Heeley – Sel Marin (2008) Markanın
unisex parfümlerinden.
4 Ağustos 1966
yılında, İngiltere Yorkshire doğumlu bir tasarımcı James Heeley. Londra
Üniversitesi’nde felsefe ve estetik eğitimi almış. Daha sonra da değişik
materyaller kullanarak mobilya tasarımlarına imza atmış. Kendi tarzını modern,
minimalist ve saflaştırılmış olarak tanımlıyor. Bir söyleşinde ise
tasarımlarındaki ilhamı doğadan aldığını söylemiş.
James Heeley, 1996
yılından itibaren kafayı parfümlere takıyor ve kendisini bu alanda geliştirmeye
karar veriyor. Daha sonra sanki kader ağlarını örmüş bir şekilde onu bekliyor.
Bir gün ünlü niche parfüm evi Annick Goutal için tasarımlar yapan, Fransa’nın
tanınmış çiçekçilerinden Christian Tortu ile tanışıyor. Artık zihninde kocaman
bir ışık yanıyor. Ve parfüm tasarım işine girmeye karar veriyor.
Fakat öyle her
aklına esenin parfümör olamayacağı çok açık. Bir parfüm tasarlamak için
neredeyse kimyagerler kadar bilgiye sahip olmak gerekiyor. Çünkü bizim her gün
üzerimize sıktığımız parfümleri oluşturmak için 100’den fazla kimyasal madde
bir araya getiriliyor. Ayrıca her elementin ne kadar karıştırılacağı da büyük
problemlerden birisi. Bu iş ancak uzun uzun vakit ayrılarak yapılabilecek bir
iş. Tabiki en önemlisi de sabır.
Bazı parfümler
birkaç ayda oluşturulurken, kimi parfümlerin tasarlanması bir yılı bulabiliyor.
Yani görünen o ki, en iyisi bu işin eğitimini almak. Sadece eğitimini almak da
yetmiyor. Algılarınızın açık olması gerek. Yenilikleri ve trendleri takip
etmelisiniz. Ayrıca rakipler nasıl parfümler çıkarıyor onları da izlemelisiniz.
Bütün bunları yaparken, kendine özgü karakteri olan benzersiz güzellikte
kokular meydana getirmelisiniz. Yani anlaşılacağı üzere çok sevmek ve çok emek
harcamak gerek parfüm işine.
James
Heeley’de zor olan kısmı seçmiş. Kendi kendisini yetiştirmiş parfüm alanında.
Ve Heeley isimli niche markasını oluşturmuş. Bu noktada tam da aklıma Andy
Tauer geldi. İsviçreli bu parfüm tasarımcısı da kendi niche markasını,
kendisini yetiştirerek ortaya çıkarmış. Belki bu isimlere Francis Kurkdjian’ı
da ekleyebiliriz.
James Heeley'nin Avrupa’nın hayatta olan birkaç bağımsız lüks parfüm
evi kurucularından birisi olduğuna vurgu yapılmış. Bu bağımsızlığın da tasarım
sürecinde kendisini özgürleştirdiğinden bahsetmiş.
Lafı yine
fazla uzattığımı anlayıp hemen dönüyorum inceleyeceğim parfüme. “Sel Marin”
markanın “Cardinal” ile birlikte isminden en çok bahsedilen kokusu diyebilirim
rahatlıkla. Bir çok yabancı kaynaklı sitede güzel şeyler okuyabilirsiniz Sel
Marin için. O yazılanları bir kenara bırakıp, bakalım bana neler hissettirecek
onu sizlere anlatmaya çalışacağım.
Aromatik
akuatik olarak sınıflandırılan Sel Marin’in açılışında limon ve deniz esintisi
baş rolde diyebilirim. Fena değil ilk izlenim. Daha sonrasında da limona biraz
turunçgiller ekleniyor. Deniz efekti arkadan hala hissettiriyor kendisini. Sonlara
doğru odunsu notalar ve kabe samanı öne çıkıyor. Limon-odunsu notalar işbirliği
ile deniz kokusu biraz azalıyor. Böylece tenden ayrılıyor.
Heeley’nin
sitesinde, Sel Marin için güneş, sıcak kum ve deniz havası esintisine vurgu
yapılmış. Zaten ismindeki “Marin” kelimesi bize nasıl bir kokuyla
karşılaşacağımızın ipucunu veriyor. Sel Marin’in Türkçesi ise “Deniz Tuzu” gibi
bir şey. James Heeley’de bir söyleşisinde parfümü için şunları söylemiş:
“Sel Marin’in
deniz merkezli bir parfüm olması fikrini seviyorum. Denizi seviyorum. Yüzmeyi
seviyorum. Ve deniz tarafından sarılmış olmayı seviyorum.”
Karşımızda
“deniz gibi kokan” parfümlerden birisi var. Son yıllarda bu tarz kokular sıcak
yaz mevsimi için tercih edilir oldu. Tabiki bu kapıyı ilk açan Kenzo Pour Homme’u da unutmayalım. Sel Marin, Kenzo Pour Homme kadar tuzlu kokmuyor. Daha
meyvemsi ve turunçgil-limon ağırlıklı. Biraz Bulgari – Aqua Marine’ye benzettim
genel olarak. Biraz da Creed – Millesime Imperial’i andırıyor. Fakat iki
parfümden de daha güzel diyebilirim Sel Marin. Bence Sel Marin akuatik
esintiler taşımasına rağmen turunçgil merkezli bir ana yapıya sahip. Diğer
kokular farklı bir tat yaratmak için eklenmiş gibime geliyor. Yer yer meyvemsi (kavun), yer
yer de ferah portakal-limon kombinasyonu ile yazın sıcak günlerinde ve
plajlarda kullanım için ideal. Fakat yine de harika bir parfüm olduğunu
söylemem zor. Belki de benim akuatik parfümlere olan ilgim gittikçe azalıyor.
Eleştirebileceğim
yanlarından birisi de EDP olmasına rağmen kalıcılığı ve fark edilirliği yüksek
değil. Ayrıca alt notalara doğru hafiften bir yapaylık hissediliyor. Bu
yapaylık muhtemelen odunsu notalardan geliyor. Biraz sıradan geldi son kısmı
bana.
Newyork Times
gazetesinin parfüm kritikçisi Chandler Burr, Sel Marin’i deniz kenarında
kullanmaya en uygun parfümlerden birisi olarak göstermiş. Luca Turin ise beş
üzerinden dört yıldız vermiş kitabında.
Sel Marin
unisex olarak piyasaya sürülmüş. Bence de hem kadınların hem de erkeklerin
kullanabileceği gibi. Yaz mevsiminin sıcak günleri için iyi bir seçenek gibi
görünüyor.
Artıları:
+ Deniz temalı
parfümlerin başarılı sayılabilecek örneklerinden birisi.
+
Turunçgil-limon kullanımını sevdim.
Eksileri:
- Harika veya
vazgeçilmez bir kokusu olduğunu düşünmüyorum.
- Son kısımları
pek etkileyici değil.
- Yüksek
fiyatı.
Koku
Güzelliği:10/7