Bu hikayenin puro, konyak ve kahve üzerine inşa edildiğini
söyleyebiliriz. İsviçre merkezli aile şirketi Davidoff’un kurucusu Zino
Davidoff gerçek bir dünya vatandaşıydı. Onun için iyi yaşama ustası da
diyebilirim. Zino Davidoff’un Doğu Avrupa’dan Cenevre’ye, oradan da Güney
Amerika’ya yolculuklarıyla geçen ömrü, yaşadığı güzelliklerin tadını
çıkarmasıyla devam etti ve bu ruhu dünyayla paylaşmak için kendi ismiyle
markasını oluşturdu.
Davidoff purolarının ünü dünyaya yayılmış olsa da parfümlere
oldukça önem verdi. Davidoff’un en popüler parfümü hiç kuşkusuz Cool Water’dır.
Oysa parfüm kültü ile yakından bağlantısı olan erkekler bilir ki 1986 çıkışlı
Zino Davidoff, kokular aleminin nirengi noktalarındandır.
Zino Davidoff’un korkutucu şişe rengi, içeriğindeki kokunun içeriğini az çok anlatıyor. Zino Davidoff’un açılışı tozlu kuru lavanta, biraz sabunsuluk ve geri planda karanlık paçuliyle gerçekleşiyor. Aromatik balsamsı ilk dakikalardan sonra paçulinin kokuya iyice yerleştiğini düşünüyorum. Açıklanan notalarındaki gül ve gül ağacı parfümün biraz yumuşamasını sağlıyor. Geri plana yerleşen baharatlar da onu erkeksi tarafa biraz daha yaklaştırıyor. Sonlarda şekerli olmayan vanilya ve paçuliyle kapanış yapılıyor.
Zino Davidoff hiç kuşkusuz erkeksi bir eser. Onun
sabunsu-pudralı yönü 1960-70-80’li yıllardaki kokusal trendleri anımsatıyor.
Tozlu lavantanın nostaljik-retro hissiyata katkısı büyük. Orta kısımda ara ara
hayvansı deriyi andıran tema sürpriz yapıyor. Hepsinin birleşimiyle detaylı,
katmanlı ve kendine özgü maskülen bir arkadaşa dönüşüyor.
2020’li yılların koku trendlerine hiç benzemeyen Zino
Davidoff’un ana yapısı, herkese hitap etmeyecek tarafa yakın duruyor. Puro içen
erkekler kulübünün parfümü olma iddiasında gibi davranıyor. Biraz entelektüel,
hafiften karanlık, azıcık da zorlayıcı kokusu bağımsız ve başına buyruk. Onun
kimseden övgü almak gibi amacı yok. Size saf bir kokusal deneyim yaşatmak
istiyor.
Herkesin sevemeyeceği tavrıyla eski tarz kokulara meraklıysanız denemeniz gereken karakterlerden birisi. Onu kullanım döneminde konforlu bulmadım ama etrafa yaydığı aurayı sevdim. Uzun kaşe paltoma onu bol bol sıkıp, soğuk günlerde dışarıda yürürken insanların onu koklarken ne düşüneceklerini hayal etmek, benim için işin eğlenceli tarafıydı.
Eau de Toilette formundaki Zino’nun kalıcılığı gayet iyi,
etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sonbahar hatta kış kullanıma daha yakın
duruyor. Kokusunu Michel Almairac tasarlamış.
Koku Güzelliği:10/7