Yves
Saint Laurent – Opium Pour Homme (1995) Markanın erkek parfümlerinden.
Modern
anlamdaki parfümlerin, çok uzun sayılamayacak tarihi içinde kült haline gelmeyi
başarmış kadın parfümleri muhakkak ki mevcut. Evet Parfüm Merakı sitesinde
ağırlıklı olarak erkek parfümlerini yazıyorum. Ama yeri geldikçe kadın
parfümleri hakkındaki düşüncelerimi de söylüyorum. Çünkü hayat sadece beyazdan
ya da siyahtan ibaret değil. Yani sadece erkek parfümlerinden bahsetmek hiç de
adil olmaz.
Büyük
başarılara imza atmış birkaç kadın parfümü geliyor aklıma hemen. Gucci – Rush,
Christian Dior – Dune, Lancome – Hypnose, Calvin Klein – Euphoria.
İlginç olan
ise bu başarılı kadın parfümlerinin isimlerinin sonuna “Pour Homme veya For
Men” konularak erkek versiyonları çıkarıldı. Ama hiçbiri kadın versiyonlarının
başarılarını yakalayamadı. Çünkü onlar gerçek bir fikrin ve buluşun
eseriydiler. Çünkü onlar orijinaldiler. Çünkü onların genetiği gerçekti. Çünkü
onlar safkan kadın parfümü olarak üretilmişlerdi. Çok tutan bir parfümün ticari
uzantısı kokulardan değillerdi.
Bu tür
parfümlerin en göze çarpan örneklerinden birisi de Opium. İlk olarak 1977
yılında kadın parfümü olarak piyasaya sundu Yves Saint Laurent. Baharatlı
oryantal olarak sınıflandırılan Opium’un kadın parfümü, ilk çıktığı dönemlerde
büyük ilgi çekmişti muhtemelen.
Zaten parfümün
ismi bile kışkırtıcıydı. “Afyon” anlamına gelen ismi, Opium’un etrafında her
zaman bir “acaba” sorusunu aklına getirdi insanların. Ve ilginç şehir
efsaneleri oluşturuldu. Çünkü 1977 yılında çıkarılan bir parfüme “hafif
uyuşturucu” olarak tanımlanan bir ismin verilmesi sanırım çok normal karşılanmamıştır.
Tam da burada duyduğum küçük dedikoduyu da vermem gerek. Yves Saint Laurent’in
hayatının bir kısmında sıkça uyuşturucu kullandığını biliyoruz. Opium isminin
belki buraya bir gönderme olduğunu düşünebiliriz.
Gelelim kadın
parfümü klasiklerinden olan Opium’dan on sekiz sene sonra, aynı isimle 1995
yılında çıkarılan erkek kardeşine. Opium Pour Homme ilk çıktığında isminin de
etkisiyle sesini duyursa da ilerleyen yıllarda biraz geri planda kalmış gibi
duruyor. Benimde merak ettiğim parfümlerden birisiydi. Bakalım bu arkadaş ile
anlaşabilecek miyiz?
Opium Pour
Homme aynı ablası gibi baharatlı oryantal olarak sınıflandırılmış. İlk
sıktığımda keskin ve yoğun sayılabilecek bir koku üzerime geliyor. Başlangıcı
ilginç karanlık meyveler, biraz tütün benzeri tema ve anason ile gerçekleşiyor.
Açıklanan üst notalarına bakıyorum. Siyah kuş üzümü ve yıldız anason görünüyor.
Bu tatlı meyvelerin sebebi muhtemelen siyah kuş üzümü. İçki benzeri koku ise
yıldız anasondan geliyor olabilir. Fakat bence biraz sigara dumanı benzeri
tütün kokusu da var. Parfümün açılışını gayet başarılı buldum.
Bir süre sonra
orta notalara geçildiğinde bu tatlı, karanlık, derin meyveler ve anason kokusu
kalmıyor. Onun yerine baharatlar ve odunsu notalar baş role geçiyor. Karanfil, tarçın,
biber ve karabiber olabilir. Fakat kötü haber bu baharatlar ve odunsu notalar
çok yapay kokuyor. Oldukça metalik ve bence kalite anlamında başarısız. O güzel
başlangıçtan sonra bu yapaylık tam bir hayal kırıklığı oluyor.
Son kısımda
parfüm yine radikal bir değişim geçiriyor. Bu seferde yapay baharatlar ve
odunsu notalar ortadan kayboluyor. Alt notalarında hayvansal sayılabilecek bir
vanilya merkeze geçiyor. Çok güzel ve lüks. Nefis bir kapanış yapıyor Opium
Pour Homme.
Opium Pour
Homme beni ikilemde bırakan, şaşırtan parfümlerden birisi oldu. Başlangıcı çok
güzel. Orta notaları kötü. Sonları ise harika. Gelin şimdi siz karar verin
güzel mi değil mi diye.
Parfümün
başlangıcı bana çok sevdiğim bir kokusu olan Jacques Bogart – Bogart Pour
Homme’u hatırlattı. Biraz da Thierry Mugler’in yurt dışında büyük ses getiren içki
temalı limitli üretim parfümü A Men Pure Malt’a benzettim. Son kısımdaki şık
vanilya kullanımında ise Caron – The Third Men ve Guerlain – Jicky havası
sezdim sanki.
Opium Pour
Homme’u deneyen ya da kullanan bazı kişiler onun içki temasına sahip olduğunu
söylemiş. Bence de haklılar. Parfümün genel aurası etrafa içkimsi bir hava
veriyor. Sanırım bu durumu yıldız anason sağlıyor. Ben sıcak içki temasını
beğendim. Daha çok viski-likör gibi bir hali var diyebilirim. Ama baskın koku
hiçbir zaman içki-alkol değil. Asıl olarak kuş üzümü, baharatlar, anason ve
vanilyadan oluşuyor ana kompozisyon. Genel itibariyle tatlılık mevcut
kokusunda. Neyseki ayarı kaçmamış bir tatlılık söz konusu.
Şimdi iyi de
Opium’un orta notalarındaki metalik yapaylık da neyin nesi. Yani Yves Saint
Laurent gibi bir marka nasıl böyle bir duruma izin vermiş. Bence bu durum
reformülasyon ile ilgili olabilir. Muhtemelen ilk formülasyonu böyle değildi.
Küçük bir değişiklik ile orta kısım bu hale gelmiş olabilir.
Farklı bir deneyim oldu Opium benim için. İyi ki kullanmışım. Zigzaglar çizen bir arkadaş. Başları güzel, ortaları kötü, sonları ise çok iyi. İnsan böyle bir parfüme karşı nasıl bir not verebilir ki.
Parfümün 1995
yılında çıktığını düşünürsek 20 yaşına yaklaşıyor. Ona rağmen çok modern bir
kokusu var. Günümüzün modern baharatlı oryantallerine iyi bir örnek
diyebilirim. Ama bir şişesini almaya değer mi? Sanırım hayır.
Opium Pour
Homme’u ünlü burunlardan Jacques Cavallier tasarlamış. Parfüm kritikçisi Luca
Turin ise kitabında beş üzerinden sadece iki yıldız vermiş ve odunsu aromatik
olarak sınıflandırmış. Bol baharatlı, sıcak vanilyamsı kokusu yaz mevsiminde
kullanmaya çok uygun görünmüyor. Sonbahar-kış mevsimleri için fena bir seçenek
değil.
Artıları:
+ Başlangıcını
beğendim.
+ Sonları
gayet başarılı.
+ Kalıcılığı
fena değil.
Eksileri:
- Orta
notalarını beğenmedim.
Koku
Güzelliği:10/7