Calvin
Klein – Ck Be (1996) Markanın unisex olarak satılan parfümü.
Obsession,
Eternity, Truth, Contradiction, Escape, One.
Calvin Klein
moda evinin parfüm biriminin dünyaya armağan ettiği kokular arasında yukarıdaki
arkadaşlar. İlk çıktıklarında çok ilgi gören, çok satılan listelerine giren,
etraftaki bir çok insanda kokusunu duyduğunuz meşhur parfümler.
Calvin
Klein’in dev pazarlama ağını ve bolca para harcanmış başarılı tanıtımları da
düşünürsek, bu parfümlerin zamanlarının çok tercih edilen kokuları olmasına
şaşırmamak gerek. İyi de 2012 yılı itibariyle durum nasıl?
Son zamanlarda
parfümler alanında düşüş çizgisinde olan bir Calvin Klein görüyorum. Hele ki
son yıllarda piyasaya sürdüğü IN2U ve Free bence çok büyük başarısızlık
örnekleri. Sanırım Calvin Klein, bir çok markanın düştüğü hataya düşmüş
durumda. Ben kendimce bu hatayı şöyle formülüze ediyorum: “Maliyetleri
azaltarak vasat ve herkesin sevebileceği parfümler yaptırmak. Böylece çok fazla
satış yapıp karını olabildiğince arttırmak. Gerisi ise önemli değil.”
Ki bir marka
bu çıkmaza girdiği zaman sonunun hiç iyi olmayacağı açık. Şu markalar parfümler
konusunda neden kendilerine Hermes ya da
Guerlain’i örnek almazlar. Anlamış değilim.
Oysa 1990’lar
Calvin Klein parfümlerinin altın çağı gibiydi diyebiliriz. Gerek Eternity
gerekse Obsession erken dönem Calvin Klein’lerin önemli isimleriydi. Ardından
1990’lı yılların ortalarında çıkarılan “One ve Be” markanın şöhretine şöhret
katıyordu. Özellikle 1994 çıkışlı “One” hala sevilen ve bolca etrafa
duyabileceğimiz eserlerden birisi.
1994 yılının
başarılı parfümü One’dan sadece iki yıl sonra aynı şişe formunda (fakat bu
sefer şişesi siyah) Be piyasaya sürüldü. Hiçbir zaman One kadar başarılı
olamasa da Be’nin ciddi bir seven ve kullanıcı kitlesi olduğu anlaşılıyor.
Bende bugün çok popüler olan One’ı değil, onun kardeşi Be’ye bir göz atacağım.
Bakalım Be bende ne gibi duygular uyandıracak.
Parfümümüz
odunsu, çiçeksi misk olarak sınıflandırılmış. Hatta aromatik odunsu da
denilebilir. Başlangıcında kolonyamsı bir lavanta ile size merhaba diyor. Fakat
öyle keskin ve sert bir lavanta düşünmeyin. Daha aromatik ve hafif. Sanırım
lavantanın keskin kokusunu azaltmak için biraz bergamot ve yeşillikler
kullanılmış. Evet başlangıcı kısmen yeşil ve çiçeksi. Hatta kolonyamsı bir
erkeksi çiçeksilik dersem daha doğru olur. Üst notaları gayet ferah.
Orta
notalarında bu aromatik lavanta biraz geri çekilirken ortaya meyvemsi çiçekler
çıkıyor. Fakat çiçekler hala kadınsı değil. Bence orta notaların en önemli
oyuncusu hafif tatlı meyveler. Açıklanan notalarında ardıç meyvesi ve şeftali
var. Muhtemelen onların işi bu meyvemsilik. Be’nin en sevdiğim kısmı
diyebilirim burası için. Son bölümleri ise hayal kırıklığı. O güzelim meyveli-çiçeksi
koku tamamen ortadan kayboluyor. Onun yerine artık alt notaların klasik öğeleri
odunsu notalar, amber, biraz da misk kendisini gösteriyor. Azıcık da deri var
sanki. Fakat ağırlık odunsu notalar (sedir ağacı olabilir) ve amberde. Tahmin
edeceğiniz üzere son kısım oldukça yapay. Parfümün bitiş kısmına hiç özen
gösterilmemiş.
Tam “işte
insanlara tavsiye edebileceğim ortalama ve her yerde uygun fiyata bulunabilecek
bir parfüm” diye düşünürken, son kısmı bütün işi bozdu. Lavantayı çok sevmesem
de başlangıcı fena değil. Orta notalar gayet iyi. Ama alt notaları çok yapay ve
vasat. Bu duruma ne yazık ki artık bir çok parfümde rastlıyoruz. Parfümün
başlangıcına ve orta notalarına özen gösterip, sonrasını boş vermek bir gelenek
halini alıyor sanırım.
İyi de parfüm
dediğimiz şey bir bütün değil mi? Değerlendirirken başından sonuna kadar
incelememiz gerekmez mi? Peki parfüm üreticileri bunu bilmiyorlar mı? Gayet iyi
biliyorlar. Çünkü insanlar mağazalarda bir parfümü alma kararını genellikle ilk
fıstan 2-3 dakika sonra veriyorlar. Tabiki uyanık parfüm severler bir kokunun
üst notalarındaki güzelliğe kanmayacak kadar tecrübeli olmalı. Yani sadece 1-2
defa ayak üstü deneyip de aldığınız parfümlerden bir hafta sonra nefret etmeniz
çok büyük bir ihtimal. Aman dikkat! Bu konuyla ilgili daha uzun ve detaylı bir
yazı yazmayı düşünüyorum zaten. Şimdilik şöylece bir üzerinden geçmiş olayım
konunun.
Şu bir gerçek
ki Be, 1990’ların ortaları ve sonlarının
şöhretli parfümlerinden birisiydi. Muhtemelen çok satanlar listesinin üst
sıralarındaydı. Bir çok kişinin severek kullandığı ikonik bir klasik idi. Fakat
2012 yılı itibariyle parfüm sektörünün geldiği yeri ve çok güçlü rakiplerini
düşünürsek, “yıldızı sönmeye yüz tutmuş” bir arkadaş diyebiliriz. Belki eski
bir dost Be. Ya da hatıraların canlanmasını sağlayan bir nostalji. Bu anlamda
Be’yi Obsession ve Eternity’e benzetebiliriz. Belki de bir çok parfümün başına
gelebilecek şeyi yaşıyor Be. Yani “zamana yenik düşmek.”
Be, Calvin
Klein markasının ortalama parfümlerinden birisi bence. Harikalar yaratmıyor.
Özellikle genç arkadaşların yada parfümlerle yeni tanışan insanların kullanması
için tasarlandığını düşünüyorum. Şişesinin simsiyah olmasına bakmayın. Genel
olaral hafif, ferah, yumuşak, saldırgan olmayan ve bir çok kişinin sevebileceği
gibi bir kokusu var diyebilirim. Ama onun dışında benim için çok fazla anlam
ifade edemiyor ne yazık ki. Yani Be için
beklentilerinizi çok yüksek tutmayın.
Be’yi tanınmış
burunlardan Ann Gottlieb tasarlamış. Luca Turin ise Be’yi “hafif fujer” olarak
sınıflandırmış ve beş üzerinden üç yıldız vermiş. Be ile ilgili eleştirilerin
en önemlilerinden birisi kalıcılığının çok az olması. Kimi kullanıcılar
kokusunun 1-2 saat sonra uçtuğunu söylemişler. Benim denemelerimde hiç de o
kadar az olmadı kalıcılığı. 5-6 saate yakın hafif hafif hissettirdi kendisini.
Ha belki fark edilirliğinin az olması ve genel yapısının hafif oluşu,
insanlarda kalıcılığının az olduğu yargısını oluşturmuş olabilir. Ya da ten
seçen bir parfüm de olabilir. Ama benim tenimde kalıcılık sorunu yaşamadım.
Be bence dört
mevsim kullanılabilecek yapıda. Ferah ve hafif yapısından dolayı ilkbahar-yaz
mevsimine yakışacaktır. İçeriğindeki lavanta, tatlı meyveler, odunsu notalar ve
amber sayesinde kışın da kullanılabilir. Ama bence ilkbahar-yaz mevsimine daha
yakın duruyor. Günlük kullanıma ve spor giyime rahatlıkla uyacaktır.
Bir başka konu
ise parfümün uniseks olarak satılması. Bence erkek kullanımına daha yakın Be.
Yani bir kadında nasıl sonuçlar verir pek emin değilim. Zaten parfümü deneyen
kadın yorumcular da erkeklere uygun olduğunu vurgulamışlar. Her zaman yaptığım
uyarımı yenileyeyim: “Lütfen denemeden almayınız.”
Artıları:
+ Başlangıcı
fena değil.
+ Orta
notaları bence en güzel yeri.
+ Bir çok
internet sitesinde uygun fiyata bulabilirsiniz.
Eksileri:
- Sonlarını
hiç sevmedim.
- Bir şişesini
alacak kadar özel bir yanı olduğunu düşünmüyorum.
Koku
Güzelliği:10/6