Calvin
Klein – Euphoria Men (2006) Markanın erkek
parfümlerinden.
Kot pantolon,
takım elbise, saat, çanta, takı iç giyim, parfüm… Calvin Klein deyince aklınıza
hangisi geliyor? Bu soruya doğal olarak herkes kendi penceresinden bakarak cevap
verecektir. Kimisi takım elbisenin hayalini kurarken, kimisi saatlere ilgi
duyacaktır. Bizim gibi parfüm severlerin cevabı ise sanırım gayet net.
Amerika
merkezli moda devlerinden Calvin Klein’in parfümleri etkili pazarlama
yöntemleri kullanılarak bir çok kişiye ulaşıyor. Hatta büyük kozmetik
mağazalarındaki satış görevlileri popüler parfümleri size tavsiye ediyor. Daha
siz “yok istemiyorum” demeye kalmadan “ama bu yeni çıktıııı” diyerek üzerinize
bir Calvin Klein yada Hugo Boss parfümünü sıkıyorlar. Her yeni çıkan parfümün
güzel olma ihtimali olmadığı gibi, her popüler parfümün de kaliteli olmama
ihtimali var. Sanırım artık bunun bilincine varılması gerekiyor. Buradan günde
on iki saate yakın ayakta durmaya mecbur bırakılan mağaza çalışanı
arkadaşlarımızı rencide etmek değil amacım. Onlar muhtemelen prim de aldıkları
için size bir parfüm satmak isteyeceklerdir. Önemli olan bizim gibi parfüm
alıcılarının bilinçli olmaları.
Hatırladığım
kadarıyla Calvin Klein’in Euphoria isimli parfümünün ilk olarak kadın versiyonu
çıkarıldı. O zamanlar alışveriş merkezlerindeki parfüm mağazalarının bir
çoğunda üzerinize Euphoria sıkmak için dolaşan arkadaşlar vardı. Eee bu kadar
agresif pazarlama yapılması satışlara da bir etki ediyordur muhtemelen. Yine
hatırladığım kadarıyla bende bir denemiştim Euphoria’nın kadın versiyonunu.
Hatta oldukça beğenmiştim. Fakat nasıl kokar diye sorarsanız çok bir şey
kalmamış aklımda.
Kadın versiyonundan
bir yıl sonra Euphoria’nın erkek kokusu da çıktı. Başlarda yeni bir parfüm de
olmanın avantajıyla oldukça ilgi görmüştü. Fakat aradan geçen zaman içinde çok
büyük bir hit olamayacağı anlaşıldı Euphoria Men’in. En azından benim açımdan
öyle.
Parfümümüz
aromatik odunsu olarak sınıflandırılmış. Çok da doğru bir sınıflandırma olmuş.
İlk sıkıldığında turunçgiller sizi karşılıyor. Çok özelliği olmayan, ortalama
bir başlangıç. Bir çok parfümde karşımıza çıkabilecek gibi. Bir süre sonra orta
notalara geçiliyor. Burada turunçgil azalırken vasat bir meyveli-odunsu koku
ortaya çıkıyor. Yapay meyveler (özellikle kavun-karpuz benzeri) ve aromatik
odunsu notalar ağırlıkta. Orta notaları pek sevmedim. Kalite hissiyatı ve koku
güzelliği anlamında sınıfta kalıyor bence. Alt notalarda ise aromatik odunsu
notalara sanki biraz baharatlar ekleniyor. Bu kısım da etkileyici değil. Daha
fazla ne diyebilirim ki.
Euphoria Men, bir
başka hayal kırıklığı yaratan Calvin Klein parfümü olarak koku hafızamdaki
yerini alıyor. Bir kere başından sonuna kadar neredeyse hiç değişmiyor kokusu. Yahu insan
biraz farklı bir şeyler yapar. Yok. İkinci olarak baştan sona bariz bir yapaylık
hissediliyor. Ne turunçgiller, ne meyveler, ne odunsu notalar mis gibi doğal
kokmuyor. Bu yapaylık da bir süre sonra sinir bozucu hale geliyor. Üçüncü
olarak kalite hissiyatı anlamında çok vasat. Hatta epeydir bu kadar zorlama ve
sıradan bir parfüm denediğimi hatırlamıyorum. Hiçbir yaratıcılığı olmayan,
parfüm dünyasına yeni hiçbir şey katmayan, sırf bolca satılsın diyerekten üretilmiş
bir arkadaş olarak görüyorum Euphoria Men’i.
Tamam anlıyorum
Calvin Klein ticari bir yapı ve her zaman daha fazla nasıl kar ederimin
hesabını yapıyor. Bunun içinde kaliteden biraz ödün verip, herkesin
sevebileceği bir parfüm yapmaya çalışıyorlar. Ama be kardeşim bari işi bu kadar
sulandırmayın. Bizim de vaktimizi almayın.
Parfüm
kritikçisi Luca Turin, kitabında bu parfüme beş üzerinden sadece bir yıldız
vermiş. Yani çok başarısız bulmuş desek yeridir. Zaten bu parfümü alıp,
paranızı çöpe atmayın minvalinde şeyler yazmış. Valla bu sefer katılıyorum
Turin’e. Bravo üstat.
İşin komik
tarafı Euphoria’nın farkedilirliği de zayıf. Yani sıkıp sıkmadığınızı
anlayamıyorsunuz. İlkbahar-yaz aylarında kullanmak daha uygun olacaktır. 25 yaş
ve altındaki genç arkadaşlar deneseler daha iyi olur. Biraz fazla “genç işi”
gibi görünüyor. Denemeden almayın dememe sanırım gerek yok.
Artıları:
+ Parfümlerin
dünyasına ilk defa adım atacaklar için bir başlangıç olabilir.
Eksileri:
- Yapaylık her
kademede hissediliyor.
- Vasat kalite
hissi.
-
Farkedilirliği zayıf.
- Onlarca
örneğine rastlanabilecek kokusu.
Koku
Güzelliği:10/5