Bulgari
– Bulgari Man (2010) Markanın
yeni parfümlerinden.
Bulgari Man. 2010 çıkışlı. Alberto
Morillas imzalı. Odunsu oryantal olarak sınıflandırılmış. Üst notalarında lotus
çiçeği, bergamot ve menekşe yaprağı, orta notalarında sandal ağacı, odunsu
notalar ve kabe samanı (vetiver), alt notalarında ise misk, amber, bal, benzoin
ve kaşmir ağacı.
Yukarıda standart bir parfüm
bilgilendirme formu şeklinde verilenler benim için çok bir anlam ifade etmiyor.
Çünkü Parfüm Merakı sitesinde her türlü mekanik ve soğuk yazılardan kaçmaya
çalışıyorum. Kendimce yeni bir pencere açmaya doğru gidiyor muyum bilemiyorum.
Fakat yaptığım araştırmalara göre Türkiye’nin en çok okunan ve takip edilen
parfüm bloguna imza atmış durumdayız. Dikkat edilirse birinci çoğul “Biz” zamirini
kullanıyorum. Çünkü okuyucusu olmayan bir blog, site, medya unsuru, gazete,
kitap vb. yok olmaya mahkum gibi görünüyor.
Yok merak etmeyin. Nihat Doğan’a ve
profesyonel siyasetçilere özgü “Halk Popülizmi” yapmak gibi bir derdim yok. Zaten
beceremem de. Bu işleri büyük insan, filozof ve düşünür Nihat abimize havale
etme taraftarıyım. Çünkü o fantastik bir halk kahramanı. Onun duygu ve düşünce
dünyasına çok az fani ulaşabilir. Türkiye’nin He-man’i ya da Örümcek Adam’ı o.
Türkiye onunla gurur duyuyor genellikle.
İşin şakası bir yana sizlerin bloguma
gösterdiği ilgi ile 800.000 tıklanmaya ulaşarak önemli bir rekora doğru
gidiyoruz. Yurt dışında rastladığım bazı kişisel parfüm bloglarını bile geride
bıraktığımızı mutlulukla görüyorum. Hedef 2023 yada 2071 gibi absürt siyasi
kandırmacalar yerine daha aklı başında bir şey belirledim. Bir milyon tıklamaya
ulaştığımızda sitede artık inek mi keseriz, deve mi getirtiriz Mısır’dan karar
veremiyorum. Neyse o günler gelsin düşünürüz.
Bu anlamda sizlerin bana blogda ne gibi
yenilikler yapabileceğim ile ilgili öneriler getirmeniz de çok önemli. Aklıma
gelmeyen bazı özellikleri sizlerin hatırlatmasıyla devreye soktum. Yani
etkileşimli bir blog olması her zaman tercihim.
Ve bu kadar takip edilen bir blogda 2010
yılının iddialı çıkışlarından olan Bulgari Man’ın incelemesinin olmaması
düşünülemezdi. Zaten bir çok okuyanım bu parfümü yazmamı istiyorlardı. Neyse ki
bu seferde Ahmet Can yardımıma yetişti ve bana 10 ml. şişede decant gönderdi. O
zaman lafı daha da uzatmadan geçelim Bulgari Man’a. Neymiş ne değilmiş görelim.
Önce parfümün resmi tanıtım yazısıyla
işe başlayalım. Bakalım neler söylemiş Bulgari kendi parfümü için:
“İlk açılış notasıyla Bvlgari Man çağdaş
ruhunu sunuyor. Kalabriya bergamot, menekşe yaprağı ve beyaz armut ilk dokunuş.
Taze ve meyvemsi. Bu ferah ilk nefes parfümün kalbine kadar devam ediyor, ki
bu, sıradışı temel karakterini oluşturuyor. Bvlgari Man’ın özü harika
ipuçlarıyla ile zenginleştirilmiş. Baştan çıkarıcı odunsu bir uyum. Vetiver ve
cypriol birleşiminin güçlü ve kararlı aroması ile tatlı beyaz odunsuların
sandal ağacı ve kaşmir ağacı ile birleşiminin sıcak dokunuşu. Bu noktada
Bvlgari Man'in beklenmedikliği açığa çıkıyor: bitkisel amberin çekici uyumu
(Alberto Morillas tarafından Bulgari için özel olarak yaratıldı) beyaz bal ve miskin
büyüleyici nüansları ile asilbentin sıcak harmonisinin karışımı oryantal
heyecan katıyor.”
Hizmette sınır yok :)) Bulgari Man'ın resmi tanıtım galasının videosu.
Bu veya benzeri cümleleri kaç yüzüncü
kez okuyorum kim bilir. Muhtemelen sizde. Tabiki bu yazılanlara çok itibar
etmeden bana ne hissettirdiğine geçeyim Bulgari Man’ın. İlk sıktığımda pek
anlayamadım ne olduğunu açıkçası. Fakat kullanım süresince daha bir çözdüm üst
notalarını. İlk önce nedense keskin bir kara biber kokusu algıladım. Hatta
biraz Marc Jacobs – Bang’e bile benzettim. Ama sonrasında kara biberden ziyade
daha yeşil bir açılışı olduğunu keşfettim. Evet üst notalar karanlık
sayılabilecek yeşil çiçekler ile gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarına
bakıyorum. Lotus çiçeği ve menekşe yaprağı görünüyor. Muhtemelen menekşe
yaprağından geliyor bu koku. Sanki biraz da tozlu kabe samanı (vetiver). Pek
alışılmadık bir kokusu var. Ama sevdiğimi söyleyemem.
Bir süre sonra orta notalara geçiliyor. Burada
çiçeksilik ve o kara biber hissi geri çekiliyor. Ortaya metalik, yapay ve
kremsi odunsu notalar çıkıyor. Muhtemelen ya sedir ya da Iso E Super. Ama oldukça
yapay. Bazı kullanıcıların bu kısmı Hermes – Terre d’Hermes’e benzetmesi
sanırım açıklığa kavuşmuş oluyor. Fakat bence büyük bir benzerlik yok. Hele ki
Terre d’Hermes’in yüksek kalitesinin yanında Bulgari Man ancak nal toplar. Orta
notaları vasat.
Gelelim sonlara. Alt notalarda bu yapay,
metalik odunsu koku devam ediyor. Fakat burada amber ve misk ekleniyor. Gönül
rahatlığıyla diyebilirim ki parfümün en sevmediğim yanı burası. Yapaylık üst
düzeyde. Zaten bu tür bir amber kullanımına her zaman karşıyım. Ama markalar
benimle aynı fikri paylaşmıyorlar sanırım.
Eveeet şimdi gelelim sadede. Bulgari,
dünyanın mücevher ve diğer aksesuarlar alanında en saygı duyulan markalarından
birisi. Böyle bir markanın parfümleri de doğal olarak belli standartların
üzerinde olması gerekir diye düşünebiliriz. Ki bir çok dünya vatandaşı da bizim
gibi düşünecektir. Her ne kadar daha önce denediğim Bulgari parfümleri beni çok
tatmin etmese de Bulgari Man ile ilgili beklentim sanırım biraz yüksekti. Çünkü
tasarımcısı da önemli burunlardan birisi Alberto Morillas. Bu üstadımız daha
önce de Bulgari’nin bir çok parfümüne imza atmış. Ayrıca o kadar çok popüler
olmuş parfüm tasarlamış ki burada tek tek saymaya kalksam epey zamanımı alır. Kısaca
beklenti yüksek.
2010 yılında çıkarılmış yepyeni bir
parfüm Bulgari Man. Ve tasarımcısı da bahsettiğim gibi çok önemli bir isim.
Şimdi bu durum bana çok popüler olmaya yönelik bir parfüm olacağı hissi
veriyordu. Yani Bulgari büyük kalabalıkların beğeneceği ve seveceği bir
arkadaşa imza atacaktı ve muhtemelen diğer rakipleri gibi kaliteden ödün
verecekti. İşte parfümü denemeden önce düşündüklerim böyleydi. Ve parfümü
kullanma süresinin sonunda fikirlerim çok büyük değişim geçirmedi.
Öncelikle Bulgari Man’ın garip
başlangıcını pek kendime yakın bulmadım. Bu tür yeşil-tozlu-kabe samanımsı
kokulardan hoşlananların ilgisini çekecektir. Fakat pek bana göre değil.
Açılışında yapaylık pek hissedilmiyor. Ama asıl sorun orta notalarda başlıyor. Bu
andan itibaren ortaya çıkan yapay odunsu notaları kimileri çay temasına
benzetmiş. Bence oldukça yapay, metalik ve kremsi odunsu notalar gerçekten çok
başarısız. Acaba biraz abartıyorum mu diye düşünüyorum. Kendimi yokluyorum. Ama
hayır. Gayet eminim. Bulgari Man orta kısmından itibaren bir başarısızlık ve
vasatlık örneği. Hele ki sonları yok mu. Bahsetmeye bile gerek duymuyorum.
Bu da Bulgari Man'ın tanıtım yüzü olan Clive Owen'ın rol aldığı kısa video ve çekim arkası.
Alberto Morillas gibi bir üstadın bu
kadar yapay, ucuz ve iç gıcıklayıcı bir parfüme nasıl imza attığını keşke
kendisine sorabilsem. Acaba gerçekten de yaptığı parfümden memnun mu? İçi rahat
mı? Yoksa işvereni olan Bulgari’nin isteklerine teklifsiz boyun mu eğmiş? Böyle
vasat bir parfümü kariyerinde nasıl bir yere konumlandırmayı düşünüyor? Daha da
önemlisi bu parfümden sonra sana nasıl güveneceğiz Mr. Morillas?
Hey gidi Rochas Men’i beğenmeyen parfüm
severler. Alın size Bulgari Man. Evet tarzları hiç benzemese de bu iki popüler
arkadaşı karşılaştırdığımda parfüm dünyasının nasıl bir gerilemeye maruz
kaldığını rahatlıkla görebiliyorum. Ticari kaygılar ve bol satış yapabilecek
parfüm tasarlamaya çalışmak, Bulgari gibi saygı duyulan bir markaya bile
böylesine kötü bir parfüm yaptırtabiliyor. Batsın sizin kar elde etme
amaçlarınız. İyi de arkadaş siz çok büyük karlar elde edeceksiniz diye
insanları böyle içi boş parfümlere mi mahkum edeceksiniz.
Bulgari Man’in ne çiçeklerini, ne yapay
odunsu notalarını ne amberini ne tatlılık için kullanılmış balı ne de miskini beğendim.
Bu kadar baştan savma ve sıradan bir parfümle bizi kandırabileceğini mi sandın
Bulgari ve Alberto Morillas? Evet güzel pazarlama etkinliklerine imza
atmışsınız ama keşke o özeni biraz da parfümünüze gösterseymişsiniz.
Kimi yorumcular akuatik olduğundan
bahsetmişler. Valla ben hiç akuatik tarafına rastlamadım. Nerede su, deniz,
yosun yada tuz kokusu. Gerçekten şaşkınım. Hani iyi bir şeyler yazayım diye
düşünüyorum. Ama aklıma hiçbir şey gelmiyor. Çünkü hoş bir tarafına
rastlayamadım. Ayrıca hafiften de baş ağrısı yaptı zaman zaman. Bu da işin
cabası.
Sanırım Bulgari Man son yılların en
başarısız yeni parfümlerinden birisi. Nesini anlatayım ki. Deneyin ve görün.
Parfümün kalıcılığı ortalama. Fark
edilirliği düşük. Bence dozu iyi ayarlanırsa dört mevsim kullanılabilir. Yine
de ilkbahar-sonbahar-kış için daha uygun. Günlük veya ofis kullanımına uygun
diyebilirim. Lütfen denemeden almayın. Sorumluluk kabul etmiyorum.
Artıları:
+ Yok
Eksileri:
- Üst düzeydeki yapaylık sinir bozucu.
- Farkedililiği zayıf.
- Herhangi bir karakteri yok kokusunun.
Koku Güzelliği:10/5