Ralph Lauren – Polo Sport (1994) Markanın
klasikler arasında yerini almış erkek parfümü.
“Bronx’ta geçen çocukluğum boyunca, dünyayı
bir pencereden izledim. Ama bu pencere basket oynadığımız okulun arka bahçesine
bakan pencere değil, rüyalarıma açılan pencere idi.”
Bu ilginç anekdot ne yazık ki bana ait
değil. Çünkü çocukluğum Bronx’ta geçmedi. Kravat tasarımı ile başlayan bir
hikayeye sahip Ralph Lauren. Ve onun tüm dünyada milyonlarca insanın kullandığı
Polo yaka tişörtleri. Hangimizin Polo yaka bir tişörtü yoktur ki? Ya da
olmamıştır?
“Otantik ve ikonik Polo, modern görünüşlü
yaşam biçiminin orijinal sembolüdür. Ivy League klasik ve eskilerden kalma
İngiliz erkek giyimini, kent stili ve Amerikan spor görünümü ile birleştiren
Polo spor kıyafetleri ve ısmarlama kıyafetleri, stil sahibi, belirli bir zamana
ait olmayan ve tüm erkek jenerasyonları için eşsiz bir görünüm sunar.”
İşte Ralph Lauren, Polo markasını böyle
tanımlıyor kendi sitelerinde. Kentli, orta-üst gelir düzeyine sahip, şık, stil
sahibi ve biraz züppe.
İyi de bu tanımlara uyan çok fazla kişi
çıkacak mıdır? Ralph Lauren’in dünya çapında başarı kazanan kıyafet
tasarımlarını düşündüğümüzde sanırım karşılığı var bu kriterlerin.
Artık her modacının yapması şart olan parfümler
konusunda ise ne durumda acaba Ralph Lauren? Parfüm dünyasının klasiklerinden
birisi olan çam ağacı temalı yeşil şişeye sahip Polo, aynı tişörtleri gibi öncü
bir rol oynamış diyebiliriz. Bugün hala en çok satanlardan olan Polo’nun çok
başarılı erkek parfümü, markanın da iddialı olduğunu gösteriyor bize. En
azından parfümler arenasında.
Markanın eski tarz parfümleri ülkemizde çok
bilinmiyor. Oysaki parfüm severler gayet yakından takip ediyorlar. Mesela Ralph
Lauren’e ait Monogram diye bir parfüm duydunuz mu? Ya da Chaps, geçtiğimiz
aylarda incelemesini verdiğim Crest, Safari veya Tuxedo. Evet ülkemiz insanının
sadece Ralph Lauren’in belirli parfümleri ile ilgilenmesi ilginç. Oysa bu
markanın 1970’lerden itibaren önemli klasiklere imza attığını sanırım çok
azımız biliyor. Yani bugün popüler olan Polo Blue yada Polo Black gibi
parfümler, buzdağının sadece görünen yüzü.
Bugün ise değişik bir yerde duran
arkadaşlardan birisine göz atacağım. Çünkü Polo Sport için “geçiş dönemi
parfümlerinden” diyebilirim. Nereden nereye geçiş diye soracaklara hemen cevap
vereyim. Eski tarz şiprelerden, 1990’ların ortasından itibaren modern kokulara geçiş.
Ve Polo Sport tam da 1994 yılında ileriye doğru atılmış bir adım bence. Çünkü
markanın 1990 ve öncesindeki parfümlerine pek benzemiyor. Onlardan daha modern
ve yenilikçi. Ama tabiki o zamanın şartlarında. Bugün için değil.
Polo Sport’un meşhur şişesini bilmeyen çok
azdır sanırım. Üzerindeki Amerikan bayrağına gönderme yapan arması ve yuvarlak
mavi şişesi aslında bize içindeki sıvı hakkında ipucu da veriyor.
Gerek ismindeki “Sport” vurgusu gerekse
mavi bir şişeye sahip olması deniz veya su tabanlı bir koku ile
karşılaşacağımızın habercisi adeta. Fragrantica’da aromatik yeşil olarak
sınıflandırılmış. Bence de doğru. Hatta küçük de bir ekleme yapayım kendimce.
Aromatik yeşil-akuatik-ozonik diyorum. Hadi bakalım.
Lafı daha fazla uzatmadan geçelim kokumuza.
İlk sıkıldığında beni aromatik yeşil meyveler, biraz deniz esintisi, muhtemelen
Calone kimyasalı, ferah nane ve buruk turunçgiller karşılıyor. Yine bir
“Dejavu” yaşıyorum. Çok tanıdık bir koku. Acaba nereden hatırlıyorum. Polo
Sport’un üst notaları standart bir akuatik koku ile gerçekleşiyor. Biraz
Givenchy – Insense Ultramarine etkisi, biraz Davidoff – Cool Water esintisi, hatta
hafiften Polo Blue havası. Bu tür deterjan veya çamaşır yumuşatıcısı benzeri
kokular pek ilgimi çekmiyor. Açılışını çok sevdiğimi söyleyemem.
Orta notalarından itibaren bu akuatik hava
devam ediyor. Fakat etkisi biraz düşüyor. Onun yerine bir parça lavanta, az da
olsa menekşe, biraz deri (açıklanan notalarında yok ama deri olduğunu
düşünüyorum), aromatik yumuşak baharatlar (zencefil olabilir) ana ekseni
oluşturuyor. Bence başlangıcından daha sevilebilir ama harika değil. Son
kısımda ise odunsu notaların hakimiyeti var. Yani klasik bir erkek parfümü
kapanışı. Alt notaları da beni benden alamadı.
Polo Sport, döneminin önemli parfümlerinden
birisiydi. Cool Water ile birlikte ferah deniz/okyanus esintili parfümlerin
örneklerindendi. İlk çıktığında büyük başarı yakalamıştı muhtemelen. Ama bugün
kokladığınızda çok özel ve ilginç gelen bir tarafı yok. İlerleyen yıllar
içerisinde Polo Sport’a benzeyen bir çok parfümün piyasaya sürülmüş olması onun
geri planda kalmasına neden olmuş diye düşünüyorum.
Bence başlangıcı çok rafine değil. Sıradan
bir akuatik gibi davranıyor açılışında. Orta kısım neyseki daha ilginç ve zengin.
Ama yine de kendime yakın bulamadım. Son kısmı ise eh işte. Sanırım parfümün en
beğendim tarafı orta notaları.
Polo Sport yapaylık sınırında dolaşan,
ferah deniz teması, erkeksi çiçekler ve yeşil meyveler etkisinde. Çok kaliteli
değil. Ralph Lauren’in daha eski kaliteli parfümleri düşünüldüğünde hayal
kırıklığı yaratabilir. Sanırım geçiş dönemi parfümü olması, kalite anlamında da
düşüşün bir sebebi. Ralph Lauren’in hiçbir yeni parfümünün büyük başarılar elde
edememesi ise ayrıca irdelenmesi gereken bir durum.
Şimdi Polo Sport bence otuz yaş altındaki
genç arkadaşları hedefliyor. Bazı yorumcuların dediği gibi akşam spordan
çıktıktan sonra, günlük kullanımda ya da deniz kenarında kullanılabilecek vasat
bir parfüm. Bence denemeden almayın. Hata biraz abartarak Chanel – Bleu’nun
nostaljik bir versiyonu diyesim geliyor. Eski anıları canlandırmak için bire
bir Polo Sport.
Luca Turin’in kitabında Polo Sport’a beş
üzerinden dört yıldız verilmiş ve lavantalı ananas olarak sınıflandırmış. Bence
üç yıldızdan daha fazla bir not abartılı olur.
Parfümün tasarımını Michael Kors – Michael
For Men, Calvin Klein – CK One gibi başarılı işlere imza atmış Harry Fremont
yapmış. Ayrıca bir çok ana akım marka içinde parfümler tasarlamış Fremont. Yani
oldukça deneyimli bir burun dersek yanlış olmaz.
Kalıcılığı ve fark edilirliği ortalama
oldu. İlkbahar-yaz mevsiminde kullanmak daha uygun olacaktır. Genç arkadaşlara
tavsiye ederim. Üst yaş grupları için çok uygun olmayabilir.
Artıları:
+ Orta notaları fena değil.
+ Döneminin önemli parfümlerindendi. Sadece
bunun için bile denenebilir.
Eksileri:
- Açılışı başarılı değil.
- Geneline hakim olan çamaşır yumuşatıcısı
kokusu ilgimi çekmedi.
- Bir şişesi alınacak kadar başarılı
olduğunu düşünmüyorum.
Koku Güzelliği:10/6