
Şu bir gerçek ki 21. yüzyılın uyuyan devi
Çin, 22. yüzyılda hiç de uyumaya niyeti olmadığını her fırsatta gösteriyor.
Gerek dünyanın en büyük nüfusuna sahip olması, gerekse son yıllarda yakaladığı
müthiş ekonomik gelişme hızı ile artık küresel güç diyebiliriz Çin için.
Tarihi çok eskilere giden bu önemli
uygarlığın ilginç de bir özelliği var. Dünyanın birçok ülkesinde Çin
mahalleleri bulunması gibi. İngiltere, Avustralya, Arjantin, Brezilya,
Singapur, ABD gibi ülkelerde Çin’den göç etmiş insanların oluşturdukları
mahalleler sinema dünyasının bile ilgisini çekmiş. Ünlü yönetmen Roman Polonski
tarafından 1974 yılında çekilen ve baş rollerinde Jack Nicholson ve Faye
Dunaway bulunan Chinatown filmi, bu ismin tüm dünyada daha da tanınmasını
sağladı kuşkusuz. Buna Hollywood’un gücü de diyebiliriz.
Newyork'a turist olarak gittiğinizi
düşünün. İlk defa geliyorsunuz. Önce nereleri görmek istersiniz. Soho, Central
Park, Brooklyn Köprüsü, Wall Street, Özgürlük Anıtı, Empire State binası, Times
Square... Peki kötü koktuğu söylenen, küçücük restoranlar, açık balık pazarları
(kötü kokunun kaynağı) ve sevimli hediyelik eşya dükkanlarıyla (çoğu ürünlerin
kaçak olduğu söyleniyor) dolu Chinatown ilginizi çekmez mi?
Chinatown, Manhattan’ın aşağı ve doğu
kısımlarında, Canal Street çevresinde yer alıyormuş. Çin mahallesi olarak da
bilinen bu semt, Çin dışındaki şehirlerde bulunan Çin mahallelerine verilen
isimmiş aslında. Özellikle yoğun göç alan New York ve San Francisco gibi
şehirlerde büyük Çin mahalleleri bulunuyor.
Genellikle Çin'den yeni gelen göçmenler
buralara yerleşiyorlar. Fakat buradaki Çin mahallesi teriminin bir de sembolik
anlamı var muhtemelen. Çin mahallesi terimi aynı zamanda etnik yerleşim bölgesi
de demek olabilir. Yani bir bakıma bugün çok popüler olan “öteki” kavramının
karşılığı olarak düşünüyorum.
Neredeyse bütün tabelaların Çince
olduğu, hatta dükkanları işletenlerin uzun yıllardır Amerika’da yaşadıkları
halde İngilizce’yi zar zor konuşabilmeleri, çok dost canlısı olmadıkları
bilinen esnafı, sokak standlarında özel baharatlar, tropikal meyveler,
şekerlemeler ve doğu kültürüne ait tuhaf etlerin olduğu bir dünya hayal edin.
Ve oranın bir parfüme ilham vermesini…
Newyork merkezli niche parfüm evi Bond
No.9’ın şehrin simgelerinden olan Çin mahallesi ismi ile bir parfüm üretmesi
hiç şaşırtıcı değil. Newyork’un bir çok caddesinin hatta parklarının bile isimlerini
parfümlerinde kullandı Bond No.9. Şimdi de sıra Chinatown’da.
Chinatown ilgimi çeken Bond No.9
parfümlerinden birisiydi. Zaten markanın en popüler parfümlerinden kendisi.
Uzun süredir denemek istiyordum ama nedense elim bir türlü ona gitmiyordu.
Sanırım artık kendimi ona hazır hissediyorum. Ve bakalım beni nerelere
götürecek bu parfüm.
Chinatown oryantal çiçeksi olarak
sınıflandırılmış. Açılışı tatlı meyveler ile gerçekleşiyor. Açıklanan üst
notalarında şeftali çiçeği var. Muhtemelen oradan geliyor meyvemsilik. Hatta
kırmızı meyveler bile diyesim var. Belki de kiraz. Üst notalar biraz kadınsı,
tatlı, modern, lezzetli meyveler şeklinde. Bence kötü değil.
Bir süre sonra orta notalara geçiliyor.
Aynı tatlımsı meyveler hala yerlerini koruyorlar. Şeftali-kiraz benzeri
meyvelere biraz yumuşak çiçeklerde ve tatlı baharatlar ekleniyor. Hatta biraz
pudramsılık. Sanki iris de (süsen) var. Pudramsılık zaman zaman “makyaj
malzemesi” gibi algılanabiliyor. Bu andan itibaren epey kadınsı bir kokuya
dönüşüyor. Son kısımda ise meyvemsi-çiçeksi his hala var. Burada yumuşak odunsu
notalar, metalik amber ve biraz da misk ekleniyor. Son kısım biraz
sulandırılmış/seyreltilmiş hissi veriyor nedense. Bence son kısım en vasat
yeri.
Rahatlıkla söyleyebilirim ki Chinatown
çiçeksi-meyveli yapıda. Meyveler oldukça tatlı. Hatta başlangıçta karamelize
edilmiş gibi. Üst notalarını sevdim diyebilirim. Lezzetli ve ağız sulandıran
meyveler güzel işlenmiş. Sonrasındaki çiçekler kadın parfümü hissi vermiş.
Oysaki uniseks olarak piyasaya sunulmuş. Fakat parfümün şişesinin rengi bile
bize ipucu veriyor içindeki koku hakkında. Bu parfümün kokusunu bir renge
benzetin deseler kesinlikle ya kırmızı yada pembeyle ilişkilendirirdim.
Chinatown ilginç bir isme sahip. Koku
anlamında esinlendiği Çin kültürü ile pek bir bağ kuramadım. Ama genel olarak
kokusunu beğendim. Başlangıcı harika olmasa da yüksek kaliteli. Orta kısmındaki
pudramsı çiçekler ve tatlı baharatlar çok ilginç bir aura katıyor kokusuna. Tek
sevmediğim tarafı ise sonları. Hele ki yapay/metalik amber. Biraz baştan savma
bir hali var alt notaların.
Chinatown kim ne derse desin kadın
kullanımına daha yakın. Egzotik, çekici, pembe, kadınsal ve duygusal. Sakin ve
baştan çıkarıcı. Eğer kaliteli çiçeksi-meyveli bir parfüm arıyorsanız ve yüksek
fiyat etiketini dert etmeyecekseniz tavsiye ederim. Onun dışında “mutlaka alın”
listenizde yer alacak kadar üst düzey bir parfüm değil.
Parfümün tasarımını Robert Piquet, Comme
des Garcons, Versace, Nina Ricci, Kenzo, Jean Paul Gaultier, İssey Miyake, Davidoff,
Azzaro gibi markalara parfümler hazırlamış olan Aurelien Guichard yapmış.
Parfüm yazarı Luca Turin, Chinatown’ı
gourmand şipre olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden beş yıldız vererek en
yüksek not ile ödüllendirmiş. Ve şunları söylemiş:
“Sevgili ve cesur Bond No.9 firması ilk
ve açık ara ile şaheserini üretti. Jean Roure'un oğlu olan genç Aurelien
Guichard tarafından oluşturulmuştur. O da şu ilk koklayışta hemencecik, karşı
konulamaz şekilde harika olduğunu düşündüğünüz kokulardandır. Chinatown ilk
anda çok tanıdık ve sürprizlidir. Sanki en sevdiğiniz aşk şarkısındaki bir
sözün yeniden şiire dönüşmesi gibi, etkileyici ama aynı zamanda yazarı için
bile planlamamış hissi verir. Bir diğer yandan da Chinatown; Cabochard,
Givenchy III ve ilk Scherrer gibi mağrur yeşil şiprelere yani klasiklere geri
dönmektedir. Bir diğer yandan da sıradışı hatta neredeyse ilacımsı bir nota
olan kurutulmuş meyve kokusuna sahip olan Prunolu anımsatmaktadır ki bu baz şu
an mevcut olmayan De Laire firması için Edmond Roudnitska tarafından ilk olarak
oluşturulmuştur. Bu kombinasyon tehlikeli gibi görünse de mesafeli (soğuk) ile
tatlılık arasında ikna edici bir denge kurmuştur tıpkı ilk bakışta cazibeli bir
kişinin düşündürttüğü hoşluk ve onu tanımanın korkutucu olması gibi. Bazı
kişiler onu çok tatlı bulur. Bana göre yaz mevsiminde küçük bir Fransız
manavındaymışcasına yer cilası ile olgun şeftalillerin birleştiği bir nokta
gibi. Güzel bir şişede, bir hazine.”
Chinatown diğer Bond No.9 parfümleri
gibi Eau de Parfum (EDP). Bir erkeğin üzerinde nasıl durur emin değilim. Yine
de denemekten zarar gelmez.
Artıları:
+ Başlangıcı fena değil.
+ Orta kısmı da başarılı.
+ Cazibeli ve seksi yapısı.
Eksileri:
- Sonlarını sevmedim.
- Çok yüksek fiyatı.
Koku Güzelliği:10/7.5