Comme des Garçons – Odeur 71 (2000) Markanın unisex parfümlerinden.
Bir buzdolabı nasıl kokar? Ya da fotokopi makinesi. Peki bir lambanın kokusu nasıldır? Tamam son sorum da şu olsun. Tost makinası gibi kokmak istermisiniz? Hayır sevgili parfüm severler. Blog yazarınız kokular ve parfümler yüzünden çıldırmadı. Yani en azından şimdilik. Bu soruları neden sorduğuma gelince.
Parfüm dünyasının en çılgın, uçuk ve benzersiz kokularını yaratan marka hangisi derseniz bu sorunun cevabı benim için açık. Comme des Garçons, gerek konsept gerekse pazarlama anlamında tabuları yıkmaya kararlı gibi görülüyor. Sadece ilginç şişe tasarımlarıyla değil, parfümlerinin içerikleri ile de rakiplerinden farklı bir yerde. Bugükü konuğum markanın iki parfümden oluşan “Odeur” serisinin ikinci üyesi. Peki nedir bu Odeur isimli parfümler?
Comme des Garçons’un “anti-perfume” konseptiyle piyasaya sürdüğü parfümler Odeur serisi. Birincisi 1998 yılında çıkan Odeur 53. İkincisi de 2000 yılında piyasaya sürülen Odeur 71. Peki “anti-perfume” ne demek? Comme des Garçons burada biraz muhalif bir tavır sergileyerek parfüm karşıtı parfümler piyasaya sürüyor. Yani bir tarafıyla kendisiyle çelişirken, bir taraftan da parfüm dünyasına mesaj gönderiyor büyük ihtimalle. “Parfümlere karşı olan bir parfüm üreticisi”
Anladığım kadarıyla “anti-perfume” mottosu, günümüzün modern parfüm endüstrisine bir gönderme. Zaten Odeur 71’i test süresince kafa karışıklığı yaşamadım dersem yalan olur. Hatta parfümün açıklanan resmi notalarını gördüğümde nasıl bir şeyle karşılacağımı az çok anlamıştım. Diğer yazar arkadaşlarımın aksine parfümlerin açıklanan notalarını yazmayı pek doğru bulmuyorum. Çünkü üreticiler tarafından verilen notalar genelde pazarlamaya yönelik küçük ipuçları. Fakat Odeur 71’in notalarını yazmadan edemeyeceğim.
Genellikle parfüm notaları şöyledir: Turunçgiller, limon, bergamot, çiçekler, baharatlar, gourmand elementler, amber, misk vb. Bir de Odeur 71’e bakalım: Elektrik, metal, ofis, mineral, ampulün üzerindeki toz???, fotokopi kartuşu?, yeni kaynak yapılmış alüminyum, tost makinesi, dolmakalem mürekkebi, yeni açılmış kurşun kalem, bambu, salata sosu, sümbül, yosun, tütsü, odunsu notalar…
Şaka yapmıyorum. Odeur 71’in birçok yerde karşınıza çıkan notaları böyle. Zaten Odeur serisi için “Labaratuvar ortamında, mikro teknoloji ile çoğaltılarak oluşturulan inorganik elementler ile doğal elementlerin bir karışımı” diyebiliriz. Bu uzun sayılabilecek girişten sonra geçelim parfümümüze.
Odeur 71, çiçeksi şipre olarak sınıflandırılmış fragrantica’da. İlk sıkıldığında garip çiçekler sizi karşılıyor. Hafif tatlı. Biraz plastiğimsi. Tamemen yapay bir başlangıç. Anlatması zor. Pek sevilesi değil başlangıç. Bir süre sonra tuhaf çiçeksiler devam ediyor. Fakat bu sefer alışması ve sevmesi zor bir koku ortaya çıkıyor. Hastaneye girdiğinizde muhtemelen antiseptiklerden gelen kimyasal bir koku vardır. İşte orta notalar o kokuya çok benziyor. Gerçekten anlaması zor. Hatta dişçi koltuğuna oturduğunuzda etraftan gelen ilaç kokusu vardır. Onu da andırıyor. Ne hastaneleri ne de dişçileri sevmediğim için hoşuma gitti diyemem. Neyse ki alt notalarından itibaren biraz güzelleşiyor. Bu kısımda tanıdık birşeyler algılanabiliyor. Biraz tütsü, odunsu notalar ve misk. Fakat o plastiğimsi-kimyasal his burada da var. Daha fazla anlatmak gerçekten zor. Ancak denemek gerek.
Şu bir gerçek ki Odeur 71 tam bir konsept. Yani bir parfümden daha öte birşey. Bir deneme. Belki de parfümlerle dalga geçme. İşte “niche” markaları biraz da bunun için seviyorum. O anlı şanlı isimleri olan moda markalarının üretttiği parfümler mutlaka belli bir kitleye hitap etmesi gerekir. Parfümleri bir sanat eseri değil de ticari meta olarak görürler. Oysa butik markalar yaratım sürecinde daha özgürler. Çok büyük kitlelere ulaşmak gibi bir dertleri yok. Parfümlerini herkese beğendirmek gibi de. Odeur 71 gibi tuhaf, benzersiz, uç bir parfümü ya Comme des Garçons yada Etat Libre d’Orange üretebilirmiş. Daha önce denediğim hiçbir parfüme benzemiyor. Plastiğimsi, kimyasal, hastane gibi kokan bir koku ne kadar sevilebilir. Evet tarzı hiç bana göre değil. Ama mutlaka çok sevenler olacaktır. Genel olarak herkesin hoşuna gitmeyecek, rahatsız edici, yapay bir kokusu olmasına rağmen, geleceğin parfümlerinin belki de ilk prototiplerinden olan Odeur 71’i yine de denemenizi tavsiye ederim. Fakat büyük boy şişesini alırmısınız bilemem.
Odeur 71’i kimler mi kullanır. Biraz düşüneyim. Hastene çalışanları, dişçiler. Yada ünlü bilim-kurgu dizisi Battlestar Galactica’nın karakterleri. Belki de çılgın bilimadamları.
Kalıcılığı çok yüksek değil. Parfümün sıkıntılı bir tarafı da farkedilirliği. Genel olarak çok hafif ve tene yakın kalıyor. Belki de böyle olması çok daha iyi. Kadın-erkek herkes kullanabilir. Dört mevsime uyabilecek garip bir yapısı var. Denemeden almanızı tavsiye etmem.
Artıları:
+ Çok garip bir konsept. Sırf deneyim olması için bile test edilebilir.
+ Sonlara doğru ortaya çıkan koku fena değil.
Eksileri:
- Çok yapay, çok tuhaf, çok kimyasal, çok hastane gibi kokuyor.
- Sevmesi ve kullanması zor bir kokusunun olduğunu düşünüyorum.
- Fiyatı yüksek.
Koku Güzelliği:10/6 Kalıcılık:10/6 Farkedilirlik:10/5