Guy Laroche – Horizon (1993) Markanın
erkek parfümlerinden.
İlginç bir
marka Guy Laroche. Ana iş kolu hazır giyim olan Guy Laroche’un standart bir
moda markasına benzemeyen yanı çok fazla parfüme imza atmamış olmaları.
Ulaşabildiğim kadarıyla sadece sekiz tane parfüm yaptırmışlar. Bunlardan en
bilineni tabiki siyah şişesi ile erkek parfüm klasiklerinden olan Drakkar Noir.
Bu şöhretli parfüm sayesinde ismini duyuran Laroche, daha sonrasında ise çok
ilginç ve etkileyici parfümlere imza atamamış gibi.
Toplam sekiz
parfümünden sadece üç tanesi erkeler için. Bugün ikinci en popüler erkek
parfümleri diyebileceğim Horizon’a yer vermek istedim. Yurt dışındaki parfüm
platformlarında sıkça ismi geçen Horizon, bir parfüm sever olarak pas
geçemeyeceğim kokulardan birisi. Fakat kötü bir haber vereyim. Horizon’un
üretimi artık sonlandırılmış. Yani önümüzdeki yıllarda muhtemelen bulması
zorlaşacak.
Aromatik yeşil
olarak sınıflandırılmış Horizon’u başarılı kokulara imza atmamış bir burun
olan Alain Astori tasarlamış. Açılışında biraz traş losyonlarını andıran
turunçgil ile size merhaba diyor. Oldukça buruk bir başlangıcı var. Sanki bergamot
da var. Biraz da aromatik otlar. Çok alışıldık bir tarzda değil üst notalar.
İlk andan itibaren 1990’ların başlarında tasarlanmış bir kokusu olduğunu
anlıyorsunuz.
Orta
notalarında kokusu oldukça değişiyor. Başlardaki buruk aromatik otların yerine,
reçinemsi ağaçlar geliyor. Sanki çam ağırlıkta. Aklıma hemen büyük abi Drakkar Noir geliyor. Onu biraz andırıyor orta notalar. Hatta biraz da Polo (Classic)’e
benziyor bu çamsılık. Bence gayet güzel. Çok doğal ve erkeksi. Alt notalarında
ise tam bir 1980’lerin sonları 1990’ların başlarına gönderme var. Silhat
(Paçuli), aromatik odunsu notalar, devam eden çam ağacı kokusu, hatta bir parça
deri.
Horizon
son zamanlarda denediğim en detaylı ve derin parfümlerden birisi. Günümüzün bir
sürü tek düze kokusunu düşündüğümde Horizon onları kalite anlamında adeta ikiye
üçe katlar. Gerek başlangıcı, gerek değişen orta notalar ve eski fujerlara
gönderme yapan alt notalar. Bu anlamda Horizon’a söylecek bir şeyim kesinlikle
yok.
İyi
de kokusu güzel mi? Tamam derin ve kompleks bir yapıda. Ama koku karakteri
nasıl? Şimdi efenim Horizon size 1990’ların başlarını hatırlatıyor. Yaşı uygun
olanların o zamanlardaki hatıraları tekrardan akıllarına gelebilir. Çünkü
günümüzün modern tatlı, baharatlı, vanilyalı, çikolatamsı parfümlerine hiç
benzemiyor. Bu anlamda herkese hitap edecek bir yapısı yok. Eğer Polo Classic,
Ralph Lauren – Safari yada Drakkar Noir sevenlerdenseniz muhtemelen çok memnun
kalacaksınız.
Horizon
bana nedense ağırlıklı olarak aromatik otsu-çamsı bir his verdi. Yer yer
karanlık bir hale bürünüyor. Yer yer mavi şişesi gibi deniz hissi veriyor. Yer
yer eski-nostaljik-tozlu bir hale geçiyor. Kokusunu kendime çok yakın bulmasam
da kalitesine ve koku güzelliğine bir şey söylemem haksızlık olur. Unutmadan
söyleyeyim. Hala yurt dışındaki parfüm satan sitelerde çok ucuz fiyatlara
bulunabiliyor. Zaten Horizon’un en ilgi çeken yanı bu kadar ucuza satılırken,
kokusunun belli bir rafineliği yakalaması.
Eğer
yaşınız 30 ve üzerindeyse, yeni nesil bol şekerli zıpır parfümlerle aranız iyi
değilse ferah bir Polo Classic benzeri tarzıyla sizi bekliyor. Size eski
günleri hatırlatabilir kokusu. Yine de denemeden almak bence risk. İlkbahar-yaz
için uygun gibime geliyor. Ama şöyle bir düşündüğümde sonbahar-kış mevsiminde
de kullanılabilir. Tam bir erkek parfümü olduğunu önemle belirtmeliyim.
Artıları:
+
Doğal ve gerçekçi kokusu gayet başarılı.
+
Erkeksi ve biraz eski kokan parfümlere meraklıysanız denemeniz gerekir.
Eksileri:
-
Herkesin sevebileceği gibi değil.
-
Günümüzün parfüm trendlerine çok uzak.
Koku
Güzelliği:10/6.5